King of Gods - Bölüm 716: Ölüm Muhafızlarıyla Bir Daha Karşılaşmak

---

 

Bölüm 716: Ölüm Muhafızlarıyla Bir Daha Karşılaşmak

 

“Selamlar, Korsan İmparator!” Bütün korsanlar eğildiler.

 

Soğuk Ay Kralı Korsan İmparatorunun Mirasından çıkmıştı ve gökyüzü sanki uzaya girmişler  gibi soğuk gümüş bir ay ışığıyla dolmuştu. Ay ışığı tüm alanı doldurdu ve korsanlar, vücutları keskin bıçaklarla kesilmiş gibi hissettiler. Soğuk Niyet ruhlarının içine girdi. Gerekirse, tek bir düşünceyle her şeyi on bin parçaya ayırabilirdi.

 

“Çok hızlı...!” Dev Köpekbalığı Kralı'nın gözlerindeki korku ifadesi yerini saygı ile değiştirildi.

 

Kesin olarak Soğuk Ay Kralı, artık Soğuk Ay İmparatoru oldu.

 

"Zirve Boş Tanrı Alemi. Ruhu maksimuma ulaştı ve Cennet ve Dünya ile inanılmaz derecede yüksek bir uyumluluğa sahip,” Zhao Feng Tanrı'nın Manevi Gözü ile Soğuk Ay İmparatoru'nda gerçekleşen değişiklikleri gördü.

 

Uzaysal alanı, Cennet ve Dünya'nın etrafındakilerle bir haline gelmişti. Hiçbir kusuru yoktu. Bunun dışında, giydiği gizemli taç da Zhao Feng'in gözüne takıldı. Bu gizemli taç bir şekilde on sekiz zirveye ve merkez dağa bağlıydı.

 

Soğuk Ay Kralı sadece İmparator olmakla kalmamıştı, aynı zamanda gizemli taç da ona bir çeşit koruma sağlamıştı.

 

“Selamlar, Korsan İmparator!” Korsan Krallar öne çıkıp saygı ve sadakatlerini gösterdiler. Sahip olduğu gizemli taç Korsan Kral Jetonlarını çağırabilirdi.

 

“Soğuk Ay İmparatoru, tebrikler. Artık Korsan Kutsal Toprakları'nın en yüce hükümdarı sizsiniz,” Dev Köpekbalığı Kral bir gülümseme gösterdi ve eğildi. Zirve-kademe Kral seviyesinde olmasına rağmen, Soğuk Ay İmparatoru'na boyun eğmek zorunda kaldı. Korsan İmparator diğer Korsan Kralları çağırabilirdi ve Korsan Kutsal Toprakları yönetirdi. Korsan Kutsal Toprakları'nın kanunu buydu.

 

Soğuk Ay İmparatoru'nun gücü ve statüsü zirveye ulaşmıştı.

 

“Zhao Feng, hepsi senin sayende,” Soğuk Ay İmparatoru yüzünde nadir görünen bir gülümseme ile şükranlarını sundu.

 

Shua!

 

Tek bir adımda Zhao Feng'in yanına geldi. Sanki havada belirmiş gibiydi.

 

Zhao Feng şaşırmıştı. İmparatorlar bile tek bir adımda birkaç bin mil hareket etme kabiliyetine sahip değildi.

 

“Yeni Korsan İmparator oldum ve Korsan İmparator Kutsal Topraklar tarafından korunup güçlendirildim. Bu statü on yıl ile sınırlıdır ve bu süre zarfında, On sekiz Köşe Korsan Kutsal Toprakları'ndan ayrılamam.” Soğuk Ay İmparatoru açıkladı.

 

Korsan İmparator'un Mirasını elde eden insanlar hızla İmparator olabilse de, tüm Korsan İmparatorları bu kadar çabuk gerçek İmparator olamazdı. Soğuk Ay İmparatoru önce Zirve-kademe bir Kral oldu ve o kadar çabuk bu kademeyi aşmayı başardı ki zaten neredeyse bir İmparator olmuştu.

 

Korsan İmparator olanlar, Korsan İmparator Kutsal Topraklar tarafından korunacaktı. Korsan İmparator'un tacının korunması, Soğuk Ay İmparatoru'nun bir on yıl boyunca hiçbir İmparator'dan korkmamasına neden oldu.

 

Tam o anda:

 

Weng~~

 

Okyanusta görünmez bir emme gücü ortaya çıktı ve bu güce karşı koyamadılar.

 

“Korsan İmparator'un Miras Kutsal Toprakları kapanacak,” Soğuk Ay İmparatoru emri verdi ve korsanların oradan ayrılmasına yol açtı. Zhao Feng hayalet gemiyi kaldırdı ve dev girdaba doğru yelken açarken Soğuk Ay İmparatoru'nun gemisinde oturdu.

 

Dış dünyada, On Sekiz Köşe Kanyonu'nun merkezinde:

 

Güm!

 

Gemiler sürekli olarak birçok Kral ve İmparator auraları ile birlikte girdap merkezinde görünmeye başladı.

 

Korsan Krallarının gücü, seyahatten sonra önemli ölçüde artmıştı ve Zhao Feng, hayalet gemisi ile Korsan Kutsal Toprakları arasındaki bağlantının kesildiğini hissetti. Şu anda kısıtlı değildi ve hayalet gemiyle her yere gidebilirdi.

 

Sınırsız okyanusun derinliklerinde binlerce mil uzakta:

 

“Ölüm Ruhu Lordu'na rapor veriyoruz, korsanlar ortaya çıktı,” Bir Ölüm Muhafızı güvertede hafif diz çöktü.

 

"Zhao Feng çıktı mı?” Wen Luoan'ın yüzü sabırsızlıkla doluydu.

 

Shua!

 

O anda başka bir Ölüm Muhafızı ortaya çıktı.

 

"Rapor! Kötü haber! Yeni Korsan İmparator artık bir Boş Tanrı Alemi İmparatoru oldu.” Ölüm Muhafızı dedi.

 

Boş Tanrı Alemi İmparatoru!

 

Yin Yang Lordu ve diğer Ölüm Ruhu Lordlarının ifadeleri büyük ölçüde değişti. Korsan ittifakında zaten birçok Kral vardı ve şimdi de bunların arasına bir İmparator eklenmişti. Bu hiç iyi olmamıştı.

 

“Yeni Korsan İmparator Korsan Kutsal Toprakları tarafından korunacak ve yenilmesi son derece zor olacak.” Siyah cüppeli bir kadın dedi. Soluk bir ifadesi vardı ve beyaz renkli garip alevlerle çevriliydi. Derisi soluk beyazdı, sanki bir hayalet gibiydi. Aynı zamanda bir Ölüm Ruhu Lorduydu.

 

Diğer Ölüm Ruhu Lordu karanlık görünen bir erkekti ve sanki bedeni yoktu. Koyu yeşil gözleri havada süzülüyor gibiydi.

 

“Cadı Kralı, Kara Ruh Kralı, adamlarınıza Ölüm Jetonlarının aurasını gizlemelerini ve Ölüm Muhafızlarına da etrafa yayılmalarını söyleyin,” Yin Yang Lordu emretti.

 

“Bir İmparator ortaya çıktı...” Wen Luoan'ın yüzünde isteksizlik belirdi. O anda, Zhao Feng'i kovalamak yerine ondan kaçmaları gerekiyordu.

 

“Tek yapmamız gereken Zhao Feng'den gözümüzü ayırmamak. Usta dinleniyor ve birkaç gün sonra gelecek. O zaman her şey sona erecek,” Yin Yang Lordu'nun sesi havada yankılandı. Dört Ölüm Ruhu Lordu arasında Yin Yang Lordu Zirve-kademedeydi ve en güçlü kraldı.

 

"İntikam alacağım. Kara Cehennem Lordu benim için öldü ve hâlâ iyileşmedi....” Wen Luoan yumruklarını birbirine sıktı. Öldürücü niyet gözlerini doldurdu.

 

Unutulmuş Yarı Tanrı Bahçesine girdiklerinde Wen Luoan gizli bir yöntem kullanarak Ölüm Ruhu Lordunu almıştı, ancak Unutulmuş Yarı Tanrı Bahçesinin yasaları son derece güçlüydü ve dış güçler kullanılamazdı. Sonunda, kendini yok ettiğinde, Kara Cehennem Lordu patlamanın darbesini aldı ve yok oldu.

 

O anda Wen Luoan'ın yetişimi bile düştü ve Kara Cehennem Lordu hala ruhunun bir parçası kalsa da yine de iyileşemedi. Bu nedenle, sadece üç Ölüm Ruhu Lordu gelmişti.

 

"Luoan, biraz daha bekle. Zhao Feng Korsan Kutsal Toprakları'ndan ayrıldığında ya da İmparator geldiğinde her şey sona erecek.” soluk tenli Cadı Kral söyledi..

 

On sekiz Köşe Kanyonu'nun merkezinde:

 

“Zhao Feng gerçekten ziyafete gelmeyecek misin? Sana hâlâ bir iyilik borçluyum,” Soğuk Ay İmparator gülümsedi ve dedi.

 

Sadece Zhao Feng'e baktığında o soğuk suratının yerini güler yüz alıyordu.. Sanki küçük kardeşine bakıyormuş gibiydi.

 

“Saygıdeğer Korsan İmparator, bu adamların hâlâ acil sorunları var ve burada kalamazlar. Umarım ekselansları anlayabilir,” Zhao Feng şakayla karışık dedi.

 

Sözleri saygılı olmasına rağmen ses tonu saygılı değildi. Yaşam ve ölüm savaşlarından sonra arkadaş olmuşlardı.

 

“Tamam, seni zorlamayacağım, ama herhangi bir sorunun olursa, gelip beni bulabilirsin. Önümüzdeki yirmi yıl içinde Onsekiz Köşe Korsan Kutsal Toprakları'ndan ayrılmamalıyım.” Soğuk Ay İmparatoru hayal kırıklığına uğradı.

 

Normalde Korsan İmparatorları Boş Tanrı Alemi İmparatorları olduğunda, hayatlarının geri kalanında Korsan İmparatoru olmak istemezlerdi. İmparatorların amacı, Büyük Dao'nun zirvesiydi — ölümsüzlüğün ardındaki gerçek. Cennetsel İlahi Alem onların hedefiydi ve korsan olmanın verdiği ödüller bir İmparator için gittikçe daha az çekici hal alacaktı.

 

Tabii ki Korsan Tacı'nın kurallarına göre Soğuk Ay İmparatoru en az on yıl burada kalmalıydı ve bu yere düşkün olduğu için, ayrılmadan ve daha yüksek diyarlara geçmeye çalışmadan önce on ya da yirmi yıl daha kalacaktı.

 

“Güle güle,” Zhao Feng artık orada kalmadı.

 

Whoosh!

 

Hayalet gemi havada uçtu ve Korsan Krallarının bakışları arasında kayboldu.

 

“Bu Zhao Feng gerçekten gizemli. Başından sonuna kadar Korsan Kralı ya da Korsan İmparator olmak istiyor gibi görünmüyordu.” Altın saçlı erkek ve uzun sakallı erkek hayalet geminin gittiği yöne baktı.

 

“Onun içini görebiliyor gibi mi duruyorum? Altın tenli çocuk ve o kedi de gizemli,” Soğuk Ay İmparator bağırdı.

 

Zhao Feng'in gelişi sadece birlikte savaştıkları anlamına gelmiyordu. Bir yerden sonra Soğuk Ay'ın kaderini değiştirmişti. Boş Tanrı Alemi İmparatoru ve yeni Korsan İmparatoru olduktan sonra, hayatı bundan sonra çok farklı olacaktı.

 

Bir gün sonra, hayalet gemi havada uçtu ve On Sekiz Köşe Kanyon Korsan Kutsal Toprakları'nın sınırına ulaştı.

 

“Usta, yeni Lanetli Havalet Cesedi Dizisi başarıyla inşa edildi.” İskelet Bölümü Lideri bildirdi.

 

Kaptan kabininde Zhao Feng oturdu ama ifadesi ciddiydi ve kaşlarını çattı.

 

“Küçük Kun Yun, hissedebiliyor musun?” Zhao Feng aniden konuştu.

 

“Gerçekten de, birileri bizi gözetliyor gibi duruyor. Başlangıçta korsanlar olduğunu düşündüm, ancak Korsan Kutsal Toprakları'ndan ayrılmak üzereyiz,” çocuk Yarı Tanrı başını salladı.

 

Miyav miyav!

 

Küçük hırsız kedi de ortaya çıktı ve havaya birkaç bronz sikke attı.

 

Çocuk Yarı Tanrı, küçük hırsız kediye baktı. Sualtı şehrinde, küçük hırsız kediye Cennetin Mirası Kedisi demişlerdi, ancak On Bin Kadim Irk'ta veya atalarında böyle bir Irk yoktu.

 

“Cennetin Mirası Irkı, Cennete Meydan Okuyan Grup ve Bilge Grup olarak ikiye bölünür. Bu kedinin kehanet yetenekleri Bilge Grubu ile ilişkili olabilir mi?” çocuk Yarı Tanrı düşük bir ses tonuyla söyledi.

 

O anda Zhao Feng kıkırdadı ve hayalet gemiden kayboldu.

 

Shua!

 

Zhao Feng, binlerce mil ötedeki okyanusun derinliklerine bakarken güvertede duruyordu.

 

Aniden:

 

“Kahretsin, bulunduk!”

 

Okyanusta karanlık bir gölge parladı.

 

Whoosh!

 

İzlerinin açığa çıktığını fark edince Ölüm Muhafızları karanlık bir ışığa dönüştü ve sınırsız okyanusta uçtu.

 

“En süratli halimde, bir Kral'la kıyaslanabilirim. Takviye kuvvetler gelene kadar hayatta kalmam için umut var.” Bu Ölüm Muhafızı, otuz altı Ölüm Muhafızı'nın ilk on sırasında yer alıyordu.

 

Uçarken Ölüm Jetonuyla mesajlar gönderdi. O sırada da on bin mil uçtuktan sonra rahat bir nefes aldı.

 

“Sonunda kaçtım. Görünüşe göre hedef daha önce Alan-Seviyesi bir Kralı öldürdü ve hatta pusuya yatan bir İmparator'u ciddi şekilde yaraladı....” Ölüm Muhafızı mırıldandı ama o anda kanatları olan bir genç ve alaycı bir ifade onun önündeki sisin arasından ortaya çıktı.

 

"Sen nasıl...!?" Ölüm Muhafızının yüz ifadesi büyük ölçüde değişti.

 

Bu hedefinin ne tür bir hızı vardı? Sanki uzun zamandır onun önünde bekliyormuş gibi görünüyordu.