King of Gods - Bölüm 755: Büyük Ülkeye Dönüş

---

 

Bölüm 755: Büyük Ülkeye Dönüş

 

"Usta?”

 

İskelet Bölüm Lideri'nin saygılı ifadesini gören Yarasa Kralı, Mistik Kılıç Hükümdarı diğer herkes şaşkına döndü. Ancak o an bu ifadesiz ve sessiz gencin “Usta” olduğunu fark ettiler.

 

“Zhao, Zhao Feng!” Mistik Kılıç Hükümdarı, Shi Chengtian, ve yanındakilerin nutku tutuldu. Geldiklerinden beri Zhao Feng hiçbir şey söylemeden iskelet Bölümü Lideri'nin yanında duruyordu, bu yüzden görmezden gelinmişti. Ancak şimdi herkesin bakışları bu ezici dahiye kitlendi.

 

Zhao Feng biraz mutsuz bir ses tonuyla konuştu: “İskelet Bölümü Lideri, sana zaten Kızıl Ay Şeytani Mezhebini kontrol etme görevini verdim. Sen böyle her küçük detayı soracak mısın?”

 

“Evet, evet, evet....” İskelet Bölümü Lideri titremeden edemedi ve aptal olduğu için kendisine küfür etti. Zhao Feng'in üstesinden geldiği tüm olaylardan sonra, Azure Çiçek Kıtası ile Kızıl Ay Şeytani Mezhebi kıyaslanamazdı. Bölüm Lideri, Zhao Feng'in Kızıl Ay Şeytani Mezhebi ile pek ilgilenmediğini zaten hissetmişti, bu yüzden şu anda sorumlu oydu. Usta'nın emirleri altında olan bir köle olduğu için bazı şeyleri en iyi şekilde yapması gerekiyordu.

 

“Küçük detay mı?” Mistik Kılıç Hükümdarı ve yanındakilerin suratları beş karış oldu. Yarasa Kralı ve yanındakiler ise şaşkınlıkla birbirlerine baktı. Sanki kıta için verilen mücadele Zhao Feng'in gözünde bir çocuk oyuncağı gibiydi.

 

Orada bulunan Hükümdarlar Zhao Feng'i göremiyordu ve o da şu anda “kaçık” gibi görünüyordu.

 

“Hehehe.... Yarasa Kralı ve diğerleri. Yalnızca iki seçeneğiniz var. Ya önümde diz çökeceksiniz ya da gebereceksiniz!” İskelet Bölümü Lideri soğukkanlılıkla  güldü ve yüz ifadesini değiştirdi. Uzun zamandır Zhao Feng'den emir alıyordu ve nihayet şimdi eskiden olduğu gibi davranabiliyordu.

 

“Sen... Patrik'e ihanet ediyorsun!” Soluk yüzlü kadın dişlerini sıktı ve bağırdı.

 

“Geber!” İskelet Bölüm Lideri'nin gözlerinden ölümcül bir kırmızı ışık parladı.

 

Boom!

 

Büyük koyu gümüş renkli bir iskelet eli gökyüzünden indi ve kadının pestilini çıkardı. Kadının çığlık atacak vakti bile yoktu.

 

Sii!

 

Her iki tarafın uzmanları soğuk bir nefes aldı.

 

“Çok güçlü lan!”

 

“Bölüm Lideri Yougu muhtemelen en az Büyük Çekirdek Köken Aleminde. Patrik dışında kimse onun icabına bakamayacak....”

 

Yarasa Kralın ve Siyahlı Hükümranın feleği şaşmıştı. İskelet Bölüm Lideri'nin gücü bu kadar korkunç derecedeyse, Ustası Zhao Feng ne kadar güçlüydü kim bilir? Bunu düşündükten sonra ikisi, şimdilik diz çökmeye karar verdi ve Kızıl Ay Şeytani Mezhebi elitlerinin çoğu aynı şeyi yaptı.

 

Ancak, az sayıda elit oradan kaçmaya çalıştı.

 

Boom! Boom!

 

Bu elitler yarım mil bile uzaklaşamadan gökten bir Niyet indi ve onların ruhlarını yok etti.

 

“Boş Tanrı Niyeti!”

 

“Bu en az yarım adım bir Kral Niyeti. Sadece Patrik'te böyle bir şey var!”

 

Yarasa Kralı ve yanındakilerin beti benzi atmıştı. Başlangıçta kaçmayı planlıyorlardı, ancak iskelet Bölümü Lideri'nin gerçek gücünü gördükten sonra bu düşüncelerini uygulamadıkları için kendilerini şanslı hissettiler.

 

Kısa bir süre içerisinde İskelet Bölümü Lideri, iki Hükümdar da  dahil olmak üzere, Kızıl Ay Şeytani  Mezhebinin yetişimci grubunun kontrolünü ele geçirdi.

 

Çekirdek Köken Alemi uzmanları Azure Çiçek Kıtası'nda son derece nadir bulunurdu; Gerçek Lord Rütbesindeki kişiler zaten tüm alanı yönetebilecek kişilerdi.

 

Büyük Çekirdek Köken Alemindeki Hükümdar Lordların sayısı ise bir elin parmak sayısını aşmıyordu. Herkes Azure Çiçek Kıtasının çevresi ile sınırlandı; Hükümdar Lordlar etraftaki iki yıldızlı güçlerde bile nadir görülüyordu.

 

İskelet Bölümü Lideri'nin yetişimi, yarım adım Kral rütbesi üzerinde baskı kurmayı zar zor başarmıştı.

 

“Zhao Feng,” Shi Chengtian ve Shi Yuntian Zhao Feng selamladılar ve şükranlarını dile getirdiler. Zhao Feng burada olmasaydı, Shi ailesinin nesli tükenecekti.

 

Mistik Kılıç Hükümdarı ve Kutsal İttifak'ın diğer uzmanları, karmakarışık bir yüz ifadesine sahipti. Zhao Feng'in amacı, Kızıl Ay Şeytani Bölgesini kontrol altına almaktı. Başarılı olursa, Kızıl Ay Şeytani Mezhebinin ikinci bir Patriğinin olup olmayacağını ya da kıtanın başına ne tür bir felaket geleceğini kim bilebilirdi.

 

“Zhao Feng, şu anda tüm kıta Kızıl Ay Şeytani Mezhebi ordularına saldırıyor. Senin kontrolün dışına çıkmalarından korkmuyor musun? Neden Kutsal İttifak'la birlik olup, Kızıl Ay Şeytani Mezhebini tamamen yok etmiyorsun?” Mistik Kılıç Hükümdarı bir öneride bulundu.

 

“Artık kölem Kızıl Ay Şeytani Mezhebi ile alakalı her şeyi kontrol ediyor. Bunların hiçbiriyle ilgilenmiyorum,” Zhao Feng konuştu ve Mistik Kılıç Hükümdarı bir iç çekti.

 

Zhao Feng'i Kutsal Gerçek Ejder Buluşması'ndan bu yana ilk kez görmüştü ve onun nasıl bir şey olduğunu göremiyordu.

 

Zhao Feng, Mistik Kılıç Hükümdarı ve Shi Chengtian'dan Azure Çiçek Kıtasının durumunu öğrendi.

 

Kızıl Ay Şeytani Mezhebinin orduları yeniden canlanıyor ve yayılıyordu. Kutsal İttifak ve On Büyük Klan'ın büyük bir avantajı olmasına rağmen durumun kontrolünü kaybetmişlerdi.

 

“Şeytani Mezhebin orduları nasıl bu kadar hızlı iyileşiyor?” Zhao Feng direkt konuya daldı. Şeytani Mezhep birkaç yüz yıl önce mağlup edildiğinde, ordusunun yalnızca ufacık bir kısmı kalmıştı.

 

“Ay İblis Sarayı onları destekliyor ve Kızıl Ay Şeytani Mezhebi Patriği belli bir noktaya kadar Kızıl Ay Mirası'nın girişini kontrol ediyor, bu yüzden birkaç yılda bir bazı insanları gönderebiliyor....” Kelimeler Mistik Kılıç Hükümdarının boğazına dizilmişti.

 

Ay İblis Sarayı mı?

 

Zhao Feng kaşlarını çattı. Daha önce Mor Aziz Harabeleri'nde onlarla karşılaşmıştı ama İmparator Duanmu onları cezalandırıp Mor Aziz Harabeleri'nden vazgeçmelerine neden olmuştu.

 

“Bir ara Ay İblis Sarayına gitmem gerekecek gibi duruyor,” Zhao Feng kendi kendine mırıldandı.

 

Bunu duyunca Mistik Kılıç Hükümdarının heyecandan eli ayağı birbirine dolanmıştı. Sanki Zhao Feng onlarla daha önce karşılaştığını ve gidip sorunu çözeceğini ima ediyordu.

 

Ay İblis Sarayı! Orası iki yıldızlı bir tarikattı! İki yıldızlı tarikatlar, On Büyük Klan'ın sadece saygı duyabileceği şeylerdi.

 

Tabii Mistik Kılıç Hükümdarı, Zhao Feng'in bir zamanlar iki yıldızlı savaş alanını yağmaladığını bilseydi, bu konuda o kadar endişelenmezdi. Zhao Feng'in peşinden koşup öldürdüğü Ölüm İmparatoru bile normal iki yıldızlı tarikatları kolayca yok edebilirdi.

 

Zhao Feng Shi Chengtian ile biraz konuştu.

 

Shi Chengtian, Zhao Feng'e karşı içten gelen bir hayranlık besliyordu.

 

Zhao Feng, Yu Tianhao'ya vurgu yaparak diğer ezici dahileri sordu. O ve Yu Tianhao on yıllık anlaşmayı yapalı yedi yıl geçmişti. Kutsal Gerçek Ejder Buluşması'ndan bu yana sekiz yıldan fazla bir zaman geçmişti ve Yu Tianhao'yu uzun zamandır görmemişti.

 

“Yu Tianhao'nun o zamandan beri geri geldiğini sanmıyorum,” Shi Chengtian başını salladı ve söyledi.

 

“Yu Tianhao?” Öte yandan, Mistik Kılıç Hükümdarı onun hakkında birkaç şey biliyordu. “Şimdi olay şöyle: Yu ailesinin kökeni efsanevi kıta bölgesinden geliyor, ancak zaman geçtikçe ailelerinin tüm kolları sınırsız okyanusa yayıldı.” Mistik Kılıç Hükümdarı söyledi.

 

Kıta bölgesi mi? Zhao Feng biraz şaşırmaktan kendisini alıkoyamadı.

 

Görünüşe göre yedi yıl önceki kavgadan sonra Yu Tianhao Azure Çiçek Kıtasından ayrılıp yakınlardaki Yu ailelerinden birine girmişti. Bu Yu ailesinin gücü iki yıldızlı bir tarikata yakındı.

 

“Yu Xingchen'in Yu Tianhao'nun soyunun ve yeteneğinin eşi benzeri olmadığını söylediğini duydum. Kıta bölgesindeki ana Yu ailesine gönderilmiş olabilir.” Mistik Kılıç Hükümdarı konuştu ve Zhao Feng anlar bir şekilde kafasını salladı.

 

Yu ailesi Hanedanlık gücü bakımından Duanmu ailesine benziyor olmalıydı. Duanmu Qing'in Zhao Yufei'yi kıta bölgesine götürmesinin tek nedeni Duanmu ailesini canlandırmaktı.

 

“Kıta bölgesi mi? Sanırım Yu Tianhao ile aramdaki savaş biraz ötelenmiş olabilir,” Zhao Feng kendi kendine mırıldandı.

 

Asıl anlaşma ''on yılın ardından'' savaşacakları üzerine yapılmıştı. Bu da bu savaşın on yıl, on beş yıl ve hatta yirmi yıl sonra bile olabileceği anlamına geliyordu.

 

Zhao Feng, Zhao Yufei ve Duanmu Qing ile Liu Qinxin meselesini çözdükten sonra kıta bölgesine gideceği konusunda anlaşmıştı.

 

Zhao Feng Batı Kıtasında çok uzun süre kalmadı.

 

“İskelet Bölümü Lideri, Kızıl Ay Şeytani Mezhebi sana bırakacağım.” Zhao Feng, On Bin Hayalet İnciyi iskelet Bölümü Lideri'ne verdi ve oradan ayrıldı. On Bin Hayalet İnci'nin içinde Hükümdar Lord Rütbesi olanlar da dahil olmak üzere yüzlerce lanetli hayalet cesedi vardı.

 

“Merak etme Usta. Burası yalnızca önemsiz bir Kızıl Ay Şeytani Mezhebi,” On Bin Hayalet İnci'yi aldığı için iskelet Bölümü Lideri heyecanla doluydu. Lanetli Havalet Cesedi Dizisi ile bir Kral bile gelse herkesi yenebilirdi.

 

Shua! Shua! Shua!

 

İskelet Bölüm Lideri elini salladı ve on tane lanetli hayalet cesedi ortaya çıktı. Her birinin aurası zirve Küçük Çekirdek Köken Alemi ile kıyaslanabilirdi ve onlar da lanetin gücüne sahipti ve bu durum, Büyük Çekirdek Köken Alemi Hükümdar Lordları'nı bile tehdit edebilirdi.

 

Küçük Çekirdek Kökeni Aleminin zirvesinde olan on hayalet cesedi gören Yarasa Kralı, Mistik Kılıç Hükümdarı ve yanındakiler soğuk bir ifade takınmaktan başka bir şey yapamadı. Böylesi bir güç karşısında Yarasa Kralı ve yanındakiler, İskelet Bölümü liderinin kıtayı yönetme yeteneğine sahip olduğundan şüphe duymamaya başladı.

 

Whoosh!

 

Zhao Feng tek başına Kuzey Kıtasına doğru giderken gökyüzünde bir yıldırım yayını şeklinde parladı. Kızıl Ay Şeytani Mezhebi'nin tüm kontrolünü ise iskelet Bölüm Lideri'ne vermişti.

 

Sadece dört saat içerisinde Zhao Feng, Batı Kıtasından Kuzey Kıtasına uçtu ve bu hâlâ kullandığı Gerçek Yuan miktarını sınırlandırıyordu.

 

Kuzey Kıtasının içerisinde, Büyük Kanopi Ülkesi'nde bir yıldırım yayı parıldadı.

 

Zhao Feng İlahi Hissi ile Kanopi Büyük Ülkesini ve Demir Kan Bölgesi ana merkezini taradı. Ana merkezde tanıdık bazı yüzlerin yanısıra yeni yüzler de vardı. Ayrıca Kızıl Ay Şeytani Dinin bazı adamlarını görmüştü, ancak onlarla uğraşmaya çok üşenmişti.

 

Asıl Amacı, büyük ülkedeki Altı Büyücü Kulesi'ydi ama Bin Su Nehri bölgesine ulaştıktan sonra biraz durakladı.

 

Bu onun önceki mekanıydı. Bir dağda toplanan birçok güçlü aura vardı ve bu auralar kendilerini gizlemeye çalışsalar da Zhao Feng yine de onları hissetmeyi başardı.

 

“Kızıl Ay Şeytani Mezhebi ordularının Bin Su Nehri'nin etrafında fazlasıyla yayıldığını duydum. Görünüşe göre üst kademeden bir üye geldi ve bir şeyler planlıyor....”

 

“Kalelerinin nerede olduğunu bulduk ve onları hazırlıksız yakalayabiliriz.”

 

Büyük Kubbe Ülkesinin en iyi uzmanlarının birçoğu oradaydı. Aralarında en zayıf olan kişi Gerçek İnsan Rütbesindeydi.

 

"Hmm?" Zhao Feng'in İlahi Hissi Patrik Hong'u ve kan renginde saçı olan Tiemo'yu buldu. Bu ikisinin aurası, orada bulunan kişiler arasında en güçlüsüydü.

 

“İmparatoriçe Qin... Yüzen Göl Şehri Lordu... Tian Yunzhi... Jiang Sanfeng...” Zhao Feng çok sayıda tanıdık surat gördü.

 

Uzmanların yarısından fazlası Demir Kan Mezhebinden gelmişti. Demir Kan Mezhebinin iki lideri Patrik Hong ve Tiemo, Büyük Ülke'nin ordusuna liderlik ediyordu.

 

Zhao Feng daha sonra İlahi Hissi ile binlerce mil ötedeki Kızıl Ay Şeytani Mezhebi kalesini taradı ve yüz ifadesi değişti.

 

Bunları düşündükten sonra dağa doğru ilerledi. Etrafta bulunan diziler ona hiçbir şey yapmadı.

 

Aynı zamanda Demir Kan Mezhebinin planı da tamamlanmıştı. Yeni oluşturdukları taş bir odada:

 

“Kale o kadar basit görünmüyor. Biz...”

 

Patrik Hong ve Tiemo mum ışığında bir şeyler planlıyorlardı. Tam o anda yanlarında bir figür belirdi.

 

“Sen kimsin!?” Patrik Hong ve Tiemo bağırdı ve neredeyse korkudan altlarına ediyorlardı.