King of Gods - Bölüm 834: Yıkım İşareti

---

 

Bölüm 834: Yıkım İşareti

 

Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın korkunç aurası tüm bölgeyi bastırdı ve soluk siyah renkli kasırga orada bulunan tüm elitlerin etrafını sardı.

 

Havada duran beş yüz metrelik Kara Yıkım Yılan Ejderhası pullu vücuduyla herkesin başının üzerinde daireler çizdi ve ruhlarını sarsan bir kükreme ortaya çıkardı. Herkes sessizdi ve yüreklerinde beliren umutsuzluk ve korkunun daha da şiddetlenmesiyle tüm dahilerin alınlarında soğuk terler belirdi. İnsanların çoğu yere düşmüş ve titremeye başlamıştı. Yıkım Yılan Ejderhası'nın aura'sının önünde savaşma yetenekleri bile yoktu.

 

“Zhao Feng...” Nan Gongsheng'in beyni karıncalandı ve bu umutsuzluk uçurumunda dururken yanında duran Zhao Feng'e baktı.

 

Her şeye rağmen Zhao Feng panik yapmıyordu. Sakinliği gözlerinden görülebiliyordu.

 

İkisi de mührü kırdığında Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın ortaya çıkmasına şahit olmuşlardı, bu yüzden onun ne kadar korkunç olduğunu zaten biliyorlardı.

 

“Yani, Kara Yıkım Yılan Ejderhası kendisini takip eden bazı insanları daha önce hissetti ama onun gözünde, Kutsal İlüzyon Boyutuna giren tüm insanlar yalnızca bir karıncadan ibaretti ve göz ardı edilebilirdi ha....”

 

Zhao Feng ilk önce her şeyi anlamaya çalıştı.

 

Dış dünyadan gelen insanlar Kara Yıkım Yılanı Ejderhası'nın zekasını küçümsemişti ve gittiği her yerde yalnızca yıkım oluşturduğunu düşündüler.

 

Elitlerin çoğu pişmandı. Bir dakika öncesine kadar bazı insanlar ne kadar aptal olduğunu düşünerek Kara Yıkım Yılan Ejderhası'yla alay ediyorlardı.

 

“Kardeş Feng, ölecek miyiz?” Zhao Yufei, Zhao Feng'e bakarken isteksizlik ve umutsuzlukla doluydu. Eğer ölecekse, sevdiği biriyle ölmeyi tercih ederdi.

 

“Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nı yenemeyiz ve o hepimizden daha hızlı.”

 

Zhao Feng sakin kaldı.

 

Direnmek ve kaçmaya çalışmak ölüm demekti. Karşılarındaki rakip sıradışıydı ve İmparatorlar bile Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın ejderha nefesini engelleyemeyebilirdi. Daha önce ölen Kurt İmparator güzel bir örnekti.

 

Ancak, Zhao Feng çok geçmeden bir şeylerin ters gittiğini hissetti. Kara Yıkım Yılan Ejderhası eşsiz savaş gücü ve üstün zekaya sahipse, neden onları hemen öldürmüyordu? Kara Yıkım Yılanı Ejderhası'nın önündeki tüm insanlar onun için birer karıncaydı. Hapşursa bile bir grup insanı öldürebilirdi. Onları öldürmek isteseydi çoktan öldürürdü.

 

O zaman... Tek bir cevap var. Zhao Feng'in gözlerinde bir ışık parladı ve bir nefes aldı.

 

En azından kısa vadede, Zhao Feng'in güvenliği konusunda endişelenmesine gerek yoktu ve Zhao Yufei ile Nan Gongsheng'e “rahatlayın” anlamına gelen bir hareket yaptı. Zhao Feng'in bu hareketiyle, Zhao Yufei ve Nan Gongsheng'in korkusu ve umutsuzluğu biraz zayıfladı.

 

“Lord Kara Yıkım Yılan Ejderhası, bir şey sorabilir miyim... Size ne gibi bir faydamız var?” Kıdemli Dövüşçü Kardeş Zhuge, yukarıda duran pullu ejderhaya bakarak derin bir nefes aldı.

 

Az sayıda insan Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın neden onları hemen öldürmediğini ve yalnızca kaçmaya çalışanları öldürdüğünü anlamıştı. Bu sorunun tek bir cevabı vardı. Bu insanların Kara Yıkım Yılan Ejderhası'na bir şekilde faydaları dokunacaktı.

 

“Çok güzel, senin gibi zeki insanlara ihtiyacım var.” Kara Yıkım Yılan Ejderhası gülümsedi.

 

Bunu duyunca aşağıda bulunan herkes eğilip yardım etmeye istekli olduğunu söyledi.

 

“İnsanlar, gördüğünüz gibi, vücudum son derece büyük ve beni bağlayan bir Kutsal Yuan Mühürleme Zinciri var, bu da Xie Yang Tanrı Sarayına girmemi zorlaştırıyor.”

 

Kara Yıkım Yılan Ejderhası soğuk yüz ifadesiyle etrafa baktı.

 

“Yani...?” Kıdemli Dövüşçü Kardeş Zhuge sordu. Zhao Feng ve Nan Gongsheng bir şeyler düşünüyordu.

 

Kara Yıkım Yılan Ejderhası çok büyüktü. Normal şartlar altında daha küçük olmak ya da bir insana dönüşmek için gizli bir teknik kullanabilirdi. Ancak, Kutsal Yuan Mühürleme Zinciri yeteneklerini sınırlıyordu.

 

“Hepinizi güvenli bir şekilde Xie Yang Sarayı'na göndereceğim ama siz de bana Kutsal Yuan Mühürleme Zincirinin anahtarlarını bulmam ya da Xie Yang Sarayı'nın merkez dizisini yok etmem için yardım edeceksiniz.” Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın derin sesi tüm bölgede yankılandı ve orada bulunan elitler sanki canları bağışlanmış gibi hissetti. Hepsi neşe doluydu.

 

Düşündükleri gibi, Kara Yıkım Yılan Ejderhası bir şeyler yapmaları için onlara ihtiyaç duyuyordu.

 

“Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın yardımıyla Xie Yang Sarayı'nda hazineleri çok daha kolay alabileceğiz.”

 

Yaşlı elitlerden bazıları çok neşeliydi. Kara Yıkım Yılan Ejderhası Xie Yang Sarayı hakkında bazı şeyler biliyor olabilirdi ve dahiler artık onun yardımını alabilirlerdi.

 

“Bir aylık bir süre sınırınız var. Bir ay sonra Xie Yang Sarayı'na girebileceğim ve eğer dediğimi yapmazsanız... Herkesi öldüreceğim.” Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın sesi soğuktu ve ürpertici bir öldürme Niyeti herkesin ayağını titretiyordu.

 

“Lord Kara Yıkım Yılan Ejderhası, lütfen endişelenmeyin, elimizden geleni yapacağız.”

 

Aşağıda duran elitler başlarını salladı ve rahat bir nefes aldı. Ne olursa olsun, nefes almak için bir ay daha kazanmışlardı. Beklenmeyen bazı değişikliklerin gerçekleşmesi için bir aylık süre yeterli olabilirdi.

 

“Hepiniz üzerine Yıkım İşareti bırakacağım.” Kara Yıkım Yılan Ejderhası kurnazca gülümsedi.

 

Yıkım İşareti mi? Herkesin kalbi sarsıldı. Bunun iyi bir şey olmadığını söyleyebilirlerdi.

 

“Hadi!” Kara Yıkım Yılan Ejderhası pençelerini salladı ve yaklaşık iki yüz tane kırmızı-siyah renkli ışık oluşturarak bu ışıkları elitlere doğru gönderdi.

 

Kimse bu ışıklardan kaçmaya cesaret edememişti.

 

Sou! Sou! Sou!

 

Bu kırmızı-siyah ışıklar vücutlarıyla birleşti.

 

Whoosh!

 

Işıklardan biri de Zhao Feng'in vücuduyla birleşti.

 

“Hmm?” Zhao Feng, bedeninde ve vücudunda eşsiz bir Yıkım aurası hissetti. Bu aura ruhunu bile aşındırdı.

 

“Bu Yıkım Ejderhası Irkı'nın bir soyu. Basitleştirilmiş bir hali olmasına rağmen, bir Yarı Tanrı'dan daha zayıf olan herkesin bundan kurtulması zordur ve hedefin vücudunda yüz yıl kalabilir...” Kara Yıkım Yılan Ejderhası zaferi çoktan elde etmiş gibi davranıyordu.

 

Yüz sene mi? Herkesin yüreği yerinden oynamıştı. Bu durum kaçmayı başarsalar bile, Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın istediklerini yapmadıkları sürece yüz yıl boyunca peşlerinden geleceği anlamına gelmiyor muydu? Ayrıca Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın bu işaretlemesi, bir soy gücü olduğu için sıradışıydı.

 

Bu aura son derece benzersiz, saf ve özgün bir Yıkım aurası içeriyor ve kurtulmak son derece zor.... Zhao Feng işareti inceledi.

 

Bu işaretle ejderhadan çok uzakta olsalar bile, Kara Yıkım Yılanı Ejderhası muhtemelen onları hissedebilirdi. Bu durum ise birisi Xie Yang Sarayı'ndan gizlice kaçma yeteneğine sahip olsa bile, Kara Yıkım Yılan Ejderhası onları hissedebileceği ve onları öldürebileceği anlamına geliyordu.

 

Herkesin kalbinde garip bir his belirmişti. Yıkım İşareti bedenleriyle tamamen birleştiğinde herkesin vücudunda ve yüzünde ince bir siyah çizgi belirdi.

 

Zhao Yufei ise acı çekiyor gibiydi. Vücudundaki Ruhsal Irk soyu diğer soyla çatışmaya başlamıştı.

 

“Hmm? Ruhsal ırk soyu mu?” Kara Yıkım Yılan Ejderhası garip bir ifade ortaya çıkardı ve pençelerini sallayarak Zhao Yufei'nin vücuduna kızıl siyah renkli yıldırım yaylarını gönderdi. Zhao Yufei'nin bedenindeki Yıkım İşareti birkaç kat daha güçlendi ve Ruhsal Irk soyunun karşı koyamayacağı bir seviyeye ulaştı.

 

“Çok iyi, potansiyeliniz tahminlerimi aştı. Umarım vereceğim görevi hızla bitirebilirsiniz.”

 

Kara Yıkım Yılan Ejderhası soğuk bir şekilde gülümsedi. Bu insanlar ne kadar güçlü ve zeki olursa, görevi o kadar hızlı bitirebilirlerdi.

 

“Başlayın!” Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın kuyruğu Xie Yang Sarayı'nın çevresindeki Tanrı'nın Yasaklı Dizisi'ne doğru savruldu.

 

Mor ve kan rengindeki ışıkların her biri Kralları öldürebilir ve İmparatorları ciddi şekilde yaralayabilirdi. Ancak, Kara Yıkım Yılan Ejderhası bu gücü engellemeyi başardı ve pençelerini kullanarak düzinelerce metre uzunluğunda ve yarım metre genişliğinde bir boşluk açtı.

 

“Girin içeri!” Kara Yıkım Yılan Ejderhasının soğuk sesi geliyordu ve ejderhanın gücüne tanık olan herkes bir anlığına şok geçirmişti.

 

Whoosh! Whoosh! Whoosh!

 

Elitlerin çoğu boşluğa doğru uçtu.

 

Kara Yıkım Yılan Ejderhası herkesin girebileceği bir boşluğu koruyabilirdi. Daha öncekine kıyasla bu şekilde girmek daha az riskliydi. Önceki durumda birisi zamanlama hatası yaparsa Tanrı'nın Yasaklı Dizisi tarafından anında öldürülebilirdi.

 

Büyük Gan Lord Hanedanlığı'nın elitleri çok geçmeden Tanrı'nın Yasaklı Dizisi'ne ve Xie Yang Sarayı'na girdiler.

 

Xie Yang Sarayı'na girdikten sonra bile herkes Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın korkunç aurasını hissedebiliyordu. Bu durum vücutlarını ve soylarını baskı altında hissetmelerine neden oldu.

 

“Bu sarayın bir haritası.” Kara Yıkım Yılan Ejderhası diğer pençesini kullandı ve havada bir şeyler çizdi. Xie Yang Sarayı'nın ana hatları başının hemen üstünde ortaya çıktı. Ancak bu harita yalnızca Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın anılarından oluşuyordu, bu yüzden çok sıradandı. Buradaki insanların çoğu ya yarım adım bir Kral ya da bir kraldı, bu yüzden kolayca bu haritayı hatırlayabilirlerdi.

 

“Kıdemli Dövüşçü Kardeş Zhuge, iyi misin...?” Sarayın içinde olan Xuanyuan Wen, Gökyüzü Tehir Sarayından gelen diğer kişilerle bir araya geldi.

 

Orada bulunan insanlar arasında, sadece Xuanyuan Wen ve Dokuzuncu Prens'in üzerinde Yıkım İşareti yoktu, ancak Kara Yıkım Yılan Ejderhası hala dışarıdayken bu durum gerçekten hiç önemli değildi.

 

Biraz yürüdükten sonra:

 

“Millet, gerçekten Kara Yıkım Yılanı Ejderhası'nın Kutsal Yuan Mühürleme Zincirinin anahtarını bulmasına yardım edecek miyiz?”

 

“Görevi tamamlasak bile Kara Yıkım Yılan Ejderhası yaşamamıza izin verecek mi?”

 

Liderler bir araya geldi ve tartışmaya başladı.

 

Aynı zamanda, Xie Yang Sarayı'nın dışında havada süzülen Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın suratında alaycı bir ifade vardı.

 

Tam o anda:

 

Gruptan gelen bir ses “Kara Yıkım Yılan Ejderhası muhtemelen bizi bu mesafeden duyabilir.” dedi.

 

Bunu duyan herkes konuşan kişiye baktı ve bu sözleri söyleyen kişi mor saçlı bir gençti.. Mor Saçlı Şeytani İkili'den olan Zhao Feng.

 

“Ne?” Xie Yang Sarayı'nın dışında olup onları dinleyen Kara Yıkım Yılan Ejderhası haykırdı, ancak içeride neler olduğunu göremedi, bu yüzden kimin konuştuğunu bilmiyordu.

 

"Bu yüzden ister İlahi His ister Ruhsal His ile konuşun, söylediğiniz veya planladığınız şeyler ejderhanın kulağına gidecek," Duygusuz ses bir kez daha konuştu ve Kara Yıkım Yılan Ejderhasının yüz ifadesi biraz değişti. Konuşan kişi kesinlikle sıradan biri değildi.

 

“Sanırım birini kaçırdım. Bu insanların arasında saklanan bir uzman vardı,“ Kara Yıkım Yılanı Ejderhası kendi kendine mırıldandı.

 

Xie Yang Sarayı'nın içinde:

 

“Haklı.”

 

Xin Wuheng ve Kıdemli Dövüşçü Kardeş Zhuge etrafı hissetmek için bir süre gözlerini kapattı ve başlarını salladı.

 

Gerçeği öğrendiklerinde herkes şaşkına dönmüştü. Bu durum Kara Yıkım Yılan Ejderhası'nın yaptıkları her planı duyacağı anlamına gelmiyor muydu? Tüm sözleri Kara Yıkım Yılanı Ejderhası tarafından duyulsaydı kaçmayı nasıl başarırlardı ki?

 

“Zhao Feng, bu Yıkım İşaretinden kurtulmanın bir yolu var mı?” Nan Gongsheng, Zhao Feng'in kendinden çok emin bir şekilde hareket ettiğini gördüğü için sordu.

 

Kara Yıkım Yılan Ejderhası da bu mesajı hissetti ve dikkatle dinlemeye başladı.