King of Gods - Bölüm 152: Başarı

---

Çevirmen:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba

    Zhao Feng önünde duran savaş ganimetlerine baktı, kan hapları, hayvan derisinden harita, kan kılıcı.Ama Gümüş Şeritli Kan Cesedinin hemen gitmesine izin vermedi ve Ceset de Zhao Feng’in amacını kesinlikle biliyordu.   “Bu Kan Özü Hapları yüzlerce Sağlamlaştırma Alemi 7.derecesi ve üstündeki yetişimciden, 4 tane Yükselme Alemi yetişimcisi ve onlarca farklı ender bitkiden yapıldı.Yükselme Aleminin 3.Semasının altındaki yetişimciler için kesin etkileri vardır.Aynı zamanda arkadaşlarının vücudundaki zehri de çözebilir.” Gümüş Şeritli Kan Cesedi açıkladı.   Zhao Feng baktı ve 4 kusursuz hap olduğunu gördü.Bu ufak şeylerin yüzlerce kişinin hayatından yapıldığı hayal etmek bile güçtü, sadece düşüncesi bile Zhao Feng’in kalbinin buz kesmesine neden oldu.   “Neden bunları yiyip gücünü yenilemedin?” Zhao Feng kuşkulu bir şekilde sordu.   Ceset acı bir biçimde gülümsedi: “Bu Kan Özü Hapları sadece 3.Semanın altındakilere etki ediyor.Benim, Yüce Lordun, tamamen bambaşka bir seviyede olan Kan Yeşim Hapları yapmak için sadece bir kaç kaynağa daha ihtiyacım vardı.Ama şimdi hepsi senin.”   Bunu duyunca Zhao Feng Kan Özü Hapını kokladı ve aniden kibirli bir ifade takındı: “Kan Özü Hapının arıtım tekniği kesinlikle boktan.Bu hap bir kişinin yetişimini kısa sürede artırabilecek olsa da, vücutta gizli yaralara da neden olacaktır.”   Zhao Feng hap yapımında uzmandı.Sadece hafifçe koklayarak ve dokunarak hapın özelliklerini tahmin edebiliyordu.   Gümüş Şeritli Kan Cesedi duraksadı.Karşısında duran bu can sıkıcı veledin hap yapımını bildiğini ve kendi hap arıtım tekniğiyle dalga geçeceğini hiç düşünmemişti.   “Cahil çocuk! Bu hapları yaratmak için herhangi bir eşyam yoktu.Onlar son derece iyi!”   Gümüş Şeritli Kan Cesedi neredeyse deliye dönecekti.En son ne zaman bir velet tarafından dalga geçilmişti? Özellikle de onun en güçlü özelliği hap yapımıydı.   Hap ocağı olmadan hap arıtılabilir mi?   Zhao Feng yüzünde şaşkın bir ifadeyle Gümüş Şeritli Kan Cesedine baktı.   “Bu hayvan derisinden harita tam değil, ama gizemli bir hazineyle bağlantısı var.Ona onlarca yıl çalıştım ama bir sonuç çıkmadı.Bu yüzden onu sana vermek konusunda bir sıkıntım yok.” Gümüş Şeritli Kan Cesedi devam etti.   Zhao Feng haritanın tam olmadığını gördü ve çizimi bir labirent gibiydi, gerçek yolu bulmak zordu.   Shua!   Sol gözü parladı ve hayvan derisindeki içerik zihnine kopyalandı.   Son eşya kan renginde kırık bir kılıçtı.Sadece ona dokunmak bile Zhao Feng’in kalbinin buz kesmesine ve güçlü öldürme arzusunu hissetmesine yetti, ve bu öldürme arzusu neredeyse bilincini kaybetmesine neden olacaktı.   Son anda sol gözünden bu öldürme arzusunu bastıran derin,kadim bir aura yayıldı.   “Ne korkunç bir aura.”   Zhao Feng silahın derecesini tahmin edemedi.Gümüş Şeritli Kan Cesedi hafiften hayal kırıklığına uğradı.Yükselme Aleminin 1.Semasında olan bir çocuğun bir Ruhani silahın aurasına karşı koyamayacağını düşünmüştü.   “O bir kırık Ruhani Derece Silah.Tamamlandığında Yüksek Dereceye yaklaşacaktır.Ama şuan sadece düşük derece bir silah ve sadece Gerçek Ruh Alemi ve üstündeki yetişimciler tarafından kullanılabilir.”   Gümüş Şeritli Kan Cesedi gönülsüzce kan rengindeki kılıca baktı.   Ruhani Silah? Yüksek dereceye yakın!?   Zhao Feng silahın derecesini öğrenince şok oldu.Bildiğine göre Kırık Ay Klanı da Ruhani silahlara sahipti ama onlar muhtemelen Düşük derece Ruhani silahlardı ve Klan için çok kıymetliydi.   Bu dünyada eşyalar Ölümlü, Ruhani, Yeryüzü ve Gökyüzü olarak farklı derecelere ayrılıyordu.   Ruhani silahlar teknik olarak bu kıtada görülebilecek en yüksek kategorideki silahlardı ve yıkıcı bir güce sahiptiler.   Xu Ren’in Jinyue Kılıcı sadece bir Düşük derece Ölümlü silahtı, ama onun savaş gücünü çarpıcı bir biçimde artırıyordu.   Zhao Feng’in sahip olduğu Altın Merdiven Yayı sadece bir yarı Ölümlü silahtı.Ölümlü silahlar değerli silahlardı ve Orta yada daha yüksek derecedeki silahlar marketler de bulunamazdı.   “Ne yazık ki, bu bir Ruhani silah…”   Zhao Feng hafiften üzgündü ve kalbinde ne aç gözlülük ne de keyif vardı.Bir Ruhani silah onun için çok üst seviyeydi ve fiilen onun için kullanışsızdı.Onu kullanabilse de kılıç muhtemelen onun bütün gücünü emecekti.   Üstelik bu kılıç basit bir silah değildi; o insanların bilincini emebiliyordu.   Eğer Zhao Feng’in bir seçme şansı olsaydı onun yerine tam bir düşük derece Ölümlü silah ya da Orta derece Ölümlü silah seçerdi.   ……

Savaş ganimetleri toplandıktan sonra Zhao Feng hemen Gümüş Şeritli Kan Cesedini takip etti.Ceset Lin Fan ve diğerlerinin yanından geçerken Zhao Feng’in gözünden delici bir parıltı ateşlendi.   Gümüş Şeritli Kan Cesedi kadim soyun gücünün gerçekten korkunç olduğunu düşündü; herhangi ufak bir hamlesi hemen onun tarafından fark edilmişti.   Cesedin yeni yaralarının yanı sıra eskiden kalma yaraları da vardı, bu onu oldukça zayıf kılıyordu.Zhao Feng tarafından öldürülme korkusuyla düşüncesizce bir hareket yapmadı.   Zhao Feng cesedi mağaranın girişine kadar takip etti.   “Çocuk, bu düzenek senin tarafından mı kırıldı?” Gümüş Şeritli Kan Cesedi dışarıdaki kırık düzeneği görünce aniden sordu.   “Bu doğru, başka söylemek istediğin bir şey var mı?”   Gümüş Şeritli Cesedin Karşısında Zhao Feng hala büyük bir baskı hissediyordu ve her an tetikteydi.Rakibi yüzlerce yıl yaşamış bir canavardı ve Kızıl Ay Şeytan Mezhebinde bir Koruyucuydu, gücünün zirvesindeyken elinin tersini bir kere sallaması onu öldürmeye yeterdi.   “Velet, senin yeteneğin Klanın için fazla iyi.Eğer ilgilenirsen Kızıl Ay Şeytan Mezhebine girebilirsin.İnanıyorum ki Mezhep bir kez daha tüm kıtayı silip süpürecek...”   “Hayır teşekkürler, güle güle!”   Zhao Feng Cesedin sözlerini yarıda kesti.Ama ceset buna şaşırmadı ve kırmızı figürü mağaradan hızla çıkarak gecenin karanlığına karıştı.   “Zhe zhe...Zhao soy isimli velet, ben, Büyük Lord, seni unutmayacağım.”   Ayrılmadan önce şeytani bir gülme sesi duyuldu.   Zhao Feng’in ifadesi hafifçe değişti.Ama Gümüş Şeritli Kan Cesedinin ilk önce saklanacak bir yer bulması gerektiğini düşününce, bir süre boyunca ortalıkta görünmeyecekti.Üstelik burası Kırık Ay Klanının bölgesiydi ve eğer Ceset bulunursa 13 Klanın iş birliğiyle öldürülürdü.   …….   Zhao Feng mağaraya döndü ve arkadaşlarının yanına gitti.   Üçü de çetin bir dövüş yapmıştı ve yorgunlardı.Ceset zehrinin de etkisiyle bayılmışlardı.   Zhao Feng onları kaldırdı ve duvara yasladı.   “Kardeş Zhao, ceset nereye gitti?”   İlk uyanan kişi Lin Fan olmuştu.o anda Zhao Feng göz bandını geri taktı ve eski haline döndü.   “Gümüş Şeritli Kan Cesedinin eski yaraları savaşın ortasında nüksetti ve bu yüzden kaçtı.” Zhao Feng basitçe konuştu.   Lin Fan ona derince baktı, ama hiçbir şey söylemedi.Bayılmadan önce göz bandını çıkarmış azur saçlı bir gencin cesetle yüzleştiğini hatırlıyordu.Baygın olmasına rağmen dışarının sallandığını hissetmişti.Üstelik yakınlarda savaşa dair izler vardı.   Lin Fan baygınken yapılan savaşın basit bir savaş olmadığını biliyordu.   Daha sonra Xiao Sun ve Xu Ren uyandı.İradesi en güçlü olan en hızlı uyanacaktı ve Lin Fan’ın iradesi en güçlü olanıydı.Uyandıktan sonra ceset zehri hala vücutlarında yayılmaya devam ediyordu ve üçlü Klandan aldıkları zehir giderme haplarını kullandılar ama hiçbir faydası yoktu.   “Muhtemelen Klandan yardım çağırmak için çok geç.Gökyüzü Ay Dağına geri dönmemiz en az bir kaç gün sürer… Ve bize bulaşan zehir hareket etmemizi oldukça zorlaştırıyor…”   Üçlü umutsuzluk ve korku içindeydi.   “Kardeş Zhao! Eğer 3 gün içinde bizi kurtaracak bir yol bulamazsak, bizi öldür!” Lin Fan dişlerini sıktı.   Ceset zehri kemiklerine girdiğinde bütün bilincini kaybetmiş birer zombiye dönüşeceklerdi ve gördükleri her şeye saldıracaklardı.   “Kardeş Zhao, sen neden zehirlenmedin?” Xu Ren merakla sordu.   “Belki de bunun nedeni benim vücudumun farklı olmasıdır.”   Zhao Feng 3 tane kan özü hapı çıkardı ve onlara verdi.   Bu da ne?   Lin Fan, Xiao Sun ve Xu Ren tereddütle hapları aldılar.   “Bunları Kan Cesedi Alt Bölümünün Koruyucusu kaçarken düşürdü.İçeriğini analiz ettim ve yetişimi artırmanın yanında zehri de dağıtma özelliği var.” Zhao Feng açıkladı.   Bunu duyunca Xu Ren ve Xiao Sun tereddüt etti...Cesetten düşen hapları yemeye cesaret edebilirler miydi?   “Ben Zhao Feng’e güveniyorum! Eğer her türlü öleceksek, neden denemeyeyim!?”   Lin Fan kararlı bir şekilde kan özü hapını yedi.Kısa bir süre sonra Lin Fan’da saf bir enerji dalgası ortaya çıktı.   “Bu hap gerçekten de etkili! Sadece zehri dağıtmadı, ayrıca yetişimimi de artırdı!” Lin Fan konuştu ve son derece sevindi.   Xu Ren ve Xiao Sun’ın ikisi de afalladı.Hemen onlar da kan özü haplarını yediler ve gerçekten de zehri dağıttığını fark ettiler.   “Bu Kan Özü Hapları muhtemelen gerçek Ruhani hap ve İlik Arındırma Hapından çok daha iyi.”   Zhao Feng sessizce son hapı aldı.Kan özü haplarını biliyordu.Kısa bir sürede kişinin yetişimini artırsa da, temel sağlam olmayacaktı bu yüzden onları fazladan almak iyi değildi.Üstelik Gümüş Şeritli Kan Cesedi bunları arıtırken hap ocağı kullanmamıştı, bu yüzden standartları fazla yüksek değildi.Bu nedenle Zhao Feng bu hapların üç tanesini cömertçe onlara verip zehri dağıtmalarına izin vermişti.   Xu Ren ve diğerleri Zhao Feng’e karşı son derece minnettardı ve daha önceki düşmanlıklarını unutmuşlardı.Eğer bu görevde yanlarında olmasaydı şimdiye kadar bir çok kez ölmüş olacaklardı.   Yarım gün sonra.   Herkes vücudundaki zehri dağıttı ve kan özü hapından gelen güçlü ilaç enerjisi onların vücut niteliklerini artırdı.   Zhao Feng Yükselme Aleminin 2.Semasına ulaşmak için bir kaç güne daha ihtiyacı olduğunu hesapladı.   “Bu görev muhtemelen 4 yıldıza yükselecek.Ayrıca Kızıl Ay Şeytani Mezhebinin bir tane sığınağını bulduk!”   Xiao Sun son derece heyecanlandı, Klanın onu cömertçe ödüllendirdiğini şimdiden görür gibiydi.Herkes gülüyordu ve Huang Yun’un ölümüne dair herhangi bir acıma hissi taşımıyorlardı.   “Eğer bu görevi kusursuz bir şekilde tamamlamak istiyorsak Xing Chen’i yakalamalıyız.” Lin Fan öneride bulundu.   “O iş kolay.”   Zhao Feng son derece kendinden emindi çünkü Xing ailesi liderinin ciddi bir biçimdi yaralı olduğunu biliyordu ve çok uzağa kaçamazdı.   Cümlesini bitirir bitirmez Zhao Feng hemen mağaradan ayrıldı.   Yarım saat sonra.   Zhao Feng son nefeslerini alan Xing Chen’i mağaraya geri getirdi.   Bu sahne herkesin ağzının açık kalmasına neden oldu.   Bu çok hızlıydı!   Zhao Feng’in ne tür bir takip yeteneği olduğunu hayal etmek güçtü.   Gerçekte Zhao Feng buraya gelir gelmez Xing ailesinin yerleşimini çoktan ezberlemişti ve sol gözüyle birlikte Xing Chen’in telaşlı ayak izlerinin izini sürmüştü.