King of Gods - Bölüm 404: Profesyonel Arayıcı

---

Çeviri:RassNt Düzenleme:Berkay Lamba

Siyah Uçurum Sarayının diğer dahileri ile iki yeşil bronz hayalet cesedini diğer hayalet cesetleriyle besleyen Zhao Feng farklılardı.   Yolda Ye Yanyu iki hayalet ceset için harika yiyecekler olan bir çok nadir hayvan öldürmüştü.   Antik dev akrebin son derece saf soyu iki hayalet cesedin auralarının güçlenmesine ve vücutlarının bir takım değişimler geçirmesine neden oldu.   Chi Gui’nin iki Gerçek Lord Derece hayaletinin dışında diğer Siyah Uçurum Sarayı hayalet cesetleri muhtemelen Zhao Feng’inkilerle kıyaslanamazdı.   “Bu iki yeşil bronz hayalet cesedin savaş gücü oldukça yüksek ve onlara zehir kesesini de ekleyince muhtemelen zehirlenmesi halinde Gerçek Lord Dereceler bile ölür.”   Zhao Feng bilincini Altı Hayalet Ceset Kontrolü gizli tekniğine aktardı.   Bu yeteneğin hayalet cesetlere nasıl zehir ekleneceği konusunda gereksinimleri vardı.   Zhao Feng tıp konusunda biraz bilgi sahibiydi ve zehir cesedi de bir tür bileşendi. Onu yeşil bronz hayalet cesetlere eklemek çok zor değildi.   Fakat bunu hemen yapmadı.   Zehir son derece ölümcül olsa da, antik akrebin vücudundan ayrıldıktan sonra etkisini bir nebze kaybetmişti.   Bu ilk noktaydı.   İkinci nokta ise bu zehir Gerçek Lord Dereceyi bile tehdit edebilse de bu durum ancak rakibinin derisinin kesilmesi ve zehrin vücudun içine girmesiyle mümkündü.   Yeşil bronz hayalet cesetlerin doğrudan bir Gerçek Lord Derecenin savunmasını kırmaları imkansızdı, özellikle rakip tetikteyken.   Bu nedenle zehri hemen onlara eklememeye karar verdi.   Zehri kesesini almak daha ilk adımdı ve daha yapması gereken bir çok faktör vardı.   Siyah Uçurum Sarayı tarafında.   “Kıdemli kardeş Chi Gui, eğer o çocuk zehri cesetlere eklerse, tehdit çok yüksek olacak.”   Siyah nilüferin önceki sahibi olan kız dudaklarını ısırdı ve yeşil bronz hayalet cesetleri kontrol eden Zhao Feng’e korku, kıskançlık ve nefretle baktı.   Kız hayalet cesetleri çalındıktan sonra böyle bir durumla yüzleşeceğini hiç hayal etmemişti.   Bu iki hayalet ceset yanındayken Zhao Feng’in yanına Gerçek Lord Derecesinin altında olan hiç kimse yaklaşamazdı. Eğer Zhao Feng bu hayalet cesetlere Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısında sahip olsaydı, Tantai Lanyue’nin ruhani evcil hayvanlarını kolayca yok edebilirdi.   “O Hayalet Cesedi Tao’suna yeni girmiş bir çaylak, onların gücünü tam anlamıyla serbest bırakamaz. Zehir kesesi değerli olsa da vücuttan ayrıldıktan sonra tesirini büyük oranda kaybedecek ve değeri mağaranın içindeki Yin Zehirli Mantar ve Kan Camı Meyvesine göre çok daha aşağıda kalacak. Hayalet cesetleri için Yin Zehirli Mantar üst düzey bir eşya durumunda.”   Chi Gui kendinden emin bir şekilde konuştu.   İçten içe Zhao Feng’in Gerçek Lord Derecesinin altında olan yetişimciler arasında benzersiz olduğunu düşünüyordu ve onu sadece Gerçek Lord Dereceler alt edebilirdi.   Onun endişelendiği nokta zehir kesesinden çok Zhao Feng’in göz soyuydu.   Shua Shua!   Zhao Feng siyah nilüfere dokundu ve yeşil bronz hayalet cesetleri yerine gönderdi.   An itibariyle iki hayalet ceset bir sınıra ulaşmış ve güçlü bir dar boğaza girmişti.   Dahası kuvvetleri çok hızlı arttığından temellerini sağlamlaştırmaları gerekiyordu ve hayalet cesetler belli bir seviyeye ulaşınca zekaya sahip olacaklardı.   Zhao Feng’in hayalet cesetleri şimdiden bir nebze zekaya sahiplerdi ve kuvvet artışıyla birlikte zeka artışına da ihtiyaçları vardı.   Zhao Feng’in yaptığı şey Buz Ruhu Gözünü kullanarak yeşil bronz hayalet cesetlerin içindeki pasif ruhların sağlamlaşmasına yardım etmek için küçük soğuk akışları göndermekti.   Mağaranın önünde.   Üç grup etrafı toparladıktan sonra mağaranın içindeki ganimetleri toplamaya karar verdiler.   “Artık alacağımız her şey becerilerimize bağlı.”   Kan renkli cübbeli Gerçek Lordun figürü bir anda parlayarak mağaranın içinde kayboldu.   Antik akrebin icabına bakılmıştı ve muhtemelen içeride çok fazla tehlike olmayacaktı. Üç taraf ganimetleri bölüşecekti.   Diğerlerinin aksine Zhao Feng ve Ye Yanyu dezavantajlı olacaklardı çünkü sayıları azdı ve diğer iki gruba nazaran kesinlikle daha az hazine alabileceklerdi.   “Gidelim!”   Ye Yanyu küçük hırsız kediyi aldı ve bir ışık hüzmesine dönüşerek mağaraya daldı.   Onun yetişimi en yüksekti ve hızı da üst düzeydi, diğer iki Gerçek Lord’a nazaran daha hızlıydı.   Yol boyunca Ye Yanyu normal hazinelere bakmaya bile tenezzül etmedi.   Bu durum karşısında Chi Gui ve yoldaşlarının gözleri şaşkınlıkla parladı.   “Buna şaşırmamak gerek. Ye Yanyu tek başına çalışıyor ve miktardan çok kaliteyi hedefliyor. Eğer buradaki bütün üst düzey hazineleri toplayabilirse, diğer herkesin topladıklarından daha fazla değerli şey toplamış olacak.”   Zhao Feng durumu anladı.   Ye Yanyu’nun en başından beri bir planı vardı.   O yalnızdı ve Zhao Feng ile birlikte iki kişi olmuşlardı ve kesinlikle diğer iki grupla kıyaslanamazlardı.   Bu nedenle Ye Yanyu normal hazinelerin çoğundan vazgeçmişti ve sadece en iyilerini toplamaya odaklanmıştı.   Chi Gui ve diğer Gerçek Lord bunu yapmakta zorlanırdı ama Ye Yanyu bu güce sahipti. O ikisinin birleşimi bile Ye Yanyu’ya rakip olamayabilirdi.   Miyav miyav!   Küçük hırsız kedi Ye Yanyu’nun omuzunda durdu ve ara sıra Mistik Yılan Kan Kırbacını sallayarak yakınlardaki bazı hazineleri kapıyordu.   Ye Yanyu’nun ve kedinin gözleri keskindi.   O ikisinin iş birliği ve hazineleri kapma hızları Chi Gui ve kan renkli cübbeli Gerçek Lordu panikletmişti.   “Buna izin veremeyiz.”   “Siz diğer hazineleri kurtarmaya gidin, biz onu durduracağız.”   Chi Gui ve kan cübbeli genç diğerlerine emir verdiler.   Sou Sou!   İki Gerçek Lord ileri doğru fırlayarak Ye Yanyu ile diğer zirve kaynaklar konusunda rekabete girmeye hazırlandılar.   Durum şuan daha berraklaşmıştı.   Üç Gerçek Lord gözlerini en iyi kaynaklara dikmişti ve diğerleri ise onların atladıkları orta-iyi hazineler ya da iyi hazineleri hedefliyordu.   Ne de olsa üç Gerçek Lord bir yarış halindeydi ve zaman zaman bazı iyi hazineleri atlamaları doğaldı.   Onların arasında Zhao Feng “atlanan eşyaları toplama” ustasıydı.   Tanrının Ruhani Gözünün inceleme kabiliyeti ona duvarların arkasını ve hatta üç Gerçek Lordun bile gözden kaçırdığı şeyleri görebilmesine olanak sağlıyordu.   Peng!   Zhao Feng aniden bir yıldırım arkı fırlattı ve bir duvar parçalanırken ortaya saydam siyah bir taş çıktı.   “Gök İşareti Taşı.”   “Bu taş toz haline getirildiğinde vücudu kemikleri ve hatta cesetleri kuvvetlendirir.”   Bunu gören yakınlardaki Siyah Uçurum Sarayı öğrencileri gözleri parlayarak oraya doğru fırlasalar da Zhao Feng çok hızlıydı ve yarısından fazlası onun tarafından alınmıştı.   Shua Shua Shua!   Zhao Feng’in Yin Gölge Pelerini savruldu ve onun figürü Gerçek Lordun Derecesinin altında olanlar tarafından ayırt edilmesi zor olan bir çok figüre bölündü.   Zhao Feng atlanan eşyaları alıyor olsa da üç Gerçek Lord ile arasındaki mesafeyi korumalıydı, hızlı da değildi yakın da.   Eğer onlara çok yakın giderse aralarındaki savaşların enerji dalgaları tarafından vurulabilirdi.   Eğer çok uzak kalırsa da bazı fırsatları kaçırarak planı sekteye uğrayabilirdi.   Bir süre sonra.   Shuu!   Zhao Feng aniden bir duvarı keserek açtı ve iki koyu yeşil su kabağını ortaya çıkarttı.   “Yeşil Ruhani Su Kabağı, bitkileri taze tutabilen ve aşındırıcı ilaçları depolayabilen gizemli bir eşya…”   “Demek bu Yeşil Ruhani Su Kabağı. Duyduğuma göre bir zamanlar bir Boş Tanrı Alemi Kralı ölmek üzereyken ruhunu bu eşyanın içine koymuş ve yeniden doğmuş, yüz yıl sonra bir vücut çalmış.”   İki Tarikatın dahileri Zhao Feng’e aç gözlü ve kıskanç gözlerle baktılar.   Zhao Feng’in korkunç göz soyunu daha önce görmüş olan Siyah Uçurum Sarayı dahileri temkinli ve hafiften tereddüt içindeydi.   “Çocuk, Yeşil Ruhani Su Kabağını bize ver.”   Ay Şeytanı Sarayından iki dahi Saf Ay Ruhani Tarikatı önemsemeyerek Zhao Feng’e doğru atıldılar.   Bu Yeşil Ruhani Su Kabağının herhangi bir şok edici gücü olmasa da ve kişinin kuvvetini artırıyor olmasa da o nadir bir eşyaydı ve efsaneler onun değerini oldukça yüksek kılıyordu.   Belki Çekirdek Köken Alemi Hükümdarları ya da Boş Tanrı Alemi kralları bile ona ilgi gösterebilir ve bu eşyadan bir ya da iki tane toplayabilirlerdi.   Kalp Gözü!   Zhao Feng’in sol gözü iki Ay Şeytanı Tarikatı dahisinin üzerinde gezindi ve dahilerin figürleri anında dondu.   Sonraki an.   Ding Ding Peng Peng-----   İki dahi birbirlerine saldırdılar, gözleri sınırsız bir aç gözlülükle doluydu.   “Hmph, aç gözlülükle dolu olduğunuzda duygularınızda açıklar belirir.”   Zhao Feng içten içe soğukça güldü.   Kalbinde açık olduğu müddetçe Zhao Feng’in Kalp Gözü Gerçek Lord Derecesinde olanları bile etkileyebilirdi.   Zhao Feng iki Yeşil Ruhani Su Kabağını aldı ve üç Gerçek Lordun peşine tekrar takıldı.   Bu mağaranın derinliği ve büyüklüğü hayal edilenden çok daha yüksekti.   Ara sıra akrepler, yılanlar, örümcekler ya da böcekler ortaya çıkıyordu ve dahiler onlarla karşılaştıklarında ölmeseler de ölmüş kadar oluyorlardı.   Zhao Feng’in kalbi sakindi ve üç Gerçek Lord ile arasındaki mesafeyi korurken yolda değerli kaynakları topluyordu.   “Hmm? Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyi.”   Zhao Feng Tanrının Ruhani Gözüyle bazı bambu filizlerinin yakınında çiy damlaları buluyordu ve ay ışığı onların üzerine duvarlardaki ufak delikler yoluyla parlıyor gibi görünüyordu.   Bu büyük mağaranın her yerinde savaş sesleri duyuluyordu, bu çiy damlalarını fark etmek son derece zordu.   “Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyi hem güneşin hem de ayın arıtımına sahip nemli bölgelerde meydana gelir. Daha nadir olan Gökyüzü Yin Bambu filizlerinin şekillenmesi on bin yıldan fazla zaman alır.”   Zhao Feng ister istemez Kırık Ay Klanında On Bin Bitki Örneklemelerini kopyaladığı için kendini şanslı hissetti. Her gittiği yerde nadir bitki ve hayvanlara dair bilgileri hatırlıyordu.   Bu nedenle Zhao Feng Tanrının Ruhani Gözüyle taradığı zaman hangi eşyanın ne olduğunu anlayabiliyordu.   “Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyi bir vücuttaki Yin ve Yang’ı dengeler ve yetişimi arttırır. Aynı zamanda zihinsel enerjiyi arttırır ve yüksek kavrayışa sahip olan kişilerin Gök ve Yerin kanunlarını anlamasına yardımcı olur.”   Yakınlardaki dahiler Zhao Feng’i fark ettiklerinde şaşırdılar.   “Bu velette nasıl bir şans var böyle? Her gittiği yerde en nadir eşyaları buluyor.”   “Bu muhtemelen şanstan öte göz soyuyla alakalı bir şey.”   İki Tarikatın dahilerinin gözleri kıskançlıktan kıpkırmızı olmuştu ve neredeyse Zhao Feng’i soymaya yelteneceklerdi.   Orada göz soyuna sahip bir kaç kişi daha vardı ama onların gözlem yetenekleri Zhao Feng’e nazaran hiçbir şeydi. “Harika, bu Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyi ile planımın başarısı çok daha yüksek olacak. Zihinsel enerjim arındığında ve gücü arttığında Gerçek Lord Derecesinde olanları bile tehdit edebilecek seviyeye gelecek.”