Bölüm 409: Yolu Kapatmak

avatar
13716 26

King of Gods - Bölüm 409: Yolu Kapatmak


Çeviri:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba

 


Ne, bu nasıl mümkün olabilir?”   Siyah Uçurum Sarayı ve Ay Şeytanı Sarayı dahileri tuhaf ifadelerle Zhao Feng’e baktılar.   Zhao Feng hiçbir şey yapmamış diğerleri hazineler için savaşırken onun tek yaptığı şey oturmak olmuştu.   Saf Ay Ruhani Tarikatı tarafında sadece Ye yanyu vardı ve tek başına herkesi ezmişti.   Ye Yanyu ödüllerini aldıktan sonra Zhao Feng ondan değerli hayata döndüren otu istemişti. Diğer iki grubun dahilerinin bile bu yüzsüzlük karşısında ağzı açık kalmıştı.   Fakat, Zhao Feng kendinden gayet emin görünüyordu, sanki Ye Yanyu’nun ona istediği şeyi vereceğinden eminmiş gibiydi.   “Rüyanda görürsün.”   Ye Yanyu ona gözlerini devirerek baktı.   Zhao Feng’in dev akrebin içindeki pis ve kanlı şeylerden pay almasını umursamamıştı.   Fakat Hayata Döndüren Ot farklıydı. Onun değeri akrebin zehir kesesiyle kıyaslanamazdı.   Dahası Hayata Döndüren Ot herhangi bir insan için ikinci hayat şansı gibiydi ve onlar dövüşürken Zhao Feng hiçbir şey yapmamıştı. Sadece bu bile Ye Yanyu’yu sinirlendirmeye yetiyordu. Hatta onu Saf Ay Ruhani Tarikata önermek konusunda bile tereddüt etmişti.   “Anlaşmamıza göre bana üç kez yardım edecektin. Bunu onlardan birinin yerine sayalım.”   Zhao Feng ifadesizce konuştu ve Ye Yanyu’nun bir an duraksamasına neden oldu.   Yaptıkları anlaşmaya göre bu doğruydu.   Zhao Feng ilk hakkını Ye Yanyu’dan onu korumasını isteyerek kullanmıştı ve şimdi ise kesinlikle ikinci hakkını kullanacaktı.   “Hehe, anlaşmamız sana üç kez yardım etmem üzerineydi, buna sana bedava eşya vermem dahil değil.”   Ye Yanyu gülümsedi. Ye Yanyu kendisini kolay kolay yedirecek biri değildi.   Zhao Feng bir an sessiz kaldı ardından da dişlerini gıcırdattı: “Utanmazlık yapıyorsun.”   “Benim sana yardımımın bir sınırı ya da kısıtlaması olmayacak mı? Eğer ölmemi istesen gidip kendimi mi öldüreceğim? Eğer her şeyimi sana vermemi istesen, verecek miyim?”   Ye Yanyu soğukça güldü.   Miyav miyav!   Küçük hırsız kedi sevinircesine patilerini kenetleyerek Ye Yanyu’ya döndü.   Zhao Feng’in gözleri kısıldı ve Ye Yanyu Zhao Feng ve kedi tarafından kandırılmış olsa da ona kolayca bir şeyler verecek kadar aptal değildi.   “Hayata Döndürme Otunu senin için önemli birinin hayatını kurtarmak için mi istiyorsun? Eğer kedi ile arandaki kan anlaşmasını bozarsan bunu düşünebilirim.”   Gerçeğe doğru yaklaşırken Ye Yanyu’nun gözleri parladı.   “Sadece birine iyilik borcum var.”   Zhao Feng döndü ve diğer tarafa yürüdü.   Ye Yanyu’nun kabul etmeyeceğini bekleyen Zhao Feng panik yapmadı. Hala Hayata Döndüren Otu almak için iki yolu vardı.   O sırada dahiler hala yakınlardaki hazineler için dolanıp duruyorlardı ama Zhao Feng onlara katılmadı.   Dövüşün ardından üç Gerçek Lord da yaralanmıştı ve Ye Yanyu iyileşmek için sakin bir yer bulmak adına mağaradan dışarı çıktı.   “Ruhumdaki aşınma yarasını iyileştirmek zor olacak….”   Ye Yanyu hafif soluk yüzüyle bacaklarını çaprazlayarak oturdu.   Fiziksel vücudu dövüş esnasında hafif yaralanmıştı, aldığı ana hasar kan özünde ve ruhundaydı.   Ne de olsa dövüş esnasında Chi Gui ve kan cübbeli Gerçek Lordun yasaklı teknikleriyle yüzleşmek zorunda kalmıştı.   Ye Yanyu bir çok değerli ruhani hap kullanarak Yuan Qi’sini yeniledi ama kan özünün yenilenme hızı çok daha yavaştı.   Ama iyileşmesi en zor olan yara Chi Gui’nin Habis Ruh Hayalet Gözünün neden olduğu ruhundaki yaraydı.   “Ruhun aldığı yara çabuk iyileşmez. Hayata Döndüren Ot kullansan, hayat gücünü yeniler ama ruhun üzerinde çok fazla etki yapamaz.”   Zhao Feng yavaşça konuştu.   “Ne? Tıptan anlıyor musun?”   Ye Yanyu homurdandı ve Gerçek Lord Derece aurasını serbest bırakarak çevredeki Yuan Qi’yi sarstı ve Zhao Feng’e zirve durumunda olmasa  bile onu kolayca alt edebileceği sinyalini verdi.   “Senin ruhu iyileştiren bir yada iki tane ruhani hapının olacağını düşünmüştüm ama bu süreç en az yarım ay sürecek ve yarayı tamamen iyileştirme garantisine sahip değil.”   Zhao Feng hafifçe gülümsedi ve Ye Yanyu onun düşüncesinin neredeyse gerçekle aynı olduğunu görünce şaşırdı.   Yani Ye Yanyu’nun zirve durumuna gelmesi için en az yarım aya ihtiyacı vardı ve Mor Aziz Harabeleri Harabelerin çekirdeği, Harabelerin Değerli Sarayı da dahil bir çok talihle doluydu.   “Neyse ki mağarada Habis Ruh Hayalet gözünün aşındırmasını temizleyebilecek olan bir kaç Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyi bulmuştum. Eğer ondan iki damla alırsan sadece iki yada üç günde ruhundaki yara iyileşecek. Üstelik, geride herhangi bir gizli yara bırakmayacak.”   Zhao Feng gülümseyerek konuştu.   Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyi.   Bunu duyunca Ye Yanyu’nun ifadesi değişti.   Daha önce Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyinin etkisini tabii ki duymuştu. Zihinsel enerjiyi ve kavrayışı kuvvetlendiriyordu. O çiy geç aşama Gerçek Lord Derecesinde olan Ye Yanyu için bile kullanışlıydı.   En önemlisi ise o ruh yaralarında son derece etkiliydi.   “Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyi….”   Ye Yanyu dudaklarını ısırdı.   Şu anki durumda ruhunu temizlemek için ona ihtiyacı vardı ve Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyi değer anlamında sadece Hayata Döndüren Ot ve kan camı meyvesinden aşağıydı.   Fakat bunu söyledikten sonra Zhao Feng sessizleşti.   Bu onun ikinci yoluydu ve Ye Yanyu’nun bunu reddedeceğine inanmıyordu.   Fakat Ye Yanyu çok sakin kaldı ve Zhao Feng’in onu kazıklamasını istemediği için hemen takas görüşmelerini başlatmadı.   Zhao Feng beklemekten mutluydu ve Ye Yanyu’nun gözleri önünde bir tane daha Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyi kullanarak zihinsel enerjisini kuvvetlendirdi.   “İkinci Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyi damlası artık benim için çok etkili değil ama yine de Gerçek Lord Derecesinin erken aşamasındaki zihinsel enerji seviyemi tamamen pekiştirebilir.”   Zhao Feng kavrayışa başladı ve Ye Yanyu iyileşirken Zhao Feng siyah nilüferin içindeki hayalet cesetlerini unutmadı.   Hayalet cesetlerin ölüm havaları pekişmeye başladı ve aşınma kokusu daha da güçlendi.   Göz açıp kapayıncaya kadar iki gün geçti ve hayalet cesetler neredeyse Gerçek Lord Derecesi seviyesine ulaşırken zehirli mantarın enerjisini neredeyse tamamen tüketmişlerdi.   Dış yüzeylerindeki yeşil bronzun yerini koyu gümüş çizgiler aldı ve onları artık “koyu gümüş zehir cesetleri” olarak çağırmak daha iyi olacaktı çünkü Yeryüzü Yin Zehirli Mantar son derece ölümcül bir bitkiydi, hayalet cesetlerin artık güçlü bir zehirleri vardı.   “Bu koyu gümüş zehirli cesetlere daha akrebin zehir kesesi eklenmemiş olsa da sahip oldukları zehir Gerçek Ruh Aleminde olanları tehdit etmeye yetecek seviyede.”   Zhao Feng ister istemez beklentiyle doldu.   Onun zehirli ceset planı 60-70% oranında tamamlanmıştı.   Zhao Feng daha sonra zehir kesesini gizlice siyah nilüferin içine koydu ve ardından gizlice onu koyu gümüş zehirli cesetlere ekledi.   Zehir kesesiyle birlikte üzerlerindeki gümüş çizgiler daha da belirginleşti.   “Bu iki koyu gümüş zehirli ceset seviye bakımında bir Gerçek Lord Derecenin neredeyse 80%’i civarında ama zehirle birlikte gerçek hasarları normal Gerçek Lord hayalet cesetlerin çok üstünde.”   Zhao Feng onları Tanrının Ruhani Gözüyle inceledi.   Onları iyi yetiştirdiği sürece bu iki koyu gümüş zehirli ceset kolayca Gerçek Lord Derecesine ulaşacaktı.   Üç günlük dinlenmenin ardından Ye Yanyu artık direnemedi ve Zhao Feng’i buldu.   “Anlaşalım.”   Ye Yanyu’nun sesi arka taraftan duyulunca Zhao Feng’in yüzünde bir gülümseme belirdi ve iki damla Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyi ile iki damla Hayat İksirini takas ettiler.   “Artık Hayat İksiri ellerimde.”   Zhao Feng iki damlayı yeşil su kabağına koydu ve Ye Yanyu ise hemen iki damla Güneş ve Aylı Gökyüzünün Bambu Filizi Çiyini kullanarak iyileşme hızını artırdı.   Bu süreçte Zhao Feng gizemli kanyonun içinde dolaşarak bazı hazineler buldu.   Sou Sou Sou!   Çoğu iyileşmiş olan Siyah Uçurum Sarayı dahileri de Chi Gui’nin liderliğinde o tarafa doğru geliyorlardı ve Zhao Feng ile iyileşme sürecindeki Ye Yanyu’yu uzaktan gördüler.   Chi Gui pırıldayan gözleriyle onları gözleriyle süzdü.   Ye Yanyu zirve durumunda olmasa da, onu yenebilecekleri konusunda emin değillerdi.   “Kardeş Chi Gui, Kardeş Mo Yu’nun gönderdiği hayalet ok mesajında buraya geleceğini ve bize destek olacağını söylemiş.”   Bir figür parladı ve oraya ulaştı.   “Harika, Kardeş Mo Yu benden biraz daha güçlü ve onunla birlikte ruhu yaralanan Ye Yanyu’ya karşı kazanma şansımız 60% olacak. En azından mavi saçlı velet ile kurnaz kedi elimizden kaçamayacak.”   Chi Gui’nin yüzünde vahşi bir gülümseme belirdi.   Bu sefer Siyah Uçurum Sarayının en güçlü dahisi Chi Gui değil Mo Yu idi ve Mo Yu da daha büyük bir ekibe liderlik ediyordu.   “Kardeş Chi Gui, çocuk geliyor.”   Siyah nilüferin önceki sahibi olan kız üzerlerine gelen mavi saçlı gence korkuyla baktı.   Bu gelen gerçekten de Zhao Feng idi.   “Lütfen bekleyin.”   Zhao Feng kendinden emin bir şekilde Siyah Uçurum Sarayı grubunun yolunu kapattı ve bunun üzerine Chi Gui ile tayfasının ifadeleri karardı, normal Gerçek Ruh Alemi yetişimcilerinin bile nefesini kesecek ürpertici auralarını serbest bıraktılar.   “Velet, ne cüretle yolumuza çıkarsın? Canına mı susadın?”   “Kardeş Chi Gui öldürelim onu!”   Siyah Uçurum Sarayı dahileri nefretle dişlerini sıktılar.   “Hmph.”   Burnu delik Chi Gui’nin ifadesi düştü ve beyaz alevlerle dolan gözlerini Zhao Feng’e dikti ama herhangi bir hamle yapmadı.   Zhao Feng’in sergilediği özgüven ve sakinlik, Chi Gui’nin bu işte bir bit yeniği olabileceğini düşünmesini sağlamıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr