Bölüm 443 - Demir Ejderha İttifakı

avatar
13952 33

King of Gods - Bölüm 443 - Demir Ejderha İttifakı




Taş Ejderha Kalesi Alanı!

 

Kahverengi cüppeli Kıdemli Jiang öldürücü hareketini kullandı ve zayıf bir ejderha kükremesi alan boyunca yankılanıyor gibi oldu. Sarı renkteki ışıl ışıl parıltı onlarca metre içindeki her yeri aydınlattı.

 

Taş ejderhalar kıvrılıp dönüştüklerinde, birbiri ardına Zhao Feng’i ezmeye çalıştılar ve ölümcül bir yıkıma neden oldular.

 

Yıkıcı güç, “Üçüncü Ekselanslarının” Gerçek Kuvvetinin ve topluluğun ürpermesine neden oldu.

 

Gerçek Ruh Alemi seviyesindekiler gerçekten saygı duyulası insanlardı. Onların yöntemleri, etrafındakilerin korku içinde seyretmesine neden olurdu.

 

Bu anda, kahverengi cüppeli Kıdemli Jiang, Gerçek Ruh Qi’sini yakmış ve kendinden emindi. Üçüncü Ekselanslarına bir süreliğine kaçma imkanı tanımak için normal Gerçek Mistik seviyesindekileri bile durdurabilirdi.

 

“Kıdemli Jiang’ın gerçek gücü bu seviyeye ulaşmış? Şu mavi saçlı genç gerçekten Kıdemli Jiang’ın saldırılarını engelleyebilecek mi?”

 

Üçüncü ekselansları yardım edemedi fakat kaçarken bir süreliğine arkasına baktı.

 

O Kıdemli Jiang’ın emirlerine karşı gelmeye cesaret edemezdi fakat bu mavi saçlı genç kendisinden bile gençti. Kıdemli Jiang’ı bile panik ve korku içinde bırakıp, kaçması için kendi hayatını ortaya koyacak duruma getiren, bu gencin sahip olduğu yöntemler; ne olabilirdi?

 

Üçüncü Ekselansları isteksiz hissediyordu ve güçlü sorgulama hisleriyle kuşatılmıştı.

 

Boom Boom Boom!!

 

Ejderhalar mavi saçlı genci ezdi ve yüksek sesli patlamalara neden oldu.

 

Üçüncü Ekselansları ve topluluk sadece yüz metre uzaklaşmıştı.

 

“Öldü mü?”

 

Diğer yedi kişide yavaşlayıp, sisle kaplı olan alana doğru baktılar.

 

Hepsi sevinçle dolmuştu.

 

Belki de mavi saçlı genç çok güçlü değildi ve Kıdemli Jiang’ın tek hareketi onu öldürmeye yetmişti.

 

“Hiç karşı koymadan…. bu gerçek mi?”

 

Yüzü soluk beyaz bir hal alırken, Kıdemli Jiang’ın nefes alışı hızlandı.

 

Karşısındaki mavi gençli genç tek bir hareketiyle ölmüştü.

 

Bu ani “zafer” Kıdemli Jiang’ı huzursuz hissettirdi.

 

Sis kaybolduğunda, mavi saçlı genç rüzgarla birlikte yok olmuştu ve aurasına dair hiçbir iz yoktu.

 

“Hahaha, şu sözde Bölüm Lideri fıs bir elemanmış.”

 

“Bundan önce Kıdemli Jiang’ın Taş Ejderha Kalesi Alanını sadece söylentilerde duymuştuk, gerçekten de adına yakışır bir yetenekmiş.”

 

Ayak sesleri kesildiğinde, Üçüncü Ekselansları ve topluluğun endişeleri mutluluğa dönüştü.

 

Bir yıldırım uğultusuyla beraber gökyüzü aydınlandı.

 

“Bu iyi değil, kaçın~~~~!”

 

Kıdemli Jiang bir şeyin gelişini hissedip bağırdı.

 

Üçüncü Ekselansları ve topluluğun hepsi şaşkınlık içerisindeydi.

 

“Çok geç.”

 

Daha onlar tepki bile veremeden, kulaklarının yanında duygusuz soğuk bir ses duydular .

 

Qiu----

 

Hafif bir yıldırım parıldaması, üzerlerindeki havayı koyulaştırdı.

 

Ne!?

 

Üçüncü Ekselansları ve topluluk şok içinde bakakaldı.

 

Etrafı yıldırım dalgalarıyla sarılmış mavi saçlı genç üstlerinde belirdi.

 

“Üçüncü Ekselansları kaçın! – Kızıl Ay Köpeği, gel ve savaş benimle!”

 

Kıdemli Jiang nefret ve pişmanlık içinde kükredi.

 

Zhao Feng onu pek umursamadı ve bir yıldırım dalgalanması altındaki altı-yedi kişinin etrafını sardı.

 

Azur yıldırımı anında yirmi-otuz metre genişliğindeki alanda yuvarlak çizmeye başladı ve grubu bu alanın içine hapsetti.

 

“Arghhhh!”

 

Altı yada yedi insan titremeye başladı.

 

Yarım nefes sonra.

 

Plop Plop Plop!

 

Üçüncü Ekselansları ve topluluk korku içinde yere düştü.

 

Uyuşma hissi parmaklarını bile oynatamamalarına neden oldu. Sadece, mavi saçlı gencin yere inişini izleyebilirlerdi.

 

“Şu Üçüncü Ekselansları sen misin?”

 

Mavi saçlı genç pahalı şapkalı gence doğru yürüyüp, sıradan bir şekilde sordu.

 

Grup içinde, en güçlü kişi pahalı şapkalı gençti ve yetiştirmesi Gerçek Ruh Aleminin yarısındaydı. Bu nedenle yarım nefes boyunca dayanabilmişti.

 

“İstiyorsan işkence et yada öldür, ne istiyorsan yapabilirsin.”

 

Ölüm korkusu içini sararken, Üçüncü Ekselansları kendini sakinleştirmeye çalıştı.

 

Zhao Feng gülümsemesini durduramadı. Çok fazla zaman alacağı için onları sorgulamayı planlamamıştı.

 

Gözlerini, ona doğru hızlıca yaklaşan Kıdemli Jiang’a döndürdü.

 

“Ben soracağım, sen cevap vereceksin. Tek bir kelime bile yalan söylersen, bu Bölüm Lideri onun bacağını kesecek.”

 

Zhao Feng’in yüzünde öldürme arzusu belirdi. Kıdemli Jiang’ın ayak izleri dondu. Mavi saçlı gençten gelen bir tutam öldürme arzusu, onun üşümesine neden olmuştu.

 

En önemlisi, Üçüncü Ekselansları rehine olarak tutuluyordu.

 

İncelemelerine göre, rakibi en azından Gerçek Mistik seviyesindeydi. Başarı şansı sıfırdı.

 

“Sor bakalım.”

 

Kıdemli Jiang ağır ve acı bir şekilde iç çekti ve Zhao Feng memnun bir şekilde başını salladı.

 

Grubun içinde ölüm sessizliği hakimdi ve Zhao Feng’in “sorgulaması” bekleniyordu.

 

İlk soru.

 

“Burası neresi?”

 

Mavi saçlı genç gelişi güzel bir şekilde sordu.

 

Ne!?

 

Üçüncü Ekselansları ve topluluk boğuluyormuş gibi hissetti fakat Kıdemli Jiang, bu hisse rağmen yavaş bir şekilde cevap vermeye cesaret edemedi. “Burası Eski Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesinin kıyısı. Bir kaç bin mil güneydoğuda, Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesinin buraya en yakın olan şehri var.”

 

Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesi.

 

Zhao Feng’in gözleri parladı. Burası tahminlerinin çok uzağında değildi.

 

On Üç Ülkede kimse Zhao Feng’i tanımadığı için, bu yer sadece iki güçlü ülkeye yakın olabilirdi.

 

“Burasına neden Eski Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesi deniyor? Demir Ejderha İttifakı ne tür bir varoluş?”

 

Zhao Feng soru sormaya devam etti.

 

“Peki sen… Bulut alanından değil misin?”

 

Kıdemli Jiang şaşırdı.

 

Bu genç Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesinin yıkıldığını ve Eski Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesinin de Demir Ejderha İttifakının toprağı haline geldiğini bilmiyor muydu?

 

Biraz sorgulamadan sonra, Zhao Feng Bulut alanının şu anki durumunu öğrenmişti.

 

Zhao Feng ayrılmadan önce, Güçlü Demir Ejderha Ülkesiyle, Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesi arasındaki denge bozulmuştu.

 

Görünürde, bunun nedeni Güçlü Demir Ejderha Ülkesinin yeni bir Gerçek Lorda sahip olmasıydı fakat gerçekte bunların hepsine Kızıl Ay Şeytani Mezhebi neden olmuştu.

 

İki yıl önce,  On Üç Klan İttifak Ziyafeti düzenlendiğinde, Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesi, Güçlü Demir Ejderha Ülkesine yenilmişti.

 

On Üç Klanın, Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesine yardım etmesini engellemek için Güçlü Demir Ejderha Ülkesi ustalarını göndermiş ve İttifak Ziyafetindeki dahilere saldırmıştı.

 

Zhao Feng hala Kırık Ay Klanının nasıl kovalandığını hatırlıyordu.

 

O gün, Usta Haiyun onlara ihanet edip, asıl Kırık Ay Klanı Ustasına saldırmıştı ve bu saldırı da saf ve güzel Klan Ustasının ölümüyle sonuçlanmıştı.

 

O gün, İlk Kıdemli Gerçek Ruh Qi’sini yakıp, kolunu kaybetmişti.

 

O gün, Zhao Feng hayatta kalanlara önderlik edip, Gerçek Ruh Alemi ustalarının takibinden kurtulmuştu.

 

Son olarak, Zhao Feng Büyük Gök Kubbe Ülkesindeki Liu Qinxin isimli kadını bulmak için, İlk Kıdemlinin mektubunu almıştı.

 

Ayrılmadan önce, Usta Haiyun emriyle On Üç Ülkede aranıyordu.

 

Bu eski olayları düşününce, Zhao Feng’in kalbine karışık duygular hakim oldu.

 

Eskiden yaşadığı bu olaylar olmasaydı, şu anki Zhao Feng oluşamazdı.

 

Mor Aziz Kalıntılarında kalma şansını reddedip, buraya gelmeyi seçmesinin nedenlerinden biri de buydu.

 

“Demir Ejderha İttifakı, Güçlü Demir Ejderha Ülkesinin kontrolüne sahip ve Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesiyle, On Üç Ülke artık ast ülkeler. Bütün Bulut alanının Güçlü Demir Ejderha Ülkesi tarafından yönetildiği söylenebilir ve güçlerini yakınlarındaki güçlü ülkelere doğru genişletiyorlar…”

 

Demir Ejderha İttifakından bahsederken, Kıdemli Jiang’ın sesi ciddiydi ve konuşurken Zhao Feng’in yüz ifadelerine dikkat etti.

 

Mavi saçlı genç bazen öldürme arzusuyla titrer ve iç çekerdi.

 

Kıdemli Jiang, bu mavi saçlı gencin Demir Ejderha İttifakı kurulmadan önce Bulut alanından ayrıldığı varsayımında bulundu. Bu gencin Bulut alanına karşı benzersiz hisleri vardı fakat buradaki durum hakkında en ufak bir fikri yoktu.

 

Bu mavi saçlı gencin düşman olmayabileceği anlamına geliyordu.

 

Kıdemli Jiang bir nefes verdi ve Zhao Feng’i yakından inceledi fakat onu hatırlayamadı.

 

Gözünü Zhao Feng’e diken Üçüncü Ekselansları bağırdı, “İki yıl önce aranan kişi değil misin sen? On Üç Ülkenin bir numaralı dahisi?”

 

Üçüncü Ekselansları genci hatırlamaya çalıştı. Aranan kişinin masmavi saçları vardı ve gözlerinden birini kaybetmişti, önlerinde duran gencin de saçları maviydi ve gözlerinden biri sönüktü.

 

“Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesinde hala beni hatırlayan insanların olduğunu düşünmezdim.”

 

Zhao Feng mırıldandı.

 

“Bu bizim düşman değil de dost olduğumuz anlamına geliyor.”

 

Üçüncü Ekselansları aşırı sevinçliydi.

 

“Bu doğru hepimiz Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesinden geliyoruz ve düşmanımız Demir Ejderha İttifakı.”

 

“Üçüncü Ekselansları ve biz, Yedi Varlıklı Gökyüzü Klanının başı olan Gök Rüzgarı Köşkünün Özel müritleriyiz.”

 

Diğer beş-altı kişi saygılı konuştu.

 

Zhao Feng Gök Rüzgarı Köşkünün, Varlıklı Güçlü Gökyüzü Ülkesinin en güçlü klanı ve Gök Kubbe Ülkesinin dört büyük ailesinden kısmen güçsüz olanlarla kıyaslanabilecek düzeyde olduğunu hatırladı.

 

O zamanlar On üç Klan İttifak Ziyafetine katılmış ve Gök Rüzgarı Köşkü imha edilmişti.

 

“Bu yaşlı adam Gök Rüzgarı Köşkünün bir Kıdemlisi ve İmparatorluk ailesinden. Biz yeniden yükselmeye çalışıyoruz fakat sürekli olarak Demir Ejderha İttifakı tarafından takip ediliyoruz.”

 

Kahverengi cüppeli Kıdemli Jiang’ın yüzü acıyla doluydu.

 

Zhao Feng şimdi Bulut alanının içinde bulunduğu durumu tam olarak anlıyordu.

 

Basitçe anlatmak gerekirse, Bulut alanı Demir Ejderha İttifakı tarafından yönetiliyordu ve sadece bir grup az sayıda insan onlara karşı direniyordu.

 

Durum, Zhao Feng’in hayal ettiğinden çok daha şiddetliydi.

 

Gök Kubbe Ülkesine geri dönüp yardım istemeyi bile düşündü.

 

Ama hızlıca bu düşüncesinden vazgeçti.

 

Bulut alanındaki durum kötü olmasına rağmen, Zhao Feng artık eskiden olduğu kişi değildi.

 

Bu sırada

.

Sou Sou Sou----

 

Bulutların üstünden bir uçma sesi geldi.

 

Hmm?

 

Zhao Feng göz gezdirdi ve bulutlarda büyük bir kan kanatlı kuş gördü. Üzerinde ondan daha fazla insan silüeti vardı ve bunların içindeki en güçsüz aura, Yükselmiş  Alemin Altıncı yada Yedinci Gökyüzündeydi.

 

“Hahaha… Gök Rüzgarı Köşkünün köpekleri, bugün elimizden kaçamayacaksınız.”

 

Silüetler kan kanatlı kuştan atladı.

 

Kan renkli bir orak tutan, kemikleri çıkık(zayıf anlamında) elaman liderleriydi. Dudaklarını yalayan bu adam, gökyüzünü kırmızıya boyayan bir aura yaydı.

 

“Bu iyi değil, bu adam bir zamanlar on binlerce insanla dolu bir şehri katleden ve hatta bir grup elitle küçük bir klanı yok eden ‘Kan Oraklı Kasap’."

 

Kahverengi cüppeli Kıdemli Jiang’ın yüzü soluk beyaza döndü.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43989 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr