Kraptos Lordu - 1-Meclis
BÖLÜM 1
MECLİS
Her 2 yılda bir toplanan “Kraptos Kıtası’nın” büyük meclisi’nin toplanma zamanı gelmişti.
Bütün ırklardan Üstün bir temsilci “Kıta’nın” tam ortasında bulunan, gezegenin yaşam süresiyle aynı yaşta olan “Kutsal Mabed’de” toplanmak üzere yola çıkmışlardı.
İnsanların Hükümdarı “Donovan”, Elflerin Lordu Ulu Büyücü “Srens”, Cüce Kral “Durellōn”, Ork Önder Flagdikt, Menfur Komutan “Brotheus” ve son olarak Meclisin mukadder yöneticisi, Bilinen son Zulmora’lı “Dean” Oldukça geniş bir odada oturuyor, bir şeyler içip bazı konular hakkında tartışıyorlardı.
Bu konuların en önemlisi ve her şeyin başlangıcı olan konu ise topraklardı…
“Yıllardır bu çamurlu verimsiz topraklar yüzünden halkım açlık ve sefalet içinde can veriyor. Ben burada bu Mabed’de sizler ile konuşurken dahi binlercesi açlıktan kırılıyor. Kraptos Lordu Dean! Bu konu hakkında hiçbir şey yapmazken diğer ırkları savunuyorsun. Benim halkım senin gözünde değersiz mi? Senin adaletin bu mu?” Dedi Menfur Komutan.
Lord Dean bunun üzerine hiddetlenerek ayağa kalktı ve söyledi.
“Sen kimsin ki benim adaletimi sorgulayabilecek biri olduğunu sanıyorsun?
Benim sözlerim, yaptıklarım ve adaletim mutlaktır. Ben bu kıtanın Yüce Lordu Dean’ım!”
Menfur Komutan hafifçe sırıtarak;
“Senin adaletine inancım kalmadı… Her şeyin bir sonu, her sonun bir başlangıcı vardır…”
Dean aura'sının bir kısmını menfur komutanın üzerine yönlendirip baskı kurarak;
“Senin gibi benim adaletimi sorgulamaya cüret eden soysuzların bu mecliste bulunmasına izin “VERMİYORUM!”
Bunun üzerine tüm meclise büyük bir kasvet çöktü ve bir süre kimse bir kelime dahi konuşmaya cesaret edemedi.
Meclisteki büyük sessizlikten sonra Dean bu gün son kez konuşarak;
"Ben, Kraptos Kıtası'nın Yüce Lordu Dean olarak emrediyorum ki, bundan böyle adaletimi sorgulayan alçaklara müsamaha göstermeyeceğim. Her kim ki Menfur Komutan'ı dost olarak görüyorsa, meclisimde yeri yoktur. Menfur'un meclise katılmasını yasaklıyorum.
Meclis dağıldıktan sonra Menfur Kral ve Ork Önder Flagdikt bir mağaranın içinde bir şeyler planlıyorlardı...
Kutsal Mabed'de Kraptos Lordu Dean dışında hiç kimse yoktu. Toplantı biteli 1 hafta anca olmuştu ki mabedin sınırlarında Kasvetli bir gecede bazı olaylar meydana geliyordu.
Kahverengi, kalıplı bir dev elinde koca baltası ile dikilmiş, arkasındaki binlerce ork'a cesaret pompalıyordu. Bu devin görünüşünden meclis üyesi Flagdikt olduğu anlaşılıyordu.
Ork sürüsünün yanında konuşlanmış 10 Kadar Menfur Lideri ve arkasındaki 100lerce menfur'un dışında; Tüm generallerin önünde korkusuzca duran, uğursuz ve çirkin bir aura yayan siyah ten renkli, kankırmızı gözlü bir menfur göze çarpıyordu. Bu menfur yalnızca 1 hafta önce Kraptos Lordu tarafından sürülen Menfur Komutan Brotheus'dan başkası değildi.Gözleri öfke ve kanasusamışlık ile parlıyor, neredeyse yuvasından çıkacakmışcasına göz kapaklarına bastırıyordu.
Menfur Komutan ve Ork Önderi'nin gelişi plansız değildi.
Mabed'in içinde büyük bir patlama meydana geldi. Bu patlama Menfur Kral Brotheus'un büyü gücünün yarısından fazlasının yoğunlaştırılıp öldürme niyeti ile birleşmesinden oluşmuştu.
Aniden mabedin içinden kadim bir ses yükseldi,
"Brotheus... Bana ihanet etmek için bu kadar aceleci davranacağını tahmin etmiyordum. Biliyorsun ki bu ihanetinin tek sorumlusu sen değilsin. Tüm ırkını kıtadan sileceğime dair adım üzerine söz veriyorum."
Bu sesin sahibi Kraptos'un Lordu Dean'dı. Sesi normalde olduğundan daha zayıf çıkmıştı fakat sahip olduğu baskıyı kaybetmemişti.
"Ha, ha! Ondan önce buradan sağ çıkıp çıkamayacağın hakkında düşünmelisin bence. Seni öldürdükten sonra mabedin sahibi ben olacağım. O günden sonra senin desteklediğin tüm ırklara güzel davranacağıma emin olabilirsin! Senin benim ırkıma yaptığın gibi."
Dean, ellerini hafifçe havaya kaldırdı ve kimsenin anlamadığı bir dilde bir şeyler mırıldandı...
"Cruenta Luna"
Daha sözleri bitemeden gökte süzülen ayın rengi kırmızıya büründü ve hava aniden soğudu. Menfur komutan da dahil olmak üzere herkesin üzerine bir ürperti çöktü.
"Ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama seni bu durumdan Yüce seviye büyü bile kurtaramaz. Bu gün için yıllarca hazırlandım ve sen şu an yaralısın. Bu gün senin son gününolacak!"
Menfur Komutan ve arkasındaki 10 Lider dışındaki tüm menfurlar'ın yüzünde okunan tek bir şey vardı. Korku... ve bu korku sonsuza kadar yüzlerinde kalacaktı. Hepsi aniden donarak öldüler.
Büyüye yatkınlığı menfurlardan çok daha düşük olan orklardan bahsetmeye bile gerek yoktu. Ork kralı dışındaki tüm orklar menfurlardan daha da önce dehşete düşerek can vermişti.
Menfur Komutan, Ork Önderi ve Kraptos Lordu 1 gün sürecek bir savaşa başlamışlardı...
1 günün sonunda;
Kanlar içinde kalmış bir beden... Kanlar çoktan kurumuş, bir kaç gün önce kar beyazı olan cüppeyi kırmızı renge boyamıştı. Bu bedenin dudakları zorla aralanıyordu ki, sessiz ve her an kesilecekmiş gibi bir kaç cümle fırladı...
"Brotheus... Seni... ALÇAK KÖPEK! Böyle olmamalıydı..."
Brotheus son nefesini vermişti... Zafer Menfur Komutan'ındı. Ork önderi Menfur Komutan kadar şanslı değildi. Vahşice katledilmişti.
Menfur Komutan'ın omzundan göğsüne kadar açık bir kılıç yarası vardı. Belki de Dean'in biraz daha zamanı olsa Menfur Komutan da Dean ile birlikte ölecekti. Fakat öyle olmadı. Menfur Komutan acılar içinde olsa da, daha çok; "heyecanlıydı." Mabed'i ele geçirmişti.
Dean'in verdiği son nefesten birkaç dakika sonra ölü bedeninden kırmızı bir sis bulutu yükseldi ve gökyüzü ile karıştı. Dean, bilinen son Zulmora'lı burada ölmüştü. O gün tüm Kıta'da kanlı bir yağmur başladı. Acı ve hüzünlü...