Gelen bazı ateş toplarından kaçındım. İki tanesinden. Aynı anda iki tane ateş topundan kaçınmak benim için zor bir şey değil. Ateş toplarının geldiği tarafa baktın ve iki denizatı gördüm.
Görünüşe göre denizatları burayı kapatmış. Nereye baksam onları görüyorum. Sürü halinde gezmiyorlar; öylece etrafta dolaşıp canları neyi yapmak istiyorsa onu yapıyorlar ama ne zaman bir araya gelseler hep birlikte bana saldırıyorlar. Bu denizatı birlikleri bana saldıran devasa maymun ordusunun yanından bile geçemez, dolayısıyla bu beni hiç zorlamıyor.
Başka bir ateş topunu daha atlattım. Bu elemanlar genelde birbirleriyle pek etkileşime girmiyor, bu yüzden takım çalışmaları baya kötü. Canları ne zaman isterse o zaman ateş topu atıyorlar. Birlikte çalışmazsanız beni asla vuramayacaksınız!
Bu sadece… buldum. Bu iç karartıcı. Adil oynamıyorlar, magmada kalıyorlar. Onlara etki etmemin hiçbir yolu yok, dolayısıyla bu gerçekteeeeen tek taraflı bir bombardıman. Benimle adil bir şekilde savaşamıyor musunuz? Bunun biraz korkakça değil mi? Hiç gururunuz yok mu?
Hm? Kendi ilacım mı? Neden bahsettiğin hakkında hiiiiçbir fikrim yok. Anlaaaaamadım. Bilirsin, ben aslaaaaa böyle korkakça bir şey yapmam? Ben aslaaa evimde saklanıp zarar görmeden savaşmaya çalışmam! Bana bak, benim kadar dürüst ve samimi bir kızın hiiiiç yuvasında saklanıp saldırdığını gördün mü?
Bu doğru, değil mi?
“Bu doğru” de.
\\ Siz de deyin bakalım. Yoksa Kumoko hepinizi bağlayıp ölene kadar ısırır :D
Şey, gerçekten de bu elemanlar magmayı benim evimi kullandığım gibi tamamen savunma amaçlı kullanmıyor. Bak! Bir tanesinin manası bitti. İşte geliyor!
Bilinmeyen bazı sebeplerden ötürü, denizatları asla magmanın güvenliğine çekilmiyor. Aksine, bedeli ne olursa olsun saldırıyorlar. Bir imparator asla kaçmaz diyorlar, acaba bu elemanlar kendilerini imparatorlara denk mi görüyor? Hmm, belki de, sonuçta küçük ejderhalara benziyorlar. Her neyse, manaları tükendiğinde magmadan çıkıp fiziksel olarak saldırıyorlar.
\\ Sizi bilmem ama ben Kumodaki canavarları pokemonlara benzetiyorum. Bence ciddi bir etkilenme söz konusu.
Sonuçta, bu benim oyunum.
Zehir-kaplı ön bacaklarımla hemen işini bitirdim. Zamanlama da harika, diğer denizatı da magmadan çıktı ve ona ayrıcalık yapmadım. Kardeşine ne yaptıysam aynısını ona da yaptım.
“Deneyim gereksinimi sağlandı. Küçük Zehirli Taratect, seviye 5’ten seviye 6’ya yükseldi. Statların yükseldi. Bonus yetenek uzmanlığı kazanıldı: yeteneğin [Zehir Geliştirme (SV 2)] seviye 3’e yükseldi ve yeteneğin [Kaçınma (SV 3)] seviye 4’e yükseldi. Ek yetenek puanı kazanıldı.”
Oh! Ding!! Sadece canımı doldurduğu için bile çok minnettarım. Hemen deri değiştirdim ve canım tamamen yenilendi.
Denizatlarını yenmek çok zor değil ama onlara her dokunuşumda biraz hasar alıyorum. Bir tane olsalar sıkıntı olmayacak ama tekrar ve tekrar onlarla savaşınca toplam hasar gülüp geçilecek bir şey olmaktan çıkıyor. Şuan kendi kendime iyileşemediğimden en ufak bir hasara bile tahammülüm yok. Bu arada, soğumaları için biraz bekleyince onları yiyebiliyorum.
Seviye yükseldiğimde Ateş Direnci veya Otomatik HP Yenileme yeteneklerimin de seviyesinin yükselmesini isterdim ama sanırım o kadar iyi bir dünyada yaşamıyorum. Ateş Direnci seviye bire saplanıp kaldı ve Otomatik HP Yenileme fazla bir ilerleme kat edemedi. Ateş Direncinin yavaş gelişmesi konusunda yapabileceğim hiçbir şey yok. Sonuçta benim türüm ateşe karşı çok zayıf, dolayısıyla bu zayıflığı bir günde aşmayı denemek kesinlikle fazla şey istemek olur.
Otomatik HP Yenileme aşırı derecede kullanışlı bir yetenek, elbette bu yüzden seviyesi baya yavaş yükseliyor. Şey, otomatik-iyileşme genellikle oyunların ileriki aşamalarında ortaya çıkan bir yetenektir. Böylesi bir yeteneğe puan harcamadan sahip olup üstüne seviyesinin çabucak yükselmesini beklemek cidden açgözlülük oluyor. Ona sahip olmak bile başlı başına bir kutsama.
Gerçekten, Otomatik HP Yenileme olmadan orta katmana girmeye çalışmayı bile hayal edemiyorum. Bu imkansız olurdu. Sana sürekli hasar veren bir çevreye bu hasarı iyileştirecek hiçbir şey olmadan dalmak düpedüz intihar olur. Kendimi öldürmekle gerçeeeeekten pek ilgilenmiyorum, diğer türlü hala derinliklerde tırmanacağım bir çukur arıyor olurdum.
Bilirsin, derinlikler Toprak Ejderhalarının yaşadığı yer.
Welp, başka bir denizatı. Böyle giderse beni görecek, oh hayıııır. Kaçmak istersem kaçabilirim ama bu, ah...
Belki de maymunların yaptığı gibi taş fırlatmayı denemeliyim? Hiçbir şey yapmamaktan iyidir. İnce örümcek bacaklarımla bir kayayı tutamam ama ona ipliğimi yapıştırıp fırlatabilirim.
Hemen bunu test edelim. İlk olarak, bana uygun bir kaya lazım… evet! Orada uygun bir kaya var... Buraya yuvarlayıp bir iplik yapıştıralım ve... Hummm, hummm, hummm, WHOOP!
Oh! Vurdu. Bu büyük ihtimalle Fırlatma ve Hedef Almanın sayesinde, hah? Gerçi... pek zarar vermedi sanki. Ah, karşı saldırı geliyor. Başka bir ateş topu.
\\ Zehir sür zehir :D
Bundan sonra, bir süre birbirimizi bombardımana tuttuk ama çok geçmeden denizatının manası tükendi. Sahile geldi ve bunu bir kara savaşına dönüştürdü. Hmmmm. Bu hiçbir şey yapmamaktan iyiydi ama pek bir şeye yaradığını söyleyemeyeceğim… Tek bir tanesiyle savaşırken kaya fırlatmak yararlı olabilir. Fırlatma ve Hedef Almayı geliştirebilirim muhtemelen. Ama iki ya da daha fazla denizatı olursa kaçınmaya gerçekten odaklanmam gerek. Bu ateş toplarından biri tarafından vurulmak şakaya alınacak bir şey değil.
\\ Afiyet olsun :D
Sonraki Bölümün İsmi: Elflerin Kızı
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..