Kumo B2: Maou-sama Dehşete Kapıldı

avatar
2202 7

Kumo Desu ga, Nani ka? - Kumo B2: Maou-sama Dehşete Kapıldı


--- Maou-sama Dehşete Kapıldı

 

Malların ithalatını kontrol ediyor ve bir nefes alıyorum.

Bizim taraf da önceki savaş yüzünden bayağı yıprandı.

Silahlar, yiyecekler ve gündelik eşyalar.

Ne kadar mal olursa olsun, yetersiz olduğu bir durum.

 

Bir şekilde dinlenmek isteyen ve hareket eden arzuyu yutuyorum.

Yapacak çok işim var.

 

Bir sonraki yolculuğu yeniden düzenlemek ve önceki büyük savaştan oluşan Şeytan Ordusu’nun hasar durumunu onaylamak için baskı görüyorum.

 

Önceki büyük savaşta insanlara büyük zararlar verebildik.

Özellikle, Kahramanı öldürdük.

Kahraman İnsanların en iyi gücü.

Eğer onu kaybederler ise İnsanların morali düşecekti.

Bir yerde yeni bir Kahraman doğmuş olabilir, o kişiyi bulmak zaman alacaktır ve o kişi Kahraman olsa bile ilki kadar güçlü olmayacaktır.

Bir çocuk olma olasılığı var.

Bu sefer öldürülen Kahramanın çocukluğu sırasında ünvanı devraldığı söylendiğinden bu imkansız bir şey olmayabilir.

 

Ancak, buradaki hasar da büyük.

Birinci Orduyu yöneten General Agna'yı kaybetmek büyük bir bedeldi.

Bu kişi, Şeytan Kralı olacak güce, bilgiye ve deneyime sahip biriydi.

Orduyla birlikte aniden savaş alanında beliren Efsane sınıf canavar olan Kraliçe Taratekt tarafından yok edildi.

Bu kayıp çok büyük.

 

Kraliçe Taratect.

Aniden ortaya çıkan ve aniden ortadan kaybolan süper sınıf bir canavar.

Savaş alanında kazara ortaya çıktığı sanmıyorum.

Eğer durum buysa,....

 

Ah? Balto değil mi şu? Sorun ne?

 

Bir şekilde neredeyse titreyen vücudumu durduruyorum.

Arkama döndüğümde, şu anda görüşmek istemediğim kişiyi görüyorum.

Bu Maou-sama.

Yanında duran Shiro.

 

Hey hey. Çok çalışıyor gibi görünüyorsun. Zorluk zorluk.

 

Eğer öyle düşünüyorsanız, lütfen biraz yardımcı olun.

 

Ama istemiyorum.

 

Maou-sama gülüyor.

Görünüşe göre alışılmadık bir havası var.

Yandaki Shiro Maou-sama'nın elbisesinin kolunu çekiştiriyor.

 

Ah doğru. Balto, bagaj ulaştı mı?

 

Bagaj, öyle mi? Malların ithalatı ise, tamamlandı.

Ah? Shiro-chan, burada böyle kalamayız! Balto, benim için bir bavul var, değil mi?

 

Eh?

 

Eh?

 

Maou-sama ve ben kafalarımızı yana yatırıyoruz.

Bence öyle bir bavul yoktu.

 

Bu arada, içinde ne olacaktı?

 

En iyi Kurikuta seti.

 

Ah.

 

O valiz hakkında bir fikrim var.

 

Ah? Orada değil mi? Eee, nerede o zaman?

 

Bu kötü.

Valiz Maou-sama'nın olduğunu bilmiyorum.

 

Şey, onu Sanatoria'ya verdim.

 

Neden!?

 

Üzgünüm. Sanatoria eski günlerden beri Kurikuta meyvesini yemeyi sevdiği için, onun olduğunu düşünerek yanıldım.

 

Ne...?

 

Maou-sama üzüldü.

Maou-sama'dan ayrılan Shiro koşmaya başlıyor.

Maou-sama ile ben kendimize geliyor ve Shiro'yu kovalıyoruz.

Köşeyi döner dönmez karşıma Shiro'nun Sanatoria'nın odasının kapısını kırışı giriyor.

 

Eh !? Ne!?

 

Sanatoria'nın şaşırmış sesi duyuluyor.

Shiro kapı parçalandığı anda donakalıyor.

Gözlerini fal taşı gibi açıyor.

 

Odayı gördüğümde, Sanatoria ve Kogou gözlerime yansıyor.

Ve masanın üzerine yerleştirilmiş boş bir tabak var.

 

A-Ah ...

 

Shiro çaresiz bir sesle konuşuyor.

Maou-sama da boş tabağa donakalmış bir şekilde bakıyor.

 

Fuu.

 

Shiro-chan!?

 

Shiro'nun başı aniden geriye doğru düşüyor.

...

Tak diye bir ses çıktı ve hareketi kesti.

 

Gyaa !? Shiro-chan!?

 

Meyveyi yiyememenin verdiği şok bilincini kaybetmesine neden olacak seviyede mi?

Onun gerçekten de Kahramanı öldüren kişi olup olmadığı şüpheli hale geliyor.

Ancak, bu gözleri bir süre önce görsem anlayabilirdim.

Şimdi gördüğüm anda bedenimi bir korku sarıyor.

 

Bu kötü. Sihro-chan nefes almıyor! MEDIC!

 

Maou-sama, Shiro'yu taşırken koşuyor.

 

Beni ve durumu anlamayan ikiliyi arkada bırakıyor.

Sanatoria olduğu yerde çöküyor.

Kogou da solgun görünüyor.

 

N'oldu?

 

Ah. Üzgünüm. Buraya getirilen meyveler aslında benim kazara gönderdiğim Maou-sama'nın şeyiydi.

 

Görünüşe göre Sanatoria masadakilerden ne olduğunu anladı.

 

Sormadığım için garip olduğunu düşündüm.. Kogou'yla konuştuğumdan beraber yiyiverdik.

 

Üzgünüm. Benim hatam.

 

Lütfen bundan sonrasını düzgünce hallet, tamam mı? Böyle aptalca bir nedenden dolayı idam ettirilmek istemiyorum.

 

Ah.

 

Böyle aptalca bir şey için kıymetli bir generalin idam edilmesine imkan yok.

Ama emin de değilim çünkü konu olan Maou-sama.

 

Ancak, Kogou ile konuşmanız alışılmadık bir durum.

 

Öylece oldu işte. Sen de katılmalısın.

 

Ne?

 

Elflerle olan anlaşmaya.

 

Ne?

 

Görünüşe göre General Agna Elflerle olan müzakerelerde ilerleme kaydetmiş. Bizimle iletişime geçmek için geldiler.

 

Bu doğru mu?

 

Evet. Şeytan Krala ihanet edip bizim tarafımıza geçecek cesaretin var mı?

 

Sanatoria'nın sözleri yüzünden vücudum kaskatı kesiliyor.

 

Duydun, değil mi? Blow'un son anları. Shiro'da Kahramanı anında öldürecek güç varken Blow'un öldürülmesini göz ardı etti. Eğer Şeytan Kralı takip edersek bizim de eninde sonunda kullanılıp ezileceğimiz ortada. Şeytan Kralı Elflerle işbirliği yapmak için kandırırsak bunu onu yenmek için kullanabiliriz.

 

Maou-sama'nın yavaşça yok olduğu yöne bakıyorum.

 

Blow senin küçük kardeşin değil mi? Sinirlenmiyor musun?

 

Tabii ki sinirleniyorum.

 

Kendime başka desem bile ağzımdan kısık bir ses çıkıyor.

Sanatoria sesim yüzünden bir adım geri çekiliyor.

Bu duruma karşılık iç çekiyorum.

 

Bu bir çocukluk arkadaşının dostluğu. Bu hikayeyi duymadım gibi yapacağım.

 

Yani katılmıyorsun?

 

Çünkü kazanma şansı yok.

 

「Neden öyle düşünüyorsun?」

Ona karşı kazanamam. Eğer isterse İnsanları ve Şeytanları tek başına bile yok edebilir. Bunu biliyorum. Bu yüzden, ona karşı çıkmak gibi bir intihar eylemine girişmem.

 

Sırtıma sessiz kalan Sanatoria'ya ve bir süre önce bile bir kelime dahi söylemeyen Kogou'ya dönüyorum.

 

Bunu tekrar düşünmelisin.

 

Bu kelimeleri tamamen olduğu gibi geri iade ediyorum.

 

Arkama bile bakmadan yürümeye başlıyorum.

 

*************************

 

Duydum, duydum. Efler, huh? Şimdiden can sıkıyorlar.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46894 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr