--- Örümcek vs Toprak Ejderhası Alaba ⑥
Yukarıda arılar var.
Aşağıda ateş.
Bu ne?
Doğru cevap şu anki durumum, lanet olsun!
Hey, Arılar.
Siz çocuklar sıkıntısınız.
Bu durumda bana neden saldırıyorsunuz!?
Arılar ne kadar saldırırsa saldırsın hasar vermiyor fakat şu anki durumumda bir ihtimal ölümcül olabilir, hadi ama bir rahat ver!
Zemin hala yanıyor.
Alaba ortada durmuş bana nefes üflüyor.
Havada kaçınıyorum.
Kazara, yaklaşmakta olan arıyı orakla ikiye böldüm.
Düşen ceset alevlerden yanıyor.
Alevin merkezinde bulunan Alaba zarar görmedi.
Yalıtkanlığın aksine sadece direnci olan ben hasar alıyorum.
Yalnızca bana atılan bir büyü olsa bile.
"Alev Direnci" becerisi "Ateş Direnci"nin üst sınıf becerisi.
Yüksek sınıf beceriyi aniden elde edebilmesi şaşırtıcı olsa da yine de, hasara karşı tamamen yalıtkan olamaz.
Şu anki Alaba resmen vücudu yanarken beni yenmek için bir şans kolluyor.
HP'sindeki azalma yüksek hızlı yenilenme sayesinde çok yavaş.
Ancak, vücut yavaş yavaş alevde yanıyor.
Böyle kaçmaya devam edersem kendini mahveder mi?
Bu kadar kolay olmasının imkanı yok.
Alabanın etrafındaki toprak Alaba'yı korumak için yükseliyor.
"Toprak Büyüsü" ile kızgın alevlerden korundu.
HP'si hızla yenilenmeye başlıyor.
Şiddetli savaş sırasında "Yüksek Hızda HP Yenileme" becerisinin seviyesi yükseldi.
HP'si öyle bir hızda yenileniyor ki "Tedavi Büyüsü" kullanıp kullanmadığı konusunda şüpheliyim.
Ah.
Şunu söylemek istiyorum, "Savaşın ortasında büyüdüğüne göre sen hangi kahramansın?"
Böylesi havalı bir gelişme yalnızca kahramana özel verilmiş bir ayrıcalıktır, biliyorsun değil mi?
Ne hileci ama.
Haksızlık.
Beni rahat bırakmanı istiyorum.
Açık açık konuşalım.
Kafa kafaya çarpışıp kazanmamın imkanı yok.
"Paralel İrade" ile hepsi geri dönse bile imkansız.
Alaba'nın dövüş yeteneği bu seviyeye kadar dikkat çekici bir şekilde arttı.
Çukurun duvarı bunu gözler önüne sermek için yanmaya başlıyor.
Alt tarafını bırak, yanlar sırf alevle kaplı.
Zemin tamamen alevle örtülü.
Benim için tek kurtuluş yolu yerin ulaşamadığı havadır.
Alaba'nın ağzında öyle muazzam bir enerji toplanıyor ki havayı bile kaplıyor.
Alaba'nın şimdiye dek kullanamadığı nihai saldırı.
Yasak, alev ve toprakla korunduktan sonra nihayetinde kalktı.
Alaba havayı delen en güçlü nefesini salıyor.
Duvar boyunca yayılan alev bile patlıyor.
Cennete ulaşabilecek yeraltından bir ışık fışkırıyor.
Böyle bir manzarayı hayal ettim.
Hayır hayır.
Böyle bir şeyi karşılarsam küle dönerim.
Kesinlikle imkansız.
Elbette ki Aktarma ile kaçtım.
Şu anda Arch'ın cesedini bıraktığın üst ve orta tabakanın arasındaki yerdeyim.
Beklendiği gibi büyük labirentin karşısı olduğundan şiddetli savaşın sonrası yok.
Ya burada bir sarsılma olsaydı?
Dünya çökerdi.
Ah.
Mola.
Biraz Arch'tan yiyorum.
SP'mi dikkatlice kullandım.
Hadi bir kez daha yenileyelim.
Öööghh, tadı çok kötü.
Arch'ı yerken çoktan işaretlenmiş Alaba'nın konumunu ve statlarını doğruluyorum.
Alaba hareket etmiyor.
Benim öldüğümü sanıp derin duygulara mı kapıldı? Yoksa beni öldürmekte başarısız olduğu için pişmanlık mı duyuyor?
İkisi de bana uyar.
Yakında döneceğim.
Zehrim zaten Alaba'nın vücudunu zayıflattı.
Kendisi bile bunu daha fark etmedi.
Ama ben yenilmediğim sürece zehir yavaşça onu eritecek.
İyileştirilemeyecek bir seviyeye ulaşmış olmasa da eninde sonunda zayıflayacak.
İşte o zaman zaferim gerçekleşecek.
HP'sini kafa kafaya bir çarpışmada azaltamazsam farklı bir yaklaşım kullanabilirim.
Alaba bunu yanlış anlıyor.
Ben zorluklarla yüzleşen bir savaşçı değilim.
Ben düşmanlarımı kandırabilen, onlara tuzak kurabilen ve işkence edebilen acımasız bir avcıyım.
Tuzak kurmak benim en iyi stratejim.
Zehir en iyi silahım.
Alaba zaten tuzağımda.
Alaba zehrimi yedi.
Şimdi tek yapmam gereken hayatta kalıp zehrin onu tamamiyle eritmesini beklemek.
Fakat hayatta kalma kısmı biraz zor.
SP'mi yenilemek için iştah açıcı olmayan Arch'ı yiyorum.
Ayrıca "Doygunluk"u doldurmak için yiyorum.
Fakat Arch'ın büyük vücudu hala aynı kalıyor.
Bir süreliğine yemek konusunda endişelenmeme gerek kalmayacak diye düşünüyorum.
Yosh.
O zaman tekrar savaş alanına dönelim.
Aktarma.
Alaba'dan nispeten uzak bir yere Aktarma yapıyorum.
"Uzay Algısı" olan Alaba'nın önüne Aktarma yaparsam ciddi bir saldırıya maruz kalabilirim.
Bunu düşünürken Aktarma yaptığım yere bir nefes geliyor.
Aceleyle kaçınıyorum.
Daha yeni Aktarma yaptığım için "Gelecek Görüşü" görmedim.
Nefes mermisi hafiften sırtımı sıyırıyor.
Odaklan.
Rakip kesinlikle şu ana kadar karşılaştıklarım arasında en güçlüsü.
Bu rakibe karşı bir anlık dikkatsizlik ölümcül olabilir.
Nefes mermisinin benim Aktarma yapmamı algıladıktan sonra attığı bir şey olduğunu anlıyorum.
Artık öyle kolayca Aktarma kullanamam.
Yalnızca kaçış için olursa sorun olmaz ama geri dönmek büyük bir tehlike.
Yerdeki alev hala yanıyor.
Fakat duvardaki alev sönmüş.
Aynı zamanda arılar da etrafta uçuşuyor.
Cidden hayal ettiğim gibi, galiba ateş duvarı patlamış ve arılar cennete yükselen nefesle yutulmuş.
Aktarma tehlikeli desem bile o nefesten Aktarma kullanmadığım sürece kaçınmak imkansız.
Kaçınma becerim bunu yapabileceğim bir seviyede değil.
Kaçacak yerim yoksa kurtulmam imkansız.
Ama harika bir hareket olduğundan tüketimi de büyük.
Duvarı kaplayacak çapta Kavrulmuş Toprak'ı aktifleştirmeye ek olarak Alaba'nın MP'si en güçlü nefesini kullandıktan sonra önemli ölçüde azaldı.
O nefesi bir kez daha kullanmak için MP'sinin yenilenmesini beklemek zorunda.
Şimdi, Alaba'nın sıradaki hamlesi ne olacak?
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..