Aaaaahh, çok açımmmm, ama ağıma hiçbir şey yakalanmadığından yiyecek bir şeyim yok. Yapacak bir şey yok belki de biraz uzanıp enerjimi korumayı denemeliyim. Hey! Bu kesinlikle tembellik değil!
İstediğim kadar uyuyabilirim diye düşünmüştüm ama ağımdan gelen ipliğin titremesiyle oldukça kaba bir şekilde uyandırıldım. Bir şey mi yakaladım?! Eğlence hemen yerini sabırsızlığa bıraktı. Ağımda ne olduğunu titreşimler sayesinde anlayabiliyorum ama bu daha önce hissettiğim titreşimlerden farklı.
Bir şey ağıma dokunuyor, bu kesin, ama kesinlikle yakalanmış gibi değil. Sanki… bir şey… üzerinde yürüyor gibi?
İmkansız! Elbette kendimi bazı güçlü canavarların gelip ağımı bozmasına hazırlamıştım. Ama kimsenin ağlarımın üstünde kolaylıkla gezinebileceğini hayal etmemiştim.
Bu beklenmedik durum yüzünden kafam karışmış, ve zamanında harekete geçememiştim. Bir şey gizlice ağımdan geçmiş ve benim bölgeme girmişti. Bu kötü. Ben bir şey ağımı bozarsa kaçmaya çoktan karar vermiştim ama şimdi bu elemanla kendimi karşı karşıya bulmuştum. Çok dikkatsizdim. Tam anlamıyla uyanamamıştım ve hiç beklemediğim bir yoldan gelmişti. Bu evimde kendimi tehlikede hissettiğim ilk zamandı.
|Küçük Ezik Taratekt
Önümdeki şey aynı benim gibi bir örümcekti. Görünüşe göre onunla ben aynı türdeniz, yani ağımın üzerinde rahatça dolaşmasında şaşılacak bir şey yok.
Hey, man. Şey, galiba senle ben kardeşiz ama erkek kardeşim mi kız kardeşim mi yoksa başka bir şeyim mi olduğunu gerçekten bilemiyorum. Bu doğumda ayrılmış iki kardeşin dokunaklı buluşması! Birazcık ölüm tehdidini saymazsak tabii.
\\ Hey, man diyormuş japoncasında da.
Bekle, bekle, bekle, bekle, yavaş ol. Bu elemanla daha yeni tanıştım, onun gerçekten düşmanım olduğunun bir garantisi yok! Her ne kadar doğduktan hemen sonra birbirlerini yemeye başlasalar da, belki şimdi aramızda kardeşlik bağı vardır.
Kichikichikichi. Sha!
Ah, evet, bu eleman bir düşman. O sadece tehdit ediyordu, daha saldırmamıştı. Etrafa bakınıyora benziyordu.
Ne yapmalıyım? Kaçmanın işe yarayacağını sanmıyorum. Biz aynı türdeniz nihayetinde, ve bu yüzden muhtemelen benzer bazı fiziksel becerilerimiz vardır. Hızım sayesinde kaçarak hayatta kalabilirim, ama bu elemanda benim kadar hızlıysa kaçmam mümkün olmaz. Eğer buradan kaçmayı başarsam bile yine de güvende olmayacağım. Evimin güvenliğinin dışında her yerde sayısız canavar gizleniyordu. Zaten çok açım, eğer kendimi yorarak son hızımla kaçarsam bu dışarıda çok tehlikeli olabilir. Eğer güvenle uzaklaşmayı başarsam bile, eğer zar zor yeni bir ev yapmaya yetecek kadar enerjim kalsa bile, hala etrafta bitkin bir şekilde intiharın kenarında gezerek güzel bir yer bulmam gerekiyordu. Kaçmak berbat bir fikir.
Görünüşe göre tek seçeneğim bu elemanı yenmek. Nasıl yapmalı? Kazanmam mümkün mü ki? Bazı dezavantajlarım varmış gibi hissediyorum. Biz aynı türüz, yani kabaca bizim fiziksel becerilerimiz aynı olmalı,,, tabii eğer seviyelerimiz aynıysa.
Bu elemanla aynı zamanda doğduk, yani onunla benim aramda çok fazla fark olamaz diye tahmin ediyorum. Benle aynı seviyede ya da benden bir seviye yüksektir. Gerçi o dışarıda gezerken ben evimde oturduğumdan dolayı aramızda bir seviyeden fazla farkta olabilir.
En kötü ihtimal, bu eleman kardeşim değilde aslında uzun zaman önce doğmuş bir kıdemli olabilir. Eğer durum buysa onun seviyesi benimkinden kesinlikle daha yüksektir. Eğer burada korkusuzca dolaşacak kadar uzun yaşadıysa, ona karşı sıfır şansım var.
Her türlü bu bir ölüm kalım savaşı. Şuan bu elemanın seviyesi hakkında kaygılanmanın çok fazla bir anlamı yok, yapabileceğim tek şey elimden gelenin en iyisini yapmak. İşe yaramazsa o zaman bu sadece kısa örümcek hayatımın sonu olacak. Ölmek berbat olabilir, ama ben birinci elden reenkarnasyonun var olduğunu biliyorum, umuyorum bundan başka bir dünyalarda vardır.
Tamamdır, kendimi hazırladım. Savaşa odaklanma zamanı. Düşmanım dışındaki her şeyi aklımdan çıkarttım. Düşmanımda görünüşe göre dövüşe hazır. Sanki zıplamaya hazırlanır gibi ağırlığını biraz geriye doğru kaydırdı.
Aynen tahmin ettiğim gibi, havaya doğru sıçradı. Keskin pençeleriyle üzerime inmeyi planlıyordu. Ona acıyan bir bakış attım. Azcık geri çekildim ve havadaki rakibimi ipliğimle vurdum. Bu eleman ciddi bir hata yapmıştı. Sadece havaya zıplamakla kaçınma şansını bitirmekle kalmamıştı ayrıca çok daha güçlü olan zehirli dişleri yerine bana bacaklarıyla saldırmayı seçmişti. Beni yanlış anlamayın, pençe saldırıları kötü değil. Aslında onların kullanım yeri birincil silah olmak değil, düşmanı uzak tutmak olmalı. Örümcekler olarak, bizim başlıca silahlarımız ipliğimiz ve zehrimizdir. Bunu bile anlayamayan pisliklere karşı kaybetmemin imkanı yok.
İpliğimle üzerime uçan kardeşimi kolayca yakaladım. İpliğe dolaşmış bir şekilde yere çarptı. Hiç zaman kaybetmeden yanına koştum.
Kart!
Zehirli dişlerimle tekrar ve tekrar ısırdım. Görünüşe göre onunda benim gibi Zehir Direnci var, ama bunun bir önemi yok. Onu tamamıyla bağladım, yani zaferim kesin. Onun direnicini aşmak için dünyanın tüm zamanına sahibim. İstersem onu tamamen zehirle doldurabilirim.
“Uzmanlık gereksinimi sağlandı. Yeteneğin, [Zehirli Diş (SV 2)], seviye 3’e yükseldi.”
Bu elemana enjekte ettiğim zehir sayesinde, yeteneğimin seviyesi yükselmişti. Aynı sırada, kardeşimde hareket etmeyi kesmişti. Kardeşim, seni asla unutmayacağım! Sen evime giren ilk budalaydın.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..