Zor yürüyorm.
Adımlarım ağırlaştı. Bacaklarım pes edene kadar koşabildiğim kadar koşmuştum, ama hala ciddi bir şoktayım. Benim değerli evim yok oldu! Eğer bir örümcek olup berbat şeyler yemek bile kalbimi rahatsız edemiyorsa, hiçbir şeyin beni sarsabileceğini sanıyordum. Ama şimdi ruhum sanki sökülüp atılmış gibi hissediyordum.
Ah, yuvamı kurduğumdan beri terk etmek zorunda kalacağımı biliyordum ve kendimi buna hazırlamayı planlıyordum. Ama şimdi gerçekten yaşanınca şok sandığımdan daha kötü oldu. En azından seviye 10 olana kadar evimde kalmayı istedim
Mmmngh. Mmmmmnnnghhhh. MmmmmmMMMMMNNNNN… GAH! (Ağlama sesi)
Doğru!! Tereddüt zamanı bitti. Şimdi harekete geçme zamanı. Hadi vites artıralım!
Öncelikle, sonraki adımımı belirlemeliyim. Üç seçeneğim var:
1. Kendime zindanda yuva kuracak başka bir yer bulmak.
2. Şimdi yaptığım gibi zindanda dolaşmak.
3. Zindandan bir çıkış aramak.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Birinci seçenek muhtemelen en güvenlisi, ama sanırım onu direkt ekarte edeceğim.
Benim evim müthişti, neredeyse bir rüya gibiydi. Bütün basit gereksinimlerimin karşılıyordu, benim nadiren çalışmam gerekiyordu. Kusursuz bir cenneti diyebiliriz, değil mi? Ama belki boş boş oturmak beni hem fiziksel hem de psikolojik olarak zayıflattı.
Evim avlanmayı çok kolaylaştırdığından, beni yavaşça beklenmedik durumlarla nasıl başa çıkacağını bilmeyen işe yaramaz bir geri zekalıya çeviriyordu. Bunu insanlar evimi yaktıktan sonra fark etmiştim. Şu anki durumda, eğer birisi sonraki ağımı bozarsa, sadece tekrar uzağa kaçmak zorunda kalırım.
Kesinlikle olmaz. Eğer tek yapabileceğim kaçmaksa her seferinde aynı hayal kırıklığını ve üzüntüyü tekrar tekrar hissedeceğim. O insanlar evimi yaktığında, yüreğimde de bir şeyler yanmıştı. Ben sürekli bir şeylerden kaçarak yaşayabilecek bir insan değilim. Evet, gerçekten kızdım!
Evim kolayca yok edilmişti, en bariz seçenek olan kaçmak dışında aklıma yapacak bir şey gelmemişti. Evet, bu doğru, eğer tehlikeli bir şey gelirse her zaman kaçmayı düşünmeliyim. Ama peki ya kaçtıktan sonra? Öylesine utanmış ve pişmandım ki ağlamaktan mahvolmuştum. Böyle bir şeyi tekrar yapabilir miyim? Kesinlikle olmaz, buna dayanamam.
Sadece yaşanacak güvenli bir yer olduğundan değil evime gerçekten kanım kaynamıştı. Kalbimde yer etmişti. Biraz klişe gibi gelebilir ama gerçekten kendimi oraya ait hissetmiştim.
Dünyadayken, kendimi hiçbir yere gerçekten ait hissetmiyordum. Aile ilişkilerim çökmüştü, ve okulda hiç bana göre değildi. Oyunlar müthişti, ama nihayetinde sadece kurgu dünyalardı. Ait olduğum hiçbir yer yoktu. Bu yüzden “Kimin bir yere ait olmaya ihtiyacı varmış?” diyen asi bir tutumum olduğunu kabul ediyorum.
Evim, sadece kendim için yaptığım, ait olduğum bir yer. Benden başka kimseye ait olmayan bir yer.
Benden alınmıştı, ve onlar sanki benim tüm varlığımı yağmamışlar gibi hissetmiştim. Eğer burada vazgeçersem, bir daha asla kendimle gurur duyamam. Rahat bir yaşamın kutsama olduğunu nasıl düşünebildim? Bu ancak barışçıl Japonya’da büyümüş bir geri zekalının düşünce tarzı olabilir. Gururum olmadan yaşayacağıma ölürüm daha iyi!! Bu ruhumun derinliklerine kazıyacağım.
Evim benden çalındı. Gururum yaralandı. Daha güçlü olacağım, ve gururumu kurtaracağım. Kendime yeni bir yuvaya kapatıp güvenli avlanma yöntemlerine yapışıp kalmak artık yeterince iyi değil. Biraz gerçek savaş tecrübesine ihtiyacım var.
Geriye iki seçeneğim kalıyor ya zindanda dolaşacağım ya da bir çıkış arayacağım. Bu ikisi pekte farklı olmadığından bu bir seçim sayılmaz. Sonuçta, çıkışın nerede olduğu hakkında bir fikrim yok, yani her türlü zindanda dolaşacağım.
İlk olarak, bu zindan hakkında daha fazla şey öğrenmeliyim. Bu zindanda doğup büyümüş olabilirim, ama daha ismini bile bilmiyorum. Ne kadar büyük olduğunu bilmiyorum, zorluk seviyelerini bilmiyorum, hatta buranın düzeni hakkında belirsiz bir fikrim bile yok. Bilmediğim o kadar çok fazla şey var ki.
Hm? Sanki bunun hakkında daha öncede bunun hakkında…? Ah! Doğru, doğru Değerlendirmeyi aldığımda! Evimde ne kadar uğraşsam da Değerlendirmenin seviyesini yükseltememiştim, ama şimdi dışarıda olduğumdan yükseltebilmeliyim! Eğer seviyesi yükselirse biraz daha kullanışlı olmaya başlayabilir, öyleyse karşılaştığım her şeyi değerlendirmeye başlayacağım. Başla!
|Labirent Duvarı
|Labirent Zemini
|Labirent Tavanı
Ah, her zamanki gibi işe yaramaz. Hmm, şey, eğer karşılaştığım her şeyi değerlendirmeye devam edersem, uzmanlık puanları birikmeye başlayacaktır. Ugh, beynime giren tüm bu bilgi sağanağı çok kötü hissettiriyor. Kullanırken biraz acıya katlanmak gerekiyor, huh…
O dev canavar kalabalığını değerlendirdiğimde, aynı kötü his var mıydı? Hmm, hiç sanmıyorum… Belki de o kadar canavarı bir arada görmenin şoku Değerlendirme kullanmanın verdiği garip hissi bastırmıştı. Olabilir aman neyse! Şimdilik zindanda dolaşıp gördüğüm her şeyi değerlendireceğim.
\\ Sonunda biraz aksiyon :D
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..