Gizlice hareket ettim. Bu dövüşü sonuna kadar izlersem kendimi de dövüşün bir parçası bulacağım, dolayısıyla hemen buradan gitmek hiçte fena bir fikir sayılmaz. Adamımmm, derinlikler çok korkunç! Peygamberdevesinin çok güçlü olduğunu düşünmüştüm, ama aslında derinlikler için sadece normal bir yaratıkmış. Burada sadece peygamberdevesini yiyen örümcek yok, kanatlı aslanlar ve muhtemelen daha önce rastladığım yılanların evrimleşmiş formu olan bir dev yılan bile var. Gerçek bir canavar koleksiyonu. Nai waa!
Dikkatlerini kendimden uzak tutmaya çalışarak ilerliyorum, ve şimdiye kadar fark edilmeden geçmeyi başardım. Zaten eğer tespit edilseydim, benim için her şey biterdi.
Kendimi sürekli ilerlemek için zorluyorum, uyumak için bile durmadım. Sonunda kırmızı stamina barım tekrar azalmaya başladı. Önceden neden azalmadığını hala çözebilmiş değilim, ama görünüşe bir tür zaman sınırı varmış. Bar boşalmadan önce kendime yiyecek bir şeyler bulsam iyi olur.
Gerçi, şimdiye kadar yenebileceğim bir hedef bulamadım, bu yüzden kendimi uyumaya zorladım. Açık konuşayım. Hiç uyuyamadım. Önceden, güvenliğimi sağlamak için basit bir ev yapar ve orada uyurdum. Bu canavar ini gibi yerde, güvenliğimi sağlamak için basit bir evden fazlası gerek ve elbette yapacağım daha sağlam her şey daha belirgin olur. Kesinlikle dikkat çekmek istemiyorum.
\\ Ben olsam etraftaki taşları toplar altında uyurdum.
Hepsi Toprak Ejderhası yüzünden! Beni öylesine korkuttu ki… Eğer sağlam bir ev yaparsam, Toprak Ejderhası muhtemelen benim için gelecektir. Bu da ne? Benim zarar görme kompleksim mi var? Bilmiyorum… Toprak Ejderhası korkunç, cidden çok korkunç. Hayır bunu yapamam.
\\ Persecution Compleks: Sürekli birilerinin gelip sana zarar vereceğini düşünmeye deniyor. Kumo’da kesin vardır bence :D
Ve, böylece hayatımda ilk kez evimin konforundan uzakta uyudum. Bu çok stresliydi! Deneyene kadar, açıkta uyumanın bu kadar korkunç olacağını hiç düşünmemiştim. Ne zaman dalsam, gelen tıkırtılar beni uyandırıyor taki yeniden dalana kadar. Böyle düzgün uyku uyuyamam! Bir dahaki sefere akıl sağlığım için bir ev yapmam gerek. Şuan iyiyim, ama eğer çok uykusuz kalırsam kötü bir şeyler olabilir. Gerçi uykusuz kalsam da çok problem değil, sonuçta önceki hayatımda günde sadece 4 saat uyuyordum.
Bunlar sadece uyku problemlerim. Gerçek sorun yiyecek. Bu canavar ininde yiyecek elde etmenin bir yolunu bulmalıyım. Etrafta zayıf canavarlarda var. Belki de fazla motive oluyorumdur. Bilemiyorum.
Başlangıçta bunun biraz garip olduğunu düşünmüştüm. Buradaki canavarların gücü gerçekten sıradışı! Ama üst katmanda rastladığım nispeten daha zayıf canavarlarla birlikte bulunuyorlar. Mesela yılanlarla. Ahaha, yılanlara zayıf diyeceğim hiç aklıma gelmezdi!
Peki, burada zayıflar varsa onlar ne yiyor? Zayıflar yemezler, yenilirler. Bu orman kanunu, ve bu zindan kanunu takip ediyor. Ama yine de burada yaşamaya devam ediyorlar, yaban arılarının ana hedefi olduklarını da söylemek gerek.
Bu zayıf canavarları gözlemleyerek zaman harcarken, ortak bir noktalarının farkına vardım.
Hepsi inanılmaz derecede zehirli.
Düşününce o kadarda garip bir şey değil. Ben Zehir Direnci yeteneği ile doğdum, dolayısıyla yediğim şey zehirli mi değil mi hiç düşünmedim, ama sıradan bir kişi zehirli şeyler yemek istemeyecektir! Bu elemanlar zayıf olabilir, ama Zehir Direncine sahip olmayan güçlü canavar onları yemekten kaçınmak zorunda. Bu benim için bir lütuf olabilir; beni fark ederlerse zehrimden dolayı bana dokunmayabilirler! Şey, böyle desem de yine de fark edilmemek en iyisi, dolayısıyla gizlice dolaşmaya devam etmeliyim.
Peki, bu zayıf canavarlar ne yiyorlar? İki ana besin kaynakları olduğunu söyleyebilirim. Birincisi, elbette diğer zayıf canavar. Bunu büyük olanlar yapıyor. Zayıf canavarlar diğer zayıf canavarlarla rekabet ediyor. Eğer etrafta güçlü canavarlar olmasa Gizlilik sayesinde kolayca birisini indirebilirim.
Diğer besin kaynağıysa… şey, zayıf canavarlar mümkün olduğunca bu seçenekten kaçınmaya çalışıyorlar.
|Elro Gelraish ― SV3 ― (istatistikleri değerlendirme başarısız)
Bunlar bana salyangozları hatırlatan düz, siyah böcekler. Aynı salyangozlar gibi duvarlara yapışıp yavaşça sürünüyorlar. Hadi onlara… salyangoz-böcekler diyelim. Salyangoz-böceklerden burada bol miktarda var. Her duvarda en azından bir tane var. Ne kadar çok olduklarını siz düşünün. Bu şeylerin ne olduğunu öğrenmeden önce, diğer canavarların salyangoz-böcekleri neden yemediğini aptalca merak ederdim
Merakım ilk ısırığı aldığımda yok oldu.
Evet, bu aptalcaydı. Kendimi hazırladım, bu şeyle dövüşmem kaçınılmazdı. Geri çekilmek söz konusu bile değil. Ancak yedikten sonra neden son çare olması gerektiğini anlayabildim.
Evet, birini yedim. Birini gerçekten yedim. Öldürmek kolaydı; ipliğimle duvardan koparıp hemen Zehirli Dişlerimle işini bitirdim. Bununla birlikte, daha gerçek dehşet ortaya çıkmamıştı. “Yemek zamanı”, diye iştahla düşündüm. Ugh, neden bunu yaptım?
Salyangoz-böcekler inanılmayacak kadar mide bulandırıcıydı.
Yani, evet! Bu tat ölümlülerin dünyasına ait olamaz! Elbette, örümcek olarak yeniden doğduğumdan beri bir sürü iğrenç şey yedim, ama bununla karşılaştırıldığında bahsetmeye bile değmezler. O kadar mide bulandırıcı ki HP’m azaldı! Bu bir yemek değildi. Korozyon Direncimin seviyesi yükseldi! Makul hiçbir ölçüte göre bunun hakkında iyi bir şey söylenemez! Hiçbir şeyi israf etmeme prensibim olmasa tek bir ısırık daha almazdım.
Gördüğün gibi terlemem bile gerekmeden kolayca yiyecek bulabildim… ama bu bana çok acı getirdi. Eğer açlıktan ölmekle, ölmeyi dilememe yol açacak bir şeyi yemek arasında kalsam, beni gerçekten öldürecek olanı seçmem. Eğer yiyecek başka hiçbir şey bulamazsam, salyangoz-böcekleri yiyebilirim. Umarım bu kadar düşmem.
Sonraki Bölümün İsmi: Zehir Tünelleri
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..