Kumo Desu ga, Nani ka? - Kumo K1: Dükün Karamsar Kızı

---

 

 

Çeviri: İkarus Düzenleme: Sapphire

 

"Bayan Okazaki, bugün biraz abartmadık mı?"

 

"Hii~iiç de bile!"

 

"Sue'nin kana susaması o kadar önemli değil ve Shun sizi değerlendirirken amacı herhangi bir hasar vermek değildi."

 

"Katia çok korunmuşsun(gerçek hayattan haberin yok)! Biliyor musun? Çok ufak bir öldürücü niyet bile tehlikelii~iidir!"

 

"Gerçekten, huh..."

 

"Bu yüzden değerlendirmeyi dikkatsizce kullanmamalısın! Eğer düşmanlarının değerlendirme seviyesi seninki ile aynıysa ya da sezgileri kuvvetli ise onları değerlendirdiğin zaman fark ederler. Potimus ile ilk karşılaştığında hissettiğin o garip duyguyu hatırlıyor musuu~un?"

 

"Ahh, o rahatsız edici his. Değerlendirme bu şekilde mi hissettiriyor?"

 

"Kesinliklee~ee! Bazen bu tek başına saldırganlık olarak görülebiliii~iir! Eğer tehlikeli bir durumdaysan dostların hariç herkesi düşmanın olarak görsen iyi edersii~iin, ama bunun şu anda bir önemi yok!"

 

"Yani diyorsun ki, onları değerlendirdiğim için, bir şey sormadan beni anında öldürebilirler!"

 

"Belki yapabilirle~eer!"

 

"Yani, Bayan Okazaki-"

 

"O soruyu sormasaa~aan? Sana zaten Söylee~edim, Beni değerlendirmenden ikimiz de bir şey kazanmayacağıı~ıız ama tahminlerde iyi olduğun için o soruyu kendin cevaplandırabileceğini düşünüyoruu~uum, hmm"

 

"Ah, tamam. Sanırım bu sadece şu ana kadar bir sürü şey yaptığını söylüyor, huh."

 

"Bu doğruu~uu."

 

"Ve sanırım topladığın diğer öğrencilerle şimdi tanışamayız?"

 

"Hayır, yapamazsıı~ıın."

 

"Neden olmasın?"

 

"Sana bunu da söyleyemee~eem!"

 

"Hey, Bayan Okazaki. Gerçekten 12 kişiyi kurtarmayı başardın mı? Dünya çapında araştırma yapmış olman gerekir, nasıl bir kişiyi ayırt edebildin? Nasıl yaptığını bile söylemeden sana inanmak biraz zor?"

 

"Hayatım pahasına söz veriyorum kii~ii, sana doğruyu söylüyoruuu~uum! Yöntemlerim hala bir sııı~ıır, ama kesinlikle kurtarmayı başardığım kişiler hakkında yalan söylemiyoruuu~uum."

 

"Yani, Peki ya diğerleri, daha bulamadıkların? bana doğruyu söyle, Bayan Okazaki. 6 tane bulamadığın kişi olduğunu söyledin. Gerçekte kaç tanesini  bulamadın?"

 

"... İki. Diğerleri çoktan öldü."

 

"...oh."

 

"Üzgünüm."

 

"Özür dilemen için hiçbir neden yok, Bayan Okazaki. Sorabilir miyim, Kimler öldü?"

 

  "Hayashi Kouta, Wakaba Hiiro, Kogure Naofumi, ve Sakurasaki Issei.  Bu 4'ü"

 

"...Oh. ...Sanırım aramayı neden durdurduğunu anlıyorum."

 

"Hala o ikisini arayacağıı~ıım!"

 

"Hey, neden elfler sana yardım ediyor? Sanırım durumumuzu onlara açıkladın, ama onlara güvenebilir miyiz?"

 

"Bu konuda bana güvenmelisiii~iin!"

 

"Bu kadar fazla sır saklamana rağmen mi?"

 

"Evet, ve bu da başka bir tanee~ee!"

 

"Ben Shun gibi değilim, Sadece içgüdülerime bakarak birine güvenemem. Gerçekten sana güvenmek istiyorum, ama benden bu kadar fazla şey saklamaya devam edersen, sana kalbimin derinliklerinden güvenemem."

 

"Bu yapılacak en mantıklı şey, düşününce, Shun biraa~aaz fazla dürüst, biliyorsun."

 

"Bu konuda sana katılıyorum. Eğer etrafında ben olamasaydım tamamen kullanışsız biri olurdu..."

 

"Oh?! Ohohoho?! Bu henüz filizlenmee~eemiş bir şeyin tohumu mu? İlgii~iinç olmaya başlıyor!"

 

"Huh? Ne hakkında konuşuyorsun? ... Ürkütücü bir şekilde gülümsüyorsun, bayan Okazaki. Aslında bakarsan şuan küçük bir çocuk olman bu gülüşü 10 kat daha ürkütücü yapıyor."

 

"İlahii~ii Ceza!"

 

"Ow?!"

(Ç.N: Bu kısımda bir espri var galiba ama anlamadım. Gıdıklıyor olabilir")

 

-------------------------------------------

"Katia?"

 

"Evet, Sue, Ne oldu?"

 

"Abim ile senin aranda ne var?"

 

"Biz arkadaşız, bunda bir sorun mu var?"

 

"Yalancı. Sadece sıradan arkadaşlar değilsiniz değil mi? "Öğretmen" dediğiniz o elf ile de aynı. Ve o Aziz adayı ve Kılıç İmparatorun'nun mirasçısı ile de. Siz nesiniz?"

 

"Bu soruyu sorman gereken kişi gerçekten ben miyim?"

 

"Belki de..."

 

"Belki de bu soruyu Shun'a sormalısın. Eğer şu anda sana cevap versem bile tatmin olmamış olursun."

 

"Sanırım... öyle"

 

"Ne hissettiğin konusunda az da olsa bir fikrim var. Belki de o duygularını olması gereken kişiye yöneltmelisin, değil mi?"

 

"... Tamam. Üzgünüm Katia. Ve , Teşekkür ederim."

 

"Rica ederim."

 

"... Adamım, bütün problemi Shun'a itmek, bana bir sorun çıkarmaz değil mi? Demek istediğim, bu bana bir kardeş problemi gibi geliyor. Benim hiçbir alakam yok, ama o hala beni sorunun içine çekmek istiyor... Yarın bunu Shun ile konuşmalıyım."

 

--------------------------

 

"Hey, Ooshima, neden buradasın, kızlarla kıyafet değiştiriyorsun?"

 

"Huh? ...Ah benim hatam, hasabe. Bu hayatı o kadar uzun süredir yaşıyorum ki böyle şeyleri düşünmeyi bıraktım. Eğer seni rahatsız ediyorsa bunu daha sonra yapabilirim. Ya da başka bir yere gitmemi mi istersin?"

 

"Uh... ah... hmm."

 

"Hey, bu tepki de ne?"

 

"Ah, um. Sanırım bu kadar sakin bir cevap beklemiyordum. Şu anda birden telaşlanıp kendini bana açıklamaya çalışman gerekmiyor muydu?"

 

"Şeyyy, Yeniden doğduğumdan beri, kızların bedenleri eskisi gibi hissettirmiyor. Eğer hala erkek olsaydım tamamen mutlu olmadığımı söylemek yalan olurdu, ama şimdi kızlara baktığım zaman hiçbir şey hissetmiyorum. Kesinlikle suçluluk utanç ya da benzeri bir şey yok."

 

"Huhhh... Biraz utangaç ve ya suçluluk hissetmiyor musun?"

 

"Bir dükün kızı olarak büyüdüm, benimle ilgilenen kadın hizmetçiler vardı, kıyafetlerimi değiştirirken veya banyo alırken yanımdaydılar. 'Utanma' kısmını geçeli çok oldu."

 

"O... oh. Zormuş gibi gözüküyor."

 

"Evet. Bu yüzden oradan kurtulduğum için seviniyorum ve yatılı okula yazıldığım için seviniyorum. Buradaki bütün şımartılmış zengin kızlar her şeyi kendileri yaptıkları için sızlanıyorlar, ben hariç."

 

"Evet, Bende aynı şeyi düşünüyordum."

 

"Oh, yani? hala başka bir yere gitmemi istiyor musun?"

 

"Ah, sanırım istemiyorum. Şu anda bunun hakkında daha iyi hissediyorum, eninde sonunda buna alışacağım, yani kalabilirsin."

 

"Gerçekten?"

 

"Evet. Bir kadın olmak hakkında senden daha fazla tecrübem var, sonuçta, benim gizli görevim bir rehber olmak. Bunu bana bırak!"

 

"L..lütfen, nazik ol."

(ÇN: son cümlede düşüncelerim biraz saptı ama neyse, Bayan Okazaki hakkında garip bir şeyler var yorumlarda teoriler veya komplolarını okumak istiyorum.)