“Yaşayan insanlar!”
“Paladinler!”
“Kasabadaki paladinler lanetten kurtulmuşlar!”
Siyah Kaleye girdikleri anda yaklaşık 50 vampir tarafından karşılandılar.
Gözleri kan şehvetiyle parlıyordu, paladinlerle aralarındaki mesafeyi daraltmak için uzun tırnaklarıyla uçuşan pelerinlerini yakalayıp kalenin içindeki boşluğu uçarak geçtiler.
Bazıları yarasa çağırma büyüsünü kullanıyordu. Vampir yarasalar az bir miktar da olsa hasar verebiliyordu!
“Işık, karanlığı yen! Kutsal Işık!”
“Işık, karanlığı yen! Kutsal Işık!”
Alveron ve etraftaki diğer rahipler durmadan kutsal büyülerini kullanıyordu.
“Aaaaaa!”
“Çok Parlak!”
Üstlerine yağan parlak ışık karşısında vampirler gözlerini saklamaya çalışırken garip sesler çıkartıyordu.
Ruhban sınıfına dahil olanlar genellikle yaşayan ölüleri ve karanlığın yaratıklarını zayıflatacak büyülere sahip olurlardı.
Klasik iyileştirme büyülerinin yaşayan ölülere ve vampirlere karşı güçlü bir negatif etkisi vardı.
Kutsal büyünün ortaya çıkardığı parlak ışıkların ortasında paladinler görkemle kılıçlarını sallıyordu.
*Chukaak!*
Vampir kanı her yere sıçradı.
Daha çok tek taraflı bir savaş olmuştu.
Şu ana kadar, bir tane bile paladin ya da rahip ölmemişti. 50 kişilik vampirlere karşı çok kalabalıklardı. Onlar için çok da zor bir rakip değillerdi.
Rahiplerin kutsal büyüsünün desteğiyle paladinler vampirlere saldırabiliyorlardı. Rahiplerin sürekli iyileştirmesi ve lanetleri arındırması sayesinde paladinlerin hayatları tehlikeye bile girmiyordu.
Weed de vampirlerden birisini karşısına almıştı.
“Kılıç Dansı!” Kraliyet Düzensiz Kılıç Tekniği 4. form!
Weed kılıcıyla gösterişli bir şekilde dans etti.
Aslında monoton bir şekilde hareket edip düşmanın hayati noktalarına vurmasına rağmen yetenek ardıl görüntüler(after image) oluşturuyordu.
Vampirlere neredeyse hiçbir açık vermeden saldırıyordu. Onlar yanlış yöne saldırırken Weed arayı kapatıyordu.
*Ting*
————————————————————————————————
Seviye atladınız!
————————————————————————————————
Weed uzun süredir bir vampir bile öldürmemişti, bu yüzden son öldürdükleri ona bir seviye atlattırdı.
Level atlamadan önce deneyimi %56’daydı, ama 226 deneyimden daha fazlası %20’lik sömürüye gitmişti.
‘Ohh…bu güçlenmek için çook güzel!’
Son vuruşları şimdiye kadar paladinlere bırakması adil değildi. Arazide ve köyde avlanmamıştı ki paladinler daha hızlı kasılsın, ama şimdi böyle yapmasına ihtiyaç kalmamıştı.
Bu nedenle avlanıyordu.
Ne zaman bir vampir ölse bazı itemler düşürüyordu.
*Ting*
————————————————————————————————
Item: Vampire Dişleri:
Dayanıklılık: 50/50
Kan içmek için düşmanın derisini deler. Pek sık olmasa da simyayla item yapmak için kullanılabilir.
Sınırlandırmalar:
Level 300
Etkiler:
Silah yapmak için kullanıldığında ortaya çıkan silah düşmanın yaşam gücünü emer!
————————————————————————————————
*Ting*
————————————————————————————————
Item: Vampir Pelerini:
Dayanıklılık: 80/80
Karanlığın asillerinin giydiği bir pelerin. Sahibine göre özelleşir. Dönüşüm geçirdiğinizde uçmanızı sağlar.
Sınırlandırmalar:
Level 250
Giyildiğinde:
Yarasa Dönüşümü: Savaşta uçarak kaçmanıza imkan sağlar.
Dönüşüm geçirdiğinizde, ekipmanlarınızın sağladığı Savunmadan yararlanamazsınız.
-50 İman
Kadınlara karşı +25 cazibe
Tüm statlara -25
————————————————————————————————
Son olarak da 3 altın ve 25 gümüş.
Vampirler çok zengin canavarlardı.
Weed düşen itemleri cebe indirdikten sonra etrafa baktı. Paladinler kendi savaşlarını bitirmişti ve onu bekliyordu. Paladinlerin seviyeleri çok yüksekti, bu sayede vampirleri hızla yakalıyorlardı.
“Hadi ilk kata gidelim. Alveron, heykellerin üstündeki laneti kaldır.”
İlk katta toplam 50 tane taşlaşmış paladin vardı.
Weed ve paladinler diğer esirleri ararken Alveron lanetleri arındırıyordu.
Çevredeki odalarda az sayıda vampir vardı ama onlar da ağır silahlı paladinleri durdurmaya yeterli olmadı.
İlk katı çok direnç görmeden araştırdılar.
İlk kattaki tüm odaları.
Paladinlerin haricinde çiftçilere ve köylülere aitmiş gibi görünen sayısız heykel vardı.
“Alveron, onların üstündeki laneti kaldır.”
“Tamam.”
//Bu Alveron bende age of 2’deki işçileri hatırlatıyor “tamam” “yaparım” “oduncu” “işçi”….
Alveron’un kutsal büyüsü onların her birini azat etti ve yere düştüler.
Çok sayıda kişinin arasında sakallı yaşlı biri yumuşak bir sesle konuştu.
“Oh, siz bizim kurtarıcılarımız mısınız?”
“Kurtarıcı?”
“Karanlığın gücü istila ettiğinde biz Morata yerleşkesinde yaşayan vatandaşlardık. Yıllardır çaresiziz ve acı çekiyoruz. Sonunda bir kurtarıcının geleceğini umut ediyorduk…”
“…”
“Sizin gelmenizi çok çok uzun zamandır bekliyoruz. Morata yerleşkesindeki tüm köylüler, çocuklarımız ve yoldaşlarımız, herkes taşa dönüştürüldü. Kurtarıcı, lütfen bize acı ve yardım et. Karşılığında verebileceğimiz ne varsa veririz!”
*Ting*
————————————————————————————————
Görev: Morata Yerleşkesinin Üstündeki Lanet :
True Blood Vampirleri bölgeyi işgal etti ve köylüleri de taştan sevimsiz dekorasyonlara dönüştürdü. Uzun bu süre boyunca acı içinde yaşadılar. Morata’nın insanlarını kurtar!
Zorluk: B
Görev gereksinimleri:
Laneti kaldırabilecek 2. düzey kutsal büyü yapabilmek ya da yapabilen bir dosta sahip olmak.
Ödüller:
Prizmatik* Kumaş
————————————————————————————————
// İngilizce çevirmen Gökkuşağı Kumaşı da olabilir demiş.
Weed çok fazla endişelenmedi.
Partisinde şehirdeki heykellerin lanetlerini kaldırabilecek bol bol rahip vardı. Bu görev Weed Fargo’nun Kutsal Tacını almak için yanında Alveron’u getirdiğinden tetiklenmişti.
Zorluk B…
Zaten bir tanesine sahipti. Siyah kaledeki vampirleri temizlemek için görevlendirilmişti.
“Onların kurtarmayı kendimize görev belleyeceğiz.”
*Ting*
————————————————————————————————
Görevi kabul ettiniz!
————————————————————————————————
Weed ve paladinler ikinci kata çıktı.
150 civarında vampir onlar için görkemli bir karşılama ayarlamıştı.
Vampirlerden başka kontrollerinde olan yaratıklar da vardı ve sayıları 100 civarındaydı, toplam 250 düşman ediyordu.
İlk katta kurtardıkları paladinlerle beraber sayıları artmıştı, bu iş gittikçe basitleşiyordu.
“Saldırın!”
“Ah vaooooh!”
“Hadi kötülüğün güruhuna karşı savaşalım!”
Paladinler rahiplerin kutsamalarıyla ve koruma büyüleriyle güçlenmiş bir şekilde vampirlere akın akın saldırıyorlardı. İyi organize olmuşlardı ama kısa süre sonra vampirler karşı saldırılarına başladılar.
“Karanlık Bariyer!”
“Karanlık Ok!”
“İyileştiren El!”
Büyüler korkunç bir biçimde çarpıştı.
Karanlık yayların atışlarıyla savaşmak için rahipler kutsal büyülerini yayıyorlardı. Weed savaşa ön saflarda katılmamıştı. Böyle büyük bir büyü yağmurunda, kaza kurşununa gitme ihtimali vardı.
“Alveron, tembellik yapma, daha sert savaş.”
“Evet Weed-nim.”
“Daha fazla güç kullanın! Daha fazla destek sağlayın! Canı düşen paladinler geriye çekilsin!”
Weed güçleri kenardan yönetiyordu. Paladinler yüksek miktarda vampire karşı bir hat kurmuşlardı. Rahipleri onların üstünde koruma tabakası oluşturmayı kesmediği sürece olabilecek en iyi defansif tanklar onlardı. Yan tarafta konuşlanan rahipler sürekli destekleme talimatı almışlardı.
Ardından vampirlerden geriye kalanlara saldırdılar.
Weed vampirleri gruplara ayırmıştı. Düşman saldırılarına karşı kendilerini savunurlarken zayıf tarafta kalan düşmanları temizliyorlardı. Onlara kendilerini ölmekten koruyan rahiplerle birlikte yakınlaşmak daha uygun oluyordu. Rahipler destekleyici rollerinin hakkını veriyorlar ve hiçbir paladinin ölmemesini sağlıyorlardı.(rahip yazmak beni baydı lan)
Pervasız bir saldırı yapıyorlardı, olay tehlikeli olmaya başladığında ise rahiplerin onları iyileştirecekleri süre kadar tekrar savunmaya dönüyorlardı. Ardından tekrar hücum ediyorlardı. Sıkı paladin hatları ve rahiplerin birleşimi, dövüşmek için en mükemmel dizilimlerden biriydi.
“Saldırmamıza izin ver!”
“Kumandanım saldırmamızı emret!”
Paladinler için kolay bir savaş değildi ama eninde sonunda kazandılar.
Yüksek seviye vampirleri avlayarak paladinler seviyelerini arttırabilmişlerdi.
Dahası, rahiplerin desteği True Blood Vampirlerinin iyileştirme yeteneklerine üstün gelmişti.
İkinci katta 30 paladin ve 40 rahip kurtarılmıştı. Aynı zamanda Weed köylüleri de kurtarmıştı.
Acıkmaya başlıyorlar; bir şeyler yapmam lazım.’
Weed bir kazan çıkardı ve yemek yapmaya başladı.
Yemek yapılırken genellikle rahipler ve paladinler onu dikkatle izlerdi, ama şimdi uzakta durabilmek için gereken her şeyi yapıyorlardı.
Kazana bakmak gözlerini acıtıyordu.
O kadar acıtıyordu ki Weed yahniyi yaparken resmen ağlıyordu.
“Bunu yemenin sorun olmayacağına emin misin?”
“Lüütfen…”
“Tamamen imanla dolu.”
Weed yahniyi kaselerle paladinlerin ellerine tutuşturdu. Malzemelerin içinde Avian yumurtası ve Cennet Meyvesi de vardı!
Görevi bitirmek ciddi miktarda risk içeriyordu. Cennet meyveleri yüksek Zihin Gücünü ve Şansı arttırıyordu, yani avlanmadan önce yemek için birebirdi. Şans artışı canavarlardan item ve para düşme oranını arttırıyordu.
Yani şimdi bu malzemeleri kullanma zamanıydı. Avian yumurtalarını ve Cennet Meyvesini bir yahni yapmak için kullanmıştı.
Ek olarak bir malzeme daha karıştırmıştı : Sarımsak.
Bol sarımsaklı yahni vampirlere karşı bazı şekillerde direnç sağlıyordu.
“Vooouk”
“Puaahhh, çok baharatlı, biraz kar yemem lazım.”
Yahniyi yerken paladinlerin yüzlerinden yaşlar süzüldü.
Önlerinde sert bir savaş vardı, yani sadece yahni hazırlanmamıştı. Weed tuzlanmış sarımsak, sarımsak salatası ve sarımsak sandviçlerini arka arkaya servis ederken ağlıyordu. Nispeten iyi huylu olan rahiplerin gözlerinden yaşlar dökülüyor ve güçlü sarımsak kokusu karşısında burunları akıyordu.
Siyah kalenin üçüncü katında onları 200 vampir bekliyordu.
“Khalkkalkkal! Kara büyünün dehşetini unutmuşa benziyorsunuz. Siz aptallara Efendinizin kim olduğunu hatırlatmak lazım. Cazibe!”
“Oh bakın, şu şövalye bize geliyor. Büyümüzün etkisi altında olmalı. Mükemmel!”
Vampire Kraliçesi ortaya çıkmıştı.
Paladinleri baştan çıkarmak için illüzyon büyüleri kullanıyorlardı.
“Sizi iğrenç yaratıklar! Senin vampir büyülerin bende içe yaramaz!”
“Bu delilik!”
Paladinler kılıçlarını çekip saldırmaya başladıklarında rahipler de onlara destek vermeye başladı.
Bir kere siyah kaleye girdiniz mi ayrılmanız imkansızdı.
Buz Ejderhasının etkisi artık rahiplerin ve paladinlerin azim statını yükseltmediğinden, cazibe büyülerinden etkileniyorlardı.
Ama rahiplerin hepsi de etkilenmemişti. “Bu iğrenç mahluklar! Bu yola gelmez kahpeler! Bu vampirler ölmeyi hak ediyor.”
“Bu dünyanın karanlıktan arındırılması lazım!”
“Tanrıça Freya, takipçilerini doğru yola ilet. Temizle!”
Alveron ve diğer aklı başında rahipler, temizleme büyülerini kullandılar.
Weed durumu analiz etti.
“İlk önce Vampir Kraliçesini öldürelim ve kriz sona ersin.”
Fakat Vampir Kraliçesi düşmanların tam ortasındaydı ve iyi korunuyordu. Weed ona ulaşamadan öldürülebilirdi.
“Alveron, paladinlerden önce rahipleri arındır.”
“Evet Weed-nim.”
Alveron rahipleri arındırmayı bitirdi. Rahipler büyü altındaki şövalyeleri iyileştirdi. Rahipler iyi iş çıkartırıyordu. Ama Vampir Kraliçesi sürekli işe karışıyordu.
Weed paladinler ve rahipleri düşmanlar ne hazırlarsa hazırlasınlar savaşabilecek gibi planlamıştı. Rahiplerin kenardan desteklediği düzeni başarısız olamazdı.
Fakat, büyü yüzünden paladinler kendi yoldaşlarına saldırmaya başlamıştı ve bu da rahipleri iyileştiremez hale getirdi.
Vampir saldırıları paladinlerden gelen güçlü sarımsak kokusu sayesinde bir şekilde baskılanıyordu ama sadece an meselesiydi. Çok acil bir durumdu bu!
Weed manasını topladı ve serbest bıraktı.
“Hey! Siz! Çocuklar! Gidin! Saldırın! Şu! Lanet! Vampirlere!”
*Ting*
————————————————————————————————
Yetenek: Aslan’ın Kükremesini kullandınız:
Müttefik kuvvetlerin Azim statı 200% arttı.
5 dakika boyunca liderliğiniz 170% arttı
Her türlü dikkat dağınıklığı giderildi
————————————————————————————————
Dağlardeyken çalıştığı Aslan’ın Kükremesini kullandı.
Yüksek şiddette bir kükreme yükseldi. İşte o anda Vampir Kraliçesinin tüm planları boşa çıktı.
Weed’in liderliği şu anda paladinlere ve rahiplere hükmedebileceği kadar yüksekti. Liderlik ve Karizma statları olmadan paladinlere ve rahiplere emir veremezdiniz. Yüksek seviye savaşçıların arasında da emirlerinizi dinlemeyenler çıkabilirdi. Yüksek Liderlik statı altında, paladinler Weed’in emirleriyle ölüme bile yürüyecek kıvama gelmişlerdi. Emirlerini uygularken daha hızlı ve daha isabetlilerdi.
Aslanın Kükremesi yeteneğinin menzili vampirlerin olduğu alanı da etkiliyordu. İleri Düzey yeteneğiyle fazladan bir etki olarak düşmanların hareketleri de baskılanıyordu.
“Geber!”
Paladinler kılıçlarını çekip vampirleri parça pinçik etti. Vampir Kraliçesi paladinleri manipüle etmek için illüzyon yeteneklerini kullanmaya çalıştı ama başarısız oldu. Diğer vampirlerin sahip olduğu yüksel fiziksel kabiliyetten yoksundu. Weed mana ihtiyacını umursamadan sık sık Aslan’ın Kükremesini kullandı.
“Hyaahat! Öl!”
Tüm vampirler Weed’e saldırmaya başladı.
//Şer odakları işte (Cehape-Mehape-Doğan grubu ve vampirler…)
Weed, Aslan’ın Kükremesi yeteneği yüzünden yüksek öncelikli hedef haline gelmişti.
Muazzam zor olsa da Weed ve paladinler üçüncü katı temizlemeyi başardı.
Bu kattan kurtardıkları askerlerle beraber, şu anda 300 paladine ve 100 rahibe sahiplerdi!
Bu sayı Freya Klisesinin Fargo’nun Kutsal Tacı için gönderdiği herkesi kapsıyordu.
4. Kat!
Geriye kalan 300 True Blood Vampiri burada bekliyordu. Kurtardıkları rahipler ve paladinler sağ olsun sayı avantajlarını kullanan Weed tam bir galibiyet elde etti.
Şimdi, siyah kaledeki tüm vampirler temizlenmişti, tek bir istisna dışında.
Vampir Lordu!
Tori 400. seviyedeki klan lideriydi. Aynı zamanda Fargo’nun Kutsal Tacını alan kişi olarak biliniyordu.
“Lütfen onu kurtarın…”
Köylülerden birinin kızı taşa dönüştürülmüştü ve güzelliği nedeniyle 5. kata yerleştirilmişti. İsmi Prina’ydı.
Vampirler arasındaki yaygın alışkanlıklardan biri de güzel kızlar gibi şeyleri dekorasyon olarak kullanmalarıydı.
“Eğer başka bir yan görev olsaydı güzel olurdu.”
Weed paladinlere ve rahiplere baktı.
Simdi 300 paladin ve 100 rahiplik güvenilir bir orduya sahipti.
‘Keşke onları kendi askerlerim olarak tutabilsem…’
Fakat onlar Freya Kilisesinin paladinleriydi ve aralarında nasıl bir dostluk olursa olsun, Weed onların kendisini takip etmesini sağlayamazdı. Bu nedenle ona sadece bu görev bitene kadar onları yönetme izni verilmişti.
Bir savaşı bitirebileceği en kolay şekilde bitirmek insan doğasıydı ve Weed zaman öldürmekten nefret ediyordu. Savaşlar en verimli şekilde yapılmalıydı. Sadece kazanabileceğiniz zamanlar saldırırdınız, eğer kazanamayacaksanız savaşmazdınız. Önemli olan bir şey kaybetmeden kazanmaktı.
Şu ana kadar Weed paladinlerin seviyelerini arttırabilmek için çok fazla zaman harcamıştı. Paladinlerin ve rahiplerin kombinasyonu sayesinde savaşı kazanacak kadar kondisyonları vardı. Fakat yenerken daha fazla dikkat etmeniz lazımdı. Savaşırken dönüşüm yapıp askerleri dinlendirerek güvenli bir galibiyet almalıydınız.
Normalde Weed yalnız avlanırdı ama bu sizi destekleyen bir grup olmadığından pervasız bir davranıştı. Şunu biliyordu, bu kadar gelmişken aldığı bu görevi bırakması imkansızdı.
Weed paladinler ve rahiplerle beraber beşinci kata çıktı. Altın tahtının üstünde oturan aristokrat görünüşlü genç bir adam vardı.
Vampir Lordu Tori!
Porselen bir bebeğin cildine ve koyu siyah saçlara sahipti. Kadınları andıran ince bir vücudu vardı. Kafasına mücevherlerle bezenmiş bir tac takıyordu ve gerçekten yakışıklıydı, ama solgun, beyaz teniyle siyah giysileri arasındaki kontrast grotesk* gözüküyordu.
// Grotesque
Weed kafasındaki tacı inceledi.
‘Bunun Fargo’nun Kutsal Tacı olduğunu farzediyorum.’
En azından, hedefleri görünmüştü. Fakat işi bitirip onu ele geçirmek en zoru olacaktı.
Şu anda Tori güzel bir kızın heykelini takdir ediyordu.
“Oh, güzelliğe bak. Hiç bu kadar güzel bir heykel görmüş müydün?”
“…”
Paladinler Tori’yi gördükleri anda durmuşlardı.
Şövalyeliğin iki büyük erdeminden birisı cesaretti, fakat böylesine güçlü bir düşmanı görmek kalplerini korkuyla titretmişti. Bir orduda moral diye bilinen görünmez faktör çok önemliydi. Düşük bir moral ordunun saldırı gücünü ciddi miktarda düşürürdü.
“Ben daha güzel bir heykel görmüştüm.”
Weed momentumla gitmeye karar verdi.
“Bundan daha güzel bir heykel mi gördün?”
“Evet.”
“Nerede?”
Tori sanki hemen oraya gitmek istiyormuş gibi ayağa kalktı.
“Rosenheim Krallığının güneyindeki Baran Köyünde.”
“Bu bir mekan ya da kilise şehri değil. Bu isimde bir yeri daha önce hiç duymadım. Neden böyle bir yerde güzel bir heykel bulunduğuna inanayım ki?”
“İnanmak sana kalmış. O heykeli ben yaptım. Ama onun güzelliği yaptığım Buz Güzeli heykelinin yanına bile yaklaşamaz.”
Tori’nin yüzünü bir gülümseme kapladı.
“Senin mesleğin nedir?”
“Oymacı.”
“Bir sanatçı! Hayatı zenginleştirir! Bereket için dua etmek! Yemek yiyor ve midenizi dolduruyorsunuz, bu sayede eğleniyorsunuz! İşte bu yüzden Freya’nın Klisesinden nefret ediyorum. İnsanlar yanılıyor. Bolluğun, refahın iyi olduğunu düşünerek yaşıyorlar. Başkasına ait olanı almak. Sadece bu sonsuz güzelliktir. İnsanlar güzelliği feda etmeyi seçiyorlar ve sanattan keyif almıyorlar. Gecenin Asilleri, biz vampirler sanatı takdir ediyoruz!”
Tori sandalyesinden kalktı ve gerçek formunu açığa çıkardı. Ellerinden uzun tırnaklar büyüdü ve ağzında bir yılanınki gibi sivri dişler büyüdü. Savaşa başlamak için formunu değiştiriyordu.
“Kendi kanınızda boğulduğunuzu görmek istiyorum! Vampir olmanın manası budur. Şatonuza giren insanları uygun bir şekilde karşılamak.”
“Paladinler ileri, savunmaya odaklanın!”
Koruma büyülerinin ve kutsamaların etkisi altındaki paladinler aceleyle kademeli bir formasyona geçti.
“Kyaahah!”
Tori önünde sıralanan paladinlere uğursuz bir bakış attı.
*Jjeojeojeok!*
Topuktan yukarıya doğru taşlaşmaya başladılar. Tori düşmanını taşa döndüren yeteneğini kullanmıştı. Bu daha önce 300 paladini ve 100 rahibi taşa dönüştüren yeteneğin ta kendisiydi.
“Alveron!”
Weed Alveron’a daha önceden kullandığı lanet arındırma büyüsünü kullanması için bağırdı. Aynı zamanda tam teşekküllü bir savaş devam ediyordu. Tori paladinlere bir yıldırım gibi saldırdı. Her bir tırnağını birer kılıçmışcasına kullanıyordu, paladinlerin kanı etrafa sıçrıyordu. Rahipler şu ana kadar her savaşta yaptıkları gibi durmadan iyileştirme uyguluyordu.
‘Kazanacağız!’
Weed’in gözleri parladı.
Seviye 400 bir yaratığa karşı olmak onu çok endişelendirmişti. Paladinlerin saldırıları karşılamakta mükemmel olmasına şükrediyordu. Küçük hasarlar alsalar da arkalarındaki rahipler onları hızla iyileştiriyordu. Düşmanın gücü, yüksek sayılardaki paladin çemberi tarafından tüketiliyordu.
Tori’nin canı ve manası düşmeyi sürdürdü.
Fakat ortaya sürülmemiş bir kart vardı!
“Tornado Kılıcı!”
Tori oynak bir savaş tarzına geçti. Ardından korkunç bir tornado paladinleri süpürdü. Tornadonun yolunda kalanların canları neredeyse üçte birine düşmüştü:
“İyileştiren El!”
“İyileştir!”
“Yenile!”
Rahipler iyileştirmeye devam ettiler. Parlak beyaz bir ateş grubu iyileştirmeye başladı, ama Tori yeteneğini tekrar kullandı.
“Tornado Kılıcı!”
Bu saldırıyla beraber 20 civarında paladin gri alevlere dönüştül.
Sonsuz dinlence. Katledilenlerin kaderi buydu.
Tori durmadan hareket ediyordu. Canı ve Manası devasaydı. Tori’nin uzun tırnakları bıçak gibi kesiyordu.
“Aaaah!”
“Tanrıça Freya!”
Bi kez daha, bir grup paladin gri alevlere dönüştü. Fakat Tori’nin gücü azar azar da olsa düşüyordu, tam da Weed’in planladığı gibi. Ama Tori aniden yakındaki paladinlerin birine hücum etti ve kanını emebilmek için diz çöktürttü.
“Keuah!”
Paladin’in rengi solup gitti. Tori’nin kullandığı mana yenden dolmuştu. Canı ve gücü yenilenmiş, yaraları kapanmıştı.
“İşte saldırım, sizi isyankar koyunlar!”
Tori tam can ve manayla savaşmaya başladı. Ne zaman canı ve manası düşse geniş alana büyü yağdırmak için seçkin vampir yeteneklerini kullanıyordu. Paladinler bunu atlatmaya çalıştılar ama kaçamadılar. Tori inanılmaz bir hızla hareket ediyor ve paladinleri yakalıyordu.
‘Eğitmek için tüm zamanımı harcadığım paladinler!‘
Weed bu sahne karşısında neredeyse ağlayacaktı. Besleyip büyüttüğü, eşyalarını tamir ettiği ve gelişsinler diye avlanmaktan feragat ettiği paladinler Tori’nin karşısında tamamen çaresizdi. Olayı daha da kötüleştirense elinde can veren paladinlerin yerden yavaşça yükselmesiydi.
Kilisenin inançlı üyeleri şimdi vampir lordunun köleleri olmuştu.
Vampir bir paladin!
Kutsal güçleri olmasa da, kılıç yetenekleri hala duruyordu. Tori kölelerinin sayısını arttırıyordu.
“Keoheoheong!”
Paladinler bitkinlikle bağırmaya başladı. Bu bir kafa karıştırma büyüsü değildi, daha çok Tori’nin planıydı.
“İyileştiren El!”
“İyileştir!”
Şanslarına, rahipler hala hayattaydı. Ancak şu değişmiyordu: Vampirler sonsuza kadar dövüşebilirken Weed’in adamları dövüşemezdi. Bu taktik Tori’nin gelen ilk gruptaki paladinleri ve rahipleri tükettiği ve temizlediği taktikti.
“Keuhahahahah!”
Bunlar Tori için en uygun şartlardı. Onun kötülüğü ve çarpık güzelliği açıkça hissedilebiliyordu. Ama Weed hala durumu tersine çevirebilirdi.
“Eğer böyle devam edecekse elimizden bir şey gelmez! Rahipler, dost birimleri iyileştirmeyi bırakın ve ona saldırın.”
O andan sonra durum tam tersine döndü. Tori’yi durdurmak için paladinlerin yüksek Yaşam Güçlerini kullanmak ve rahiplerin iyileştirme büyülerini vampirin üzerinde kullanmaları, işte bu herhangi bir vampir için ölümcül olurdu! Paladinler Tori’ye saldırmaya odaklandığında paladinler canlarını yenilemek için kendi iyileştirme yeteneklerini kullandılar.
“Kueahah!” Tori bağırdı.
Tori birkaç paladini indirmişti ama canı aşama aşama düşüyordu. Rahiplerin durmak bilmez saldırıları karşısında başarısız oluyordu. Canı düştüğünde yemek bulmak için etrafına baktı. O anda Tori paladinlerin birini yakaladı ve vampir yeteneğini kullandı. Weed bir açık bekliyordu. Ne kadar güçlü olursa olsun her canavarın bir zayıflığı vardı. Vampirler ise en büyük zayıflıklardan birisine sahipti. Vücutları tamamen savunmasızdı.
“Oyma Bıçağı!”
Weed’in kılıcı açık mavi bir ışıkla kaplandı.
Işık Spektrumu!
Çoğu zaman kılıç yeteneği siyah veya kırmızı renkte olurdu. Ancak bir oymacı olarak Weed’in Orta Düzey yeteneği ona donuk mavi bir ışık veriyordu.
“Kılıç Kayzeri!”
Weed’in kılıcı vücudundan enerjiyi çekti. Sonra ileri doğru saplanarak paladini ve Tori’yi birden deldi.
Vampiri yakalayabilmek için bir paladini kullanmıştı!
Paladinin arkasındaki Weed görünmediğinden, kılıcı vampirin kalbini delebilmişti.
*Ting*
————————————————————————————————
Ölümcül bir darbe vurdunuz!
Tori’nin vampir yetenekleri ortadan kalktı.
————————————————————————————————
Vampirin zayıflığı kalbiydi! Kalbine bir kazık saplanırcasına bir kılıç girmişti. Agatha’nın kutsal nitelikleri yaşayan ölülere karşı iki katı hasar veriyordu. Tori feci bir ölümcül darbe yemişti.
Kılıç Kayzeri Kraliyet Düzensiz Kılıç Tekniğinin setinin son yeteneğiydi. Weed’in kullanabildiği yetenekler arasında en fazla mana ve dayanıklılık tüketen yetenekti! Ancak Weed’in tüm manasını kullanarak verdiği toplam hasar muazzamdı. Tori ağır hasar karşısında sarsılsa bile çok yüksek seviye bir canavar olduğundan ölmedi.
“Sikik….”
Ölü paladini bir tarafa fırlattı ve iki eliyle Weed’i yakaladı.
“Onun yerine seni yiyeceğim. Kueahak!” Tori ağzını açarak kükredi.
Parlak sivri dişler ensesine yaklaştığı anda Weed ona döndü ve ağzını açıp hohladı.
“Vuuuaaayyk! Çürümüş sarımsak kokusu!!”
“Sanatı sevdiğini duymuştum, öyle değil mi?”
“Seni öldüreceğim!”
Weed hızla dönüp kaçarken Tori onu kovaladı. Kendisinden çok daha güçlü canavarlarla savaşmanın hissine bayılıyordu. Ancak bu sefer düşman 1 e 1 kapışmak için çok güçlüydü. Manası dip yapmıştı, öyle ki Oyma Bıçağı tekniğini bile kullanamıyordu. Hasarı yarıya indirilmiş olsa bile Torinin tek saldırısı Weed için risk oluşturuyordu.
“Beni iyileştirin! Paladinler öldürün onuu!”
Weed kaçarken sürekli Alveron'un koruması altındaydı. Kaçtığı süre boyunca canı manası ve dayanıklılığı tekrar doluyordu. Tori ise sürekli bir rahip saldırısı altındaydı ve yavaşça ölüyordu. 400. seviye bir canavardan bekleneceği gibi, şu haliyle bile birkaç paladin öldürebilmişti. Ama yüksek yoğunluktaki büyünün karşısında nihayet yere düştü ve öldü.
Vampire dönüşen paladinler Tori’nin ölümüyle hareket etmeyi kesti. Tori öldüğünde onların ruhlarını kontrol eden büyü bozulmuştu. Savaşta hiçbir rahip ölmemesine rağmen paladinlerin yarısından çoğu, tam tamına 178 kişi hayatını kaybetmişti.
‘Çok yazık.’ diye düşündü Weed kederle.
Weed’in manası tükenmiş ve hayal kırıklığına uğramıştı. Tori’nin son vuruşunu kendi elleriyle alamamıştı, eğer alabilmiş olsaydı 400. seviye bir canavardan gelen EXP ile 4-5 seviye birden atlayabilirdi.
Tori’nin ölümüyle bir taç ve bir kolye düşmüştü. Weed bu iki itemi de yerden aldı. Fargo’nun Kutsal Tacı çok ağırdı.
*Ting*
————————————————————————————————
Item: Freya Kilisesinin Hazinesi : Fargo’nun Kutsal Tacı kurtarıldı!
————————————————————————————————
“Tanımla”
————————————————————————————————
Item: Fargo’nun Kutsal Tacı :
Dayanıklılık: 2000/2000
Tanrıça Freya’nın üç kutsal emanetinden biri.
Bu taç otoritenin sembolüdür. Başkalarına onlara hükmedebileceğin inancı verir. Kilisenin ordusuna hükmetme gücü bahşeder.
Fargo’nun Kutsal Tacıyla, ordular sarsılmaz bir şekilde sadık olacaktır.
Kısıtlamalar:
Freya Kilisesi tarafından tanınan ve ruhban sınıfına dahil bir mesleğe sahip olmak.
Liderlik 800
İman 1200
Kuşanıldığında:
Askerlerin moralini yükseltir.
Askerleriniz düşmana teslim olmaz.
+150 Kuvvet
+150 Çeviklik
+150 Dayanıklılık
+50 Tüm diğer statlar
+500 Şöhret
————————————————————————————————
Bu da Freya Kilisesinin Kutsal Emanetlerinden biriydi. Weed mesaj ekranında belirenleri okurken takdir ediyordu.
*Ting*
————————————————————————————————
Güzel bir objeyi gözlemlediğiniz için Sanat statınız arttı!
Sanat 20 puan arttı (+20 ART)
————————————————————————————————
Fargo’nun Kutsal Tacı göz alıcı mücevherlerle süslüydü. Nazik bir sanatçının ellerinde zarafetle işlenmişti. Mücevherlerden yayılan ışıklar ona eşsiz bir güzellik katıyordu. Taca baktığında Weed’in hissettikleri bunlardı.
“Ve şimdi de kolye…”
“Tanımla!”
————————————————————————————————
Item: Yaşamın Siyah Kolyesi:
Dayanıklılık: 50/50
Kadim kara büyüyle üretilmiş ve gizemli bir güç içeriyor.
Yaşayan ölülerin hükümdarı Balkan tarafından hizmetkarları için üretildi.
Kısıtlamalar:
Bilinmiyor
Kuşanıldığında:
Bilinmiyor
————————————————————————————————
“Vuaaa!” diye böğürdü Weed.
Eğer içindeki his doğruysa, bu itemle Tori’yi dövüşe çağırabilecektiI. Fakat Ölü Şövalye Van Hawk gibi onun da biraz dayağa ihtiyacı vardı.
‘En iyisi şimdilik onu saklamak.’
Weed Yaşamın Siyah Kolyesini çantasının köşesine tıkıştırdı. Tori öldüğünden beri siyah kale değişmeye başlamıştı. Işık huzmeleri bloklanmış pencerelerden sızıyordu. Bozunmuş duvarlar ışıkla aydınlanıyor, içerideki hava değişiyordu. Geçmişin ihtişamı geri dönüyor gibiydi.
“Kutsal ışık bağlanarak ve çarpıtılarak kısıtlanmış gücü serbest bırakıyor.”
Köylü kızın heykeli sonunda normale dönmüştü. Morata’nın vatandaşları onlara şükranlarını sunmaya geldiler.
“Teşekkürler, Teşekkürler! Şimdi hayatımızı huzur içinde yaşayabileceğiz, Freya razı olsun sizden.”
*Ting*
————————————————————————————————
Görev Tamamlandı: Morata Yerleşkesinin Üstündeki Lanet:
Morata köyünün taşlaşmış köylülerinin tümü özgürlüğüne kavuştu ve hayat onlar için hala zor olsa da umut etmekten vazgeçmiyorlar. Morata Yerleşkesi tekstil işi için tekrar imar edilmeye başlanacak!
Şöhretiniz 900 puan arttı (+900 ŞRT)
Morata yerleşimcileriyle dostluğunuz 25 puan artıyor
Seviye atladınız!
Seviye atladınız!
Seviye atladınız!
Seviye atladınız!
Seviye atladınız!
Seviye atladınız!
Seviye atladınız!
Seviye atladınız!
————————————————————————————————
A seviye B zorluğunda bir görevi tamamlamak şaşırtıcı bir şekilde ona 8 seviye atlatmıştı!
Ardından köylüler beze sarılmış bir şey getirdiler. “Bunlar bizim zavallı armağanlarımız, lütfen bu kıymetsiz hediyelerimizi kabul edin!”
*Ting*
————————————————————————————————
Elde ettiniz:
Item: 100 parça Kraliyet kalitesi Prizmatik Kumaş*
Item: 200 parça Üst Düzey Geyik Derisi
————————————————————————————————
// Japtem’de Gökkuşağı Kumaşı diyor.WeedRoyalRoad’da Prizmatik Kumaş deniyor. Çeviri için 2 kaynak okuyorum lan övün beni biraz.
Terzilik için Prizmatik Kumaş, giysi yapmak için 1. Sınıf bir materyaldi. Kumaş ışıl ışıl ve renk renk parlıyordu. Deri ise güderi* giysiler yapmak için harika bir malzemeydi.
// Güderi ‘yi bilmeyen intahar etsin bence
“ Bunlarla ne yapacağız? Şimdilik saklayalım ilerde ne yapacağımıza bakarız…”
Weed Prizmatik kumaş rulolarını sırt çantasına birbiri üstüne düzenli bir şekilde koydu.
Morata’nın görevi tamamlanmıştı. Weed ışınlanma kapısına doğru giderken paladinler konuştu.
“Lütfen şu mesajı Başrahibe iletin. Bu kasaba canavarlara karşı savunmasız bir durumda. Burada kalıp Balkan’ın karanlık ordusunu uzakta tutacağız.”
Paladinler ve rahipler geride kalmıştı. Weed ve Alveron ışınlanma kapısına geri döndüler, kilisenin rahipleri de mağaraya toplanmış onları bekliyordu.
“Kurtarıcı, bir kahin senin güvenli bir şekilde görevi tamamladığını gördü. Başrahip bekliyor. Lütfen geçite gir.”
“Tabii.”
Weed ve Alveron ışınlanma kapısına gitti. Ve göz kamaştırıcı bir ışıkla beraber ortadan yok oldular.
//İlk olarak bu kitabın 10 değil 11 bölüm olduğunu hatırlatırım. Yani daha bitmedi her şey.
//İkinci olarak lütfen okumuyorsanız türkçe novellerin altına yorum atmayın. Onlar isteyenler okuyabilsin diye ekleniyor sonuçta çoğumuz wattpad kullanmıyoruz.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..