LMS 8.9 - Ölüm Vadisi

avatar
9807 24

Legendary Moonlight Sculptor - LMS 8.9 - Ölüm Vadisi


Çevirmen: Kerem Düzenleyen: Kurogane

 

Gözlerini açtıktan sonra Weed kendisini bir mağaranın içinde buldu. Mağaranın dışında ayaz rüzgarları çınlıyordu.



“Uu, Soğuk”



Her geçen gün alışılması gereken ayaza karşı, soğukta titreme tecrübesine sahip olduğu için bu rüzgarlar onu önceki sefer olduğu kadar fazla etkilemiyordu.



"Sonunda bu yere tekrar dönmek zorunda kaldım."



Seoyoon’la  birlikte bu çetin bölgeye gelebilmişlerdi.



Weed  soğuk havanın olumsuz  etkilerinden olabildiğince az nasibini almak için önceden yapmış olduğu Yeti Postu kıyafetlerini giydi.



‘Soğuk havada bu giysi gerçekten harika bir his veriyor.’



Bazı insanlar sırf havalı görünmek için böylesi soğuk bir havada incecik kıyafetler giyiyorlardı. Weed’in onları görünce tek yaptığı hallerine bakıp katıla katıla gülmekti. Bu havada ince bir kıyafet giymek kafanın içinin bir yığın samanla dolu olduğundan başka bir anlama gelmiyordu.




"Böyle kıyafetler giydiklerinde burada ne yapabileceklerini sanıyorlar ki ?"




Böylesi soğuk bir yerde kalın kıyafetler pek çok konuda avantajlıdır.Güzel ve kaliteli malzemeler kullanılarak yapılan giysiler modayla birlikte sürekli olarak değişirdi ama Weed’in üzerinde olan giysi çok daha özel bir giysiydi.

 

Sahil kenarlarında teknelerle açılan yaşlı adamaların giymiş olduğu kalın giysilere oldukça benziyordu. Tüm hayatı boyunca gördüğü en kalın giysiler bunlar olmalıydı. Üstelik kalın ve dayanıklı olduğu için uzun bir süre giyilebiliyordu.



Elbette bu giysinin’de bazı dezavantajları vardı. Genelde yaşlı bir adam zannedilmesine sebep oluyordu.



"Öksürük."



Weed etrafına baktığında yanı başında Alveron ve Seoyoon’u birlikte gördü.



Gelecekte muhtemelen Baş Rahip olacak olan Alveron’un kendisiyle birlikte oluşu Weed’e büyük bir huzur veriyordu. Alveron olmasaydı o vampirler tarafından perişan edilmesi işten bile değildi.



Üstelik bu kez Seoyoon’da yanındaydı bu defa her ikisine de güvenebilirdi.



Weed Alveron’a baktı.




"Hava gerçekten soğuk, Bir kamp ateşi yakabilir misin ? "



“Peki.”



Alveron nazikçe cevapladıktan sonra yakındaki odunları topladı ve bir kamp ateşi odunların arasından yavaşça filizlendi. Alveron herhangi bir hoşnutsuzluk olmaksızın Weed’in emirlerini yerine getiriyordu.



Bu sırada Seoyoon’a bakan Weed soğuğun etkisiyle solgunlaştığını gördü.



Alveron Baş Rahip adaylarından olduğundan Elemantal etkilere bağışıklık kazandıran bir cübbe giyiyordu.



Benzer şekilde yeti derisinden bir kıyafet giymiş olan Weed için de soğuk bir dereceye kadar şikayet edilecek bir sorun olmaktan çıkmıştı



Ancak Seoyoon’nun kendisini soğuğa karşı koruyacak kıyafetleri yoktu.



Weed sırt çantasından dikiş takımına doğru uzandı.



Seoyoon’la birlikte bulunacakları süre içinde ona bazı kıyafetler yapmak zorundaydı onu şuan olduğu halde bırakamazdı.



Şans eseri daha önce Geomchiler için kıyafet yapımından artan kalmış malzemeleri vardı.



Weed deriyi kesti ve her zamankinden daha dikkatli bir şekilde dikmeye başladı.



* Ttiring! *




Hanım Deri Giysisi :

Dayanıklılık 80/80

Savunma 25


Uzun yaşayan bir tür olan  bir kara domuzunun derisinden imal edilmiştir.


Bu giysiler orta seviye  dikiş materyalleri kullanan mükemmel bir beceriye sahip bir terzi tarafından hazırladı.


Bu kıyafet kalın olmadığından, kolların ve bacakların doğal bir şekilde hareket etmesine imkan sağlar.


Gereksinimler:

250. seviye

Seçenekler:

Çeviklik +20 Okların tespiti daha zorlaşır. Dansçılar tarafından giyildiğinde, dans etkisi% 3 oranında artar.



Weed dikiş işini bitirince kıyafeti giymesi için Seoyoon’a doğru uzattı.



"Lütfen ... bunu giy."



Bütün bunlar doğal olmayan bir nezaketle yapılmıştı.!



Weed’in yapmış olduğu deri zırhı çok kaliteli bir zırh değildi.Standart zırhın altına rahatça giyilebilecek türden bir kıyafetti.



Sihirbaz ve Rahipler için bu tarz bir şey giymek imkansızken ağır zırh giyen Berseker sınıfı için hatırı sayılabilir bir koruma sağlıyordu. Seoyoon’nun ölçülerini önceden yaptığı heykellerden dolayı gayet iyi biliyordu.



Seoyoon uzattığı giysiyi kabul etmedi.



“...”



Gözlerini bir saniye bile kırpmadan doğrudan Weed’in üzerindeki kalın tüylü yeti postu giysiye bakıyordu.



Bir anlık bir parıltıyla Weed’in aklında bir şimşek çaktı.



‘Nezaketi kabul etmekte zorlanıyor olmalı.'



Orc Karichwi olduğu sırada birlikte uzun bir süre seyahat etmişlerdi ancak Seoyoon bu gerçeğin farkında değildi.



Kafasında bu düşüncelerle, Weed ona bakarak gülümsedi.

 

“Sorun değil.”

 

“Alabilirsin zaten özellikle senin için yaptım. "

 

Seoyoon konuşmadan kafasını olumsuz anlamda salladı.



"Neden böyle davranıyor?"

 

Weed, şaşkın bir şekilde Seoyoon’nun baktığı doğrultuyu izledi.Tam olarak üzerindeki yeti postu kıyafete baktığını fark etti.



ÇN:Yanında kız oldu mu ? mal oluyor bu da

 

'Asla…!'

 

O anda olayı anladı.

 

Weed, Seoyoon'un durduğu yeri inceledi.

 

Kamp ateşinin tam önünde duruyordu. Ateşe o kadar yakındı ki biraz yaklaştığında dahi yanması işten bile değildi.



‘Soğuktan nefret ediyor olmalı. Bunu giymeyi reddetmesi gayet doğal... '



Reddetmesinin nedeni, bir iyiliği kabul etmekte zorlanması değildi.Sessizce biraz daha sıcak kıyafetler istiyordu.



Weed'in giydiği giysi, kadın kıyafetlerinin maruz kaldığı zorbalığı net bir şekilde yansıtıyordu üstelik kullanılan materyal miktarını azaltmak için katmanlar yapmamıştı.



//ÇN:Burada türkçe olarak anlatmakta zorlandım kısaca oyunlarda genelde hanım giysileri bir hayli dekolte olur bilirsiniz zorbalıktan kastı bu :D



Weed’in tavrını izledi ve daha sıcak giysiler istedi.



//ÇN: Yahu çok tatlı değil mi ya ?



Weed’in ona yeni kıyafet hazırlamaktan başka seçeneği yoktu.Artık kalan malzemeleri kullanarak kıyafetin dekolte kısımlarını yamadı.



Seoyoon Weed’in elindekini kapıp üstündekileri değişmek için hemen az ötedeki kayanın arkasına doğru gitti.



Soğuğa karşı hazırlanmaları tamamlandıktan sonra Weed Alverona dönüp.



"Ölüm Vadisi Nerede ?"



“‘Sendeim Vadisi’ olarak biliniyor. “



"Orijinal bir adı var demek. Ölümsüz Ordusu ile bir ilgisi var mı ? "

 

Weed bu soruyu sormuştu çünkü aldığı yüksek seviyeli görevlerin çoğuna bir şekilde Ölümsüz Orduları dahil olmuştu.



Alveron  kafa salladı.



"Kilise Bar Khan'ın kontrol ettiği Ölümsüz Ordusu'nu araştırıyordu. Bu maceranın ve Ölümsüz Ordusuyla bir ilgisi olmadığını tespit ettiler.Sadece Eski Niflheim İmparatorluğu'nu kapsıyor. Sendeim Vadisi hakkında Morata Köyü'nün Yaşlılarından daha fazla bilgi edinebilirsiniz. "



"Anlıyorum."

 

Weed mağaranın dışına çıktı.

 

Önlerinde geniş bir karanlık uzanıyordu.

 

Vampirlere karşı savaştığı Morata Kalesi’nin önündeydiler.

 

Geçmişte yıkık dökük kalıntıların olduğu yerlerde şimdi yenilenmiş evler duruyordu.Köylüler etrafta  geziniyordu.

 

“Öyleyse gidelim.”

 

Weed Morata köyüne doğru ilerledi.

 

Alveron ve Seoyoon hemen arkasından onu takip ediyordu.

 

Köy sakinleri onları gayet samimi ve sıcak bir şekilde karşıladı.

 

“Velinimetimiz ! Buraya dönmeniz bizi çok mutlu etti. Bizleri kurtardığınızı asla unutmayacağız.”

 

Görevin tamamlanmasıyla birlikte köy tekrar canlanmış ve yaşayan bir silüete kavuşmuştu.

 

Weed’in köye pek çok katkısı olmuştu.Bu sayede onlardan pek çok konuda yardım alabiliyordu. Göreve köy yaşlısıyla görüşmekle başladı.

 

Geçmişte bir iskeleti bile kalmamış olan bu yer de şimdi köy yaşlısı yaşıyordu.

 

Şöminede yanan odunlar evi sıcak bir atmosfere sokmuştu.

 

“Bizi bu zor zamanlarda yine yalnız bırakmadığın için çok teşekkür ederiz.”



“Durumunuz bu halde olmasaydı tekrar gelmek istemezdim.Buna rağmen iyi durumda olduğunuzu görmek beni sevindirdi.”



“Freya Rahipleri ve Şövalyelerinin yardımları sayesinde.”



Canavarların cirit attığı bu yerde köyler her an istilaya uğrayabilirdi.

 

Baran köyünde olduğu gibi insanlar yakalanıp tutsak edilebilirdi.

 

Buna rağmen Freya Kilise’sinin destekleri sayesinde çok daha iyi durumdaydılar.

 

Yaşlı adam içerisinde pişirilmiş patatesler olan bir sepet çıkardı.

 

“Akşam yemeğine katılmak ister misiniz ?”



“Teklifinizi reddetmeyeceğim.”



//ÇN:Reddetsen inme inecek zaten:)



Weed masaya yavaşça oturdu ve tatlı tatlı patatesleri soymaya başladı.



Seoyoon’da onu izledi.



Geçmişte eğitmenin evinde birlikte yedikleri zamanı hatırladı.



“Karşılaştığımız her seferde hep bir şeyler yiyoruz. Bir araya gelmemiz kader mi sence ? ”



ÇN:Yorum yok :D

 

Kamp ateşinde pişmiş tatlı patatesler oldukça iştah açıcıydı.

 

“Keşke biraz kimçi alsaydım harika olurdu.”

 

ÇN:Kimçi, ayrıca kimchi, gimçi, gimchi veya kimchee olarak da bilinenen, mayalanmış kırmızıbiber ve sebzelerden özellikle çin lahanasından yapılan, geleneksel bir Kore yemeğidir.

 

Kimçi yapmak için yeterince bilgisi vardı üstelik gerekli malzemelere de sahipti.

 

Yine de yapmak için zamanı yoktu kimçi gibi özel yiyecekler genelde çok yüksek fiyatlardan satılabilirdi.

 

Batılı olanların bile sevebileceği kadar geleneksel bir yemeğe dönüştüğü için pek çok restoranın menüsünde bulunuyordu.

 

Weed özenle soyulmuş patatesleri yemeğe devam etti. Kuzeye geldiklerinden beri yiyecek çok az şey vardı. Bu yüzden bir süredir acıkmışlardı.

 

Alveron başlangıçta nazikçe yiyordu ancak daha sonra hızlı hızlı lokmalarla patatesleri bir biri ardına midesine yolluyordu. Weed’le yolculuk etmeye başladığından beri yemeğe verilmesi gereken özeni vermeye başlamıştı.

 

Bu durum karşısında tatlı patateslerle dolu sepet hızlı bir şekilde boşalmaya başladı.

 

Yaşamak ve yemek için bir köpek her zaman kendisine yiyecek sağlayan kişinin durumunu da göz önüne almalıdır.

 

ÇN:Kısacası yaşlı amca birazdan bunları pişirip yiyecek :D

 

Ateşli gözler ve çatılmış kaşlar üzerlerinde bir baskı oluşturmaya çalışıyordu.

 

Patatesler giderek azalıyordu.

 

Weed patates yemeye ara verdi ve bir soru yöneltti.

 

"Sendeim Vadisi hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum."

 

Görevi olmasa bile bu yerde avlanmak ve hazine bulmak için bilgi sahibi olmayı istiyordu.Bununla birlikte görevi ona pek çok avantajda sağlıyordu.

 

Yaşlı  adam pencereden dışarı doğru baktı. Sanki patateslerle olan mevzuyu unutmaya çalışıyordu. Beyaz bir örtü tüm alanı tamamen kaplamıştı.



"Niflheim İmparatorluğumuzun geçmişteki ihtişamı hakkında bilgin var mı?"

 

"Hayır, pek bir şey bilmiyorum doğrusu."

 

Weed Versailles kıtasının tarihini incelemişti.Her krallığın kahramanlarının yükselişleri ve trajik düşüşlerinin öyküleriydi.


Eğer arka plan hikayelerini bilirse çok daha önemli görevler edinmede kendisine yardımcı olabilirdi.Yine de böyle bir durumda cahilliğe yatmak daha fazla şey öğrenmesine yardımcı olabilirdi.

 

//DN:Adam işi çözmüş.Arada bir cahilliğe yatacan.Tabi çok abartmamakta lazım:)

 

Yaşlı adamın yüzü gölgeli bir hal aldı.

 

Azalan patateslerin bu surata büyük bir katkısı olduğunu düşünmek pekte yanlış olamayabilirdi ve Weed’in partisini davet ettiği için pişman olmak üzereydi.

 

ÇN:Kızın rızkına göz dikti.



"Bizler şeytani bir lanete yakalandığımızda, Niflheim İmparatorluğu hala gelişen bir ulustu. Şu anki kadar soğuk değildi ve yaşamak için çok güzel bir yerdi. Niflheim İmparatorluğu'nun uç beylerinden biriydim. "



Morata köyündeki pek çok kişi aslında tarih açısından önemli kişilerdi.Bu sebeple köyde durdukça pek çok araştırılması gereken konu meydana çıkmıştı.



"Kendisi gençken canavarlar tarafından başkente yapılan büyük saldırı sırasında kral korumalarıyla birlikte başkentten kaçmıştı. Daima onurlu bir hayat sürmüş kralın bu davranışı halkı derinden etkiledi. Kral kaçarken tüm canavarlar onu takip etmiş Sendeim Vadisin’de öldürmüştü.En azından insanlar böyle düşünüyordu.”



“İmparator şimdiye kadar çoktan ölmüş olmalı.”



“Şimdiye kadar muhtemelen ölmüştür.İmparatorun korkakça kaçmasıyla birlikte İmparatorluk yasal düzenini kaybetti ve parçalara ayrıldı. Soylularsa birbirlerini ve ülkelerini bitmek tükenmek bilmez bir iktidar mücadelesine kurban ettiler.Yine de bu bilgilerin pek çoğu belirsiz söylentiler ne kadar doğru kestirmesi zor.” dedi.




* Ttiring! *

Gerçek Niflheim İmparatorluğu,


Ardında pekçok ihtişamlı yaşam öyküsü bıraktı.


İmparator Eben Niflheim VI olağanüstü bir şövalyeydi ve kaçmanın ne demek olduğunu bilmeyen bir savaşçıydı.


Bununla birlikte, ölüm karşısında korkaklık ederek kaçmasıyla tanınıyordu.


Sendeim Vadisinde gerçekleşen olayların perede arkasını öğrenin


Zorluk: A


Ödül:

Niflheim İmparatorluğunun hazinesi

Görev Gereksinimleri:


Bu görevi yalnızca dürüst bir kişi alabilir. Aşırı soğuğa dayanıklı olmalısınız.



“A seviyesindeki başka bir görev !”



Weed derin bir nefes aldı.



‘Sadece A seviyesi olması bile rahatlatıcıydı.’

 

Karşısına S seviyeli bir görev gelmediği için içten içe rahatlamıştı.

 

Weed Seoyoon’a baktı.



Berrak gözleri, pürüzsüz saydam bir cildi vardı.

 

Karanlıkta ay gibi ışıldıyordu.

 

Üzerinden açıklaması zor bir cazibe etrafa doğru sızıyordu.

 

Her ne kadar üzerinde Weed’in elinden çıkmış basit giysiler olsa da en basit giysiyi bile mücevher gibi gösterebilecek ihtişamlı bir güzelliği vardı.

 

Buna rağmen Weed’in tek görebildiği kana susamış bir çılgından daha fazlası olmadığıydı.

 

‘Bu kez başka bir zorlu görev aldım gibi görünse de, yardımcı olacak birilerine sahip olduğumdan, iyi olacak’

 

 

Yanındakilere bir baktığında Seoyoon’nun dövüş yeteneği inanılmazdı.Güçlü becerileri, Olağanüstü Yaşam puanı, karşı koyulmaz dayanıklılığı ve inanılmaz hasar gücü bunlar hafife alınacak şeyler değildi.



Dövüş sınıflarından biri olarak, sadece işe yarar güçlerin  toplanıp bir araya getirildiği söylenebilirdi.



Her ne kadar Weed veya Geomchiler gibi olağanüstü yakın dövüş yetenekleri gösteren oyuncular olsa da, sınıfın becerilerine güvenmek saçma değildi.



Kadınlara özgü zarif  hareketleri, üst düzey becerilerle kutsanmıştı.



Avlanmanın belki de en hızlı ve güvenilir yolu buydu.

 

Seoyoon’nun dövüş sırasında tavrı tamamen değişiyordu.Sanki bambaşka biri oluyordu.Dövüşürken gözleri Berserker sınıfına has bir şekilde parıldıyordu.



Berserker sınıfından birisi bir canavar öldürdüğü takdirde sağlık ve mana yenilenmesi kazanır.Normal koşullarda yenilenme miktarları önemsiz olsa da kalabalık gruplarla karşılaşırken.Sonuçlar ezici bir şekilde kendini belli ediyordu.



Dövüş Sanatları Ustası sınıfını seçen Geomchiler küçük ancak güçlü düşman gruplarına karşı avantajlıysa, Bersekerda tamamen birden fazla düşmanı bertaraf etmeye yönelmiş bir sınıftı.



Seooyon burada olduğu için Weed üzerinde daha az baskı hissediyordu.



"Geldiğimde Sendeim Vadisine gidip araştıracağım."




Görevi kabul ettiniz.



Görevi kolayca kabul ettikten sonra, Yaşlı adam oldukça samimi bir tavır takındı.



"Teşekkür ederim. Bizim için böyle zor bir görev yapmayı kabul etmen... "



"Önemli değil. Yapmam gereken bir şeydi. Daha erken ziyaret edemediğim için özür dilemek istiyorum.Gelecekte, daha zor görevler olursa, lütfen beni arayın. "



Avlanmak güzel olsa da görev ödülleri de oldukça değerliydi.!



Şöhretler Duvarına yükleyip bir yayıncıya yayın haklarını sattığı takdirde bu çok iyi bir anlaşma sayılırdı.



"Şimdiye kadar gerçeği öğrenmek isteyenler, sayısız sefer şövalyeler gönderdi ancak hiçbiri geri dönemedi. O zamandan beri Sendeim Vadisi Ölüm Vadisi olarak bilinir hale geldi. "



“...”




Yaşlı'nın sözlerini dinledikten sonra, Weed çığlık atmak istedi.



'Bana bunları daha önce söylemen gerekmiyor muydu ?!'

 

Tabi ki A seviye bir görevde bu seviyede bir zorluk gayet normaldi.Her zaman sıfırdan başladığından aslında korkacak pek bir şey yoktu.Buraya kadar geldikten sonra fikir değiştirmenin bir yararı olmayacaktı sonuçta.

 

Yaşlı adam konuşmaya devam etti.



“Bu yanındaki kişi de seninle gelecek mi ?”



Seoyoona doğru bakarak sordu.



Soğuk Kuzeyden bile daha donuk bir suratı vardı.Yine de paylaşılan bir görevi almak için partiye katılması gerekiyordu.

 

Weed elini uzattı.



"Lütfen partime katılır mısın."



Seoyoon-nim'i partiye davet ettin.



Seechwi'yle birlikte olduğu sırada sanki başka bir partiye katılmıştı, ilk kez partiye katılmak için bireysel bir davet almıştı.



Seoyoon tepkisiz şekilde ona bakıyordu.



“Buraya kadar geldikten sonra partiye katılmayı reddetmeyi düşünmüyorsun değil mi ?”



Görevi kabul etmeyeceği ve kendisinin Weed'i terk ettiği bir durumda kalabilirdi!



Bunun olmasının gayet olası olduğunu düşünmeye başladı.



Tabi ki, Seoyoon dışarıda göründüğü kadar soğuk bir insan değildi.

 

Dövüşmeyi sevmesine rağmen, kesinlikle açgözlü bir insan değildi.Bir canavar ona saldırmadığı sürece dövüşmezdi.İyi bir item veriyor olsa bile.



Seoyoon bu tarz durumlara karşı gerçekten kayıtsız davranıyordu.



Ork Karichwi'yi takip ederken tek bir kelime bile etmediği gibi , Weed'in görevini de göz ardı edebilirdi.

 

Weed sinirlendiğinde, Seoyoon, hafifçe elini Weed'in elinin üstüne koydu.  



Partinize yeni bir üye katıldı.



Seoyoon bile duygularını anlamakta güçlük çekiyordu.Neredeyse hiç tanımadığı biriyle böylesi bir yola çıkmış olduğunu hayal bile edemiyordu.



Tam anlayamıyor olsa da Seechwi’nin teşvikleriyle bu duruma girmişti.



“Hiç rahatsız hissetmiyorum.”



Seoyoon oldukça şaşırmıştı.

 

***



Seechwi diğerleriyle birlikte avlandığından beri bu hissi hissediyordu.



“Lee Rien Seoyoon’nun tedavisi için acele edin.”



Seoyoon tek kelime bile etmedi.Sağlığının kötüleştiği söylese bile sözlerinde tek bir ifade kırıntısı taşımıyordu.



Savaşlardan sonra Weed tedavisine devam edebilmesi için daima boş vakti olması konusunda emin oluyordu.



Her savaşın sonunda onu tedavi etti. Zırh ve silahları onardı.

 

Geçmişte benzer şeylerle yaşadığı bir zaman olmuştu.



Orc Karwichi ile Yunopu Gorge’de seyahat ettiği zamanda hissettiği şeyle aynıydı.



Orc’un yüzü çirkin olmasına rağmen gözleri gerçekten güzel bir parıltıya sahipti.



Silahları tamir etme şekilleri bile oldukça benzerdi.



Hiç konuşmadı  birisini gördüğü her seferinde yüz ifadelerini ve gözlerini dikkatlice gözlemliyordu. Hiç konuşmasa da, gözlemlerinden insanların ruh hallerini ve mizaçlarını anlaması zor değildi.



Her ne kadar daima doğru olmasa da iç güdülerine güveniyordu.

 

***

 

Weed yaşlı adamın evinden ayrıldıktan sonra Morata köyüne doğru ilerledi.

 

Etraftan bilgi toplamaya çalışıyordu.Köylülerin ve Freya’nın sakinleri onun hedefi haline gelmişti.Weed burayı kurtardıktan sonra onlar burayı korumak için köyle birlikte kalmıştı.



Weed yolculuk için malzeme toparlarken aynı zamanda dükkan sahiplerine Sendeim Vadisi hakkında sorular yöneltiyordu.



“Sendeim Vadisi mi? Ölüm Vadisi olarak daha iyi bilinen bir yer, orada pek çok canavar olduğu söyleniyor.”



“Ne tür canavarlar olduğunu söyleyebilir misin ?”



“Hmm … Muhtemelen Buz Trolleri ile doludur.Buz Trolleri genelde o gibi yerlere toplanır.”



Buz Trolleri ha!!



Sağlıklarını yenileme becerileri inanılmaz yüksek, Üstelik muazzam bir soğuk direncine de sahipler.Mücadele etmesi kolay olmayacağı kesin.



Buna rağmen bu seviyede Weed için bir sorun oluşturmazlardı.



Bir zindanda olmadıkları sürece onları teker teker avlayabilirlerdi.Zor ancak kesinlikle imkansız değildi.



Zehirli olanları olabilirdi ancak sadece günlük bir etkisi olacağı için o kadarda önemli değildi.



‘Buz Troll Kanı şifa malzemesi olarak oldukça iyi satıyor.’

 

Her zamanki gibi her şeyden önce hasılatı hesaplıyordu.

 

Güçlü canavarlardan korkmuyordu asıl korktuğu şey gerçekten faydasız şeyler düşüren canavarlardı.Aslında düşününce sadece ucuz şeyler düşüren yaratıklardan daha korkunç bir şey hayal edemiyordu.

 

‘Bir vadiyse alan işaretleri oldukça önemli olacaktır.’

 

Vadinin yukarısında bir üs kurmuşlarsa rakip zorlayıcı olacaktır.

 

Weed’in bu konuda gerçekten bir bilgisi yoktu.

 

Canavarların bölgesini ele geçirmek !

 

Kulağa o kadarda fena gelmiyor.Etkili bir kuşatmadan başka bir yolu da yoktu zaten.

 

Durum geçmişte vampirlerle savaştığı zamandan oldukça farklıydı.

 

Vampirlerin sayısı çok fazla sayılmazdı.

 

Her ne kadar Weed bilgi almak için farklı farklı sorular sorsa da hep aynı cevabı alıyordu.

 

“Ölüm Vadisini arıyorsanız buradan oldukça uzakta kalıyor.En iyi ihtimalle bir ayda oraya ulaşırsınız bu kadar uzun sürmesinin sebebi Nilfheim Krallığının oldukça geniş olmasından kaynaklanıyor.”



“Buz Trolleri korkmanız gereken tek şey değil dedemden öğrendiğime göre orada pek çok hazine de var hazinelerin olduğu yerde pek çok tehlikeli şey olması normaldir.”



“Ölüm Vadisinde tamamen beyaz olan uçan bir şeyler gören bazı insanlar var .”



Freya’nın Paladinler’inin de söyleyecekleri vardı.



"Ölüm Vadisi mi? Bu yer çok tehlikeli. Buz Trolleri dışındaki canavarlar da orada toplanıyor. "

 

"Kilisenin soruşturmasından ötürü, bunun canavarlarla dolu bir yer olduğu kesin gibi görünüyor."

 

"Orada kaç tane canavar bir araya gelirse gelsin böyle bir şeyin normalde olağan dışı bir şey olduğunu herkes söyleyebilir.Büyük ihtimalle yüksek seviyeli bosslar oradaki ufak grupları kontrol ediyordur.Sadece normal bosslar olamazlar çünkü orayı yüzlerce yıldır kontrol ediyorlar.Gerçekten sağlam bir şekilde hazırlanmanız gerekecek. "

 

“Freya’nın yardımları da sizinle birlikte olsun.”

 

Weed etraftan bilgi toplayarak bölgenin genel çerçevesi hakkında bir fikir sahibi olabilmişti.

 

Kilisenin Paladinleri genelde tipik konulardan öteye gitmezdi.Eğer onlar bossların güçlü olduğunu söylüyorsa bu onların gerçekten çok güçlü olduğu anlamına gelirdi.



“Muhtemelen kolay bir iş olmayacak.”



Yine de birinin olayı daha iyi kavraması için tüm olayın içerisinde olması gerekir.



‘Bunu yapmanın bir yolu olabilir.’



Yakın köylerde bile Ölüm Vadisi hakkında daha detaylı bilgi edinmek mümkün değildi.Bu kadar geniş bir bölgelere ayrılmış yerlerde çok basit bilgiler dışında bir şeyler öğrenmeyi ummuyordu zaten.



Bu şekilde Seooyoon ,Weed ve Alveron köyde gezinirken Weed küçük bir kızla tanıştı.



Prina!

 

Wampir Lord Tori tarafından heykele dönüştürülmüş olan küçük kızdı.



Küçük ve şirin Prina kendisiyle birlikte bir çanta taşıyordu.



“Yaşlı adam, Beni sen kurtardın değil mi ?”

 

Yaşlı adam ünvanını sık sık duymaktan başka bir çaresi yoktu.



Buna rağmen Weed küçüğe gülümsedi.



“Doğru, Seni böyle ayaklanmış görmek beni oldukça mutlu etti.”



"Teşekkür ederim. Bence taşa dönüştürülmek çok üzücü bir şey. Kalp atmaz, kan akmaz, vücut sertleşir ve vücudun hapishaneye dönüşür ... Oh! Çiçeklerle ilgileniyor musun? "



“Çiçekler!”



Elbette Weed’in çiçeklere karşı bir ilgisi yoktu ama tab iki de böyle bir cevap veremezdi.

 

"Çiçeklerin iyi bir kokusu var. Güzel açan çiçeklerin çevresinde gezinen kelebeklerin ve bal arılarının birlikte oluşturduğu huzur dolu sahneyi seviyorum.Dünyada çimlerin içinde yatan ve ferahlatıcı havayı almak gibi bir zevk yoktur. "



Bu yanında sadece tek bir meşaleyle zindanda avlanmaya girişecek Weed’in söyleyeceği bir şey değildi.

 

Rutubetli bir havaya sahip bir zindanda, iğrenç kokulu bu yerde.

 

Bu tarz  yerlerde, manyaklar gibi avlanmaktan zevk alan biriydi.



Yine de Prina ile konuşurken bu tarz şeylere dikkat ediyordu çünkü küçük bir kızın hayallerini yıkmak istemiyordu.

 

Prina ellerini çırparken mutlu olmuştu.

 

“Öyle mi ? O zaman küçük öykümü dinlemek ister misin ?”



“Elbette isterim.”



“Ölüm Vadisine gittiğini duydum.Orada biraz tohum ekmeyi düşünüyor musun ? Kötülük ve Ölüm aurasının toplandığı yerde umut çiçekleri gerçekten büyüyebilir.Çiçek açarsa, yeni tanıştığım arkadaşım gerçekten  mutlu olur."dedi.

 

* Ttiring! *

 

Prina'nın Çiçeği Toprağı yetiştirmeyi, tohum ekmeyi ve onları yerden filizlenmesini izleyen küçük kız gelecekte bir çiftçi olmak istiyor.


Küçük kızın tohumlarını ekerseniz ve bitkileri  Sendeim Vadisini dolduracak şekilde beslerseniz, küçük kız sonsuza dek mutlu olacak ve sizi arkadaşına tanıtacaktır.


Zorluk: A


Ödül:

Prina'nın arkadaşlığına giriş.


Ekilen tohumlardan filizlenen bitkiler.

Görev Gereksinimleri:

Çiçekleri canavarlardan korumak ve onları emniyet altına almalarına izin vermek için belirli bir dikkate sahip olmak gerekiyor



Küçük kızın sürüklediği çuval çantası! Tümüyle tohumlarla doluydu.

 

Sayması bile yorucu görünüyordu.

 

Ölüm Vadisi'nde bununla çiçek tarlası yapmak için bir istekte bulunuyordu.

 

Tüm dünyayı çiçeklerle kaplamak isteyen küçük kızın hırsı!

 

'Bu son derece zor bir istek.'

 

Birkaç çiçek kümesi yapmak bir hobiydi.



Bu basit bir çiçek dikme işi değildi devasa bir iş gücü gerekiyordu.



Buna ek olarak, büyüdükleri sırada canavarlardan çiçekleri korumak zorunda kalacaklardı.

 

'Bu tohumları Ölüm Vadisi'ne eklemeliyim. Neden "A" seviyesinde zor olduğunu anlıyorum.’

 

Weed, başını sallamak üzereydi ve reddedecekti.Zorluğu bir tarafa gerçekten sıkıcı bir görev gibi görünüyordu. Aniden, sessizce Seoyoon tohumları içeren çuval çantasını yakaladı.



"Teşekkürler, abla!"



Parti üyesi Seoyoon görevi kabul etti.

 

Seoyoon daima böyleydi. Sözlü olarak tek bir görevi bile kabul etmemişti, ancak birinin isteğini asla reddetmezdi.

 

Sonunda, Weed'in başka seçeneği kalmadı ve macerayı kabul etti.



"Ayrıca tohumları dikmek ve araziyi yetiştirmeyi çok seviyorum. Böyle hoş bir görev talep ettiğiniz için teşekkür ederiz. "



Görevi kabul ettiniz.

 

Yüzü ağlıyordu, ama bir kendisini gülümsemeye zorluyordu.

 

Zamanı ellerinden kaçıp gittiği için çürük bir gülümseme ortaya koyabildi yalnızca.

 

***

 

Lee Hayan, Royal Road'a kayıt olurken beklenti doluydu.

 

Karakter ismini Yurin olarak belirledi.

 

Şirin, genç ve kadınsı bir isimdi.

 

Kesinlikle genç olmayı amaçlayan bir isim değildi.

 

Yurin, bir kısaltmaydı.

 

İnsan Hakları İhlali! (Sanırım korecenin kısaltması :D Buda abisi gibi manyak)



“Canavarlar! Hepsini derbeder edip yüzlerine faça atacağım."dedi.

 

Yurin çok para kazanmak istiyordu. O da mümkün olduğu kadar çok item toplamayı severdi. Üniversiteye giremeden önce çok zamanı olduğu için çalışıp seviyesini yükseltmeyi istiyordu.

 

Yurin, başlangıç ​​şehri olarak Rodyum'u seçti. Çünkü şanslıysa Weed'le tanışabileceğini düşünüyordu.

 

"Köyün önünde bizimle avlanmak isteyen var mı?"

 

"Bakanı arıyoruz."

 

"Ben parti arayan bir heykeltraşım. Yedi hasar  veren oyma bıçağım var. "

 

"Ben" Şifanın Şarkısı "olan ve bir partiye katılmak isteyen 35. dereceden bir Ozanım. Yaklaşık bir hafta boyunca avlanacak bir parti bulmak istiyorum "



Halk, her zamanki gibi, Rhodium'un merkez meydanını dolaşıyordu.



Bir tarafta birçok dilenci vardı, ancak bazı noktalarda partiler arayan insanlar da vardı.



Öte yandan, çeşitli kostümleri giymiş güzel heykeller bulunan plazaya, akın eden binlerce insanda vardı. Üniversite sınavlarını yeni geçmiş üçüncü sınıf lise öğrencileri; Acem giysileri giyip geniş gözlükle bakınıyordu.



Bununla birlikte, Weed Rhodium'dan ayrılmıştı.

 

Yurin bunun en iyisi olduğunu düşünüyordu.

 

"İyi. Önemli değil. Kimseyle oyuna başlamak istememiştim zaten. "

 

Yurin kollarını sıvadı ve para kazanmak için bir iş aramaya başladı. Biri Royal Road oynamaya başladığında, kenti ilk 4 hafta boyunca terk edemezdi.

 

Bu süre içinde biraz para kazanmak istiyordu.



"Pişirmeyle çok ilgilenen bir restoranda yardımcı arıyoruz."



"Çocuğum kitapları sever. Ona güzel kahramanları hakkında okuyacak birisi var mı? "



"Hm, Son zamanlarda, mağazamda çok fazla sinek var. Benim için 5 saat boyunca sinek yakalayabileceğini mi düşünüyorsun? Sana 20 bakır vereceğim. "



Burası, Yurin'nin iş bulabileceği düzeydeydi.



Weed gibi o da korkuluklarda kendini eğitmek için sessizce vurdu. Bununla birlikte, geliştirdiği istatistikler vücudunu eğitmesine neden oldu.



"Güzel bir kadın büyücü olmalıyım."



Yurin'in olmak istediği büyücü, her şeye gücü yeten bir büyücüydü.



Yüzlerce canavarın toza dönüşmesi için büyük ölçekli geniş alan efektli sihir kullananlardı. Kuru topraklarda yağmur çağıran büyücüler, dağları yok eden ve oldukça saldırgan büyüler okuyanlardı!




//DN:Hadi bakalım gençler novelimizin beğeni butonuna hücumm:D

//ÇN:Beyler düzenleyicimize kulak verin oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.Tatmin edici sonuçlar gelirse bir sonraki bölüm tahmininizden çok çok önce gelebilir. :D

 

&&Yurin nelerle karşılaşacak?Weedin başına daha neler gelecek?Seoyoon Weed’e ısınacak mı?Aralarında daha neler olacak?

&&Merak Ediyorsanız Takipte Kalın;)

3579






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44224 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr