Feng Wei şaşkınlıktan dilini yutmuştu ve üstelik hangi habere şok olucağını şaşırmıştı amcası Zhao Zhen gerçek amcası değildi babası belki bir ihtimalle yaşıyordu ve Zhao soyundan gelmiyordu ismi Feng Wei idi ve en şaşkın olduğu konu ise 3 tane dilek hakkı olmasıydı bunu düşününce hemen boynundaki anne ve babasından miras kalan ve artık neredeyse varlığından bile bi haber olduğu kolyesine baktı
Kolye demire bağlanmıştı ve zümrüt yeşili göz alıcı bir taşa sahipti amcası ona sürekli o kolyeyi çıkarmması gerektiğini hatırlatıp dururdu Feng Wei bunun neden olduğunu bilmese de amcasının dediğinden çıkmazdı ve bugün kendi kendine ' İyi ki amcamı dinlemişim ' dedi ama bunun yanında da kendisine çok kızıyordu eğer bu mektubu açmak için 4 yıl beklemeseydi ne olurdu bir düşününce gerçekten göğsünde bir ağrı hissetti
Ama kolyeyi burada kırmıcaktı çünkü kolyeyi kırdığında ne olacağını hiç bilmiyordu belki de kolye kırılınca içinden yoğun bir aura fışkıracak ve herkesi buraya toplayacaktı işin kötüsü Feng Wei bu hazineyi koruyacak güce sahip değildi bu da ona dehşet acı veriyordu kesinlikle Gökler onun bu yeteneğini ksıkanmıştı ve Feng Wei bu kıskançlığın bedelini ödetecekti işte şimdi eline mükemmel bir fırsat geçmişti!
Feng Wei hiç çaktırmadan her zamanki gibi davranmayı düşündü yetişimi sakatlanınca klandan atılma durumuna geldi ama sonra klan tarafından kendisine bir iş buldu her gün sabah ağaç kesmek için sabahın köründe kalkıyordu diğer ağaç kesenlerin en azından öğlen kalkması yetiyordu ama kendisi 13 yaşındaydı ve sakattı yani o gün karnını doyurmak için 1 ağaç kesse şükür ediyordu açlıktan da yüzüne bir beyazlık inmişti
4 Yıl sonra zaten klan tarafından unutulmuştu ona iyi davranan tek bir kişi tanıyordu o da Zhao Bi idi 4 yıl önce Feng Wei 9 yaşındayken Zhao Bi amcasının öğrencisiydi ve Feng Wei ye hayrandı o zamanlar 15 yaşındaki olan bu kız her zaman Feng Wei yi takdir etmiş sakatlandıktan sonra bile onu korumuştu hatta Feng Weinin iş bulmasında o yardımcı olmuştu Feng Wei zamanı gelince ona teşekkür edicekti
Feng Wei nin planı basitti her zamanki gibi iş için ormana gidicek sonra kaçıcaktı detaya gerek yoktu o yüzden eski püskü odasından hızlıca çıkıp yürümeye başladı biraz ilerledikten sonra tanıdık bir simayla karşılaştı bu amcasının evlatlık oğlu Zhao Yu idi 4 yıl önce amcasının ölümünden bunun imkansız olduğunun bile bile onu sorumlu tutmuştu sanki bundan zevk alıyor gibiydi Feng Wei ona görünmemek için elinden geleni yaptı ama son anda yönünü değiştitirken arkasından bir ses duydu
" Zhao Wei seni piç ne yüzle karşıma çıktın yine ? " karşına çıkmadım Zhao Yu geri dönüyordum sırf o iğrenç yüzünü görmemek için dedi Feng Wei " Sen ne yüzle hala benle konuşuyorsun yakın zamanda bu klanda bir yetkili olup seni atıcam katillerin Zhao tarikatında kalmaya hakkı yok ! "
" Yeter! Zhao Yu onun bunu yapmayacağını biliyorsun " o sırada Feng Weinin kurtarıcısı güzeller güzeli Zhao Bi gelmişti Feng Wei Zhao Yu nun bu kızı sevdiğini biliyordu hatta Feng Wei Zhao Bi ile akrabalık bağlarının olmadığını öğrenince onu gördüğü zaman içinde bir kıpraşma meydana geldi Kardeş Bi neden onu savunuyorsun ? " Bu seni hiç alakadar etmez şimdi git " Zhao Yu 4 yıl boyunca gerçekten çok güçlenmişti şimdi Feng Wei ye tepeden bakmak onun en doğal hakkıydı
Ama Zhao Yu hoşlandığı kadın tarafından kovulunca gururu kırıldı ve daha fazla sorun çıkarmayıp Feng Wei ile Zhao Bi yi yalnız bıraktı baş başa kalınca Fen Wei kendinden 6 yaş büyük kıza karşı kendisini tutamıyordu sanki Zhao Bi 19 yaşında daha yeni olgunlaşmıştı vücudu ay parçasıymış gibiydi Feng Wei hislerini zor tutuyordu her an saldıracak gibi bakmayı kesemiyordu resmen
Ortamda ki sessizlği bozan Zhao Bi oldu " Zhao Wei nereye gidiyorsun ? " Nereye olacak karın doyurmaya gidiyorum " Ah doğru ya ağaç kesiminde çalışıyordun senin için yapabileceğim bir şey var mı ? " Aslındaa Feng Wei konuyu Zhao Bi ye açıklamak ile açıklamamak arasında kaldı çünkü bu taşın nasıl çalıştığını bilmiyordu ve ormanda tek başına herhangibi bir yaratık ile karşılaşırsa resmen tek yerdi.
"Bana yardım edebileceğin bir şey var kulağını getir " Ne kulağıma mı diceksin auranı kullansana bunu der demez Zhao Bi eliyle ağzını kapattı Wei nin yetişimini sakatladığını unutmuştu aurasıyla kimseye bir şey diyemezdi " Kardeş Wei özür dilerim bi an " Tamam sorun değil gel hızlıca söyleyim Zhao Bi başıyla onaylayıp kulağını uzattı ve Feng Wei konuştu Meridyenlerimi iyileştirmem için bir yöntem biliyorum ama yardımın lazım
Feng Wei sadece meridyenleri hakkında konuşmuştu diğer mektup ve 3 dilek hakkını söylemicekti gerekte yoktu zaten ama bu bile Zhao Bi nin şok olmasına fazlasıyla yetmişti tam bağıracakken Feng Wei ağzını kapattı " Sakin ol sakin ol bunu kimse bilmemeli yoksa başıma üşüşürler sana güveniyorum bunu kimseye söyleme " Söylemem söylemem gerçekten çok sevindim ne yapmam gerekiyor
Feng Wei planını anlattı ayrıyetten Zhao Bi ile dışarıda buluşacaktı birlikte görülürlerse birileri onları takip edebilirdi 30 dakika sonra buluşup 4 yıl önce Feng Wei nin amcasıyla çıktığı dağa çıktılar Feng Wei buraya bu 4 yılda bir adım bile atmamıştı bu sefer işler değişecekti ' Amca senin anını yaşatmak için 4 yıl sonra tekrar buradayım bu sefer olucak ' ardından yanında onunla birlikte yürüyen Zhao Bi ye sen burada bekle dedi Zhao Bi yanına gelmek istesede Feng Wei izin vermedi ona " Sen sadece etrafı kolaçan et bu çok riskli bir iş " dedi Zhao Bi ikna olduktan sonra Feng Wei dağın üstündeki mağaraya girip kolyesini boynundan çıkardı
Zümrüt yeşili kolyeye bakan Feng Wei derin bir nefes aldı ve kolyeyi yanında ki taşa vurdu darbenin etkisiyle taş yeşil bir ışıkla parlamaya başladı ve mağaranın içini tamamen yeşil ile aydınlattı bunu dışarıdan gören Zhao Bi kendini endişelenmeden alı koyamadı ama içeri girmemekte kararlıydı eğer Wei bunu yapacaksa çok zor bir şeyden geçiyor olabilirdi o sırada mağaranın içinde mağaranın içinde ki yeşil ışıktan gözlerini kapatan Feng Wei yavaş yavaş gözünü açtı
Karşısında masallarda anlatılan Alaaddin gibi bir yansıma gördü karşısında yeşil ışıktan oluşan bir adam vardı adam otomatik olarak sanki daha önceden programlanmış gibi konuşmaya başladı ;
3 Dilek hakkı bu evrende bulunan en özel hazinelerden biridir bu 3 dilek hakkının bazı kuralları vardır birincisi " Sınırsız dilek hakkı gibi saçma bir şey yok ! " ikinci " İmkansız şeyler istemek yok " üçüncüsü " Bu 3 dileğide istedipin zaman dileyemezsin sadece yeterince güçlü olduğunda dileyebilirsin seni kolyenin içinde izledim ve büyük potansiyelin olduğunu gördüm o yüzden ilk dilek hakkını elde ettin söyle ne istiyorsun "
Feng Wei uzun bir süre düşündü aslında en başında söylenen kurallar olmasaydı çok hoş olurdu ama yapıcak bir şey yoktu biraz daha düşündükten sonra Feng Wei " Bana bu Dünyada ki en güçlü meridyenleri ver " dedi
Bu Dünyada her insanın meridyenleri neredeyse aynıdır ama yıllar önce gizli bir hazine de çok güçlü bir meridyenlerin olduğu söylenmişti hatılarsın gerçekten de Feng Wei o dedikoduları duymuştu ama çok inanmamıştı çünkü herkesin meridyenleri çok yetenekliler ve doğuştan gelenler hariç aynıydı " Evet hatırladım " dedi işte o dedikodular doğru böyle bir hazine var ve bu meridyenler Tanrının Meridyenleri olarak geçiyor şimdi sana bu meridyenleri veriyorum kolye kendi kendine eski haline dönücek ve tekrar yeterli güce ulaştığında parlıyacak o zamana kadar kapalı duracak bu işlem biraz acı verici olabilir
Bu sözleri söyledikten sonra kolyeden çıkan adam bi anda yok oldu ve Feng Wei hayattaki en büyük acıyı yaşıyor gibi hissetti hatta meridyenlerinin parçalandığı o gün bayılmıştı ama bugün bayılamıyordu bile 2.5 saat sonra Zhao Bi dayanamadı tam 2 saattir dağda Zhao Wei nin acı dolu çığlıkları yankılanıyordu koşarak mağaranın içine girdi o sırada da çığlıklar kesildi ve Feng Wei oracıkta bayıldı
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..