Güneş yavaş doğarken ufkun önünde bir slüet havadan yavaş yavaş onu neyin beklediğini bilmeden dağın zirvesine doğru yaklaşıyordu.
Birkaç dakika sonra dağda bir yabancı ihtiyarla karşılaştı bu ihtiyar bagın bir şekilde yatıyordu Feng Wei ona acıyıp durumunun ne olduğunu kontrol etmeden önce çevreyi kolaçan etti nede olsa burada bir tuzak olabilirdi kontolü bittikten sonra Orman Ruhu Kalbini açığa çıkardı.
İhtiyar adamın durumunu kontrol ettikten sonra adamın durumunu anlamıştı ' Uzun zamandır aç ve sussuz bırakılmış üstelik yaralarına bakılırsa çok fazla kişiyle savaşmış olmalı ve vücudu artık dayanamayıp çökmüş '
1 Saatin sonunda Feng Wei sonunda ihtiyar adamı ayağa kaldırdı ama adam uynaır uyanmaz savunma pozisyonuna geçti ve Feng Wei ile arasına mesafe koydu.
" Kimsin sen ve bana naptın " ihtiyar adam sinirli ve tükenmiş bir şekilde konuştu.
" Sana zarar vermek isteseydim seni kurtarmak yerine öldürürdüm bu yüzden bu su ve erzağı al "
Feng Wei yaşlı adma karşı kibar davrandı ve ona yiyecek verdi fakat adam ona bile temkinli yaklaştı iyice kontrol ettikten sonra yemeği yedi.
Feng Wei ise daha fazla oyalanmak istemedi ve 8 kanatlı kaplanına binmeye hazırlandı fakat yaşlı adam ona durmasını söyledi.
Feng Wei arkasına döndü ve " Ne oldu bir şeye mi ihtiyacın var " diye sordu.
adam 100 lü yaşlarında görünüyordu fakat Feng Wei onun bu kadar yaşlı olduğunu düşünmüyordu onun bu şekilde tükenmiş ve ağarmış gözükmesinin sebebi yıllar olamazdı.
Zaten eğer bir yetişimciyse birkaç yüzyıl onun bu şekilde gözükmesine neden olamazdı.
" Beni yanında götür sana çok yardımcı olurum " ihtiyar adamı bu sözlerini tuhaf bir şekilde inançla söylemişti.
" Seni yanımda götüremem çünkü bana yardımcı değil ayak bağı olursun ben güçlenmek isteyen biriyim ve neden sırtıma fazladan bir yük bindireyim değilmi "
Feng Wei kendi çapında haklıydı kim neden kendisine yük olan birini yanında tutmak isterdi ki.
" Ben önemli biriyim beni yanında götür " adam ısrarla konuşmaya devam ediyor Feng Wei den onu yanında götürmesini istiyordu.
" Seni yanımda götürmemi istiyorsun çünkü sana bakacak biri lazım öyle değil mi ? "
bunun üzerine ihtiyar adam cebinden bir bıçak çıkardı ve hava bakmaya gerek duymadan bıçağını fırlattı bıçak hızlıca süzüldü ve ihtiyar adamın eline tekrar düştü.
Feng Wei ise adama gülmemek için kendini zor tuttu ihtiyar adam şüphesiz havaya bile bakmadan bir kuş veya yırtıcı hayvanı öldürmek istemişti fakat başarısız olmuştu.
" Dur sana nasıl yapılır öğreteyim " Feng Wei bu sözlerinden sonra bıçağını çıkardı ve aynı ihtiyar gibi bakmadan bıçağını yukarıya doğru fırlattı.
Gakk! bir karganın acı dolu sesiyle birlikte bıçak yere düştü " Sanırım daha fazla söze gerek yok artık hayatta kalıp kalmamak sana kalmış bana değil "
Feng Wei bu sözlerinden sonra arkasına döndü ve bineğine tam binecekken bir bıçağın ona doğru geldiğini hissetti ve son anda bıçaktan kaçındı.
Fakat ne kadar kaçınsada Bıçağın yüzünde bir çizik açmasına engel olamamıştı.
Feng Wei bu refleklerini ormanda geçirdiği günlere borçluydu ve bıçağında ki yetenekte 45 gün boyunca neredeyse hiçbir zaman kılıcını kullanmayıp bıçaklarla ustlamaşaya çalışmıştı ve ' kısmen ' de olsa başarmıştı.
" Seni @!%& ihtiyar beni öldürmek istiyorsan seni öldürmek zorunda kalırım " Feng Wei bir hışımla kılıcına davranacaktı ki ihtiyar adamın ona attığı bıçağın bir kayaya saplandığını ve uç noktasında ise bir sineğin olduğunu gördü.
" B..bu az önce bir sineği mi vurdun üstelik görmeden gerek bile duymadan "
Feng Wei de görmeden bir kargayı avlamıştı fakat bir karga ile bir sinek arasında ki farkı bilmeyen biri yoktu.
" Beni yenebilirsen senin gitmene izin veririm fakat yenemezsen bana bundan sonra usta diyeceksin "
İhtiyar adam kendinden emin bir şekilde konuştu Feng Wei ise hala ona attığı bıçağa bakıp şaşkınlık ifadesiyle dona kalmıştı.
" Farketmez bir sineği vurmuş olman seni güçlü biri yapmaz sana karşı silah kullanmayacağım eşit sayılalım nede olsa vücudun hala yorgun "
Feng Wei bu sözlerinden sonra kılıcını bir kenara koydu ve avcı bıçağıyla birlikte adamın yanına süratle ulaştı.
Feng Wei hızlıca bütün hamlelerini yapıyor saniyede en az 3 defa saldırıyordu u şuan ölümün dansı tekniği kullanıp hızlanamazdı çünkü bu teknik için kılıç gerekliydi.
" Tekniğimi kullansaydım şuan seni çoktan yere sermiştim " Feng Wei sinirli bir şekilde konuştu fakat yaşlı adam çatışma başladığından beri ona bir kere bile saldırmamıştı üstelik her saldırısında onu engelliyordum.
" Teknikleri sadece kılıç ile kullanma saçmalığı ne böyle onları yeterince odaklanırsan her zaman her daim kullabilirsin "
İhtiyar adam savaşmakla kalmıyor Feng Wei nin saldırılarını karşılamaklada kalmıyor ona sürekli açıklarını söylüyordu.
" Saldırı yapacağım diye savunmanda düzinelerce hata yapıyorsun şimdiye seni on defa öldürmüştüm "
" Saçmalama " Feng Wei ihtyiar adama inanmak istemiyordu fakat onun haklı olduğunuda biliyordu.
" Senin asıl gücün hız fakat buna rağmen hızın çok düşük " ihtiyar adam sinir bozucu bir şekilde konuşmaya devam ediyordu.
' Bu adama yenilmeyeceğim ' Feng Wei bu sözlerinden sonra Ejderin Gözünü aktif etti ve yaşlı adamın hareketlerini daha yavaş bir şekilde görmeye başladı.
Ejderin gözünü aktif etmek Feng Wei ye dayanılmaz bir zihinsel ve fiziksel acı veriyordu ve bu gücü en fazla 10 saniye kadar sürdürebiliyordu buna ' Sınırları aşmak ' tekniğini de ekleyince bu süre 12 saniyeye kadar çıkabiliyordu.
' 12 saniye onu bu süre içinde yenemezsem zaten vücudum otomatik olarak düşecektir bu tek şansım '
Feng Wei bu iki tekniği kullandıktan sonra hızlıca yaşlı adamın üstüne atıldı bu sefer adamın bütün hamlelerini daha erken gördüğü için daha hızlı davranıyor ve ona üstünlük kurabiliyordu fakat bu saldırıları yaparken çoktan 5 saniye geçmişti bile.
. ' Hmm güçlenmiş görünüyor bir çeşit teknik kullanmış olmalı fakat o ne kadar hızlı davranırsa davransın tecrüben sayesinde onu haklayabilirim '
Feng Wei yaşlı adamı yenmeye o kadar odaklanmıştı ki adamın gözlerinin kapalı olduğunu bile fark etmemişti
Yaşlı adam Feng Wei nin hareketlerini belirli bir zaman sonra takip edememişti ve şuan onunla sadece tecrübesi ile çarpışıyordu.
Feng Wei nin saldırılarının hepsini daha önce edindiği tecrübeler sayesinde tahmin ediyordu ve gözlerini daha iyi odaklanabilmek için kapatmıştı nede olsa Feng Wei nin hareketlerini takip edemiyordu
" şimdi yana kaçıp saldıracaksın şimdi ise belime saldırır gibi yapıp boyumu hedef alacaksın "
Çok geçmeden 12 saniye tükendi ve Feng Wei derin nefes alış verişleriyle iki dizinin üstüne çöktü " Sen sen bir canavarsın fakat daha önce kimse tarafından eğitilmedim ve kimseye usta demedim benim ustam her şeyin en iyisini bilmeli ve her şeyin en güçlüsü olmalı sen bu kriterleri karşılayabilecekmisin "
" Merak etme seni en iyi şekilde eğiteceğim fakat ondan önce bu zarfı gökyüzü sarayının içine bizzat krala vermelisin " Yaşlı adam keskin ve kesin bir dille zarfı Feng Wei nin eline tutuşturdu.
" Eve dönüyordum fakat biraz daha vaktim var bunu krala verebilirim fakat neden kendin vermiyorsun " Feng Wei meraklı bir şekilde sormuştu.
" O saraya ve şehre gidemem zamanı gelince sana adımı ve neden oraya gidememe sebeplerini açıklayacağım fakat şimdilik bekleyebilir bana bir binek ver köyüne gideyim orada önemli bir yerin olmalı "
" Sende onlara bu çiçeği göster özellikle klan reisine seni kabul edeceklerdir usta ! "
" Güzel güzel seninle iyi vakit geçireceğiz gibi duruyor sakın ölme "
Bu sözlerin ardından Feng Wei 2 kanatlı kaplanı ustasına verdi ve oradan ayrıldı.
Heyecan kaçmasın diye başlık koymadım
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..