" 8 Kanatlı kaplanın 4 metrelik boyu olduğu için hem Feng Wei hemde Qin Xiang  gayet rahat bir şekilde yolculuklarını tamamlamışlardı ve Yin tarikatının sınırları içine girmişlerdi.

Güneş yeni batmaya başlamıştı ve batarken deniizn üzerinde çok güzel bir görüntü ortaya çıkıyordu öyle ki Gökyüzü şehirinden ayrıldıklarından beri ghiç konuşmayan Qin Xiang bile bu manzara karşısında suskun kalamadı.

" Şehvet insanlar istisnalar dışında para  veya güç için yaşamıyorlar aslında şevhet için yaşıyorlar ve Yin tarikatı bunun farkına varıp dünya üzerinde var olan en güzel manzaralı yeri bile bulmuşlar "

ama Feng Wei şaşırtan şey daha çok manzara değil Yin tarikatının 4 tarikat arasında en güçsüz olmasına rağmen çok uzaktan bile görünen saraya sahip olmasaydı.

" Pekala sana hazırladığım ilaçtan bir hap al o seni 24 saat boyunca farklı biri gibi gösterecektir " 

Feng Wei nin sözlerinden sonra Qin Xiang 12 haptan ilkini azına attı ve kısa sürede suratının şekli o kadar değişti ki onu yıllardır tanıyan kardeşi bile ilk görüşte kim olduğunu anlayamazdı.

" Feng Wei klan savaşlarında hiç kutsal silah kullanan yok bu kişiler daha çok 2 yıl sonraki tarikat savaşlarında ortaya çıkar o yüzden sende rakiplerin gibi normal bir silahla dövüşmelisin "

Feng Wei Qin Xiang ' ın neden böyle bir şey dediğinin anlıyordu fakat onun anka kılıcından başka silahı yoktu ve harcayacak başka parası da kalmamamıştı.

" Kutsal silahların bir özelliği ise güçlerini mühürleyebileinzdir yani onun gücünün şuan sadece %30 ' unu kullanıyorsun biraz daha kısıtlayıp %10 yapmalısın "

Feng Wei silahının böyle bir özelliği olduğunu bilmiyordu hatta silahının neredeyse hiçbir özelliği bilmiyorum dese yalan olmazdı

Qin Xiang ona nasıl silahını mühürlediğini gösterdi " Bu sayede 10 gün boyunca kılıcının gücünü çok az kullanabileceksin "

" Peki ya başıma bir şey gelirse neden 10 gün boyunca mühürledik ki ? " Qin Xiang bu sorudan sonra biraz susup bahane aramaya çalıştı.

" Eee şey neden olucak kılıçsızda ne yapabileceğini görelim hımp ! Şimdi beni dinle genelde bu klan savaşları dikkat çekmez ama çeyrek finale çekersen ve bunu tek başına başarırsan bütün tarikatların dikkatini çekersin bu yüzden eğer çeyrek finaldeysen ve karşında çok büyük ve güçlü bir grup varsa direkt pes et zaten yeterince dikkat çektin " 

Feng Wei tamam anlamında başını salladı ve bu sırada sarayın kapısına ulaşmıştı yüzünü değiştiren Qin Xiang hemen cebinden klan reisinin ona verdiği kağıtları çıkardı

Kapıda ki korumalara bakınca Feng Wei biran kendi yüzüne bakma ihtiyacı hissetti o dövüşçü alemine girdiği zaman vücudunda gözle görülebilir değişiklikler olmuştu ve gayet yakışıklıydı fakat sıradan bir kapı koruması bile bu kadar ilgi çekiciyse içeride neler vardı ?

" Klan savaşlarına katılmanız için en az klan yardımcısı olmalı ve katılımcı sayısı ise en az 4 kişi olmalı "

Qin Xiang ilk başta şaşırdı fakat sonra klan reisinin ona söylediklerini hatırladı " Ee ben zaten klanın yardımcısıyım bak buda kanıtı " dedikten sonra eline bir belge aldı ve gösterdi.

" Hmm peki kişi sayısı bunu nasıl açıklayacaksın ? " işte bu sorusunun cevabını Qin Xiang da bilmiyordu.

" 2 yıl önce kurallar değişti artık istediğiniz sayıda yarışmacı getiriyorsunuz " Feng Wei daha fazla dayanamadan söze karıştı.

" Yok ya çok bilmiş beni kandırabileceğini mi düşünüyorsun ? " Feng Wei bu sözlerin üzerine bir şeyi anladı bir insan  zeki ise çok yakışıklı olamaz çok yakışıklı ise zeki olamazdı.

Sarayın içinden nazik bir ses duyuldu." Çok bilmiş sensin budala çocuk doğru söylüyor izin ver geçsinler " bu sözlerin üzerine koruma hemen kendine çek idzüen verid ve kapıyı açtı.

Qin Xiang hemen onlara yardımcı olan bu kişinin yanına gitti " Çok naziksiniz hanımefendi siz bu tarikattan mısınız " 

Qin Xiang ' ın yerinde kim olursa olsun o kızla gidip konuşmak isterdi öyle ki kız bir o kadar güzel bir o kadar da soğuktu kırmızı elbisesinin içinde sarımsı ten rengi belli oluyor ve tüm erkeklerin aklını cezbediyordu.

" Bu sizi ilgilendirmez " kız Qin Xiangın sorusuna cevap vermemekle kalmadı Feng Wei ye ufak bir bakış attıktan sonra tekrar sarayın içine döndü ve içeride ki bir görevliye " Onlara yol göster " dedi.

" Beni takip edin saray 1 saat sonra kapanıcak " bu sözlere şaşırdığını gören Qin Xiang Feng Wei ye açıklama yaptı.

" Saray erkenden kapanıyor çünkü saray kapandıktan sonra herkes toplanma salonuna gider ve eşleriyle dans eder bu bir gelenektir aynı şekilde sabahları da dışarıda çiftler ve dans eder bu ying ve yangın arasında ki bağı güçlendirir bu sayede kız ve erkek birleşince aralarında ki uyum sayesinde çok daha fazla güçlenirler "

Bu sözleri duyunca Feng Wei içinden ' Burası gerçekten isimlerine layık olarak çalışıyorlar fakat neden bir yang tarikatı yok '

 Feng Wei nin düşünceli halini görünce Qin Xiang onun kulağına yaklaştı ve sanki aklından geçenleri biliyormuş gibi konuştu " Merak ettiğin sorular olduğunu biliyorum fakat bunu yanlız kalmadıkça cevaplayamam " 

Yin sarayı Gökyüzü sarayı gibi altından değildi fakat insanın gözüne çok hoş gelen şekiller vardı ve dahası her yere şevhet duygusunu ortaya çıkarmayı amaç edinmiş tütsü koyulmuştu Feng Wei kendisini bu kokulardan Orman Ruhu Kalbini aktif edip kurtarmıştı fakat Qin Xiang için aynı şeyi söyleyemezdiniz.

Feng Wei Qin Xiangın git gide değişen sapık dolu hareketlerine bakarak korktu ve onlara eşlik eden hizmetliye " Ee şey bizim için iki farklı oda verir misiniz onun iyi olduğunu pek sanmıyorum da "

Bunun üzerine hizmetli güldü ve " Merak etmeyin bu kokulara birkaç saat içinde alışırsınız , bu kokular ilk gelenler üzerinde genelde büyük bir istek uyandırır ve ne olursa olsun birleşme arzusunu söndüremez buna dayanmayı başaranların sayısı bir elin parmaklarını geçmez "

Feng Wei kokuyu orman kalbi ruhu sayesinde temizliyordu bu yüzden etkisini bilmiyordu fakat Qin Xiangın davranışarı gösteriyordu ki gerçekten buna dayanan kişiler olağan üstü iradeye sahip olmalıydı.

" Aslında bu kokuya dayanan biriyle çoktan karşılaştınız kapıda gördüğünüz hanımım Yin Xia ve gariptir ki sizde etkilenmişe benzemiyorsunuz " 

" Şey yok ben belli etmiyorum sadece peki o yani Yin Xia kim anlatabilir misin ?  " bu sözlerden sonra koruma biraz düşündü ve cevapladı.

" Korkarım ki onunla alakalı bildiğim tek şey iç tarikatın en önemli 2. kişisi olduğunu biliyorum ve şuana kadar Yin tarikatında olmasına rağmen hatta tarikatın en önemli kişisi Yin Kang ' ın onu sevmesine rağmen hiç kimseye yakınlık göstermedi bazıları onun duygusuz olduğunu düşünüyor " sözlerini bitirdikten kısa süre sonra odasının önüne geldiler

" İlk siz geldiğiniz için istediğiniz odayı seçebilirsiniz " Feng Wei herhangibi bir seçim yapmadı ve kafasına göre bir odayı seçti.

" Buyurun bu kartınız " hizmetli odanın kendine ait kartını veridkten sonra Feng Wei ve Qin Xİangın yanından ayrıldı.

' İhtiyarı bağlamam gerekiyor sanırım ' Feng Wei odaya girer girmez yaptığı ilk iş ona bile sırnaşmaya çalışan Qin Xiang ' ı bayıltmak oldu.

" Fiyuv ! ihtiyar sanırım gerçekten de o kadın seni kötü etkilemiş " Feng Wei Qin Xiangı bayılttıktan sonra Rangayı besledi ve meditasyon yaptı ve o an aklına bir şey geldi.

Hemen Qin Xiangı uyandırmak için harekete geçti eğer birileri onun dövüşçü aleminde olduğunu öğrenseydi o zaman başına çok büyük sıkıntılar gelebilirdi öyle ki bunu engellemek için gücünü kılıcı gibi mühürlemesi gerekiyordu

Aslında isterse gücünü kendi de mühürleyebilirdi fakat bu mühür çok güçlü kişiler tarafından anlaşılırdı ve iç tarikatta olan herkes neredeyse Güç tarikatına yakındı ve güç alemine girenler bile vardı

" İhtiyar uyan ihtiyar lanet ! çok mu sert vurdum acaba " Qin Xiang Feng Wei ne kadar denesede uyanmıyordu bu yüzden Feng Wei nin gücünü saklamasından başka çaresi kalmamıştı o sırada kapıları çaldı.

" Efendim toplanma salonuna gelmek zorunlu değil fakat tavsiye edilir öyle ki birazdan başalayacak eğer katılmak isterseniz kalabalığı takip etmeniz yeterli olacaktır " 

" Teşekkür ederim fakat böyle bir planım yok " Feng Wei teklifi kiabarca reddetmişti k Qin Xiangın sarhoşumsu sesini duydu.

" Hehehehe parti mi var Feng Wei neden baştan söylemiyorsun " Qin Xiang iç beklemeden koşar adımlarla odadan çıktı.

" İhtiyar dur ! " Feng Wei de hemen ardından kapıya çıktı fakat odasından çıkar çıkmaz devasa bir  kız - erkek topluluğunda kendisini buldu tuhaf tuhaf konuşmalar kulağına geliyordu ve üstelik ihtiyarı da kaybetmişti.

" Peki bugün benim için nelerin var göstermek istermisin " hatta bazıları yanlarında eşi olmasına rağmen Feng Wei ye müstehcen şeyler teklif ediyordu.

Ne olduğunu bile anlayamadan çoktan kendisini tıpkı Gökyüzü sarayında ki gibi bir toplanma salonnda buldu fakat bu sefer konsept farklıydı çok geçmeden kendisi için oturucak bir yer buldu ve ihtiyarı aramaya başladı.

Birkaç dakika geçtikten sonra herkes oturmuştu fakat ses devam ediyordu bu sesin asıl sebebi yerine oturmayan bir kişinin sahnenin ortasında kendi kendine dolanmasıydı.

" Puhahahaha ! biri şu adamı alsın tütsü çok fazla gelmiş olmalı evine dön ihtiyar " bir sürü kişi onunla dalga geçiyordu

" Bu adamın bugün bir klanla birlikte geldiğini gördüm klan dediğime de bakmayın yanında bir kişi getirmiş sırf  katıldıkları gözüksün diye " 

Üstelik bu kadarlada kalmadı " Şuan o klandan olan kişi burada aramızda gerçekten cesareti varsa oh ! Sanırım varmış " 

Diğerlerinin bir şey demesine gerek kalmadan Feng Wei çoktan Qin Xiangı sahneden almış ve odasına doğru götürmeye çoktan başlamıştı.

" Hey bok böceği seninle daha işimiz bitmedi " Feng Wei ye göre tarikatta sürülen eğlence bitmişti fakat bazıları hala onunla dalga geçmek istiyordu.

" Bu tarikat ve senin için önemli olan tek şey olan şeyi senden alacağım " Feng Wei sözleri bitirdikten sonra Qin Xiang ' ı odasına götürmeye devam etti fakat arkasından ona doğru yapılan bir saldırı olduğu hemen farketti.

Bir bıçak son hızıyla Feng Wei nin başına geliyordu fakat bu bir bıçak ustasına karşı yapılmış bir aşağılamadan başka bir şey değilmiydi ?

Ding ! aynı anda hem Qin Xiang hem de Feng Wei aynı anda bıçağa bıçakla karşılıp verip onlara gelen bıçağı kolayca engellediler.

Bıçağı atan çocuk bu yaptığı için korkmuştu olmuştu çünkü tarikatta böyle bir olay gerçekleşmesi büyük sorunlara yol açabilirdi fakat şimdi aynı anda ikiside son sürat gelen bir bıçağı arkalarını dönmüş olsalarda hiç zorlanmadan bıçağı durdurmuşlardı bu daha korkutucu değilmiydi ?

Qin Xiang kendine gelmiş gibi göründü ve Feng Wei 'ye yaklaşarak " Onu burada öldüremeyiz gel dönelim " dedikten sonra ikiside tekrar salonun kapısına yöneldi önce Qin Xiang çıktı tam peşinden Feng Wei de geliyordu ki.

" Bekle ! " Feng Wei bu sesi önceden de duymuştu bu ses onların içeri girmelerini sağlayan kızın daha doğrusu hizmetlinin ona anlattığı duygusuz Yin Xia değilmiydi.

Bu sözden sonra salonda dans için bekleyen bütün kalabalık biranda sesin geldiği tarafa baktı ve gördükleri karşısında şaşkaloz oldular.

Yin Xia ' yı bazıları ilk defa dans salonunda görüyordu bu normalde çünkü bu tarikatın en güzeli olna kız buraya sadece iki defa tarikat liderinin ricasıyla gelmişti.

" Bu Yin Xia değilmi fakat burada ne yapıyor yoksa o çocuk Yin Xia 'yı mı kızdırdı " büyük bir uğultu kısa sürede salona yayılmıştı tesadüfen orada bulunana Yin Kang ise şuan olanları anlamaya çalışıyordu

Yin tarikatında salonda dansın başlaması için iç tarikattan birinin herhangibi birini dansa kaldırması gerekiyordu fakat hiçbir zaman Yin Xia veya Yin Kang buna uymamıştı kimseyi dansa kaldırmamıştı Yin Kang sebebi belliydi fakat Yin Xia o , onun sebebi neydi ?

" Benimle dans eder misin ? " bu üç kelime bütün salonda yankılandı aynı şekilde bütün öğrencilerin kafasında yankılanıyordu özelliklede Yin Kang'ın

O sırada Yin Kangın kafasında ki tek düşünce ' Bu olamaz o çocuk Yin Xia 'ya naptı büyücü öyle öyle olmalı o yanında ki adam bir büyü yaptı çabuk onu kurtarmalıyım '

" SEN ! çabuk ondan uzak dur " salonun diğer ucundan Yin Kang bağırdı ve anında Feng Wei nin bulunduğu yere geldi.

" Ona ne yaptın söyle yoksa seni öldürürüm " büyük bir hınçla Feng Wei ' ye sözlü olarak saldırdı.

" Kardeş Kang ben gayet kendimdeyim sadece bir hadsizin yaptığı kötü karşılamayı telafi etmeye çalışıyorum "

Bunu duyunca Yin Kang biraz daha rahatlamış göründü " Tamam onun için birini buluruz hatta bir iç tarikat öğrencisi onunla dans eder değil mi Yin Rong " 

Yin Rong da bir iç tarikat öğrencisiydi ve Yin Kangın yalakasıydı Yin Kang hemen onu çağırdı fakat Yin Xia bunu engelledi.

" Konu tartışmaya kapalıdır yerine dön kardeş Kang şimdi sen benimle dans eder misin " Yin Xia tekrar Feng Wei nin olduğu tarafa döndü. 

Sabahtan beri bu abazaların olduğu tarikata nasıl geldiğini düşünen Feng Wei bu soru karşısında afalladı elbette bir tarikatın belkide dünyanın en güzel kızıyla dans etme şansı vardı fakat kabul etmemek için birkaç sebebi de vardı.

Birincisi aldatılmıştı çok güvendiği Zhao Bi onu aldatmıştı artık bir güveni kalmadığı için kızlarla arasını mesafeli tutmak istiyordu.

İkincisi ise eğer Yin Xia ile dans etseydi karşısına iç tarikat öğrencilerin en büyüğü olan Yin Kangı boş yere almış olacaktı ve sorun çıkarmaya gelmediği için bu teklifi reddetti.

" Üzgünüm fakat sizinle dans edemem " bu sözden sonra bütün salon duyduklarına inanamıştı sırf Yin Xia ' ya aşık olup onu haketmediğini düşündüğü için intihar edenlerin sayısı küçük bir klan kurmaya yeterdi.

Fakat Yin Xia bu söze şaşırmamıştı gülerek " Sınavı geçtin şimdi soruyu değiştiriyoruyum benimle dans et " 

Bu sözlerden sonra Yin Xia hızlıca Feng Wei nin elini tuttu ve salonun ortasına onu biranda götürdü Feng Wei ne olduğunu bile anlayamamıştı fakat dünyanın en nazik eli şuan onu tutuyordu bundan emindi.

Dans için kalkan çift herkesi havaya sokmak için önceden dans ederdi ve diğer insanlar onlara katılırdı Feng Wei bu boka çoktan bulaştığını farketti üstelik dans etmeyi de bilmiyordu.

" Elini belime koy " Yin Xia sessizce Feng Wei ye talimatlar vermeye başladı ve onun yönlendirmesi sayesinde Feng Wei dünyanın en hassas en mükemmel vücuduyla dans etmeye başladı.

Bu manzarayı görenler bunun bir rüya olduğunu düşünüyorlardı fakat onlarda yavaş yavaş bu dansa katılmaya başladılar kısa sürede salonda büyük bir kalabalık dans ediyordu ortalarında ise Feng Wei ve Yin Xia vardı.

Uzaktan bu kalabalığı izleyen Yin Kangın şuanda düşündüğü tek bir şey vardı ' Bu çocuk ne olursa olsun artık ölü biri '

Yazarda bir şeyler düşünüyordu ' Okuyucular niye yorum yapmıyor la ? '