Sayısız kılıç darbesi Feng Wei ve Feng Tai nin karşısına çıkan bütün canavarlara doğru yöneliyordu , ikisi birlikte sürekli olarak bu mağaranın içinden çıkan canavarların kaynağını bulmak amacıyla mağaranın derinlerine doğru gitmeye başlamışlardı.

Fakat ne kadar çok ilerlerse ilerlesinler canavarlar ardı ardına gelmeye devam ediyordu.

' Feng Wei , canavarların sayısı artmakla kalmıyor güçleride yükseliyor ' Feng Tai alnındaki teri sildi ve nefes nefese konuştu.

" Biraz daha dayan yaklaştığımızı hissediyorum ileride tuhaf bir enerji dalgası var "

" Evet onu ben de fark ettim bu enerji sana da aşinalık hissi veriyor mu ? " Feng Tai nin bu sorusuna Feng Wei kaşlarını çatarak cevap verdi.

.........

Ting ! " Bu da sonuncusuydu " Feng Wei son darbeyi canavara indirdikten sonra derin bir nefes aldı fiziksel gücü orman ruhu kalbi olmasa çoktan bitmişti.

" Bundan sonra yapmamız gereken tek şey ilerlemek " Feng Tai nin bu sözünden ikiside hızla harekete geçti ve kısa süre içinde mağaranın sonuna ulaştılar.

" Şuna bak ! " Feng Tai hemen Feng Wei yi uyardı ve mağaranın sonununda oldukça derin bir çukur olduğunu fark etti.

" O tuhaf his şüphesiz ... Xie Huo nunkine benziyor " Feng Wei çukurdan yayılan karanlık gücün neden tanıdık geldiğini anlamıştı oldukça büyük bir karanlık bir güç  çukurdan yayılıyordu ki bunun buz dağının görünen yüzü olduğu apaçık belliydi.

" Canavarların buradan geldiği belli yanlışlıkla da olsa çok tehlikeli bir yere açılan portalı aktive etmiş olmalıyız " 

" Peki ama nasıl kapatacağız " Feng Tai karamsarlıkla sordu.

" İşte orası muamma daha yakından bakmam gerek " Feng Wei çukura doğru hareketlenmeye başladı.

" Bekle ! Bende geliyorum " 

" Olumsuz birimizin burada kalması gerek eğer geri dönemezsem kim yardım çağıracak ? " 

" Ama " Feng Tai diyecek bir şey bulamadı Feng Wei maalesef ki haklıydı

" İki saat içinde dönmezsem yardım çağır " Feng Wei , Feng Tai nin cevabını bile beklemeden çukura atladı ve Feng Tai nin onun ardından seslenişini duymadı.

...........

Feng Wei sanki az önce yüzlerce metre yüksekten atlamamış gibi kendini bir anda çayıra benzer bir yerde buldu burası oldukça loş bir ışıkla aydınlanıyordu ki güneş bile sisten görünmüyordu.

Feng Wei çevresini anlamak amacıyla birkaç adım atmıştı ki kendini bir anda yerde buldu 

' Bu da ne ? ' hızlıca ağzına gelen bir topak kanı tükürdü ve karnındaki inanılmaz acıyı dindirmeye çalıştı 

' Orman ruhu kalbi çalışmıyor mu ? Ama neden ? Neredeyim ben ? ' Feng Wei kendine bu soruları sorar sormaz düşündüğünden daha tehlikeli bir şeye bulaştığını da anladı üstelik etrafta herhangi bir canavarda yoktu.

' Şimdilik en mantıklısı geriye dönmek ' Diye düşündü ve geldiği yöne doğru baktı fakat mağaradaki gibi gidebileceği bir çukuru bırakın nasıl geri döneceğiyle alakalı bir ipucu bile bulamadı.

Feng Wei oldukça dibe batmış bir durumdaydı nerede olduğunu nasıl geri döneceğini bilmiyodu üstelik buranın tuhaf havasıda onu kötü etkilemesiyle birlikte orman ruhu kalbide onu iyileştirmiyordu.

' Yaşanan bunca talihsizlikten sonra yapılacak tek bir şey kaldı ... ilerlemek ! "