Sis ... konuştu mu ? Feng Wei sesin geldiği yeri tespit edemeyen sanki bütün sisin içinden yankılı biri konuşmuş gibiydi üstelik karşısında olan bu canavarın çok üstünde bir güç olduğu kendisini göstermesede aşikardı 

Feng Wei bu canavara tanrı seviyesinde gözüyle bakmıştı fakat şuan konuşanın gerçek gücü neydi ? 

" BBeni mi bekliyordun " Feng WEi titremesine engel olamadan konuştu.

" Bu kadar korkmana gerek yok eğer ölmeni isteseydim çoktan ölürdün " 

' İçim rahatladı ' Feng Wei her ne kadar onun doğru konuştuğunu bilsede şikayet edemeden edemedi.

" HAHAHA ! eğer bir şey düşünüyorsan bunu sesli söylesen iyi olur ne düşündüğünü biliyorum ne yapacağını biliyorum bu yüzden tamamen açık ol " 

Feng Wei gözlerini kıstı " Kimsin sen ne istiyorsun ? " 

Sesten cevap gecikmedi " Benim kim olduğumu yer ve gökyüzünde bilen neredeyse hiç kimse kalmadı tek söyleyebileceğim milyarlarca yıl öncesinden kaldığım " 

Feng Wei biraz daha cesaret alarak konuştu. " Xie Huo nun sahip olduğu güç , bunu ona sen mi verdin " 

" Bi nevi , onu bir denek olarak kullandım o sıradan köyünde yaşayan bir çocuktu ve buraya ışınlanan 5 gizli çukurdan birini fark etti içeri girdiğinde ona bir kılıç ve onu yok etmiyecek şekilde biraz güç verdim fakat elinde kolay bir şekilde yenildi bu kadar güçsüz bir kılıç yapmam gerçekten kabul edilemez " Ses homurdanan bir uğultu çıkardı.

" Güçsüz bir kılıç mı ? O kılıç neredeyse benim kraliyet silahım kadar güçlüydü " 

Bunun söz üzerine Feng Wei ona doğru yaklaşan ve siyah bir ruh küresine benzeyen bir şey gördü ruhdan yayılan güç onun boyun eğmesine sebep oldu.

" ehehehe ! o kılıç kraliyet kılıçlarının yanından bile geçemez eğer sen o kılıcın gücünü biraz bile kullanabilsen dünyayayı dize getirmenin ne kadar kolay bir şey olduğunu anlarsın " 

" S.s.sen bunu nereden biliyorsun " 

Feng Wei nin sözü üzerine ruh bir kahkaha attı  ve Feng Wei nin sahip olduğu anka kılıcı ona doğru uçmaya başladı 

" Bu kılıçları tasarlarıyanın kim olduğunu sanıyorsun " 

Feng Wei biran şaşırdı her ne kadar bu simsiyah ruhun gücü önünde hareket dahi edemesede onun böyle bir şey yapabileceğinden emindi

" Sen mi yaptın "

" Hahahaha benim böyle çöp bir şey yaptığımı mı düşünüyorsun ? " 

( -__ - ) O yeryüzünde bulunan en güçlü kılıçlara çöp mü demişti ?

" Yıllar önce benim ve birkaç canlının daha yazdığı parşömen yüzyıllar sonra insanların eline geçti ve bu parşömenleri anlamak için 3 asır uğraştılar sonunda bir şeyler anlamaya başladıklarında imparator bu parşömenin altında yatan gücü fark etti ve kullandı " 

" Yani bu kılıçları yapan sen değilsin" Feng Wei daha fazla soru sormadı aslında merak ettiği bir ton şey vardı ama sormadı.

" Seni neden öldürmediğimi merak ediyorsun değil mi " 

" Hayır , etmiyorum beni kullanacağın aşikar " 

" Güzel en azından biraz zekisin binlerce yıldır gücümü taşıyabilecek birini aradım fakat sürekli gücüm zayıflamasına rağmen buna kimse layık değildi eğer birine gücümü versem anında paramparça olurdu " 

" Ben gücünü taşıyabilir miyim " 

" Tabiki hayır sen onlardan daha beter olursun fakat sahip olduğun tanrı kaynak damarları sayesinde gücümü yavaş yavaş özümseyebilirsin " 

" Bu nasıl olucak " 

" Orasına karışma tahmini olarak 100 yıl sonra gücümün tamamını kullanabilri hale gelirsin " 

100 yıl ? Bu Feng Wei nin düşündüğünden çok daha fazla bir süreydi fakat karşısında bulunan şeyin ne olduğunu her ne kadar bilmesede gücünün bu kadar fazla olmasını normal buluyordu.

" Peki neden gücünü bana veriyorsun "

" Cevabı basit , benden kat kat güçlü canlılar var ve o canlılardan biri benim bu halde olma sebebim gerçek vücudumu hapsetti ve beni ruh formunda bıraktı bu yüzden intikamımı almak için seni görevlendireceğim " 

Feng Wei ye bu hikaye saçma gelmişti fakat bunu belli etmemek ve düşünmemek için elinden geleni yapmıştı.

" Saçma geldiğinin farkındayım fakat hikaye bu kadar da hem istesem seni çoktan ele geçirirdim o  yüzden yapabileceğin hiçbir şey yok " 

Ruh haklıydı istese onun vücudunu ele geçirebilirdi eninde sonunda bu onun için kolay bir şeydi.

" Pekala " dedikten sonra Feng Wei derin bir nefes aldı ve beklemeye başladı.

" Kendini serbest bırak bu daha kolay olacaktır " 

" Tamam " Feng Wei tekrar nefes aldı ve kendini serbest bıraktı 

O anda kara ruh biranda hareketlendi ve Feng Wei nin ağzının içinden girdi.

Fen Wei anında gözlerini açtı ruhun ne yaptığını anlaması çok uzun sürmemişti.

" HAHAHHA ! sonunda düzgün bir vücut seni zorla ele geçirip bu vücudun hırpalanmasına nasıl göz yumabilirdim  ? Böylesi daha iyi "  Ruhun gücüyle birlikte Feng Wei nin ele geçirilmesi çok kısa sürecekti.

Git gide enerjisini ve benliğini kaybettiğini fark eden Feng Wei acilen bir şey düşünmeliydi ve o sırada ruha doğru uçmuş olan kılıcının ışık saçarak yerde durduğunu fark etti.

Gücünün bir çoğunu kaybetmiş şekilde yerde sürünerek kılıcına doğru gitmeye başladı fakat orada duran ruhun sahibi olan kara puma hemen gidip kılıcı ağzına aldı.

Feng Wei  bunu görünce derin bir kaygıyla kaldı birkaç dakika sonra bütün vücudu ve ruhu başka bir şey tarafından kontrol edilecekti ve buna izin veremezdi.

Ne yapacağını artık düşünmeyi bıraktı ve tamamen içgüdüsüyle hareket ettiruhu bir an için bile savaşmayı bırakmamıştı son bi gayretle bütün gücünü açığa çıkartmayı başardı ve pumaya doğru atıldı 

Kılıcını tutmayı başardıktan sonra beklenmedik bir şekilde son gücüyle kendi vücuduna sapladı.

" N.ne yapıyorsun " 

Feng Wei kılıcını göğsüne sapladıktan sonra bağırdı " Yağmasam Da Gürlüyorum " 

Belki de ilk defa biri bu dehşet gücü kendi etrafında kullanmayı seçmişti 

Anında kırmızı anka alevleri Feng Wei in içinde dolaşmaya başladı WUAHHHHHHHHH ! 

Hissetiği acıyı tarif bile edemeyecek olan Feng Wei avazı çıktığı kadar bağırdı 

" aptal ! " Feng Wei nin anka alevleri bu sefer kendi üstünde  ruhunu ve vücudunu yakmıştı e onu ele geçirmeye çalışan iblis ruhu bu yüzden hazırlıksız yakalanıp kaçamadan her zerresine kadar yandı

Onunla birlikte olan canavarlar ve kara puma yanmaya başladı ve sis kısa sürede dağıldı fakat Feng Wei yerde kalıntıları kalmış iblis ruhu ve gücüyle hareketsiz ve acıyla gözleri kapalı bir şekilde yatıyordu...

Yazar Notu : Uzun zamandır bölüm atmadığımın farkındayım ve özür dilerim bu süre zarfı boyunca başka seriler yazdığım için birkaç ay yoktum fakat artık tekrar seriye başlıyorum iyi okumalar