Çevirmen: Aytekin29

Düzenleyen: Kurogane

Bölüm 654 : Tahmin Edilemezlik Haritası

“Heh, önemli değil, önemli değil. Kasıtlı olarak giyiniyordum, doğal olarak hiç kimse beni tanıyamazdı. Eğer yapabilseydin, o zaman nasıl belaya bulaşmaya devam edebildim?” Chun Wu yaramaz bir şekilde gülümsedi. Rozeti sakladıktan sonra Chu Feng'e sordu, “Genç Wuqing, bu Dövüş İşaretlerinin Ölümsüz Lotusu'nun neye benzediğini hatırlıyor musun?”

“Mm. Onu görürsem, kesinlikle tanıyacağım.” Chu Feng başını salladı.

“O zaman burada kalmaya devam etmeyelim. Seni üç kıdemlimi görmeye götüreceğim. Duyduğuma göre en büyük kıdemlim bugün ustamdan çok eğlenceli bir şey getirmiş.” O konuşurken, Chun Wu elini uzattı ve Chu Feng'in elini tuttu. Chu Feng'i yanına çekti ve başka bir saraya doğru koşmaya başladı.

“Üç kıdemli mi? Kıdemli Chun Wu, Leydi Piaomiao'nun sadece dört öğrenci almamış mıydı? Bu üç kıdemli de nereden çıktı?” Chu Feng yol üzerinde kafa karışıklığı ile sordu.

“Evet, dört öğrenci!” Chun Wu önce başını salladı, sonra farkına vardı. Gülümsedi ve dedi ki, “Ah biliyorum. Dört Mevsim'i Chun (İlkbahar), Xia (Yaz), Qiu (Sonbahar) ve Dong (Kış) olduğunu düşünmüş olmalısın, bu yüzden en büyük olduğumu ve sonuç olarak üç gencim olmalı. O yüzden anlamadın, değil mi?”

“Mm.” Chu Feng başını salladı.

“Sana gerçeği söyleyeceğim. Az önce söyledikleriniz, gerçekleri bilmeyen ve sadece rastgele tahmin eden insanların söyledikleridir. Dört Kardeşimizden Xia Yu en büyüğü. Dong Xue ikinci büyük, Qiu Zhu üçüncü büyük, ve yabancı gözlerinde, ben, sözde en büyük kıdemli, gerçekte, en gençleriyim.”

“Sadece yirmi iki yaşındayım. En büyük kıdemli gibi nasıl görünebilirim? ” Diye sordu Chun Wu, yüzü çocuksuluk ve sevimlilikle doluydu. Çok çekici ve göz alıcıydı.

Leydi Piaomiao'nun resmi öğrencisi Chu Feng’in hayallerini tamamen aşmıştı. Aslında, Chu Feng, Leydi Piaomiao'nun öğrencisi olarak, kesinlikle sınırsızca kibirli olacağını düşünmüştü, ama Chun Wu'nun bu kadar yaramaz ve sevimli bir kadın olmasını beklemiyordu. Aslında, ona bir kız demesi daha doğru olurdu. Her neyse, Chun Wu'nun tavrını, Chu Feng beğenmişti.

Chun Wu'nun yönlendirmesiyle, Chu Feng çok geniş olmayan, ama çok düz bir saraya gelmişti. Sarayın ortasında yeşimden yapılmış bir masa vardı ve masayı çevreleyen beş erkek ve üç kadın vardı.

Beş adamın çok görkemli görünüşleri ve olağanüstü güçleri vardı. Bunlardan dördü Üçüncü seviye Dövüş Lordu ve iri yarı olan adam da Dördüncü seviye bir Dövüş Lordu idi.

Bu beş erkeğe kıyasla üç kadın daha göze çarpıyordu. İki tanesi, Dördüncü seviye Dövüş Lordu idi ve bir tanesi de Beşinci seviye Dövüş Lordu idi. Açıkçası, Chu Feng'in sarayın dışındayken hissettiği en güçlü varlıktı.

Güçlerini bir kenara bırakırsak, dış görünüşleri daha da meleksiydi. Onların hepsi seçkin güzellikler olarak çağırılabilirdi, özellikle de Beşinci seviye Dövüş Lord yetişimi olan kadın için söylenebilirdi. Yüz özellikleri bakımından, Chun Wu'dan çok daha iyi olmamasına rağmen, kendine özgü tavrı, görünüşünü mükemmel bir şekilde arttırıyordu. Ama aynı zamanda davranışlarıydı başkalarına dokunulmazlık hissi veriyordu.

//ÇN: Burada Chun Wu daha güzel demek istemiyor aralarında çok büyük bir fark yok anlamında kullanılmış.

Güçlü yada güzel olmasının önemi yok, o kadın Chun Wu da dahil olmak üzere diğer ikisine de üstün gelmişti. Bu yüzden, düşünmeden bile, Chu Feng onun kim olduğunu biliyordu. Hiç şüphesiz, adı Doğu Denizi Bölgesi boyunca yayılan büyük güzellik, Qiu Zhu idi.

“Kıdemli Xia Yu, Kıdemli Dong Xue, Kıdemli Qiu Zhu, bakın kimi getirdiğim!” Chun Wu, saraya girdikten sonra kıkırdayarak bağırdı.

Bakışlarını attıktan sonra, değişik derecelerde şaşkınlık ve şok yüzlerinde ortaya çıktı. Özellikle de Kıdemli Xia Yue. O sert bir yüz ile soğuk bir şekilde bağırdı, “Küçük Wu, erkekler ve kadınlar birbirlerine dokunmamalı. Onu çekiyorsun ve bağırıyorsun. Terbiyen nereye gitti?”

“Eiya, Kıdemli Xia Yu, ben hiç kimseyi çekmedim ...” Bunu görünce, Chun Wu aceleyle Chu Feng tutmak için kullandığı elini serbest bıraktı. Sonra, gülümsedi, Chu Feng'i işaret etti ve dedi ki, “Bu Wuqing, Aşıklar Terası'ndan Kıdemli Qiushui ile birlikte geldi. Usta ona Sis Rozeti verdi, böylece Ölümsüz Âlemin Dövüş İşaretlerine bizimle girebilir. ”

“Oh?” Bu sözleri duyunca herkesin bakışları tekrar değişti ve Chu Feng'in yeniden değerlendirilmesine yardımcı olamadılar. Ancak, Chu Feng’in Birinci seviye Dövüş Lordu olduğunu keşfettiklerinde, hepsinin gözlerinde hayal kırıklığı ortaya çıktı.

Chu Feng'in giydiği şey yüz değiştirme maskesiydi. Gözlerini bile gizleyebilirdi, ve Chu Feng'in gerçek gözlerini göremedikleri için, doğal olarak, şu anda içlerinde yoğunlaşan üç ışığı göremediler. Böylece, Chu Feng’in, Birinci seviye Dövüş Lordu yetişimi için özel bir güç kullandığını göremediler. Sonuç olarak, hepsi Chu Feng'in son derece sıradan olduğunu hissetti. En azından, onlarla karşılaştırılamayacaktı, bu yüzden Chu Feng'i gözlerine koymadılar.

Bu nedenle, Xia Yu, Qiu Zhu, ve Dong Xue Chu Feng ile konuşmadı ve sadece arkasını döndüler. Diğer beş adama gelince Chun Wu’yu selamladılar. Ama hiçbiri Chu Feng'e dikkat etmedi.

Zaten böyle bir duruma alışmıştı. Bu dünyada en güçlü olan yüceydi. Uzmanların gözünde, zayıf olanlar arkadaş olmaya değmezdi. Özellikle bu Dahiler için. Tam olarak böyle idi.

Yani, Chu Feng onları ya da herhangi bir şeyi suçlamadı. Sonuçta, bu normal bir insan tepkisiydi. Eğer Chun Wu onunla daha önce tanışmamış olsaydı, bugün tanıştığında belki de aynı küstah şekilde davranırdı.

“Kıdemli Xia Yu, eğlenceli bir şey olduğunu söylemedin mi? Çabucak dışarı çıkar!” Chun Wu, atlayıp sıçrayarak geldi ve Xia Yu'nun kolunu çok sabırsızlıkla çekti.

“Sen kızım, sadece nasıl oynanacağını biliyorsun. İşte, işte bu. ” Xia Yu masadaki beyaz bir kağıda işaret etti.

“Bu nedir?” Chun Wu göz kırptı ve merakla ona baktı.

“Bu Tahmin Edilemezlik Haritasıdır. Bu bizim ustamızın hazinesidir ve World Spiritistlere büyük ölçüde yardımcı olur.”

“Bugün bu haritayı bana verdi ve herkesin oynaması için buraya getirmemi sağladı” dedi Xia Yu.

“Oh? Bu harita hakkında özel olan nedir?” Diye sordu Chun Wu.

“Öylesine özel ki, hayal gücünüzü geride bırakıyor.” Xia Yu, gülümsedi, sonra bir düşünce ile, o beyaz kâğıda bir Ruh gücü dizisi yolladı.

*hmm*

Ruh gücü girdiğinde, beyaz kağıt anında değişti. İşaret çizgileri ortaya çıktı ve çok hızlı bir şekilde bir manzara resmi oluşturdular. Aynı zamanda, bir dizi kelime bile vardı. Şöyle: “Bu resimde kaç tane şelale var?”

“Kaç şelale? Bu ne anlama geliyor? ” Diye sordu Chun Wu.

“Resminde gizli olan şelaleler var ve her birinin bir öncekinden daha zor bulunuyor. Sadece güçlü World Spiritistler onları görebilir.”

“Onları gördükten sonra, bu resimdeki cevabı yazmak için parmağınızı kullanabilirsiniz. Cevabınız doğruysa, Ruh gücünüzü güçlendirecek özel bir güç elde edeceksiniz. Cevabınız yanlışsa, yine de özel bir güç elde edeceksiniz; Ancak, sadece bu özel güç Ruh gücünüzü güçlendirmeyecek, onu azaltacaktır,” diye açıkladı Xia Yu.

“Bu ilginç mi?” Xia Yu'nun açıklamasını dinledikten sonra Chun Wu, o kadar mutluydu ki orada dans edebilirdi. Genişleyen gözler ile dikkatlice bakmaya başladı.

Aynı zamanda, hemen hemen herkes detaylı bir şekilde Tahmin Edilemezlik Haritasını incelemeye gitti.

&& Oo görmem mi gerekiyor bizim oğlanda nasıl bi yetenek vardı bilin bakalım:) Şimdi neler olacak? Bizim oğlan ne kadar bilecek?

&& Merak ediyorsanız Takipte kalın;)