Çevirmen: Aytekin29

Düzenleyen: Kurogane

Bölüm 663 : Bedel

“Bu doğru olduğu anlamına gelmez mi?”

“Tanrım! Bu çok tehlikeli! Lady Qiu Zhu'ya gerçekten kötü bir şey olsaydı, Lady Piaomiao kesinlikle çileden çıkardı. ”

"Evet! Tapınak Başkanı Wuya, bu Wuqing'e gerçekten teşekkür etmelisin. Eğer bugünün tehlikesini ortadan kaldırmasaydı, görkemli öğrencin korkuyorum ki bir felakete yol açacaktı. ” Yaşlı Leydi Wugong’un sözlerini dinledikten sonra herkes Chu Feng’e farklı bir şekilde baktı. Hatta bazıları Tapınak Başkanı Wuya'yı, Chu Feng'e karşı minnettarlığını ifade etmeye çağırdı.

“Tapınak Başkanı Wuya’nın Ruh Formasyonu tekniğinin çok önemli olduğunu düşündüm, ama şimdi bakıldığında, Wuqing’in ustasının kesinlikle daha da güçlü olduğu görülmektedir. Aksi takdirde, böylesine sıra dışı bir Ruh Formasyonu tekniğine çok aşina olamazdı.” Chu Feng'i övmeye ve Tapınak Başkanı Wuya'nın statüsünü düşürmeye başlayan bazı insanlar bile vardı.

Böyle dramatik bir değişim,Bazı insanların ifadesini daha da çirkin bir hale getirdi. Başlangıçta Chu Feng için işleri zorlaştırmak ve öğrencileri için öfkeyi yatıştırmak isteyenlerin, Chu Feng'in sözleri yüzünden öğrencileriyle birlikte böyle utanç verici bir duruma sokulacağını asla düşünmezlerdi.

Böylece, o anda Wuya öfkeyle dişlerini gıcırdattı ve öfke aklını ele geçirdi. Kalabalığın tepkilerini görmezden gelerek Chu Feng'e işaret etti ve şöyle dedi: “Peki demek güçlü ruh formasyonu tekniklerin var? Yapılan tarama, yetişimcilerin gücü hakkındadır, Ruh Formasyonu teknikleriyle değil. Ruh Formasyonu tekniklerin diğer yetişimcilerden üstün olduğu için bu taramayı geçebileceğini mi düşünüyorsun?”

“Hoh. Tapınak Başkanı Wuya, sözleriniz oldukça tuhaf. Sizler, bir World Spiritist’siniz. World Spiritist’lerinin bu kadar çok aşağılayıcı bakacağını düşünmezdim! ” Chu Feng, başını salladığında yüzüne hafif bir gülümseme taktı. Ancak, sözlerindeki alay açıkça ifade edilmese de belliydi.

"Evet! World Spiritist’lere ne olmuş? World Spiritist’ler, erkeklerde ejderhadır ve Ruh güçleri, Gökler tarafından ihsan edilmiştir. Her iki durumda da yetişimleri olanlar ve Ruh gücüne sahip olanlar, şüphesiz, Ruh gücü olmayanlardan daha üstündürler. ”

“Bu doğru. Güçlü World Spiritist’lerinin, güçlü Dünya Ruhlarını çağırmakta bir sorunu yok ve hatta bazı World Spiritist’lerin dünya ruhları kendilerinden daha güçlüdür. Efsanelerde, güçlü World Spiritist’ler, bir Dünya Ruhları ordusunu toplayabiliyorlar ve tek başına, kendinden on binlerce büyük ordulara karşı savaşabiliyorlardı. Böyle bir muharebe gücü sıradan yetişimcilerle nasıl karşılaştırılabilir?”

Orada çok sayıda World Spiritist vardı, bu yüzden Chu Feng’in sözleri birçok insanda yankılanıyordu. Bir kez daha, Tapınak Başkanı Wuya'yı kurtarılamayan bir duruma doğru ittiler.

“Kimse, yanlış anlamasın. World Spiritist’lere tepeden baktığım yok. Bir World Spiritist olarak,  World Spiritist’lerinin ne kadar güçlü olduğunu nasıl bilmem?”

“Ancak, bir World Spiritist’in gücü kendi yetişimi ile yakından ilgilidir. Ben bu Wuqing’in, Birinci derece Dövüş Lordu yetiştiriciliği ile onun üzerindeki üst düzey yetişimcileri yenebileceğine inanmıyorum.”

“Eğer bir Sis Rozeti almamış olsaydı kesinlikle garanti ederim ki Ölümsüz Alemin Dövüş İşaretlerine girebilmek için yapılan taramayı geçemeyecekti.” azarlayarak dedi. Tapınak Başkanı Wuya da kalabalıkla karşı karşıya kaldığı için baskı hissediyordu. Bununla birlikte, hala Chu Feng'e saldırıyor ve onu serbest bırakmıyordu.

“Sorun değil. Tapınak Başkanı Wuya benden şüphe etmeyi sürdürüyor. O kadar çok şüphe ediyorsan ben, Wuqing, sana bir test imkanı verebilirim.” Chu Feng konuşurken, kendi Sis rozetini çıkardı sonra da o rozeti kalabalığın önünde şölen masasının üstüne fırlattı.

“Ben, Wuqing, Tapınak Başkanı Wuya’nın öğrencisi Zhu Diguang’la yarışacağım. Kaybedersem, bu Sis rozetinden vazgeçmeye hazırım. Ayrıca yarınki taramaya da katılmayacağım. Bugün Sisli zirveyi bırakıp Ölümsüz Alemin Dövüş İşaretlerine de girmeyeceğim.”

“Ancak, kazanırsam, Kıdemli Zhu Diguang'ın da benimle aynı kararı alabileceğini umuyorum yarının taramasına katılmayın ve Ölümsüz Alemin Dövüş İşaretlerine girme şansınızı bırakın.”

Chu Feng Zhu Diguang'a şunları söyledi: “Bu, Wuqing'in, Ölümsüz Alemin Dövüş İşaretlerine girmek için gerekli niteliklere sahip olup olmadığından şüphelenenler için ödeyeceği bedeldir.”

“Huu~~~” Bu sözler konuşulduğunda, bir kargaşa anında ortaya çıktı. Herkes Chu Feng'e baktığında, gözleri şaşkınlıklarına engel olamadı. Chu Feng'in böyle bir cesarete sahip olacağını asla düşünmezlerdi, ama Chu Feng'in cesareti, onları tamamen farklı bir gözle baktırdı.

Bu özellikle Xia Yu, Dong Xue ve Qiu Zhu için böyleydi. Daha önce meydana gelen çeşitli olaylardan sonra, Chu Feng'i kendi güçleriyle kişisel olarak gördüklerinde, riskli bir durumu sadece güvenli bir duruma çevirmekle kalmadı, hatta Tapınak Başkanı Wuya gibi bir varoluşu da gölgede bıraktı. Kalabalık da daha fazla Chu Feng’e hayran olmaya başladı. Chu Feng'in mevcut yetişimi, onlarınkinden çok daha zayıf olsa da, Chu Feng'in hiç de basit bir insan olmadığını gördüler. En azından, böyle bir dayanakları yoktu.

“Genç Wuqing, aceleci davranma! Eğer Ölümsüz Alemin Dövüş İşaretlerine giremezsen Leydi Yan Ruyu kim kurtaracak?” Ama o anda, Jiang Wanshi'nin ifadesi büyük ölçüde değişti. Yan tarafta, Chu Feng'in kolunu gizlice çekiştirdi ve zihinsel mesajlaşma yoluyla böyle bir şey yapmamasını tavsiye etti.”

Ancak Chu Feng, Jiang Wanshi'ye hiç dikkate almadı ve Zhu Diguang'a sormaya devam etti, “Ne? Cesaretin yok mu ?! ”

“DIGUANG!” O anda, Tapınak Başkanı Wuya öfkelendi. Zhu Diguang'a bağırmaktan başka bir seçeneği yoktu. O hala ayakta duruyordu ve boş bir şekilde olay yerine bakıyordu.

Çünkü o anda, Chu Feng, Zhu Diguang'ı değil, Tapınak Başkanı Wuya'yı kışkırtıyordu. Eğer Zhu Diguang reddederse, kendi yüzünü kaybetmeyecek ama efendisininkini kaybedecekti.

“Eh...”

Ancak ustasının bağırışını duyduktan sonra Zhu Diguang yavaş yavaş kendine geldi. Doğru olmak gerekirse, gerçekten biraz korkmuştu. Sonuçta Chu Feng, ağabeyinin bile çözemediği Tahmin Edilemezlik Haritasını çözmesini sağlayan özel yöntemleri kavradığını duymuştu. Bu yüzden, bilinçaltı Chu Feng'in basit olmadığını hissetti. En azından, sıradan bir Birinci derece Dövüş Lordundan farklıydı.

Eğer seçebilseydi, kesinlikle reddetmeyi seçerdi. Ancak ustası tarafından tehdit edilirken, geri çekilmeye cesaret edemezdi. Öyleyse, kendini hazırlarken Chu Feng'e şunları söyledi: “Eğer dövüşmek istiyorsan, o zaman savaşalım! Nasıl olur da ben, Zhu Diguang, senden korkar? ”

*whoosh*

Zhu Diguang konuşmasını bitirdikten hemen sonra Chu Feng'in bulunduğu yerde güçlü bir rüzgar belirdi ve rüzgarın çökmesinden sonra durduğu yere baktı, ortadan kaybolmuştu. Yıldızlarla dolu gökyüzünde duruyordu, parmağını aşağıdaki Zhu Diguang'a yöneltiyordu ve dedi ki, “lütfen bana işaret ver.”

“Hmph.” Zhu Diguang'ın Chu Feng tarafından böyle kışkırtıldığı zaman kendine güveni olmasa da, yine de öfkeyle savaşmaya karar verdi. Soğuk bir homurdanmadan sonra havaya yükseldi.

Aynı zamanda, sadece İkinci derece Dövüş Lordu aurasını yaymakla kalmadı, hatta son derece güçlü bir dövüş yeteneğini de aktive etti.

*huu huu huu*

Dövüş becerisinin yarattığı dövüş gücü, havaya ateş saçan ateş topları oldu. Alevler geriye doğru uçan bir meteor yağmuru gibi karanlık gökyüzüne doğru ilerledi ve havaya fırladı. Sadece göz kamaştırmakla kalmadı, karanlık gökyüzünü de aydınlattı. Hatta olağanüstü bir kudreti vardı ve korkunç bir güce sahipti.

“Ne güçlü teknikler… Böyle bir durumda ancak böyle bir dövüş yeteneği kullanabilirdi. Gerçekten de, Tapınak Başkanı Wuya’nın en görkemli öğrencilerinden beklendiği gibi.” Dövüş becerisi, aynı nesilde yer alanların sonsuza kadar övgüyle bahsedeceği bir değerdeydi. Kıdemli uzmanlar bile hafifçe başını salladı.

Ancak, sadece eğlence için izleyen gözlemcilerle karşılaştırıldığında, Chun Wu, Xia Yu, Qiu Zhu, Dong Xue ve Jiang Wanshi, kaşlarını hafifçe çattı ve Chu Feng için soğuk terler içinde kaldılar. Zhu Diguang’ın saldırısının basit olmadığını söylemişlerdi bu bir Sekizinci seviye Dövüş becerisiydi!

&& Dediydim ama kavga olacak diye kabak gibi belliydi:D Kan akacak mı kannn?

&& Merak ediyorsanız Takipte kalın;)