Chu Feng’i kayıt edenin, Elder Ouyang olduğu ortaya çıktı.

Ancak, onun başka bir görevi de vardı. O, antrenman binasının baş yöneticisiydi.

Mekanizmanın ayağına zarar verenin, Chu Feng olduğunu düşündü önce… Ancak, bir süre dikkatli düşününce, onun olmadığına karar verdi.

Sonuçta Chu Feng, İllüzyon Eline sadece 10 gün boyunca çalışmıştı. 10 günde bu seviyeye gelmesi imkansızdı.

“Elder Ouyang, şuna bakın.” O, düşünüp anlamaya çalışırken, yan odadan bir ses duyuldu.

Fakat bu sefer sadece mekanizmanın ayağı değil, mekanizmanın tamamı parçalara ayrılmıştı. Ouyang bunu görünce, bir kez daha şaşırdı.

“Üçlü Yıldırım Tekniği, 2.Tarz”

“Dış sahadan hiç kimse bu tekniği çalışamaz.” Bu kez, Ouyang’ın yüzü ciddileşti.

Üçlü Yıldırım Tekniği, sadece asıl öğrencilerinin çalışabileceği bir teknikti. Şimdi dış sahada ortaya çıkmıştı. Ve sonra, asıl öğrencilerden birinin bu tekniği sızdırdığını da düşündü.

Biraz daha düşününce, bunun da olamayacağını düşündü. Yeşil Ejder Okulunun kuralları katıydı. Eğer birisi bu özel kitabı dışarı sızdırmışsa sonradan kolayca bulunurdu. Asıl öğrenciler, bu tür şeyler yapacak kadar aptal olmazlardı.

“Böyle olması mümkün…” Sonunda Ouyang birkaç ipucu buldu. Arkasındaki Elderlere söyledi. “Elder Surou’nun Tavsiye mektubu.”

Aynı zamanlarda Chu Feng meditasyon yapıyordu.[Bu serideki meditasyon: Ruhsal enerjisini arttırmaktır.]

2 saat boyunca, 3 Aziz Ruhu Bitkisi rafine etti. Biri bunu görmüş olsaydı, ağzı açık kalırdı. Çünkü ustaların bile bir Aziz Ruhu Bitkisini rafine etmesi en az bir gününü alırdı.

Ayrıca, Chu Feng tarafından rafine edilen Aziz Ruhu Bitkisi, dantianı tarafından tamamen özümsendi. Dövüş sanatları ustaları bile bunu yapamazdı. Normal bir insanın rafine ettiği Aziz Ruhu Bitkisinin %50’sini özümsemesi bile çok iyi karşılanırdı.

“Özümsediğin gücün fiyatı gerçekten çok yüksek.” Böyle olsa bile, Chu Feng memnun değildi.

[Burada, dantianıyla konuşuyor.]

Çünkü 3 Aziz Ruhu Bitkisini rafine ettikten sonra hiç seviye atlamış gibi hissetmemişti. Hatta dantianının bomboş olduğunu hissetmişti.

O normal bir insan olsaydı 3 Aziz Ruhu Bitkisinden gelen ruhsal enerjiyi özümsedikten sonra, 4.seviyeden 5.seviyeye çoktan geçmişti.

Bunu, bir problem olarak gördü. Tanrısal Yıldırım, Chu Feng’e normal insanları aşan bir güç vermesine rağmen seviyesini arttırmak için normal insanlardan daha çok uğraşması gerekiyordu.

Ruhsal enerji. Chu Feng, aylarca durmadan meditasyon yapsa bile bir Aziz Ruhu Bitkisinin verdiği enerjiyi toplayamazdı.

Bu, Chu Feng’e seviyesini arttırmak istediğinde ödemesi gerekeni gösterdi. Bu durum gelecekte büyük bir soruna neden olabilirdi.

“Ah… Bu, tüm avantajlarda bir zarar vardır düşüncesi mi?”

Chu Feng yatağında duran iki Aziz Ruhu Bitkisini gerçekten rafine etmek istedi. Fakat onları Chu Yue vermek için hazırladığından bunu yapmadı.

“Kardeş Chu Yue, yakında Ruh Aleminde 5.Seviyeye adım atıyor olacak. Bu iki Aziz Ruhu Bitkisi ona biraz yardım edebilir.” Biraz tereddütte kaldıktan sonra, iki Aziz Ruhu Bitkisini uzağa koyarak mumu söndürdü ve uyudu.

Ertesi sabah Chu Feng, erkenden kalkmıştı. İki Aziz Ruh Çimini cebine koyup, Chu Yue’yi bulmak istedi. Ne yazık ki iç saha, çok büyüktü ve iç saha öğrencilerinin dış saha öğrencilerinden çok olduğu söylentisi, gerçekten doğruydu. En az 100 bin kişi.

İç sahada onlarca grup, okyanustan balık yakalar gibi, kişileri kendilerine katmaya çalışıyorlardı.

“Abi. Söylesene, bir birliğe katılmalı mıyız? Çünkü, Ruhsal İlaç Avında, birden fazla insanın gücüne ihtiyacımız var.”

“Bir kez bir birliğe katıldın mı, ayrılması zordur. Gelecekte birlik bir belaya bulaşırsa, sen de bulaşmış oluyorsun.”

“Doğru. Ne olursa olsun, ilk önce plazada kayıt yaptıralım.” Kardeş gibi görünen bu iki genç, Chu Feng’in yanından geçti. Ama onların konuşması, Chu Feng’i çok mutlu etti.

“Kıdemlilerim. Siz, Ruhsal İlaç Avının başladığını mı söylediniz?” Chu Feng ileri atıldı ve sordu.

“Doğru. Her yıl Ruhsal İlaç Avı farklı zamanlarda yapılır. Bu yıl geçen senekinden daha erken yapılacak.”

“Sen, bu yılki yeni öğrencilere benziyorsun. İstersen bizimle gelip, kayıt yaptırabilirsin.” Kıdemli, dostça konuştu.

“Size sorun olduğum için özür dilerim.” Chu Feng kibarca gülümsedi ve neşeliydi.

Ruhsal ilaç denen şey, ruhsal enerjiyi içinde bulunduran bir bitkiydi. Farklı tipleri vardı ve bunlar: düşük kalite, orta kalite, yüksek kalite, üstün kalite gibi gruplara ayrılırdı. Chu Feng’in elinde bulundurduğu Aziz Ruhu Bitkisi, yüksek kalite bir ilaçtı.

Ruhsal İlaç Avı, Yeşil Ejder Okulundaki iç saha öğrencilerine yardımcı olmak için düzenlenirdi.

Yeşil Ejder Dağının belli bir bölgesinde çok fazla Ruhsal İlaç vardı ve bu bölgeye Ruhsal İlaç Dağı denirdi.

Ruhsal İlaç Dağı, Yeşil Ejder Okulunun yasaklı alanlarından biriydi. Fakat her yıl açılırdı ve iç saha öğrencileri kayıt olup katılırlardı.

Bu olay, Ruhsal İlaç Avı diye anılırdı. Çünkü ruhsal ilaçların içinde ruhsal bir enerji vardı. Onlar, toprağın altında saklanırlardı, çok hızlı kaçarlardı ve güçlü saldırıları da vardı. Bu yüzden onları yakalamak oldukça zordu.

Chu Feng, Ruhsal ilaçlara en çok ihtiyacı olduğu zaman şu anki haliydi. Ve daha fazlasına sahip olmalıydı. Ruhsal İlaç Avı, sakin başlamıştı ve bu güzel bir haberdi.

“Astım. Sen, henüz bir birliğe katılmamış gibisin. Kendi kendine avlanmaya mı hazırlanıyorsun?” Kardeşlerden biri, Chu Feng’i süzüyordu.

“Bunda yanlış bir şey mi var?” Chu Feng, bu soruyu anlayamamıştı.

“Dürüst olacağım. Bu av, bir kişiyle olacak bir iş değil. O yüzden bir birliğe katılmalısın.” İki kardeş nazikçe, ona tavsiyede bulundu.

Birlik diye çağrılan şey, iç saha öğrencileri tarafından kurulan gruplardı. Bu gruplar, öğrenciler arasındaki ilişkileri arttırmak için kurulmuştu. Yeşil Ejder Okulu, buna ne karşı çıktı, ne de destekledi.

“Ben, iç sahaya yeni katıldım. O yüzden birliğe dair herhangi bir şey bilmiyorum. Acaba, iç sahadaki hangi birlik güçlü?” Chu Feng merakla sordu.

“Haha. Bu soruyu doğru kişiye sordun. İç sahadaki birlikler hakkında geniş bir araştırma yaptık.“

“Araştırmamıza göre bine yakın birlik var. En güçlü unvan, Kılıç Birliğiyle, Dünya Birliğine ait.”

“Dünya Birliği, beş bin üyesiyle, en fazla üyesi olan grup. Arkasında “Dünya” yazısı olanlar, Dünya Birliği üyeleridir.”

“Kılıç Birliğinde daha az üye bulunmakta ve bin tane üyeye sahipler. Kılıç Birliği biraz özel. Onlara katılmak istiyorsan güç olarak kılıcı kullanmalısın. Şuradaki demir kılıçlı insanlar, Kılıç Birliğine üyeler.”

“Onları en güçlü olarak çağırmalarının sebebi, çok fazla üyeye olmalarının yanında iki birliğin kurucularının da Yeşil Ejder Okulunda iyi tanınıyor olması.”

“İkisi on yıl önce asıl öğrenci oldular. Asıl öğrenciler bugünlerde çok iyi biliniyor. Onların destekleriyle çok az kişi Kılıç Birliği ve Dünya Birliğine karşı gelmeye cüret edebiliyor.”

“Abi, biraz yanılıyorsun. Dünya Birliği ile Kılıç Birliği çok fazla güce sahip olmasına rağmen bence en güçlüsü Kanatlar Birliği.” Ağabeyi güzelce açıklarken, kardeşi de bir görüşünü söyledi.

“Kanatlar Birliği güçlü olmasına rağmen çok az üyeleri var. ‘İki yumruk, dört yumrukla dövüşemez.’ Ve eğer bir dövüş çıksa onlar, Kılıç ve Dünya Birliğine karşı kazanamazlar.” Ağabeyi başını salladı.

“Bu olmayabilir. Kanatlar Birliğinde çok az insan olmasına rağmen onlar erkekler içinde ejderhalar gibiler. Ve bir kişiyle yüz kişiye saldırma gücüne sahipler. Dünya ve Kılıç Birlikleri bir olup Kanatlar Birliğine saldırsalar bile onların rakibi olabileceklerini sanmıyorum.” Genç kardeş sertçe cevapladı.

“Bu Kanatlar Birliği de nedir?” Bu ikisinin tartışmasını dinleyince, Chu Feng daha da meraklandı.

Bunu gören genç kardeş, Chu Feng’i tutup heyecanla anlatmaya başladı. “Astım, dinle beni. Bu Kanatlar Birliği, bizim iç sahada efsanedir.”