Martial God Asura - Bölüm 15: Ejder Ve Kaplan Kardeşler

---

 

 

‘’Ben, Chu Feng, son üye olarak gelmiş bulunmaktayım.’’

 

‘’Herkes Chu Feng’e hoş geldin desin. Alkış’’

 

*pa pa pa pa*

 

Chu Yue, Chu Feng’i oraya getirdikten sonra mutlu bir şekilde konuştu ve alkışladı.

 

Bunu görünce Chu ailesinden olmayan birçok Chu Birliği üyeleri de Chu Feng’i hoş karşılamak için alkışladı ve kabul eder şekilde başlarını salladı.

 

Chu Feng’in gücünü dün görmüşlerdi ve Chu ailesi Chu Feng’i nasıl görürse görsün, en azından onlar Chu Feng’i kalplerinde kabul etmişlerdi.

 

Fakat Chu Yue ve diğerleri hariç, Chu ailesi öğrencileri hiçbir şey yapmadı ve Chu Feng’e bakışları çok kötüydü.

 

‘’Chu Yue ne yaptığını sanıyorsun? Onun gibi birlik dışından birini buraya getirdin. Acele et ve gönder onu buradan.’’ Chu Wei aniden öfkeli bir şekilde bağırdı.

 

‘’Doğru. Chu Birliği onu onaylamıyor. Gönder gitsin.’’ aynı anda diğerleri de bağırmaya başladı.

 

Sesleri sanki kasti bir şekilde etraflarındaki herkes bilsin ister gibi çok yüksekti. Aslında gerçekten de etraftaki insanların dikkatlerini üzerlerine çekmişlerdi.

 

O anda Chu Feng kaşlarını çattı. Chu Wei’nin kendisini böyle karşılayacağını hiç düşünmemişti.

 

Bu nasıl ‘karşılama’ olarak sayılabilirdi ki? Kendisini diğer öğrencilerin önünde aşağılamak için olduğu barizdi.

 

‘’Chu Wei, ne yapıyorsun? Daha dün bana dememiş miydin…’’o anda Chu Yue panikledi ve ne yapacağını bilemedi.

 

‘’Chu Yue, kapa çeneni! Chu Birliğinde ben ne dersem o olur. Herkesi kabullenebilirim ama Chu Feng’i asla.’’ Chu Wei, Chu Yue’ye cümlesini bitirmesine bile izin vermedi.

 

‘’Chu Wei, senin böyle olduğunu asla düşünmemiştim.’’

 

‘’Tamam, madem onu kabullenmiyorsun o zaman ben de ayrılırım.’’

 

Chu Yue sonunda kendine gelmişti. Chu Feng’i zor bir durumda bırakmak için Chu Wei tarafından kullanıldığını biliyordu.

 

‘’Chu Yue, üzgünüm ama bu konuda söz hakkın yok. Chu ailesinden ayrılmak istemediğin sürece, Chu Birliğini bırakamazsın.’’ Chu Wei soğuk bir şekilde gülümsedi, sanki Chu Yue’nin böyle davranacağını biliyordu.

 

‘’Sen… Sen var ya…’’Chu Yue sinirden dişlerini sıktı, yine de ne yapacağını bilemiyordu. Sadece özür dilercesine Chu Feng’e baktı.

 

‘’Chu Feng, ben…’’

 

‘’Chu Yue, açıklamaya gerek yok. Senin suçun olmadığını biliyorum.’’ Chu Feng çok sakindi ve Chu Wei ve diğerlerine bakıp dedi ki:

 

‘’Senin Chu Birliğin beni kabul etmiyor mu? Tamam, peki. Fakat bugün ne söylediğini unutma. Sana garanti ederim bir gün, bugün yaptığın her şey için seni pişman edeceğim.’’

 

‘Hahaha, ne şaka ama. Sen kendini çok güçlü biri mi sanıyorsun? Pişman mı olacağım? Sence sen benim pişman olacağım kadar değerli misin?’’

 

‘’Doğru, kim olduğunu sanıyorsun sen, utanmaz!’’

 

Chu Feng’in sözlerini önemsemediler bile, onların gözünde, Chu Feng işe yaramaz biriydi. Çünkü küçüklüğünden beri ona bu sıfatı yapıştırmışlardı.

 

‘’Burası bayağı hareketli.’’ Tam o sırada aniden yüksek bir ses duyuldu.

 

Bakınca sadece iki genç adamın oraya doğru yürüdüğünü gördüler.

 

Bunlar ikiz kardeşlerdi. Mor uzun kollu elbiseleri o kadar çok kirliydi ki yağlı bir parlaklık görülebiliyordu.

 

İkisi de birer şeker kamışı tutuyordu ve çiğnerken kulak tırmalayıcı sesler çıkıyordu ve bu çok sinir bozucuydu.

 

Fakat insanlar göğüslerindeki amblemi gördüğünde, biri bile şaşkın değildi.

 

Amblemde bir çift kanat vardı. Bu, iç sahadaki en güçlü Birliğin sembolüydü, Kanatlar Birliği.

 

‘’Bunlar Ejder ve Kaplan kardeşler, Kanatlar Birliğinden.’’ O anda birçok kişi bunları tanıdı ve her çeşit sonu olmayan sesler duyuldu.

 

Erkek öğrenciler saygılı bir tavır sergiledi, kızlar ise bu ikisine aşık olmuşçasına bağırıyorlardı. Chu Yue’nin yüzü bile ağırlaştı.

 

‘’Chu Yue, onları tanıyor musun?’’ Chu Feng merak edercesine sordu.

 

‘’Mm., isimleri Bailong ve Baihu. Benimle aynı 16 yaşındalar.’’

 

‘’ Yeşil Ejder Okuluna benimle aynı zamanda girdiler, fakat iç saha öğrenci sınavını 12 yaşında geçtiler ve hatta sınavda ilk sırada geldiler.’’

 

‘’Dedikodulara göre, bir yıl önce çoktan Ruh Aleminin 6. Seviyesine ulaşmışlar. Onlar gerçek dahi öğrenciler.’’

 

Chu Yue’nin bu iki kişi hakkında konuşurken, ağır bir yüz ifadesi vardı ve bu, bu ikisinin Chu Yue’nin kalbinde çok önemli kişiler olduğunu gösteriyordu.

 

‘’16 yaşında Ruh Alemi 6. Seviyesi.’’

 

Chu Yue’nin sözlerini duyunca, Chu Feng de Ejder ve Kaplan Kardeşleri tekrar değerlendirdi. Çünkü abisi Chu Guyu 17 yasında 6. Seviyeye girmişti ve abisinin dahi olarak görüldüğünü biliyordu.

 

Bu ikisi Chu Guyu’dan bir yıl küçüktü ve bu Kanatlar Birliği insanlarının normal olmadığını gösteriyordu. Efsanelerin Birliği olarak görülmesine şaşırılmamalıydı.

 

‘’Bi…bize doğru yürüyorlar. O…onlara karşı bir yanlış yapmadık değil mi?’’

 

Hedeflerinin kendileri olduklarını görünce, Chu Birliğindekiler gerginleşmeye başladı ve Chu Wei de onlardan biriydi.

 

Sonuçta, bu kardeşlerin ismi çok iyi biliniyordu. Kanatlar Birliğinden olmasalar bile yetenekleri görmezden gelinemezdi.

 

Bu tarz insanları rencide etmezlerdi çünkü eğer rencide ederlerse bu iç sahada ölüme mahkum edilmek gibi olurdu.

 

Fakat kardeşler yaklaştıkça, kalabalık sonunda rahat bir nefes aldı çünkü anladılar ki hedefleri Chu Feng idi.

 

‘’Sen Chu Feng misin?’’ Bailong, Chu Feng’i süzerek sordu.

 

‘’Problem mi var?’’ Chu Feng sakince yanıtladı.

 

‘’Oh!’’ Chu Feng’in cevabını duyunca, Bailu elinde olmadan kaşlarını çattı ve Chu Feng’e dik dik bakmaya başladı.

 

‘’Harika. Ejder ve Kaplan Kardeşler Chu Feng’e bakıyorlarmış.’’

 

‘’Hmph, daha yeni iç sahaya girdi ve kardeşleri kızdırdı. İyi oldu.’’

 

‘’Bu sefer nasıl öleceğini görelim.’’

 

O anda Chu ailesi mutluydu. Hepsi Chu Feng’in büyük isimlerden birini kızdırmasını ve onlar tarafından öldürülmesini istiyordu.

 

Chu Feng’in Ejder ve Kaplan Kardeşleri kızdıracağını kim düşünebilirdi, bu yüzden bu onları çok mutlu etti.

 

Fakat daha sonra kardeşlerin söylediği kelimeler onları şaşkına çevirdi.

 

‘’ Chufeng, Kanatlar Birliğine katılmayı ister misin?’’