Bölüm 42: Yüze Bir Karşılaşma

avatar
10033 22

Martial God Asura - Bölüm 42: Yüze Bir Karşılaşma


 

Çeviri için Solgera kontrol / düzenleme için Dike arkadaşımıza teşekkürler. Size de keyifli okumalar…

 

“Ne demek istiyorsun?” Sumei’ nin söylediklerinde ciddi olduğunu görünce, bu insanların normal kişiler olmadıklarını anladı.

 

“Eğer yanlış bilmiyorsam, o şişkonun adı Liu Mang. Sadece 3. seviye ruh aleminde olmasına karşın, Liu birliğinin başkanı.”

 

“Liu birliği basit bir birlik değil. 100 e yakın üyeleri var ve içlerinden 2 si 7. seviye ruh alemi uzmanı. Tüm iç saha birlikleri içinde Liu birliği en az ilk 10'dadır.”

 

“O işe yaramaz Liu birliğinin bu kadar adam toplamasının ardında bir sebep var. Ne olduğunu biliyor musun?”

 

“Nedir?”

 

“Büyükbabası Liu Chengen, Azure Ejder Okulu iç saha ceza departmanının yöneticisi. Ayrıca, Liu Mang Liu ailesinde kalan son oğul bu yüzden çok değer görüyor.”

 

“Niçin tüm bunları bana söylüyorsun?” Chu Feng ciddi bir bakış attı.

 

“Liu birliği tahrik edebileceğin sıradan kişiler değil. Ama eğer olurda Kanatlar Birliğine katılırsan sana yardımcı olabilirim.” Sumei gülümseyerek bunları söyledi.

 

“İkimizde insanız ve hiç kimse beni tehdit edemez. Ayrıca bir yerde yanlışın var. Ben onları tahrik etmiyorum, onlar beni tahrik ediyor.”

 

“İyi niyetini takdir ediyorum. Ama bu benim ailemin meselesi. Bir erkek olarak bunu kendi başıma halletmeliyim.” Bunları söyledikten sonra Chu Feng Chu Gao’ya dönerek,

 

“Chu Gao, yolu göster.”

 

“Tamam!” Chu Gao’nun cevabından sonra hızlıca Liu birliğine doğru yöneldiler.

 

“Bu eleman tam bir baş belası. Tuz ve yağ basitçe onunla karışamaz.” Sumei o ikisin arkasından baktı ve suratını astı. Ancak küçük bir tereddütten sonra onları takip etmeye devam etti.

 

İç sahanın belirli bir bölgesinde, büyük bir konut vardı. Burası Liu Mang’ın evi ve Liu birliğinin merkeziydi.

 

O sırada, Liu birliğinin dışında, yüzlerce iç saha öğrencisi toplanmıştı ve sayıları gitgide artıyordu. Çünkü Liu Birliğinin büyük kapısının önünde, bir düzine kadar öğrenci asılıydı.

 

“Bak, Liu Birliği yine öğrencilere bu şekilde zorbalık ederek gösteri yapıyor. Bu meseleyi kimse halledemiyor mu bu meseleyi?”

 

“Halletmek mi? Kim halledebilir ki bunu? İç saha ceza departmanının yöneticisi Liu Mang’ın büyükbabası. İç sahada kim ona karşı çıkabilir ki? O, iç sahada küçük bir derebeyi gibi!”

 

“Shh, sessiz ol, eğer Liu birliği üyeleri seni duyarsa sonun o elemanlar gibi olur!”

 

“Ah, çok üzücü, o iki kız çok güzel ama ne yazık ki Liu Mang onları elden geçirecek.”

 

Öğrenciler kızıyordu ama konuşamıyorlardı. İç saha birlikleri içinde Liu birliği en güçlülerinden değildi ama arkaları çok sağlamdı.

 

“Kahrolasıca. O Liu Mang eceline susuyor.”

 

Tam bu sırada, Chu Feng ve diğerleri olay yerine vardı. Chu ailesi üyelerinin korkunç şekilde yaralandığını görünce, Chu Feng sinirlerine hâkim olamadı ve Liu birliğine daldı.

 

“Dur. Burası Liu birliğinin merkezi. Liu birliğinden olmayanlar buraya giremez.”

 

Birinin yaklaştığını görünce, kapıyı koruyan muhafızlardan biri yüksek sesle bağırdı.

 

“Lanet olsun.” Chu Feng yukarı sıçradı ve adamı yere yapıştırdı.

 

Chu Feng elemanın yakasından yakaladı ve yüzüne üç tane sağlam yumruk indirdi. Elemanın yüzü kanlar içinde kaldı ve burnu yamuldu.

 

Daha sonra, kolundan yakaladı ve büyük bir kum torbası gibi havaya fırlattı. Daha sonra havada güzel bir eğri yaparak Liu birliğinin bahçesine indi.

 

“Liu birliği, beni dinleyin. Chu Yue ve Chu Xue’yi hemen bırakın ya da Liu birliğini hemen buracıkta ezerim.”

 

Chu Feng’ in sesi yıldırım gibiydi. Sadece yakında olanlar değil. Konutun içindeki herkes rahatlıkla duyabildi.

 

“Lanet olsun. Kim bu eleman? Liu birliğini bu şekilde tehdit etmeye nasıl cesaret edebiliyor?

 

“Bilmiyorum. Onu daha önce hiç görmedim ama yaşına bakarsak bu yıl yeni gelen öğrencilerden.”

 

“Gerçektende yeni doğan buzağı kaplandan korkmaz demeleri doğruymuş. Liu birliğine yalnız başına meydan okuduğuna göre, anlaşılan yaşamaktan sıkılmış.” Birçok kişi gerçektende Chu Feng ecelini arıyor gibi hissetti.

 

Tam Chu Feng konuşmasını bitirdiği sırada, Liu birliği konutu kapıları şiddetle açıldı.

Ve 100 kişi hışımla dışarı fırladı.

 

Hepsi hala gençti ve tümü büyük ve iriydi. Güçleri de zayıf sayılmazdı. En zayıfları 4. seviye ruh âleminde iken, en güçlüleri 6. seviye ruh âlemindeydi.

 

“Hangi pislik Liu birliğine bu şekilde vahşi bir tavır sergileyebilir. Gebertin onu!”

 

Elemanlardan biri bahçeye baktı ve üyelerinin burnunun yamulduğunu ve gözünün pörtlediğini gördü. Hiçbir şey demedi ve doğruca Chu Feng’e yöneldi.

 

“Bugün, kim beni engellemeye çalışırsa sonuçlarına katlanacak.”

 

Yüze yakın Liu üyesi ile karşılaştığında, öfkeden kuduran Chu Feng’de küçücük bir tereddüt yoktu. Çılgın bir kaplan gibiydi ve Liu ordusunun arasında sıçradı.

 

Chu Feng’in saldırıları son derece acımasızdı. Kim onun tarafından yakalansa, hafif yaraları ağır yara oluyordu, ve ağır yaralılarda hemen bilincini kaybediyordu. Her hareketi eşsizdi ve kan fışkırtıyordu.

 

Onun önünde, 4 ya da 6 seviye olmaları fark etmeksizin, kimse saldırılarından birini bile karşılayamıyordu. Kısa bir sürede, her yerden acı çığlıklar yükselmeye başladı.

 

“Tanrı aşkına, bu elemanda neyin nesi? Nasıl bu kadar güçlü olabilir?”

 

“O çok korkutucu. Bu yaşına rağmen çok acımasız. Bu öldürme isteği insanların iliklerine işliyor ve onları korkudan titretiyor.”

 

Chu Feng Liu birliğini katletti. Kısa bir sürede, Liu birliği tamamen yenilmişti. Herkes şaşkınlıkla bağırıyor ve korkudan titriyordu.

 

Bu yüz erkeğin karşısında, insanlar onların adından korkmadan nasıl durabilirdi? Ama Chu Feng’in karşısında, onlar basit bir grup küçük koyundu.

 

“Bu eleman. Onu hafife almışım.”

 

Chu Feng’in katliamını kalabalığın bir köşesinden izlerken Sumei’nin güzel gözleri gizlice parlıyordu. Onun güzel yüzü artık sakin değildi.

 

Kaçınma gücünü hesaba katmasak bile, o bu yaşta çok acımasızdı. Sumei bile buna cesaret edemezdi. Sonuçta onlar daha çok gençti.

 

Ama Chu Feng yapmıştı. Eğer Azure Ejder Okulunun kuralları olmasa, Chu Feng’in onları öldüreceğine dair Sumei’nin hiç şüphesi yoktu.

 

Bu da Chu Feng’in zihni hala sakin demekti. Ama böyle dehşet verici duruma rağmen sakin kalabilmesi, Chu Feng’in ne kadar korkutucu olduğunu gösteriyordu.

 

Bu yaşta olmasına rağmen, eğer o gelişirse ne olurdu? Sumei o an, Chu Feng hakkında yeni bir zihniyete sahip olmuştu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44256 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr