Bölüm 301: Dokunulmaz

avatar
8880 11

Martial God Asura - Bölüm 301: Dokunulmaz


 

“Mm. En azından bir şeyler anlıyorsun.”

 

“Umarım ki söylediklerini, yapabilirsin. Yoksa sonuçlarına katlanırsın.”

 

“İtaatkar bekçi, burada, efendinin sana ihtiyacı olacağı zamana kadar bekle, o zaman geldiğinde sadece görevini yap.”

 

Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği, kötü ruha soğukça baktı, ondan sonra vücudundan büyük miktarda sis yayıldı, Chu Feng’i yuttu ve ikisi birden ortadan kayboldu.

 

Sadece kötü ruh kaldığında, panikleyerek baktığı Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği’nin önceden durduğu yere boş boş bakmaya devam etti. Bir süre sonra yavaşça gözlerini kapadı ve düşünceleri uzak anılarına doğru süzüldü.

 

Çok uzun zaman geçmişti ve o şeyin kaç yıl veya ay önce olduğunu hatırlamıyordu.Sadece bir kaç kötü world spiritist komutasında kötü ruhlardan bir ordunun, belli bir alanda karmaşaya neden olduğunu ve her yerdeki kaynakları yağmaladıklarını hatırladı.

 

Dağın yamaçları düzleşiyordu.Nehirler buharlaşıp kuruyordu.Savaş alevleri her yerdeydi.Onların ordusu, kimse kalmayıncaya kadar durmak istemememişti.Bir santim bile kalmayan çim, onların geçtikleri yerlerde büyümemişti.Gördükleri tüm yaşam katledildi.

 

Ancak,onlar, ismini duyanların korkmasına, adı geçtiğinde insanların yüzlerinin değişmesine neden olan, inanılmaz güçlü bir kıtayı neredeyse tamamen yokeden bir erkek tarafından yenilmişti

 

Mesafe çok uzak olduğu için, erkeğin görünümünü açıkça görememişti.Sadece tek bir vuruşunun, tüm orduyu ezdiğini hatırladı. Bir bakışı ile, onları komuta eden kötü world spiritistleri öldürdü.

 

Öylesine birinin notu: Ağır kılıç mı geliyor yoksa. :)

 

Erkeğin gücü tarifsizdi.Yaratılan dünyanın içinde artık ona benziyordu. Tanrı gibi görünüyordu.

 

Ayrıca, erkeğin yanında dört tane acımasız ve güçlü canavar vardı.Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği de onlardan biriydi.

 

“Huu~” Aniden kötü ruh iç çekti ve özgürlüğünü kazanma düşüncesinden vazgeçti. İtaatkar bir şekilde eski kalenin derinliklerine geri döndü çünkü Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği’nin emirlerine uymamaya cesaret edemezdi.

 

Aynı zamanda Chu Feng, vücudunun havada yüzdüğünü hissediyordu, hızlıca değiştiğini görüyordu. Ayakları yere değdiğinde, sis dağıldı. Şaşırarak farketti ki illüzyon formasyonunun olduğu bölgeye geri dönmüştü ve Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği şu anda ona bakıyordu. Seyahati için dört saat gerekmişti ama Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği bir anda tamamlamıştı.

 

“Kıdemli, sen…”  O anda Chu Feng’in midesi sorularla doluydu ama nereden başlayacağını bilemedi.

 

“Kötü ruhu neden serbest bıraktırdığımı merak ediyorsun, değil mi?” Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği gülümseyerek söyledi.

 

“Mm.” Chu Feng şiddetle başını salladı.

 

“Ho… Bu sadece küçük bir soru. Bununla karşılaştırıldığında, bu yerde ne gibi gizli hazineler olduğunu merak edeceğini tahmin ediyordum.”

 

“Kıdemli,sizin burada ne saklı olduğunu bilmeniz mümkün mü?” Chu Feng, bunu görünce, aceleyle ve samimi bir şekilde sordu.

 

“Haha, elbette! Buradaki her şey, eski ustamdan kalanlar. Buradaki her şeyi kendisi yarattı ve buraya yerleştirdi.”

 

“Ama üzgünüm ki, buraya saklanmış sırları kimseye söylemeyeceğime dair ona söz verdim.” Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği, zorlanarak gülümsedi ve söyledi.

 

Bu, Chu Feng’in suskunlaşmasına neden oldu ve aşağılıkça dürtüler hissetti.Kalbinden düşündü ki; “Madem söylemeyecekti, neden ondan bir şeyler bilip bilmediğini sormamı istedi? Bu biriyle uğraşmakla aynı şey değil mi?”

 

Chu Feng’in çaresizliği görülebiliyordu, Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği gülümsedi ve ekledi: “Ancak, burada gizli çok güçlü bir hazine olduğunu söyleyebilirim. Bu hazine insanların delirmesine, ailelerin kavga etmelerine, aşıkların birbirlerini öldürmelerine, kan yağmurlarına ve pis kokulu rüzgarlara, hatta bu toprakların mahvolmasına neden olabilir.”

 

“Sana gelince, sen onu almaya, hatta ona yaklaşmaya bile nitelikli değilsin.Bu yüzden, ne olduğunu bilsen bile yararsız olacaktır.”

 

“Ama çok şanslısın. Şanslısın çünkü benimle tanıştın, az ya da çok sana yardım ediyor olacağım. Örneğin, kötü ruh. En uzak çembere bekçi köpeği olarak yerleştirilmesine rağmen, gelecekte buraya tekrar adım attığında senin tarafından kullanılırsa biraz yardımı dokunacaktır.”

 

“Ama ne yazık ki, efendimin bedeninden ayrıldıktan sonra gücüm büyük ölçüde azaldı. Şu anda sadece isimden oluşuyorum.Bazı ufak köleleri korkutabilirim ama derinlerdeki koruyucular benim emirlerimi dinlemez.Bu yüzden, derinlerdeki hazineleri almak istiyorsan, kendi gücüne güvenmelisin.”

 

Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği’nin sözlerini dinledikten sonra, Chu Feng yüreğinden şok oldu.Güçlü Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği bile bu korumaları komuta edemiyorsa, ne kadar güçlü olabilirler?

 

Baskısıyla boğulma noktasına geldiği, Eggy ile olan bağlantısını bile kesen kötü ruh bile küçük bir köleyse, küçük bir köle olmayan varlıklar ne kadar korkunç olabilir?

 

O anda Chu Feng, tamamen dondu.İlk defa bu kadar ezik olduğunu hissetti. Azure Eyaleti’ni adımlarıyla sallasa bile,insanların gözlerinde bir canavar olsa bile gerçek güçlülerle karşılaştığı zaman, o tek bir karınca bile değildi.En fazla, önemsiz bir toz zerresiydi.(ÇN: Hep eziktin zaten, bir kaç tane gerizekalıyı dövdün diye kendini adam mı sandın)

 

Chu Feng gerçekten merak ediyordu.Burasının efendisi kimdi? Hangi aleme adım atmıştı da bu kadar güçlülere emir verebiliyor? Yoksa Eggy’nin dediği gibi dövüş imparatoru aleminde olabilir mi?

 

Ancak, bilge alemine bile adım atamamış birinin  efsanelerdki dövüş imparatoru alemine girebilmesi ne kadar sürerdi?

 

O anda Chu Feng, kendini küçümseyici bir şekilde farketti ki, çok gurur duyduğu yetenekleri, tanrı gibi hızlı iyileşmesi ve seviyesini kırarak aşan savaş gücü o kadar da fazla değildi.   

 

Çünkü o inanıyordu ki, belki de hayatı boyunca dövüş imparatoru alemine dokunamayacaktı. Diğer insanların gözünde canavardı, fakat gerçek dahilerin gözünde sadece vasat bir insandı.Örneğin, mor giysili kadın ondan bile daha gençti.

 

Dünya çok büyüktü ve Dokuz Eyalet, buzdağının sadece görünen yüzüydü. Che Feng için, bu sınırsız dünyada kaç tane gelişen dahi olduğunu tahmin etmek çok zordu. O geniş sahneye gerçekten adım atamamıştı.Bu yüzden güçlü olmalıydı. Güçlü ve daha da güçlü olmalıydı.

 

“Bu yer içinde hazine kazanıp kazanmamak sana bağlı olmasına rağmen, yardım etmek için elimden ne gelirse yaparım. Şu anda sana yapabileceğim en büyük yardım, yeteneğimi sana aktarmaktır.” Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği’nin ifadesi aniden ciddileşti.

 

Bunun ardından, Beyaz Kaplan Dağı’nda Beyaz Kaplan Kesim Tekniği’nin bedeninin sise benzer bir illüzyon olması gibi, onun bedeni de hayali olmaya başladı. Aslında o, gerçekten bu gücü kendi elleriyle kullanabilmesi için Chu Feng’in parçası olmak istiyordu.

 

“Ama kıdemli, sen hiçbir şekilde bana bağlı değilsin, neden bana böyle yardım ediyorsun?” Bu, Chu Feng’in kalbindeki büyük soru işaretiydi.

 

“Beyaz Kaplan’ın seni seçmesi gibi ben de sana yardım etmek için nedenlere sahibim. Bizim nedenlerimiz aynı ve bu nedene gelince, gelecekte, doğal olarak anlayacaksın.”

 

Aniden hayali Siyah Kaplumbağa Zırh Tekniği, Chu Feng’in üzerine atıldı ve bedenine girdi.Aynı zamanda büyük miktarda bilgi, Chu Feng’in beynine akın etti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr