Bölüm 347: Korku ve Baskı!

avatar
8611 10

Martial God Asura - Bölüm 347: Korku ve Baskı!


 

Çeviri: Calosa Düzenleme: bebebuskivisi

 

 

“Çok güçlü, demek en iyi dâhiler arasındaki savaş böyle oluyor.” Chu Feng, vahşi hayvanlar gibi uluyan yıkıcı enerji dalgalarına baktığında Gök Alemi ile arasındaki farkın ne kadar büyük olduğunu anladı.

 

Chu Feng, Elit Silahlar’ın gücüne bile karşı gelip savaş alanına giren kişiyi daha çok merak ediyordu. Bunun için ruh gücünü yaydı ve o kişiyi incelemeye başladı. O bir erkekti, hem de genç jenerasyondandı.

 

Sadece Chu Feng değil hemen hemen herkes garip bakışlarını ruh formasyonlarına dikti ve kim olduğunu görmeye çalıştı.

 

*Hmm*


Enerji dalgalanmaları sonunda bittiğinde ruh oluşumunu oluşturan uzmanlar formasyonu kaldırdı ve herkesin görüş hattına üç kişi girdi.

 

Chu Feng üçüncü kişinin kim olduğunu görmeye çalıştı ve kalabalığın konuşmasından kim olduğunu öğrendi. Bu genç bir erkekti ve üzerindeki giysiler Prestijli Villa’ya aitti. Bu kişi Prestijli Villa’nın bir numaralı öğrencisi Liu Zhizun’du!

(İ.Ç.N: Zhizun = Prestij!)

 

“Liu Zhizun Elit Silahlara sahip olan iki dâhinin arasındaki savaşa hiç yaralanmadan girmeyi başardı. Onda da bir tane olması mümkün mü?”


“Hayır, hayır. Prestijli Villa’nın Elit Silah’a sahip olması mümkün değil. Liu Zhizun geldiğinde söylediği kelimeleri duymadın mı? Prestijli Gökyüzü’nün Açılan Eli! Bu teknik Prestijli Villa’nın eşsiz becerisidir. Bu eşsiz beceriyle Elit Silahlar’ın gücünü parçaladı!”


“Prestijli Gökyüzünün Açılan Eli tekniğinin Elit Silahlarla kıyaslanabilecek güçte olduğunu hiç düşünmezdim.”


Kalabalık arasındaki tartışma sesleri yükseldiğinde Chu Feng Elit Silahlar’ı yenen eşsiz becerinin ne olduğunu merak etti. Bunun için yavaşça Gu Bo’ya eğilip sordu. “Bu bahsettikleri teknik neyin nesi? Nasıl bu kadar güçlü olabilir?”

 

“Chu Feng, eminim ki Dokuz Eyalet’teki en güçlü dövüş tekniklerinin sekizinci seviyede olduğunu biliyorsundur. Bunun için sekizinci seviye teknikler son derece nadirdir. World Spiritist Loncası’nda, hatta Jie Klanı’nda bile olmayan bir seviyedir bu.”

 

“Ancak Dokuz Eyalet’te Jiang Hanedanı dışında sekizinci seviyeye sahip bir teknik sadece Prestijli Villa’da var. Bunun için o seviyede bir teknik Prestijli Villa’nın hazinesi sayılabilir.”

 

“Ancak Prestijli Gökyüzünün Açılan Eli tekniği oldukça zordur. Bu tekniği kavrayan insan sayısı oldukça az ve bu tekniği kullanmak oldukça uzun sürüyor. Bunun için bire bir mücadelede kullanılması uygun değil. Bu tekniği birisi uygularken, onu koruyabilecek birisi olmalı.”

 

“Prestijli Villa’nın sahip olduğu bu tekniğin gücü oldukça korkutucu. Bunu başarılı bir şekilde kullandığın sürece, Lie Zhizun’un yaptığı gibi, Elit Silahlar’ın gücüyle eşit olabilirsin.”

 

“Tabii ki, Liu Zhizun’un o tekniği kullanabilmesinin nedeni sekizinci seviye bir tekniği kullanabilecek zamanı olması.” Gu Bo ayrıntılı bir şekilde açıkladı.

 

“Prestijli Villa’nın Prestijli Gökyüzünün Açılan Eli gerçekten olağanüstü. Kardeşim Zhizun gelecekte sana karşı savaşırsam üzerimde bir Elit Silah olmalı. Yoksa seni yenmem mümkün değil.” Xu Zhongyu konuştu ancak sesinde hoşnutsuzluk vardı. Liu Zhizun’un savaşa müdahale etmesine öfkelenmişti.

 

“Ehh, kardeş Zhongyu lütfen şaka yapma… Prestijli Villa’nın Prestijli Gökyüzünün Açılan Eli son derece güçlü olmasına rağmen herkesin bildiği gibi kullanımı oldukça karmaşık.” Liu Zhizun, gülümsedi.

 

“Oh? Kastettiğin Prestijli Gökyüzünün Açılan Eli’ni kullanamadığın sürece bizi yenemeyecek olman mı?” O an Jie Qingming alaycı bir şekilde konuştu.

 

“Kardeş Qingming ve Kardeş Zhongyu. Lütfen benim için işleri zorlaştırmayın. Sizin kavganıza müdahale etmemin uygunsuz olduğunun farkındayım. Ancak burası Evlilik Buluşması’nın yapılacağı yer.”

 

“Elit Silahlar’ın gücü çok fazla ve bu toplantının olacağı yer yıkılırsa Prestijli Villa’nın başkanına bunu açıklamak oldukça zor olacak.” Liu Zhizun özür diledikten sonra gülümsedi.

 

“Kardeş Zhizun benim seninle bir sorunum yok. Prestijli Villa’nın topraklarında savaşmamın nedeni, birisi Prestijli Villa’nın kurallarını çiğnemesine rağmen Villa’nın bu sorunu çözmemesi. Bu durumda bu sorunu çözen benim olmam çok doğal değil mi?” Jie Qingming üzüntülü bir ses tonuyla konuştu.

 

“Bu..” Liu Zhizun her şeyi başından beri gözlemliyordu. Bunun için neler olup bittiğini gayet iyi biliyordu. Chu Feng’in önüne gitti ve hafifçe gülümserken kibarca şöyle dedi;

 

“Küçük kardeş, adın nedir?”

 

“Chu Feng”

 

“O hâlde kardeş Chu Feng. Jie Bufan ile nasıl bir sorunun olduğunu bilmiyorum ancak Jie Bufan senin yüzünden yaralandı. Bu bir gerçek.”

 

“Ve bu olay Prestijli Villa’nın topraklarında gerçekleştiği için adaleti korumam gerek.”

 

“Olay daha fazla büyümeden Jie Bufan’ın ağabeyi Jie Qingming’den özür dile, ki bu olay buradan bitsin. Ne dersin?”

 

Liu Zhizun’un görünümü nazik olmasına rağmen sözlerinde güçlü bir tutum vardı. Bakışları tehdit doluydu, açıkça Chu Feng’e özür dilemesini söylüyordu.

 

Chu Feng'in en nefret ettiği şey neydi? Tehdit edilmek! Ayrıca ne olursa olsun Jie Qingming'in yaptığı yanlışları affetmeyecekti. Bu yüzden soğuk bir kahkaha attı ve konuşmaya başladı;

 

“Adaleti korumaya çalışmak mı? Gerçekten koruduğunu mu sanıyorsun? Başlangıçtan beri tek bir yanlış yapmadım ve yapmadığım bir şey için özür mü dileyeyim? Prestijli Villa’dan olduğun için sadece buradaki olayları değil bundan önceki olayları da araştırman lazım. Aksi takdirde adaleti korumaya çalışırken adaletsiz olursun.”

 

Chu Feng’in sözlerinden sonra kalabalıktaki herkesin yüzü değişti. Kalabalık o kadar sessizleşti ki alınıp verilen nefeslerin sesi duyulabiliyordu.

 

Xu Zhongyu bile kaşlarını çattı ve durumun iyi olmadığını fark etti. Liu Zhizun kimdi? Prestijli Villa’nın bir numaralı öğrencisiydi! Onunla ve Jie Qingmingle eşit dövüşebilecek bir varlıktı!

 

Liu Zhizun ile tartışma çıkarsa Xu Zhongyu kendini geri tutmazdı. Sonuçta güç ve statü bakımından Chu Feng kesinlikle Liu Zhizun ile eşit değildi.

 

Kalabalığın önünde Chu Feng’in o sözleri söylemesi Liu Zhizun’u aşağılamak demekti. Liu Zhizun şimdi bu olayı üstelemese bile daha sonra kesinlikle bunun bedelini ödetecekti.

 

Chu Feng yaptığı şeylerin farkındaydı. Chu Feng’in bile geçmemesi gereken çizgiler vardı ancak bunun için gururunu çiğnemezdi. Sonuçta bir söz vardır. “Askerler ölseler bile rezil edilemezler.”Chu Feng ölse bile aşağılanmayı istemezdi.

 

“İyi dedin!”

 

Herkes büyük bir felaketin Chu Feng’in üzerine geleceğini hissederken yakın bir yerden birisi Chu Feng için tezahürat etti.

 

Kalabalık hemen sesin olduğu tarafa baktı. Kayanın üzerinde oturan genç bir adam vardı. Bu kişi ellerini çırpıp Chu Feng’i alkışlıyordu. Bu kişi çılgın yaşlı adam Wang Qiang’ı öldüren dâhi, Jiang Wushang’dı!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44223 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr