Martial God Asura - Bölüm 363: Başarıya Ulaşmak!

---

 

Çevirmen: Calosa(Translate) | Düzenleyici: Meloonia 

 

"Birisi yok mu? Beni kurtarsın!" Ağlamaklı bir ses tonuyla Xia Le'r yüksek sesle bağırdı.

 

O anda bir çok kadın olay yerine koştu, uzak mesafede sesi duyan erkekler bile hızlıca gelmişti. Hepsi ortak bir yöne sahipti, oda öfke dolu bir yüz!

 

Çevresini ve Xia Le'ri süzen Chu Feng yüksek sesle, "Ananı s.k.yim!" diye bağırmak istemişti.

 

Tuzağa düştüğünü farketmişti, Xia Le'r neden bunu yaptı anlamamışsa da başarıya ulaşmıştı.

 

"Kıdemli Xia, senle en ufak bir sorunum yoktu. Neden beni böyle bir tuzağa düşürdün?" durumun iyiye gitmediğini farkeden Chu Feng sakin bir yüzle konuşurken. Cosmos Çuvalından elbiseleri çıkarıp giydi.

 

"Kıdemli Xia, sen iyi misin?"

 

"Genç Xia, korkmayınız. Biz buradayız ve Kidemli Liu yakında burada olacak." Prestijli Villa'nın genç kadınları konuştu ve ellerinde bulunan bir kaç giysiyle Xia Le'rin vücudunu kapladılar.

 

Liu Zhizun çok hızlı bir şekilde olay yerine geldi ve endişeyle, "Genç Le'r ne oldu?" 

"Wu~~~~~" Xia Le'r yüksek ve titrek bir sesle konuşmaya başladı.

 

"Kıdemli Liu, Chu Feng çok genç olduğu için dışarıda yaşaması onun için kolay değildi. Bunun için akşam yemeği yapıp onu benle yemek yemeye davet ettim."

 

"Ama kim bilebilirdi ki böyle genç bir yaşta gökyüzünü örtebilecek bir arzuya sahip olduğunu. Ben dikkat etmeden şarabıma zehir koymuştu ve güçlerimi kaybettikten sonra bana karşı utanmaz şeyler yapmak istiyordu."

 

"Sahip olduğum gizemli bir teknik olmasaydı. Şu an bir canavarın koynundaki yavru gibi olurdum." Xia Le'rin yüzü yaşlarla doluydu ve insanlar ona acıyordu.

 

Mükemmel oyunculuğuyla herkesi kandırabilmişti, özellikle erkekler Chu Feng'e bakarken gözlerinde ölüm arzusu yükseliyordu. Chu Feng'i sekiz bin parçaya bölmek istiyordu.

(Ç.N: Anlatsana karşim neden dokuz veya yedi değil, neden sekiz?)

 

Chu Feng ise hiç endişeli değildi, tek umursadığı kişi Zi Ling'di ve onun görüşüne önem veriyordu. Sonuçta İlahi vücutla yapması gereken bir şey vardı.

 

Zi Ling başkaları gibi öldürme arzusu göstermese de. Onun mutlak güzellikteki yüzünde küçük bir öfke belirtisi vardı.

 

"Chu Feng, sen nasıl bir insansın! Sen daha çok gençsin ancak kalbinde çok kötü niyetler var! Genç Xia size acıdı ve cömert bir şekilde yemeğe davet eti. Ancak şükranın ne demek olduğunu bilmeyen sen Genç Xia'yı arzuladın!"

 

"Şu an böyle bir haldeysen, yaşlı bir adama dönüştüğünde ne olacak! Dokuz eyalletteki kaç kadına zehirli ellerinle dokunacaksın ve onlara acı çektireceksin!" Liu Zhizun ayakta Chu Feng'i işaret ederek öfkeyle kükredi.

 

Aynı zamanda bir kaç yüz erkek Chu Feng'in etrafını kuşattı ve bazıları ona dahada yaklaşıp saldırmayı düşündü.

 

"Hmph! Liu Zhizun sadece tek taraflı sözleri dinleyerek hemen doğruluğuna inandınız! Bu tuzağı senin yapmış olma ihtimalin var mı!" Chu Feng en ufak bir korku belirtisi göstermeden Liu Zhizun'a karşı öfkesini dile getirdi.

 

"Saçmalık!" bu sözleri duyan Liu Zhizun’un yüz ifadesi değişti hemen sonra "Herkes ne yaptığını gördü nasıl olur da hala bahane üretebiliyorsun!"

 

"Bahane mi? Ben Chu Feng asla mazeret uydurmam, çünkü işe yaramayacaklarını bilirim."

 

"Fakat, Liu Zhizun ve Xia Le'r bu olayı çok iyi hatırlıyacağım. Ben Chu Feng'i tuzağa düşürmüyecektiniz, bunun bedelini ödeyeceksiniz!" Chu Feng sinirlenmiş bir şekilde bağırdı.

 

"Salak Chu Feng! Böyle bir durumda bile tehdit edebilecek cümleler kurabiliyor!"

 

"Kardeşlerim! Aynı anda saldırıp bu küçük şehvetli Chu Feng'i adaletin halatlarıyla bağlayalım!"

 

Birisi kalabalığın içinden bağırdı ve Chu Feng her yönden ona doğru gelen auraları hissetmeye başladı.

 

"Hıh! Kuyuya düşen insanla kuyudakine taş atan diye iki farklı insan türü vardır. Ben Chu Feng kalbimde bana saldıran kişileri hatırlayacağım ve bunu onlara ödeteceğim." Chu Feng havaya zıpladı ve ayaklarının altında bir ışık gözüktü ve okunu bırakan bir yay gibi gökyüzüne yükseldi.

 

"Bu mümkün olabilir mi? Bu velet nasıl uçabilir?"

 

Chu Feng'in havaya yükseldiğini görünce insanlar şaşırmadan duramadı. Sonuçta gökyüzünde uçmak Bilge alemindekilerin yapabileceği bir şey değildi. Ancak Chu Feng gibi genç birisi bunu yapmıştı, nasıl olurda şaşırmazdılar.

 

"Hmph! Sadece özel bir dövüş becerisi. Ama endişelenmeyin savunma sistemine sahip ruh formasyonu sadece dışarıyı değil içerisini de engeller. Chu Feng'in kanatları olsa bile buradan kaçamaz."

 

Chu Feng'in kaçmaya çalıştığını görünce Liu Zhizun kibirli bir şekilde aşağıladı. Tek bir düşünce ile görünmez ruh tabakası ortaya çıktı ve dağı dahil tüm ormanı kaplamıştı.

 

Liu Zhizun'da Gri-Pelerin bir World Spiritisti. Ruh Formasyonunun açılıp kapanmasını kontrol eden kişide kendisiydi.

 

*Hmph*

 

Gökyüzünü örten Ruh formasyonuna bakan Chu Feng soğukkanlı bir şekilde ses çıkardı ve bir düşünceyle Ruh gücü onun bedenini kaplamaya başladı. Bu ruh gücü bir anahtar görünümü veriyordu.

 

Daha sonra Ruh formasyonuna baktı ve düz bir şekilde bir patlama ile Ruh formasyonunu yok etti. Chu Feng hızlıca ufukta kaybolmaya başladı.

 

"Lanet olsun! Bu velet Ruh formasyonunda delik bırakmış!"

 

Ruh formasyonunun Chu Feng tarafından kolayca kırıldığını gören Liu Zhizun hafifçe öfkelenmişti. Chu Feng'in Ruh formasyonu yapımına katılmasına izin vermemeliydi, aksi taktirde her şey güvenli bir şekilde ilerleyecekti.

 

"Endişelenmeyin, o sadece Bilge alemi üçüncü seviyedeki bir velet. Nasıl olur da kaçabilir?"

 

"Bana o veledi getirin."

 

Chu Feng ruh formasyonunu kırdığında kalabalıktan üç kişinin vücudu yükseldi ve hızlıca onu takip etmeye başladı.

 

Bu üç kişi Song Qingfeng, Bai Yunfei ve Liu Zhizun'dan başka birisi değildi. Üçü de Chu Feng'e karşı kin besliyordu.

 

Üç kişinin onu takip ettiğini görünce bir çok insan rahat bir şekilde nefes aldı. Her ne kadar onlar çok iyi bir kişiliğe sahip olmasa da onlar Gök alemi uzmanlarıydı. Chu Feng ne yaparsa yapsın genede Gök alemindeki birisinden kaçamazdı.