Çevirmen|Calosa[TRANSLATE]|Düzenleyici|Meloonia

"Chu Feng bu sen misin?" Chu Feng'i gören insanlar topluluğundaki insanların içinde ki nefret ortaya çıkmıştı. Özellikle Song Qingfeng, Bai Yunfei ve Liu Xiaoyao sadece içlerinde ki nefretle Chu Feng'i öldürebilirdi.

"Bu kim?" Chu Feng'e bakan Kara Kurbağa Kral da sordu.

"Kralım, bu insan sınırlarımıza zorla girdiğini görünce onu yakaladık. Anlaşılan bu insan Prestijli Villa'dan birisi." Gök alemindeki canavarlardan birisi açıklama yaptı.

"Oh!" Bu sözleri duyan Kara Kurbağa Kral'ın kan kırmızısı iri gözleri Chu Feng'i değerlendirmeye başladı.

"Ha ha, yanlış anladığın bir nokta var. Ben Prestijli Villa'dan birisi değilim, ve sizi rahatsız etmeye hiç niyetim yoktu." Chu Feng hafifce gülümsedi. Zi Xuanyuan'ın karanlıklarda saklandığını bildiği için en ufak bir korku yoktu gönlünde.

Chu Feng'in tahminine göre Kara Kurbağa Kral güçlü olsada Zi Xuanyuan ondan daha güçsüz değildi.

Ve binlerce canavarın hepsi güçlü olmasına rağmen şüphesiz en güçlüsü Kara Kurbağa Kraldı! O yenilirse  diğer canavarları yenmek çok kolay olurdu.

"Yoksa, Chu Feng bizi kurtarmak için mi buradasın?" fakat o anda Liu Xiaoya'nın yüz ifadesi değişti ve şükran ifadesiyle Chu Feng'e bakmaya başladı.

Liu Xiaoyao'nun değişimi karşısında Song Qingfeng ve Bai Yunfei ne olduğunu anlamadı ancak hemen ne olduğunu çözdüler. Ve tuhaf bir gülümseme ile Chu Feng'e;

"Chu Feng, kardeşliğe önem verdiğini ve bizi terk etmeyeceğini gayet iyi biliyordum. Yaşlılara haber verdin mi? Bizi kurtarmaya ne zaman geliyorlar?"

"Chu Feng, gerçekten etkileyicisin. Yoldaki tüm canavarları öldüren kişi sensin ve bu olay geçtikten sonra, Villa başkanı Qin Lei sana büyük bir ödül verecektir buna şüphe yok."

"Lanet olasıcılar, siz gerçekten çok aptalsınız!" Chu Feng soğukkanlı bir sesle söyledi ve küçümseyerek onları baktı. Liu Xiaoyao ve diğerlerinin onu söyleme nedeni canavarların öfkesini Chu Feng'in üzerine çekip Chu Feng'i öldürtmekti.

"Mm?" Ancak Kara Kurbağa Kral gerçekten çok zeki birisiydi, Chu Feng ve diğerleri arasında bir husumet yaşandığını hemen anlamıştı, "Anlaşılan siz bir birinizi tanıyorsunuz!"

"Tabii ki tanıyoruz! Kendisi çok iyi bir kardeşimiz, ona dokunmamanı tavsiye ediyoruz! Yoksa babası Bin Canavar Dağını üzerinize yıkar!" Liu Xiaoyao yalan söylemeye devam etti.

ÇN: Hmmm :D

"Doğru! Chu Feng'in babası Canavarlardan nefret eder. Babası her gün canavar eti yer ve Chu Feng'in evindeki yataklar bile Canavar kürkünden yapıldı." Bai Yunfei'de ekledi.

"Daha ne kadar utanmaz olabilirsiniz? Hepiniz mi aptal olursunuz?" Chu Feng yalanlarını çürüttü.

"Haha haha hahahahahahahaha, gerçekten çok iyi! Anlaşılan hepiniz arasında bir husumet var!"

DN:Bu nasıl bir gülüştür :)

"Küçük inek, anlat bakalım ne oldu!" Kara Kurbağa Kral güldükten sonra elini inek başlı bir canavara doğru salladı.

Bu canavar  diğerlerinden farklı olarak insan kıyafeti giymişti. Kara Kurbağa Kralın yanına yürüdü ve saygı dolu bir yüzle konuşmaya başladı;

"Kralım! Chu Feng denilen çocuk biz saldırmadan önce bir kadına tecavüz etmek istedi. Ancak insan grubu bunu fark etti, böylece hepsi Chu Feng'i öldürmek istedi. Ancak Chu Feng çok hızlı olduğu için yakalayamadı, ama bize geri döneceğini hiç düşünmezdim!"

Chu Feng o inek başlı canavarın insanlar içerisindeki casuslardan birisi olduğunu anlamıştı. Başka türlü böyle şeyleri bilmesine imkan yoktu!

"Haha demek böyle oldu! Siz insanlar gerçekten aşağılıksınız, düşmanınızı öldürmek için beni kullanacaksınız demek? Ama siz beni çok hafife almıyor musunuz?"

ÇN: SUPRİSE MOTHER FUCKER

Gerçeği öğrenen Kara Kurbağa Kral, Liu Xiaoyao ve diğerlerine baktı ve onları aşağıladı. Daha sonra Chu Feng’e bakarken emretti;

"Chu Feng'ide onların içine atın, bu gece ilginç bir oyun oynamak istiyorum!"

Kara Kurbağa Kralın emrinden sonra Chu Feng’i Liu Zhizun ve diğerlerinin olduğu grubun içerisine attılar. Liu Zhizun ve diğerleri Chu Fengi öldürmek isteseler de çaresizdiler sadece bakışlarını kullanarak tehdit edebiliyorlardı.

Chu Feng hiç bir bakışı umursamadı, Zi Ling'e yakın olduğundan yavaş yavaş ona yanaştı.

"Zi Ling, seni kurtarmaya geldim." Chu Feng, Zi Ling'in kulağına fısıldadı.

Zi Ling önce Chu Fenge sonra Xia Le'r'e baktı, daha fazla Chu Feng’e dikkat etmedi soğuk bir yüzle başını çevirdi.

"Ohh demek kıskandın?" Chu Feng dalga geçti ve açıklamaya koyuldu, "Gerçekten Xia Le'r'in doğru söylediğini mi sanıyorsun? Haksız yere suçlandığımı göremiyor musun?"

"Chu Feng, seni piç kurusu! Leydi Zi Ling'ten uzak dur yoksa seni öldürürüm!" Chu Feng'in Zi Ling'e yanaştığını gören Liu Zhizun öfkelice bağırdı.

"Gel bakalım, beni nasıl öldüreceksin!" Chu Feng Zi Ling'in yanından ayrılmadı ve tüm vücudunu ona sürttü!

Chu Feng'in ona sürtmesinden rahatsız olan Zi Ling  uzaklaşmaya çalıştı ancak başarısız oldu en sonunda pes etti ve Chu Feng'in sürtmesine izin verdi.

ÇN: :) :) :): )

"Chu Feng buradan kaçmasan iyi olur, kaçtığın taktirde seni pişman edeceğim kaçtığına!" Liu Zhizun dişlerini gıcırdattı ve burun deliklerinden dumanlar ortaya çıktı, Gözleri öfkeden yerinden çıkacak gibi oldu.

"Kapa çeneni! Biraz daha konuşursan o dilini keserim!" Gök alemindeki canavarlardan birisi Liu Zhizun’a sinir oldu ve onun üzerine yürüdükten sonra onu yere atıp üzerine çıktı. Yüzünü yere bastırdı ve şakaklarından ve ağzından kanlar gelmeye başladı.

O andan sonra hiç kimse Chu Feng'i tehdit edemedi sadece Chu Feng'in Zi Ling'e nasıl sürttüğünü görmek zorunda kaldılar!

DN:Calosa tehtid değil tehdit :D

Bundan kısa bi süre sonra büyük bir insan grubu saraya başka bir taraftan girdi. Bunlara bakan Chu Feng şaşırmadan edemedi. Çünkü içerisinde bir çok tanıdık figür vardı.

Bunlar World Spiritisit grubuydu, içlerinde Gu Bo Xu Zhongyu hatta Jie klanındaki insanlar bile vardı.

Onlarda Chu Feng ve diğerleri gibi yakalanmıştı.

"Chu Feng sen bile." Chu Feng'in yakalandığını gören Gu Bo'nun yüzü şaşırdı. Çok kötü bir durumda olduğunu anlamıştı.

Bundan sonra Jie Qingming ve diğerleri sarayın ortasına koyuldu.

O anda Kara Kurbağa Kral ayağa kalktı ve bir zıplayışla Chu Feng ve diğerlerinin önüne geldi.

Çirkin kurbağa yüzünde garip bir gülümseme ortaya çıktı, "Aşağılık insanlar, oyun oynamaya hazır mısınız?"