Çevirmen|Calosa(Translate)|Düzenleyici|Meloonia

Oyun? Bu kelimeyi duyan insanların hepsi kalbindeki korku alevlendi ve yüz ifadeleri değişti, hepsi huzursuzlaşmaya başlamıştı!

Çünkü canavarların oynamak istediği oyunun normal bir oyun olmasına imkan yoktu. Ve, en büyük olasılık da canavarların onlara işkence yapacak olmasıydı!

"Haha, insanlar doğuştan alçak, utanmaz ve sahte bir kalbe sahip olsa da, dişileri gerçekten çok güzel." Kara Kurbağa Kral konuştuktan sonra ellerini uzattı ve bir güzelliğin yüzüne dokundu.

"Ahh, hayır dokunma!" bu güzellik korkudan çığlık attı ve yüz ifadesi hızlıca değişti.

"Kara Kurbağa Kral, dur! Eğer çılgınca davranmasan en azından prestijli villam sana fazla zarar vermeyebilir. Ancak! Haddini aşar isen sana yapılacak şeyleri tahmin bile edemezsin!" Liu Zhizun öfkeli bir şekilde bağırdı.

"Aptal piç, benim Prestijli Villa'dan korktuğumu mu sanıyorsun?" Liu Zhizun'un sözlerini dinleyen Kara Kurbağa Kral'ın yüz ifadesi değişti. Bedenindeki Gök alemi enerjisi hiddetlendi ve Liu Zhizun'a doğru ilerlemeye başladı. Onun göğsüne vurdu ve onu havaya uçurttu, bu durum karşısında Liu Zhizun bir avuç dolusu kan tükürdü.

Ve bir anda Kara Kurbağa Kral'ın vücudundan emme gücü ortaya çıktı ve havada duran Liu Zhizun'un enerjisini emmeye başladı!

"Velet, Prestijli Villa'dan korktuğumu sanma, iş dürüstlüğe gelince kimse benden daha dürüst değildir."

"Eğer bu kadına dokunsam Prestijli Villa bana zarar mı verecekti?" Kara Kurbağa Kral, iki inci gibi yuvarlak ve büyük gözleri kan kırmızısına dönüşmüş şekilde Liu Zhizuna bakıyordu.

"..." Böyle öfkeli bakışların altında kalan Liu Zhizun daha fazla cesaretli olamadı ve cevap vermedi.

"Lanet olası piç, sana bir soru sordum!"  Kara Kurbağa Kral öfkelice bağırdı ve büyük bir tokatı Liu Zhizun'un yüzüne vurdu.

Liu Zhizun yere düşmedi, Kara Kurbağa Kral'ın enerji emme gücü karşısında emildi.

Liu Zhizun'un yüzünün sağ tarafı anormal derecede şişmiş ve kırmızılaşmıştı. Aynı içi doldurulmuş bir çörek gibiydi, Kara Kurbağa Kral'ın ne kadar kuvvetli olduğu anlaşılabiliyordu.

"Soruma cevap ver! Ona bir şey yaparsam Prestijli Villa beni affetmiyecek mi??" Kara Kurbağa Kral, kıza dokunmaya devam etti ve yüksek bir sesle bağırdı. Sesi aynı bir yıldırım gibiydi ve tüm sarayın titremesine neden oluyordu.

Liu Zhizun'un tüm vücudu titremeye başlamıştı, ancak bu duruma daha fazla dayanamadı ve kendini zorlayarak, "Affetmeyecek!" dedi.

"Lanet olası piç!" Liu Zhizun'un konuşmasından sonra Kara Kurbağa Kral, onun sol yüzüne de bir tokat vurdu.

Bu tokatın gücüde diğer tokatla eşit derecedeydi, Liu Zhizun'un yüzünün sol tarafı da aynı diğer tarafı gibi şişmişti. Yakışıklı yüzü tamamen harap edilmişti!

"Ona dokundum diye Prestijli Villa beni affetmeyecek, peki ona ve size dokunmasaydım Prestijli Villa gitmeme izin mi verecekti?"

"Prestijli Villa şu anda ne yapıyor söyleyeyim mi sana? Şu anda Bin Canavar Dağını basmış durumdalar ve canavarları katlediyorlar, ve bundan önce Bin Canavar Dağı asla Prestijli Villa'yı rahatsız etmedi!"

"Ancak dediklerime kulak ver, sizden korktuğumuzu sanmayın! Başından beri planlarımıza göre hareket ediyordunuz!"

"Şu anda Prestijli Villa'nın gücü yok olmaya yakındır. Gerçekten seni ve diğerlerini kurtaracağını mı sanıyorsun? Rüyanda!" Kara Kurbağa Kral delicesine gülmeye başladı. Ama öfkeli değildi, kendi zaferini ilan ediyordu.

"Utanmaz insanlar! Aç gözlülüğün bedelini ödeyeceksiniz!"

[+18'den RAHATSIZ OLACAK VARSA BUNDAN SONRASINI OKUMASIN.]

DN: Harbi +18 ailenizin yanında falan okumayın :D

Kara Kurbağa Kral konuştuktan sonra önündeki güzelliğin eteklerini yırtmaya başladı. Ve kar beyazı çekici vücudu herkesin önüne çıktı ve  parçalanmayan tek şey kırmızı renkli iç çamaşırıydı!

"Ahh~~~~~"

Kadın hemen ellerini göğüslerinde topladı ve korku içerisinde çığlık attı. Ancak bu kadın Kara Kurbağa Kral'ın ilgisini çekiyor muydu tabi ki hayır! Onu İnek başlı canavara doğru fırlattı.

"Küçük inek, değerli casusluğun sayesinde başarılı olduk. Bu orospuyu ödül olarak gör ve sonsuza kadar onla oyna." Kara Kurbağa Kral çılgınlarca güldü.

"Teşekkür ederim, kralım!"

İnek başlı canavar kendini dizginlemedi ve büyük eliyle kadının göğüslerini kavradıktan sonra kadının iç çamaşırını parçaladı.

"Çok güzel çok!" Böyle bir güzelliği gören inek başlı canavarın gözleri parladı ve uzun namlulu silahı yükselmeye başladı!

"Kurtarın beni kurtarın!" Kadının yüzü solgunlaştı ve uzun namlu silaha bakınca ruhu uçacakmış gibi oldu.  Ağlamaya başladı ancak bu durumda kim ona yardım edebilirdi ki?

"Dur!" grubun içerisindeki bir erkek ayağa kalktı öfkelice bağırdı.

Bu erkek otuz yaşlarında gibi görünüyordu, gücü Bilge alemi yedinci seviyesindeydi ve diğer erkeklere göre oldukça vasat görünüyordu.

Ancak görünüşü ve gücü sıradan olmasına rağmen cesareti gruptaki herkesi aşmıştı!

"Oh? Demek burada bir kahraman var."

"Bu kadını kurtarmak istiyor musun, bunu yapabilirsin. Ancak karşılığında kendi hayatını kurban edeceksin. Buna cesaretin var mı?" Kara Kurbağa Kral soğuk bir şekilde konuştu.

"Buna varım! Onu bırakın, benim hayatımı alın!" Bu erkek oldukça cesaretli ve iyi niyetli birisiydi. Kadının kirletilmesine karşın kendi hayatını ortaya koyuyordu, ve bu erkeğin o kadına karşı bazı şeyler hissettiği görülebiliyordu!

"Demek cesaretin var, iyi o zaman, alın onu."

"Küçük İnek, kadını bırak oynaman için sana başka bir tane vereceğim." Kara Kurbağa Kral söyledi.

"Beni almanıza gerek yok, kendim yürüyebilirim." Herkesin bakışı altında erkek yavaşça grubun içerisinde çıktı.

Aynı zamanda kadın hızlıca eteğini giydi ve sarmaşıklarla bağlandıktan sonra gruba yürümeye başladı.

O adamın yanında geçerken korktuğu için mi yoksa başka bir şey için mi bilinmez ancak tek kelime bile etmedi.

Bu durum erkeğin yüz ifadesinin değişmesine neden oldu Kadına aşıktı ve aşık olmasaydı onun için kendi hayatından vazgeçmezdi.

Kadın için hayatını kurban eden erkeğe karşılık kadın onun yüzüne bile bakmamıştı.

Kara Kurbağa Kral önce kendini kurban eden adama sonra Liu Zhizun’a bakarak, "Sen bide Prestijli Villa'nın bir numaralı öğrencisisin. Gerçekten aşağılık birisisin, bir yabancının yaptığı şeyi yapamadın."