Bölüm 413: Dost Mu Düşman Mı?

avatar
8411 8

Martial God Asura - Bölüm 413: Dost Mu Düşman Mı?


 

Çevirmen: Calosa | Düzenleyici: Meloonia

 

 

"Fena değil fena değil, bir seviye yükseldim. Şu an senle benim aram da sadece bir seviye fark var." Eggy neşeli bir şekilde konuştu.

 

Ancak Chu Feng, Eggy'nin bilerek tatlı tatlı konuştuğunu biliyordu. Chu Feng'e ağırlık vermek istemiyordu, bu yüzden neşeli davranıyordu.

 

Chu Feng, yüreğinde acı çekiyordu çünkü, Eggy'nin gerçek gücünün ne kadar yüksek olduğunu bilmiyordu. Ve şimdi gücünü kaybetmiş haldeydi, gerçek gücüne ulaşmak için de çok sabırsızdı.

 

"Qin eyaletin de biraz daha kalacağım, Zi Ling biraz daha gelmezse buradan ayrılıp Kötü Ruh mezarlarını arayacağım. Böylece hem benim  hem de senin seviyen yükselecek Eggy." Chu Feng konuştu.

 

"Kötü Ruh mezarları gibi şeyler tesadüfen karşılaşılan şeylerdir. Ancak Kötü Ruh mezarı gibi yerler bazı bölgeler de kesinlikle vardır." Eggy kıkırdadı.

 

ÇN: Kardeş biliyorsan söyle de bizim salak güçlensin

 

"Nereler de?" Chu Feng anında sordu.

 

"Bazı güçlü ailelerin ataları çok uzun zamandır yaşayan efsanevi derece de güçlü olan kişilerdir. Ondan sonraki nesiller ataya karşı saygılı olduğu için ata'yı koruyacak bazı uzmanlar gönderir."

 

ÇN: O kadar güçlü olan birisi korunmaya ihtiyaç duyar mı?

 

"Yani mezarlarda bulunan kalıntıları korumak için gönderilen uzmanlar, ölüye olan saygınlığını gösterme türüdür."

 

ÇN: Ha ölüymüş tamma :D

 

"Dokuz eyalet kıtasında İmparator mezarlıkları dışında ki en büyük mezar Jiang hanedanında dır."

 

"Ancak şu anda Jiang hanedanıyla her hangi bir düşmanlığın yok, bu gücünle onları kışkırtırsan sadece kendi mezarını kazmış olursun. Bu nedenle bunu önermiyorum."


"Ayrıca bu tür mezarlar da genellikle her zaman bir sonraki nesilden koruma gönderir. Yani her zaman mezarı koruyacak kişiler olacaktır."


"Hiç bir sebep olmadan başkasının atasının mezarını kazmak, kendi atanın mezarını kazmakla aynı şeydir. Yani bu tamamen erdem yoksunu bir şeydir ve karakterine göre bunu kesinlikle yapacak birisi değilsin."


"Ancak, bazı aileler için bu istisna olabilir. " Eggy konuştu.


"Yani demek istediğin, altı büyük güçler mİ?" Chu Feng çok zekiydi, Eggy'nin ne demek istediğini anında anlamıştı.

 

ÇN: Bunu anlamak için zeki mi olmak gerekiyor lan?

 

"Jie klanını şu anlık bir tarafa koy, inzivada ki atayı bir tarafa koy Jie Xingpeng'i bile yenemezsin."


"Fakat, geriye kalanları deneyebilirsin." Eggy konuştu.


"Peki, öyle yapacağım. Zi Ling gelmediği taktirde, Ateş Tanrısı Okulu, Yuangang Okulu, Kılıç Tanrsı Vadisi, Gizlenmiş Beyaz Tarikat'ın atalarına selam vermek için mezarlarına gideceğim."

 

ÇN: Selam niyetne çay içecek ben bu çocuğu tanıyorum

 

"Ben Chu Feng, bana yaptıklarını unutmadın ve genç neslindekileri öldürüp atalarının mezarına gömeceğim." Chu Feng kesin karar aldı. Eğer Zi Ling onu bir kaç gün içinde bulmazsa intikam almaya başlayacaktı.

 

Daha sonra Chu Feng, Song Qingfeng'in Cosmos Çuvalını yağmaladı, Ateş Tanrısı Okulu'nun bir numaralı öğrencisi olarak gerçekten iyi şeylere sahipti.

 

Üzerinde otuz yedi bin beş yüz boncuk vardı. Ateş tanrısı okulu'nun müdürü bile bu kadar boncuğu üzerinde taşımazdı.

 

Song Qingfeng'in bu kadar taşıma nedeni şüphesiz çok fazla seyahat etmesiydi. Dokuz il kıtasında bazı yerler gerçekten çok pahalıydı.

 

Özellikle Song Qingfeng'in en sevdiği şeyler kadınlardı ve sevdiği kadınlarda sıradan kişi olamazdı. Kendi seviyesine yakın kadınları seviyordu ve sadece Song Qingfeng gibi insanlar o kadar yüksek seviye de bir kadın tutabilirdi.

 

Ancak otuz yedi bin beş yüz Bilge alemi boncuğu Chu Feng için çok azdı. Altıncı düzeye ulaşması için çok az bir mesafe kalmış olsa da otuz yedi bin beş yüz boncuk o mesafeyi karşılayamazdı. Ancak ilerde ihtiyaç duyma amacıyla cosmos çuvalına soktu.

 

otuz yedi bin beş yüz boncuğun yanına on tane düşük kalite Gök alemi ilacı vardı. Bu ilaçların iyileştirme seviyesi gerçekten de güçlüydü en azından Bilge aleminden kat be kat güçlüydü. Ancak çok az oldukları ve şu anda Chu Feng'in işine yaramayacağı için onları sakladı.

 

Gök alemindeki ilaçlar dışında bir kaç hurda daha vardı ama bunlar Chu Feng'e yararlı değildi. Chu Feng'e en çok yararlı olan şey o iki bilezikti, Chu Feng onlara hazine gözüyle bakıyordu.

 

Chu Feng bileziklere bakmak için Song Qingfeng'in ellerinden çıkardı. Chu Feng'in düşüncesine göre, onlar Jie klanına ait Elit silah olan Dikenli Zırh'ın kopyasıydı.

 

Çok güçlü olsa da hala bir Elit silah olamazdı ancak, kullanmak için en azından Gök aleminde olman gerekiyordu. Bilge aleminde olan birisi ne yaparsa yapsın kullanamazdı.

 

Chu Feng onu kullanamasa da hala bir hazine olarak görüyordu. En azından iyi bir fiyata satabilirdi.

 

ÇN: Gök alemine geçince kullanırsın kardşim.

 

Song Qingfeng'in vücudun da  daha fazla bir şey bulamayan Chu Feng geri dönmeye başladı.

 

Dağlar da, nehirler de, çayırlar da ve bir çok yerde Bai Yunfei, Liu Xiaoyao ve Tang Yixiu'yu aradı.

 

Sonuçta üçü de şu an Yasak ilacın etkisindeydi ve Chu Feng onları bulursa beleş hazine bulmuş olurdu.

 

Ancak Chu Feng onları ne kadar arasa da arasın her hangi bir iz bulamadı.

 

Daha sonra Song Qingfeng'in yanına döndü ve onu büyük bir ağaca asıp ağaca şunları yazdı, "Chu Feng tarafından öldürüldü!"

 

Chu Feng'in istediği Ateş Tanrısı Okulu'nun bir numaralı öğrencisinin Chu Feng tarafından sefil bir şekilde öldüğünü tüm dünyanın bilmesiydi. Bu durum Ateş Tanrısı Okulu'nun prestijine oldukça fazla zarar verecekti.

 

Ve Chu Feng'in istediği de oldu, ceset ağaca asıldıktan bir kaç gün sonra birisi cesedi buldu. Ve haber hızlıca Qin eyaletine ve daha sonra diğer eyaletlere yayılmaya başladı.

 

Ancak Chu Feng'in huzursuz olduğu bir konu vardı, bunun iyi mi yada kötü mü olduğunu bilmiyordu.

 

Çünkü, sadece Song Qingfeng'i ağaca asmış olsa da Chu Feng'ten kaçan Liu Xiaoyao ve diğerleri hepsi de kaynak enerjisi emilip bir ağaca asılmıştı.

 

Ve söylentiler de tam olarak şuydu; Chu Feng, dört büyük dahiyi savaşa çağırdı ve dört büyük dahi Chu Feng'i yenmek için Yasak ilaç kullandı. Ancak Yasak ilaç bile Chu Feng'i yenecek kadar güçlü değildi ve en sonunda Chu Feng'in ellerinde sefilce öldüler.

 

Chu Feng bu duruma gülse mi ağlasa mı bilmiyordu, çünkü Song Qingfeng dışında onları öldüren Chu Feng değildi.

 

Chu Feng'in yaptıkları muazzam bir hızla dokuz il kıtasına yayıldı. Bunu duyan her insan inanmak için haberi dört kez dinledi.

 

Sonuçta ölenler sıradan insanlar değildi, dokuz il kıtasında dört büyük dahi olarak anılan kişilerdi. Ve bu dört dahinin de ölümü tek bir kişi tarafından olmuştu, insanlar doğal olarak buna inanmakta zorlanmıştı.

 

Bazı insanlar Chu Feng'in inanılmaz bir dahi olduğunu bazıları ise kana bulanmış bir şeytan olduğunu düşündü. Eğer kötü bir niyeti varsa ilerde gerçek bir şeytana dönüşüp dokuz il kıtasındaki tüm insanları öldürebilirdi.

 

Ancak insanlar ne düşünürse düşünsün Chu Feng o gün sadece Song Qingfeng'i öldürmüştü. Geriye kalan üçü onla ilgisizdi.

 

Ancak Chu Feng'in merak ettiği bir şey vardı, onları öldüren dost mu düşman mı?

ÇN: Yeni düzene geçiyoruz gençler, her gün 1 bölüm gelecek. Bağış geldiği taktirde 1 yerine 2 gelecek.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr