Çevirmen: Calosa | Düzenleyici: Meloonia

Chu Feng bir aziz değildi, dünya çok büyüktü ve çok fazla haksızlıklar vardı. Her gün haksızlıklara uğradıkları için ölen bir çok insan vardı ancak, bunu umursayan kimse yoktu.

Chu Feng aziz olmasa da, kötü bir insanda değildi. Bu gibi şeyleri elini cebine sokup izleyemezdi.

Herkes eski dilenciye aşağılayıcı gözlerle bakarken Chu Feng ayağa kalktı ve dilencinin önüne gitti. Elini uzattı ve yaşlı dilenciyi destekleyip, "Yaşlı adam, hadi gel birlikte yemek yiyelim."

"Teşekkür ederim kıdemli lord, teşekkür ederim!" yaşlı adamın kanatları olsa mutluluktan havaya uçardı. Ve Chu Feng'in önünde saygıyla eğildi.

Yaşlı dilenci Chu Feng'in masasına geldiğinde, gökten gelip yeryüzünü süpüren bir fırtına gibi yemekleri yemeye başladı.

"Yaşlı adam, yemekleri yavaş ye. Bugün istediğin kadar yiyebilirsin hepsini ben ödeyeceğim." Chu Feng hafifçe gülümsedikten sonra garsona bakıp, "Bir kaç yemek daha getir!"

Bu sözleri duyan yaşlı dilenci samimi bir şekilde gülümsedi, "Genç adam gerçekten iyi bir insansın ancak, bazen iyi insanlar iyi şekilde ödüllendirilmez."

*whoosh*

Yaşlı adam konuştuktan sonra gözleri parlamaya başladı ve dilenci olan yüzü değişmeye başladı. Yüzü hala bir yaşlı adama ait olsa da insanlara verdiği his tamamen değişmişti.

Aynı zaman da Gök aleminin üçüncü seviyesinde ki aurası yaşlı adamın bedeninden fırladı. Mavi renkli ruh oluşumu tüm lokantayı mühürledi.

Ani değişim karşısında Chu Feng şok oldu ve geriye atlayıp yüksek sesle, "Kimsin?" dedi.

"Whoosh" yaşlı adam buna doğrudan cevap vermedi ve elini uzun boylu adamın masaya koyduğu postere koydu. Sonra Chu Feng'e bakıp, "Bazı insanlar gerçekten şanssızdır ve sende onlardan birisin. Bana Yüz farklı Yüze sahip yaşlı adam derler."

"Ne! Yüz farklı yüze sahip yaşlı adam mı?" o anda lokantadaki herkes korkuyla titremeye başlayıp çığlık attı. Önce kaçmak istediler ancak lokanta mühürlendiği için bu işe yaramazdı.

"Hm, adının hakkını veriyorsun, beni bulmakta oldukça başarılısın." Chu Feng artık görünüşünü gizlemedi ve başındaki konik şapkayı çıkardı.

"Ch-u-u- F-e-e-ng!" Chu Feng'i gören insanlar korkuyla kekelemeye başladı ve korkuları bir kaç kat arttı.

Önlerinde dokuz il kıtasında adları bilinen iki korkunç canavar vardı ve ikisi savaşsa şüphesiz lokantada ki herkes ölecekti.

*hmm* bir anda Yüz farklı yüze sahip yaşlı adamın bedeninde ki aura garipleşmeye başladı. Ve o anda etrafa baskı vermeye başladı ve lokantanın içerisinde ki her şeyi parçaladı, masum insanlar da patlayıp etrafı kana bulamıştı.

"Yüzümü gören her insan ölmelidir." Yüz farklı yüze sahip yaşlı adam o kadar insanı öldürdüğü halde yüzünde en ufak bir değişiklik yoktu. Onun için insan öldürmek bir karıncanın kafasını ezmek kadar basitti.

"Ne kadar da acımasızca, sen gerçek bir şeytansın. Bugün ben Chu Feng senin gibi bir şeytanı dünyadan sileceğim!"

Gök aleminin üçüncü seviyesi Chu Feng'in Bilge alemi altını seviyesini bastıramıyordu. Ve şimşek gücü de eklenince gerçek gücü Bilge alemi sekizinci seviyeye ulaşıyordu, bu seviye ile Gök aleminin ikinci seviyesindekiler onu yenemezdi. Üçüncü seviyedekilerle ise doğrudan savaşabilirdi.

*boom* Chu Feng'in vücudundaki enerji yüzünden etrafta basınç oluşmaya başladı. Mavi ruh formasyonu hatta Yüz farklı yüze sahip yaşlı adam bile titredi.

ÇN: Adam olcan

Ardından Chu Feng'in elinde altın renkli bir kılıç belirdi. Kılıç ortaya çıktıktan sonra ejderha kükremeleri yankılandı. Bu kılıç, Chu Feng'in Void okulundan aldığı, Hükümsüz Ejderha'nın Çığlığı kılıcıydı.

"Çoktan, yedinci derece dövüş becerisine hakm olmuşsun. Çok güzel, yeteneğin nadir rastlanılan bir dahi derecesinde."

"Ama unuttuğun bir şey var, karşında ki kişi benim. Seni aşağıladığımı sanma ancak o yöntemlerle beni yenemezsin. Asura Ruhu Baltasını hızlıca çıkar ve benimle savaş, belki sana karşı biraz ciddileşirim." Yüz farklı yüze sahip yaşlı adam hafifçe gülümsedi. Chu Feng'in çıkardığı Hükümsüz Ejderha'nın Çığlığı kılıcından en ufak bir şekilde korkmuyordu, hatta küçümsüyordu!

"Demek sen de Asura Ruhu Baltası için geldin." Chu Feng hafifçe kaşlarını çattı. Karşısında ki sıradan birisi değildi, sayısız insanı öldüren son derece acımasız ve güçlü yaşlı bir tilkiydi.

"O Elit silah paha biçilmez bir hazine, bir milyon Bilge alemi boncuğu onunla kıyaslanamaz bile."

"Daha önce ki suikastlerim de her zaman dürüst bir insan oldum, bana verilmeyeni almadım. Ancak bu sefer durum farklı, öyle bir Elit silah varken benim bile utanmaz tarafım ortaya çıkıyor. " Yüz farklı yüze sahip yaşlı adam gülümsedi.

"Heh, benim Elit silahımı mı almak istiyorsun? Üstelik benim hayatımı da almak istiyorsun? Sen bunu yapabilecek yeteneğe sahip misin?" Chu Feng konuştuktan sonra bir anda ortadan kayboldu. Tekrar ortaya çıktığında yaşlı adamın önüne gelmişti ve elindeki kılıcı onun boğazına doğru savurmuştu.

*hmm*

Chu Feng'in kılıcı, yaşlı adamın boğazına yarım inç uzaklıktayken yaşlı adam iki parmağını kaldırdı ve bıçağı iki parmağıyla tuttu.

"Ne kadar güçlü becerilere sahip olursan ol sonuçta Bilge aleminin gücü ile oluşturuluyor. Bilge alemindeki bir güç benim Gök alemimdeki vücudumun kılına bile zarar veremez." Yaşlı adam tuhaf bir şekilde gülümsedi, Gök alemiyle kaplanmış iki parmağını sıktı ve Chu Feng'in kılıcı parçalandı.

Aynı anda güçlü bir kuvvet Chu Feng'e ilerledi, bu kuvvet karşısında Chu Feng sarsıldı az kalsın düşüyordu.

ÇN: Der döner devran döner, gün gelir hesap döner!

"Bu moruk nasıl bu kadar güçlü olabilir?" Chu Feng tedirgin bir yüz ifadesine büründü ve kaşlarını sıkıca çattı. Karşısındaki yaşlı adam beklediğinden çok daha güçlüydü en azından sıradan Gök alemi üçüncü seviyesindeki uzmanlarla kıyaslanamazdı.

"Beş yaşındayken suikastçılar kampına girdim, altı yaşındayken öldürmeye başladım, yedi yaşında tüm yoldaşlarımı öldürdüm, sekiz yaşındayken bir suikastçı oldum. Suikastçılar kampında benden hızlı suikastçı olan bir insan yok."

"Suikastçı kariyerimde toplam, üç yüz otuz sekiz bin beş yüz kırk bir insanı öldürdüm, sekiz yüz yetmiş bir klanı imha ettim. Ve sayısız derece de ölüm kalım noktasına girdim, senin gibi bir velet nasıl benle kıyaslanabilir."

ÇN: Adam saymış rıza babağ

"Gizemli Tekniklerde üst-düzeye kadar yükseldiğin için, eşsiz Gizli Yetenekler edindiğin için ve sekizinci seviye Bilge Alemi gelişiminle uzmanlaşabileceğin bir Elit Silahla bulduğun için benimle kafa kafaya mücadele edebileceğini sanma."

"Önümde karıncadan farksızsın, istediğim zaman hayatını alabilirim. Kaçabilecek tek bir noktan bile yok." yaşlı adam konuşunca gözleri keskin bir bıçak gibiydi. Öldürme niyetini etrafa saldı ve her bir sel gibi onun öldürme arzusunun altında boğuldu. Onun son derece de korkunç bir öldürme isteği vardı, bu yüz binlerce kişiyi öldüren bir suikastçının aurasıydı!

ÇN: Unutmayalım ki bana motivasyon veren şey sizin yorumlarınızdır :) Bunun için bölümü okuyan herkes bana bi yorumu fazla görmesin :)