Bölüm 421: Büyülü Maske

avatar
8434 11

Martial God Asura - Bölüm 421: Büyülü Maske


 

Çevirmen: Calosa | Düzenleyici: Meloonia

 

"Aksi taktir de ne olur?" Chu Feng utanmazsa gülümsedi.

 

"Aksi taktirde, seni öldüreceğim!" Zi Ling'in boncuk gibi gözlerinde öldürme niyeti ortaya çıktı.

 

Chu Feng kendi kendine sövdü, Zi Ling kızlığını korumayı seçen kızlardandı. Başkalarının önünde Chu Feng'i sevdiğini söylese de Chu Feng'in önünde bunu diyecek cesarete sahip değildi.

 

Bunun gibi bir kızın savunma hattını kırmak çok zordu, savunma hattını zorlarsa tüm çabaları boşa gidecekti. Ancak tatlı tatlı konuşarak savunma hattını kırabilirdi.

 

Chu Feng'in kendine güveni tamdı, Zi Ling'in onu sevdiğini bildiği için er yada geç Zi Ling'le beraber olacaktı.

 

Chu Feng her ne kadar Zi Ling'in bu durumundan hoşlanmasa da, onun gibi sevimli, inatçı, güzel bir kıza karşı öfkelenemezdi.

 

"Neden utanmazca gülümsüyorsun!" Zi Ling, sinirli bir şekilde Chu Feng'e baktı. Chu Feng'in beyninde çok absürt düşüncelerin geçtiğinin farkındaydı, Chu Feng'i daha fazla umursamadı ve yüz farklı yüze sahip yaşlı adama baktı. "Onu bile öldürebildin, sen gerçekten çok güçlüsün!"

 

"Onu öldürmüşsün ama, bir şeyi atlamışsın." Zi Ling, yaşlı adamın önüne gelip dudaklarını kıvırdı.

 

"Neyi atlamışım?" Chu Feng şaşkın bir şekilde sordu. Çünkü yaşlı adamın tüm hazinesini yağmalamıştı!

 

"Yüz farklı yüze sahip yaşlı adama neden yüz farklı yüz diyorlar biliyor musun?  Yüzünü sadece aurasıyla yüzlerce şekile sokabileceği için, böylece insanlar onu tanıyamıyor ve yakalanmıyor."


"Bütün bunları yapabilmesinin sebebi gizemli bir teknik değildi, buydu!"

 

Zi Ling konuştuktan sonra elini uzattı ve yaşlı adamın kanla dolmuş suratının derisine parmaklarını bastırdı.


*poof*

 

Zi Ling acımasızca parmaklarını bastırıp yüzünün içine soktu ancak parmaklar yüze girdikten sonra kanlı yüzünde bir parlaklık yayılmaya başladı.

 

Zi Ling elini bir anda çekti ve avucunda yarı şeffaf bir maske ortaya çıktı, daha sonra yaşlı adamın yüzü değişti.

 

"Yaşlı adamın en büyük hazinesi budur, kişinin yüzünü değiştirmekle kalmıyor aurasını bile değiştirebiliyor. Dünya ruhçuları bile bunu tespit edemiyor."


"Daha önce bu sihirli maskeyi istedim ancak bu morukta olduğu için bulamadım. Dedem bile en ufak bir iz bulamamıştı."


"Ancak şimdi ise, bu savaşın galibi sensin yani bu da senin." Zi Ling konuşmayı bitirdikten sonra elini salladı ve sihirli maskeyi Chu Feng'e attı.

 

"Bunu çok istiyordun madem al senin olsun." Chu Feng umursamaz bir şekilde Zi Ling'e geri attı.

 

Bu durumda Zi Ling'in büyülü gözleri kısıldı ve yüzünde bir meleği andıran bir gülümse ortaya çıktı.

 

Daha sonra hızlıca Chu Feng'in önüne geldi ve küçük suratını Chu Feng'in yüzüne yakınlaştırdı, "Buna senin daha fazla ihtiyacın var." dedikten sonra maskeyi Chu Feng'in yüzüne koydu.

 

*whoosh*

 

O anda Chu Feng yüzündeki maskenin bir karadelik gibi yüzünü emdiğini sandı.

 

Aynı zamanda görünüşü bile değişti ve başka birine benzedi. Hala genç birisi olsa da onun aurası bile değişmişti!

 

*whoosh whoosh whoosh*

 

Chu Feng istedikçe yüzü değişebiliyordu ve istediği sürece orjinal görünümüne geçebiliyordu.

 

"Bu gerçek bir hazine!"  Chu Feng mutluluktan havaya uçacaktı. Yaşlı adamı ilk gördüğünde onun enerjisini görememesi bu maske yüzündenmiş.

 

Ve Chu Feng bu maske ile bir çok suç işleyebilirdi, üstelik kimse de onu bulamazdı.


"Evet, yaşlı moruğun şu ana kadar yakalanmama sebebi bu maske yüzündendi. Çok garip bir maske ve nereden aldığı bilinmiyor." Zi Ling sakin bir şekilde konuştu ve Chu Feng'e bakıp tekrar konuşmaya başladı, "Her hangi bir planın var mı?"


"Evet, Ateş Tanrısı Okulu'nu yıkacağım."


"Ateş Tanrısı Okulu mu?" Chu Feng'in sözlerini duyan Zi Ling'in yüz ifadesi değişti ancak şaşırmadı. Bunun yerine, "Tamam hadi gidelim." dedi.

 

"Zi Ling, gerçekten beni takip mi edeceksin? Bunun ne kadar tehlikeli olduğunun farkındasın dimi?" Chu Feng sordu.

 

Zi Ling, Chu Feng'e dönüp gülümsedi, "Onlar sadece altı büyük güç, onlardan korkmaya gerek var mı?"


"Gökleri delip oradan geçmek istesen de ben Zi Ling seni takip edeceğim."


*dang dang dang* bunları duyan Chu Feng'in kalbi hızlanmaya başladı ve kalbi dışında tüm vücut fonksiyonları iki saniyeliğine durdu.

 

Chu Feng daha önce Zi Ling'in onu takip etmek istediğini söylediğini duymuştu ancak buna inanmamıştı.

 

Ancak bugün doğrudan ondan duyunca tereddüt etmeden Zi Ling'e inanmıştı.

 

"Tamam hayal etmeyi bırak, nereye gideceğimizi karar verdiğimize göre gidelim." Zi Ling konuştu.

 

"Tamam karıcım, hadi benim ejderhama bin." Chu Feng gülümsedi ve Zi Ling'in daha önce oturduğu yeri gösterdi.

 

Zi Ling, Chu Feng'in sözlerini duyunca kaşlarını çattı, "Dövüş becerin gerçekten iyi olsa da sonuçta bir dövüş becerisidir. Hızlı olmak istiyorsan benimkine binmen daha yararlı."

 

Zi Ling konuştuktan sonra sağ elini salladı ve avucunda bir araba belirdi.

 

Araba avucu kadar büyüktü, yeşil bir renge sahipti oldukça güzeldi.

 

Araba on tekerleğe sahipti ve ön tarafında iki tane boynuz vardı. Koyun boynuzlarına benziyor olsa da daha dikkatli bakınca ejderha boynuzları gibiydi. İki boynuz etrafa garip bir aura yayıyordu ve arabanın üstünde bir resim vardı. Bu resim bir hayvana benziyordu aynı şekilde bir sembol gibiydi.

 

Ancak en önemli şey Chu Feng, arabaya bakarken yüreğinin derinliklerinde yükselen hissi bastıramadı. O araba etrafa bir egemenin sahip olduğu aurayı yayıyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44301 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr