Bölüm 690: Çözülemeyen Saldırı

avatar
6191 8

Martial God Asura - Bölüm 690: Çözülemeyen Saldırı


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

"Görünen o ki Yeniden Üretim Tapınağından bayağı bir yararlanmışsın. Bayağı bir güç kazanmışsın."

 

"Ama dışarıdan gelen güç asla gerçekten sana ait olmayacaktır, kendi geliştirdiğin güçle yarışamaz. Şimdi sana gerçek uzman nasıl olurmuş göstereceğim!"

 

Chu Feng'in gücünü görmüş olsa da Zhan Feng gibi kendini beğenmiş biri doğal olarak Chu Feng'in dövüş kabiliyetini tabii ki tanımayacaktı. Beşinci bir sınıf Dövüş Lordu olarak üçüncü sınıf Dövüş Lordu olan Chu Feng tarafından bastırıldığını kabullenmeyecekti.

 

Bu yüzden Chu Feng'in gösterdiği bu sıra dışı gücü Yeniden Üretim Tapınağından elde ettiği bir şey olarak görüyordu. Böylelikle artık zayıf gibi durmuyordu. Bunun yerine Chu Feng şeytani ve aşağılık yöntemler kullanarak kendisini aşağılıyor olmuştu.

 

"Hah. Kendini avutmayı iyi biliyorsun. Gücümü yargılamak sana düşmez. Üçüncü seviye bir Dövüş Lordu olmamı Yeniden Üretim Tapınağına borçluyum belki ancak şu anda seni yenen benim. Ne yapabilirsin ki bana?" Chu Feng gülümsedi, gözleri alay doluydu.

 

Zhan Feng herkese tepeden bakan bir küstahtı. Yöntemleri hem zalimdi hem de aşağılıktı. Chu Feng'in aklına neredeyse Chun Wu'ya yapacağı geldiğinde öfkelendi ve ona iyi bir ders vermeye karar verdi.

 

"Sana ne mi yapabilirim? Ciddi olsaydım saniyeler içerisinde bitirirdim işini!"

 

"Ne? Sırf Noksan Kraliyet Silahın var diye yenilmez olduğunu mu sanıyorsun? Sana göklerin üstünde bir gök insanların üstünde bir insan var ne demektir öğreteyim. Noksan Kraliyet Silahı olan bir sen değilsin."

 

Zhan Feng avucunu açtı ve birden elinde üç metre büyüklüğünde bir kılıç belirdi. Gümüş bir kılıçtı bu, ışıklar saçıyordu. Bir bakışta ne kadar ağır olduğu anlaşılıyordu.

 

Kılıcı çeken Zhan Feng'in de aurası birden güçlendi. Vücudundan hafif bir Kraliyet Dövüş Sanatı gücü yayılıyordu. Chu Feng hemen bu kılıcın da bir Noksan Kraliyet Silahı olduğunu anlamıştı.

 

"Geber!"

 

Zhan Feng Chu Feng'e daha fazla dayanamıyordu. Daha sözlerini bitirmeden bir hayalet gibi öne atıldı ve Chu Feng'in önünde belirdi.

 

Kılıcı salladıkça fırtına sesleri duyuluyordu. Etrafındaki hava bile dönmeye başlamıştı, bu gücün etkilemediği bir şey yoktu.

 

"Hmph." Ama Zhan Feng'in kılıcı ne kadar gösterişli olursa olsun Chu Feng'in yüzünde yine de küçümseyici bir gülümseme vardı. Elindeki Ejderha İzi Kılıcı hafiften bir titredi ve sonra da birden dümdüz altın bir ışık halini aldı. Uluyan rüzgâr sesleriyle Zhan Feng'in göğsüne doğru harekete geçti.

 

Hızlı, çok hızlı!

 

Şiddetli, çok şiddetli!

 

Chu Feng savunmaya geçmemişti. Direnmemişti. Hatta kaçmamıştı da bunun yerine şimşek hızıyla Zhan Feng'e ölümcül bir darbe vurmuştu.

 

Basit bir saldırı değildi bu, engin Ejderha İzi Kılıcı Tekniğiydi. Sadece gücü fazla değildi, sayısız değişikliği vardı ve çok engindi.

 

"Sen!"

 

Zhan Feng hemen endişelenmişti. Korkmuştu, Chu Feng'in saldırısı çok ani olmuştu. Hiç beklemediği bir şeydi. Bir de kurnaz bir saldırıydı. Eğer düzgün karşılık vermezse gerçekten de öldürebilirdi onu.

 

Bunu düşünen Zhan Feng nasıl kararsız kalmaya devam edebilirdi? Dişlerini sıkıp kalbindeki öfkeye dayanarak saldırısını geri çekti ve kenara atladı, Chu Feng'in saldırısından kurtulmaktı amacı.

 

"Saf."

 

Ama Chu Feng çoktan Zhan Feng'in ne yapacağını tahmin etmiş gibiydi. Altın ışık Zhan Feng'in göğsüne saplanmadan Chu Feng'in bileği hafifçe hareket etti. Elindeki Ejderha İzi Kılıcı aniden yine değişti. Birinci darbe vurmadan bir başkası geldi. Ejderha İzi Kılıcı altın bir hilâl oldu ve Zhan Feng'e doğru gitti.

 

Böyle bir durumda Zhan Feng'in yapabileceği bir şey yoktu. Kılıcıyla Chu Feng'in şiddetli saldırısını engellemekten başka bir çaresi yoktu.

 

*whoosh whoosh*

 

Ama boşa. Chu Feng'in saldırısı bitmeden aniden yine değişti. Zhan Feng'in gümüş kılıcıyla çarpışmadı ve yine yönünü değiştirerek Zhan Feng'in ölümcül yerlerinden birine saplandı.

 

"Siktir!"

 

Zhan Feng panik içerisindeydi. Chu Feng'in bu kadar hızlı ve kurnazca hareket edeceğini düşünmezdi. Sanki Chu Feng her bir hamlesine nasıl karşılık vereceğini düşünmüştü. Chu Feng ilk saldıran olmuştu bu da Zhan Feng'in bir momentum kazanmasına engel oluyordu.

 

Zhan Feng terler dökmeye başlamıştı. Hem Noksan Kraliyet Silahını çıkarmıştı hem de beşinci seviye bir Dövüş Lorduydu. Noksan Kraliyet Silahıyla Chu Feng'i yenmenin bir problem olmayacağını düşünüyordu. Kaybettiği yüzünü de geri kazanmak istiyordu.

 

Ama Chu Feng'in böylesine güçlü olacağını kim beklerdi ki? Daha demin, hamlesini yaptıktan sonra yine bastırılmıştı. Bir de karşılık verme şansı da yoktu. Dövüşün kontrolü tamamen Chu Feng'in ellerindeydi.

 

"Nasıl olur bu? Zhan Feng abiyi kafakola aldı resmen şu Wuqing!" Zhan Feng'in adamlarının birinin yüzü şok içerisindeydi. Ölümsüz İnfaz Takımadalı diğer iki dördüncü seviye Dövüş Lordu da aynı durumdaydı.

 

Murong Wan'ın gözleri de parlıyordu. Sessizce "Ne şiddetli ne hiddetli bir saldırı. Tahmini imkânsız bir şey. Bir sonraki hamlesi ne olacak bilemiyor insan."

 

"Elindeki Ejderha İzi Kılıcını Tapınak Müdürü Wuya'dan iyi kullanıyor. Noksan Kraliyet Silahının gücünü ne güzel de gösteriyor. Ama nasıl bu silahları bu kadar kolay kullanıyor? Wuqing bu kılıcı yeni aldı daha değil mi? Nasıl bunları yapabiliyor?"

 

Ya Fei bile hafiften suratını asmıştı. Küçük tatlı suratında endişe belirmişti. Kendi kendine "Wuqing'in böylesi teknikleri kavrayabileceğini düşünmezdim. Görünen o ki onu hafife almışız. Eğer bu kişi kendini geliştirmeye devam ederse benim büyük bir düşmanım olmaz mı?" dedi.

 

Ya Fei ve Murong Wan dövüşü izlerken düşüncelere dalmıştı. Chu Feng'in gücünü iyi anlamışlardı, kendilerinden aşağı kalır bir yanı yoktu.

 

O yüzden o anda Zhan Feng'in yerinde kendileri olsalar acaba Chu Feng'in bu şiddetli saldırılarına nasıl karşı gelirlerdi diye düşünüyorlardı. Ancak düşündükçe suratları daha da düşüyordu. Bembeyaz olmaya başladılar, vardıkları cevap "çözülemez"di.

 

"Çok güçlü. Wuqing çok güçlü. Zhu Tianmin'i yendiğinde altı üstü birinci seviye bir Dövüş Lorduydu ve o zaman bile şanslı olduğunu düşünmüştüm. Ama şimdi bakıyorum da gerçek güç bu."

 

"Ne de olsa Zhan Feng Doğu Deniz Bölgesinin meşhur dâhilerinden. Duyduğuma göre genç neslin en iyilerinden."

 

"Gördüğüm kadarıyla asıl güçlü olan Wuqing. Eğer Zhan Feng'le aynı gelişime sahip olsa durum nasıl olurdu acaba? Belki de Zhan Feng Wuqing'in karşısında duramazdı bile."

 

Qiu Zhu da bu durum karşısında şok olmuştu. O da beşinci seviye bir Dövüş Lorduydu ve Zhan Feng ve diğerleriyle dövüşürken kendi gücünü keşfetmişti. Çok bir fark yoktu ancak yine de zayıftı biraz.

 

Zhan Feng bile Chu Feng'i yenemiyordu. Chu Feng'i yenme şansının daha da az olduğunu biliyordu o da. Gösterdiği güce hayran olmakla kalmadı, ne kadar güçsüz olduğunu da fark etti.

K.N: Arkadaşlar önceki bölümler Prenses Berke'nin çevirileriydi. Kendisine buradan teşekkür ediyorum. Bu bölüm yeni çevirmenimizin yayınlanan ilk bölümü aslında. Kendisinin MGA'nın başından çevirdiği bölümleri de daha yükleyemedim. Neyse herkes merhaba desin :D

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44235 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr