Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

"Wuqing?!"

Herkes donakalmıştı. Özellikle de Ya Fei, Zhang Feng, Xia Yu, Dong Xue ve diğerleri. Yüzlerinde sadece şok yoktu. Daha karmaşık duygular vardı.

Chu Feng'in öldüğüne hem inanmışlardı hem de ölmüş olmasını umuyorlardı. Ama tam da dileklerinin kabul olduğunu düşünürlerken, Chu Feng'in öldüğüne inanmışken turp gibi öylece karşılarına çıkmıştı. Umutları tuzla buz olmuştu. Bunu kabullenemiyorlardı.

"Wuqing!" Zhan Feng'in grubuna kıyasla Chun Wu, Qiu Zhu, Jiang Wanshi ve diğerlerinin yüzü sevinç doluydu. Özellikle de Chun Wu'nun yüzü. Gözlerine inanamıyordu. Önce sert sert ovuşturdu gözlerini ve ancak o zaman Chu Feng'in döndüğüne inanabildi. Chu Feng gerçekten de ölmemişti.

Üç güzellik de aynı anda Chu Feng'e doğru koşmaya başladı. Böylesine bir sevgi insanları kıskançlıktan öldürebilirdi.

En aşırı olanları Chun Wu'ydu. Chu Feng'in kıyafetlerinden tutarak bir aşağı bir yukarı zıplıyordu. Eğer orada çok kişi olmasaydı, özellikle de efendisi, kesinlikle Chu Feng'in kollarına atardı kendini.

"Wuqing, iyi misin? Ne harika! Neden bu kadar bekledin dönmek için? Nereye gittin ki? Endişelendiğimizi bilmiyor muydun?" Diye sorulara başladı Qiu Zhu ve diğerleri.

"Aynen öyle! Bak Chun Wu'ya! Bak nasıl oldu ağlamaktan!" Jian Wanshi Chun Wu'nun ağlamaktan şiş kırmızı gözlerini gösterdi.

Bunu gören Chu Feng'in yüreği burkuldu. Düşünmeye bile gerek duymadan Chun Wu'nun neden o hâlde olduğunu anlamıştı. Chu Feng'in öldüğünü düşünmekten kedere boğulmuş olmalıydı kesinlikle.

Bu da Chu Feng'e Chun Wu'nun onu ne kadar umursadığının bir göstergesi oldu. Chu Feng görebiliyordu bunu aslında. Jiang Wanshi de ağlamıştı ve Qiu Zhu da gizliden gizliye gözyaşları dökmüştü ama tabii ki Chun Wu'nunki kadar yoğun ya da belli değildi.

Ama ne olursa olsun,

Chu Feng bir şeyleri anlamıştı. Kendisini gerçekten umursayanlar ve kendisini Chu Feng'e yarandırmaya çalışanlarla ilgili bir fikirler oluşmuştu kafasında.

"Özür dilerim sizi endişelendirdiğim için, gerçekten. Bu kadar uzun süre bekletmiş olmamın sebebi Yeniden Üretim Tapınağında olmamdı." dedi Chu Feng utanarak.

"Yeniden Üretim Tapınağı mı? Ama Ya Fei Patlayıcı Muska kullanmıştı! Nasıl böyle bir şeyden kaçabildin?" Chun Wu şok içerisindeydi ve meraklanmıştı da.

"Hah." Chu Feng önce hafifçe güldü ve sonra da "Dövüş İşareti Ölümsüz Alemindeki her şey tasvir edilemeyecek kadar engindir. Biz onların yanında karıncalar gibiyiz. Birkaç karınca duvarları delmeye mi çalışmış? Yeniden Üretim Tapınağını Patlayıcı Muskayla patlatmak ha? Saflıktır bu başka bir şey değil."

Chu Feng Patlayıcı Muskayı kimin kullandığını söylemese de konuşurken Ya Fei ve diğerlerine bakıyordu.

Bu bakış Ya Fei'nin şok dolu suratını daha da fena bir hâle soktu çünkü Chu Feng'in kendisiyle alay ettiği barizdi.

"Gerçekten mi? Yani Yeniden Üretim Tapınağındaki hiçbir şeye zarar gelmedi öyle mi?" Diye mutlulukla sordu Chun Wu.

"Tabii ki. Görmüyor musun turp gibiyim?" dedi Chu Feng bir gülümsemeyle.

"Ne güzel!" Chun Wu her şeyi anlamıştı. Bu yüzden mutluluktan sıçraya sıçraya "Wuqing, Dövüş İşareti Ölümsüz Aleminin girişi yakında kapanacak! Hemen girip işaretlerini becerilerle takas etmelisin!

"Birincilik ödülünü senin için koruyorum~" Dedi Chun Wu elindeki Evren Kesesini sallayarak.

Chu Feng zeki biriydi bu yüzden hemen Chun Wu'nun birinci geldiğini ve ödülü aldığını anladı. Ancak Chun Wu da Chu Feng'in Dövüş İşareti sayısının kendisininkini kesinlikle geçeceğini biliyordu. Bu yüzden öyle konuşmuştu.

Chu Feng daha fazla durmadı. Ellerinde altı bin Dövüş İşareti vardı! Bu kadar Dövüş İşaretiyle kesinlikle düzgün bir beceri alabilirdi. Gecikip de işaretleri ziyan etmek istemiyordu ve özellikle de Tabu becerilerinin dehşetini tattıktan sonra kendisine de bir tane almak istiyordu.

Chu Feng girişe doğru giderken tepedeki her bir göz sıkı sıkı onu izliyordu.

Önceden olsa Chu Feng böyle bir dikkat çekmezdi. Nasıl bir başarı elde ettiğine bakarlardı belki ancak böyle tırnaklarını yiye yiye bekliyor olmazlardı.

Ama Dövüş İşareti Ölümsüz Aleminde olanları duyunca herkes Chu Feng'e farklı bir gözle bakmaya başlamıştı. En iyi yetişime sahip olmasa da Ruh Oluşumu tekniklerini çok iyi kavramıştı ve diğerlerinde olmayan kabiliyetlere sahipti. Bir dâhiydi.

Bu yüzden herkes durmuş onu izliyordu. Chu Feng'in Chun Wu'yu geçip geçemeyeceğini ve Murong Xun'un rekorunu kırıp kıramayacağını merak ediyorlardı.

Böylece, kalabalığın bakışları altında, Chu Feng adım adım girişe yaklaştı. Her bir adımın sesi duyuluyordu, tepede kimse çıt çıkarmıyordu. Adım sesleri dışında duyulan tek şey kalp atışları ve nefes sesleriydi.

Sonunda Chu Feng içeri girdi. Ve kısa bir süre sonra Ruh Oluşumu girişinde bir sayı belirdi. Ancak bunu gören insanların hepsinin gözleri genişledi, aptala döndüler. Birçok kişi derin derin nefesler almaya başladı, kimisinin ayakları kaydı neredeyse düşüyordu ve kimisi de öylece yere oturup kaldı.

“6000!” Ruh Oluşumu girişinde beliren sayı buydu.

İnsanlar birçok tahminde bulunmuştu. Yetmiş, seksen, doksan, yüz... Bazıları Chu Feng'in Yeniden Üretim Tapınağında gerçekten de iyi bir sonuç elde ettiğini ve Murong Xun'un rekorunu kıracağını düşünüyordu.

Ancak kimse Chu Feng'in altı bin Dövüş İşareti toplamış olduğunu düşünmemişti. Yeniden Üretim Tapınağına giren Ya Fei ve diğerleri bile beklemiyordu böyle bir şeyi.

Altı bin Dövüş İşareti. Tamı tamına altı bin Dövüş İşareti! Akıl almaz bir sayıydı bu. Dövüş İşareti Ölümsüz Alemine girenlerden hangisi dâhi değildi ki? Kim en iyi dâhiler arasında değildi? Hepsi de Dövüş Lorduydu.

Ancak on gündür orada bulunanlar ne kadar Dövüş İşaretiyle dönmüştü? Kaç kişi orada on gün boyunca bir Dövüş İşareti bile yakalayamamıştı?

Ama Chu Feng, birinci seviye Dövüş Lordu, kendi gücünü kullanarak altı bin Dövüş İşareti yakalamıştı. Bu diğer doksan dokuz kişinin yakaladıklarının topladıklarından katbekat fazlaydı! Gerçekten de büyüleyiciydi bu.

"İnanılmaz, gerçekten inanılmaz! Bu bir mucize!"

Yaşlı bir adam titreyen elleriyle keçi sakalını okşuyordu. Konuşurken dudakları bile titriyordu. Sadece bir gözlemci olsa da Chu Feng'in elde ettiği bu sonuç onu mutlu etmişti çünkü ona göre bu bir mucizeydi ve o da mucizeye tanıklık edenlerden biri olmuştu.

"Duyduğum kadarıyla Dövüş İşaretlerini yakalaması çok zormuş. Müridim girmişti ve birkaç arkadaşıyla bir araya geldikleri hâlde kaç defa başarısız olmuşlar da yakalayamamışlar işaretleri."

"Efsanevi Yeniden Üretim Tapınağında çok fazla Dövüş İşareti olsa bile onları yine de yakalaman lazım. Bu Wuqing daha birinci seviye bir Dövüş Lordu. Nasıl yapmış bunu?" Ama şok olanlar dışında tahminler yürütenler de vardı, Chu Feng'in nasıl bu kadar fazla Dövüş İşareti yakaladığını düşünüyorlardı.

Ama ne kadar tahmin yürütürlerse o kadar kafaları karışıyordu. Chun Wu ve diğerlerinin dediği gibi Chu Feng'in dövüş gücü aşırı iyi olmalıydı yoksa böylesi bir şeyi başaramazdı.

Ama eğer Chun Wu'nun dedikleri doğruysa o zaman Chu Feng çok güçlü biri olmalıydı. Akıllarının alamayacağı bir güç.

Genelde umursamaz olan Piaomiao Hanımın yüzü bile dingin değildi artık. Gözleri parlıyordu ve karışık duygular okunuyordu gözlerinden, sanki bir şeyler üzerine düşünüyor gibiydi.

O sırada Chu Feng Dövüş İşareti Ölümsüz Alemindeydi. Burası da Dövüş İşareti Ölümsüz Alemiydi ancak öncekinden çok farklıydı.

Burası yaratılışın başlangıcı gibiydi. Koyu bir karanlık vardı ve arkasındaki girişten başka bir şey görülmüyordu.

*whoosh whoosh whoosh*

Birden sayısız altın ışık noktaları Chu Feng'in kolundan fırlamaya başladı, yağmur damlaları gibi. Altın noktalar havaya uçunca etraftaki karanlıkla aralarında bir zıtlık olmuştu. Hem çok parlaktı hem de çok güzeldi.

Sonunda altın noktalar dört büyük kelime şeklini aldılar.

Chu Feng gözlerine inanamıyordu, kalp atışları hızlanmıştı çünkü dört kelime şunlardı:

"Toprak Tabu -- Gökkubbe Kesiği"