Bölüm 437: Katliama Başlamak!

avatar
8707 7

Martial God Asura - Bölüm 437: Katliama Başlamak!


 

Çevirmen: Calosa | Düzenleyici: Meloonia

 

 

"Kimsin? Neden Gökyüzü Güneş  okuluna saldırıyorsun?" Yan Yangtian, Gökyüzü Güneş okulunun müdürünün prestijine sahip olan birisi olarak konuştu.

 

Aynı anda bir çok kişi Zi Ling ve Chu Feng'in etrafını sardı. Chu Feng'in saldırısı çok güçlü olsa da sonuçta o Bilge aleminin altıncı seviyesindeydi, bu yüzden kalabalık ondan korkmuyordu. Üstelik Gök aleminin birinci seviyesinde olan Yan Yangtian'da onlarla beraberdi.

 

Üstelik oradaki her erkek Zi Ling'i yatağa atmaya karar vermişti. Bu yüzden elini kolunu sallayarak gitmesine izin veremezdiler.

 

"Bu ses..." Yan Yangtian'ın sesi Chu Feng'in kulağına ulaşınca Chu Feng kafasını ona döndürdü. Ve Yan Yangtian'ı görünce gözleri parladı, uzun zamandır yüreğinde bastırdığı öfke tekrar ortaya çıkmıştı.

 

Chu Feng karşısındaki kişiyi görmesiyle onun kim olduğunu tanımıştı.

 

"Yan Yangtian, yoksa beni unuttun mu?" Chu Feng bağırdı.

 

"Sen, kimsin?" Yan Yangtian şaşırmış ve tedirgin bir şekilde sormuştu.

 

Chu Feng'in sesini anımsamıştı ve onun sesi daha önce tanıdığı birisine benziyordu. O kişi bu dünyada en çok korktuğu kişiydi ve en son karşılaşmak istediği kişiydi.

 

"Demek beni unuttun, hiç yakıştıramadım. Sana kendimi hatırlatayım mı?" Chu Feng, Yan Yangtian'ın önüne geldi ve sordu.

 

"Bu sensin! Hayır bu olamaz! Görünüşünü değiştirmen imkansız olmalı!" Yan Yangtian, Chu Feng'in sesini en sonunda tanıdı.

 

Yüreğinde kök salmış korku alevlendi ve bacakları gevşedi neredeyse yere düşecekken uçmaya başladı. Chu Feng ve Zi Ling'in açtığı delikten kaçmaya çalıştı.

 

"Kaçabileceğini mi sanıyorsun?" Chu Feng alay etti ve vücudundaki gücü harekete geçirip Bilge aleminin sekizinci seviyesine yükseldi. Daha sonra biçimsiz bir Ruh formasyonu tüm sarayı mühürledi.

 

*boom* Yan Yangtian kafasını formasyona vurarak onu kırmaya çalıştı ancak acı içerisinde yere düştü. Şu an beyni zonkluyordu ve kuşlar başının üstünde uçuyordu.

 

ÇN: Başı dönüyor anlamında

 

"Herkes kaçsın!" Yan Yangtian kendini hızlıca toparladı ve yüksek sesle bağırdı.

 

"Okul müdürü Yan, sorun nedir?" kalabalıktaki herkes Yan Yangtian'ın neden böyle davrandığını anlamamıştı.

 

"Okul müdürü Yan, korkmana gerek yok onlar sadece iki velet, hiç bir şey yapmasan da biz onları yakalayabiliriz."

 

"Doğru doğru, hele o erkek olan orospu çocuğu çok kibirli. Erniu'yu o derece yaralayacak cesarete bile sahip!"

 

"Ama kadına gelince, onun vücuduna bakmak bile içimde volkanlar yaratmaya yetiyor. Böyle gençken böyle güzelse gelecekte büyüdüğünde ne hale geleceğini kim bilir."

 

Kalabalık Chu Feng'i umursamıyordu onların ilgilendiği şey Zi Ling'ti.

 

"Kaçın aptallar! Ölmek mi istiyorsunuz? Bu Chu Feng!" Yan Yangitan yüksek sesle bağırdı.

 

"Chu Feng mi?"

 

"Haha okul müdürü Yan, gerçekten çok şakacısın. Onun görünüşü Chu Feng'e en ufak bir şekilde benzemiyor."

 

"Evet gerçekten çok şakacısın ama bu şaka hiç komik değildi." kalabalık yüksek sesle gülmeye başladı. Oradaki hepsi Chu Feng'in posterini görmüştü ve nasıl olduğunu biliyordu.

 

"Evet evet okul müdürü Yan! Dikkatlice bak bana benim nerem Chu Feng'e benziyor." Chu Feng'te kalabalıkla beraber gülmeye başladı.

 

O güldükçe yüzü değişmeye başladı ve hızlı bir şekilde yüzü aynı posterdeki gibi yani gerçek görünümüne dönüştü.

 

"A-a-a-a-a-aman tanrım!"

 

Chu Feng'in şu anki yüzünü gören kalabalık gülmeyi kesti. Önce yüzleri ölüm beyazına dönüştü, daha sonra yeşile ve yeşilden mora dönüştü. Hepsinin garip ifadesi vardı ve önlerinde Chu Feng'in olduğunu idrak edememiştiler.

 

*whoosh*  o anda Zi Ling, Erya'nın ablasının o halini ve diğer kadınların halini görünce içindeki öfke uyandı ve saldırmaya başladı.

 

*boom*

 

Zi Ling kendi gücü ile Gök aleminin dördüncü seviyesindekilerle bile savaşabilirdi. Yani bu kalabalık onun önünde bi karıncadan farksızdı.

 

Kuvvetli gücünü etrafa saldığında bazı insanlar tepki veremeden vücutları patlamıştı.

 

*whoosh* aynı anda Chu Feng'te saldırmaya başladı ancak her hangi bir baskı veya dövüş becerisi kullanmadı.

 

Erniu'yla çarpışıp Erniu'nun bedenini yok etti.

 

*wiş* hemen ardından başka bir adama atladı ve iki eli keskin bir bıçak gibi adamın göğsüne girdi ve adamı ikiye böldü.

 

İkiye bölünen adamın Bilge alemi  sekizinci seviye gücü varsa da Chu Feng'in önünde bir çöpten farksız değildi.

 

"O gerçekten Chu Feng! Hepimiz kaçalım!" kalabalıktaki birisi en sonunda tepki verebildi ve kaçmaya başladı.

 

Önce Chu Feng hakkında söylentilere inanmamıştılar ancak şimdi gerçeği kendi gözleriyle görmüştüler.

 

Korkak olanların hepsi bacakları gevşedi ve yere düştü.

 

Cesaretli olanların hepsi kaçmaya çalıştı ancak hiç biri Chu Feng'in ruh formasyonunu aşamadı.

 

Hepsi oraya sıkışmıştı ve onları bekleyen tek şey Chu Feng ve Zi Ling'in onlara katliam yapmasıydı.

 

Ancak orada en çok korkan kişi Yan Yangtian'ı, diz çökmüştü ve Chu Feng'e bakarken gözleri kana bulanmıştı. Aklında binlerce düşünce geçiyordu ve kimse bunların en olduğunu bilmiyordu.

 

Yan Yangtian'ın tahmini gerçekten de doğru çıkmıştı, Gelecekte Chu Feng gelişecek ve kan donduran bir şeytana dönüşecekti.

ÇN: Bu cümle biraz karışık olabilir ama anlam anlaşılıyodur

 

Fakat o günün bu kadar erken geleceğini ve Chu Feng'in bu kadar hızlı güçleneceğini düşünmemişti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr