Bölüm 707: Rezil ve Utanmaz

avatar
6149 8

Martial God Asura - Bölüm 707: Rezil ve Utanmaz


 

Bölüm 707: Rezil ve Utanmaz

 

"Temsil mi? Efendim, bugünkü dövüş Li ailesi ve Resim Tarikatı arasında olacaktı. Işıltılı Altın Tapınağından biri olarak siz nasıl müdahil olabilirsiniz ki?" Diye hiddetle sordu Li Chan.

 

Keşiş gariptir ki çok bir şey açıklamadı. Bunun yerine üstüne basa basa konuştu, "Li Hanım, yanlışınız var. Resim Tarikatı ve Işıltılı Altın Tapınağı dosttur. Tarikatın bir dostu olarak onlar için dövüşmemden doğal bir şey de yoktur."

 

"Li Hanım, korkuyorsanız pek tabii çekilebilirsiniz de. Böylelikle fiziksel bir acı çekmiş de olmazsınız. Ancak müdahale edemezsiniz demeyin bana."

 

"Seni..." Li Chan'ın yüz ifadesi hemen değişti söylenenleri duyunca. Ne mantıksız şeydi bu! Babasına bir baktı, yardım istiyordu ondan.

 

Li ailesinin efendisi de öfkelenmişti. Tarikat Başı Ouyang'a baktı ve bağırdı, "Ouyang Efendi, bu yaptığın kurallara aykırıdır!"

 

"Li Efendi, kulaklarında bir sıkıntı mı var? Çoktan dedim. Resim Tarikatı ve Işıltılı Altın Tapınağı dosttur. Dostun dosta yardım etmesi ne zamandan beri kurallara aykırı olmuş? Kurallara aykırı bir şey olduğunu düşünüyorsan bu konuyu Işıltılı Altın Tapınağının başıyla konuşabilirsin."

 

"Ziyafet sırasında verdiğin sözü unutma, Resim Tarikatı Kurt Fildişi Dağında bir tarikat kurabilir demiştin. Ama sonrasında da reddettin bunu. Işıltılı Altın Tapınağı olmasa Resim Tarikatı bu dövüşü bile kabul etmezdi. Kurt Fildişi Dağına gelip tarikatımızı kurardık. O zaman ne yapardın?"

 

"Ben mantıklı konuşuyorum ancak senin umurunda değil bu. Güç olarak Işıltılı Altın Tapınağının desteği benle. Li ailesi Resim Tarikatına karşı gelemez." dedi Tarikat Başı Ouyang.

 

Bunları söyledikten sonra Li ailesinin önde gelenlerinin hepsinin yüzü düşmüştü, adamın hiçbir şeyi umursamadığı belliydi. Li ailesine çoktan ne olursa olsun istediğini yapacağını söylemişti. Şu anki dövüşün bir anlamı yoktu, sonuç çoktan belliydi.

 

Li ailesinin efendisi ve ailenin önde gelenlerinin hepsi öfkelenmişti. Resim Tarikatını yok etmek istiyorlardı ancak Resim Tarikatının arkasında Işıltılı Altın Tapınağı vardı. Bu yüzden ellerinden bir şey gelmiyordu.

 

Resim Tarikatından korkmuyorlardı ancak Işıltılı Altın Tapınağından korkuyorlardı. Li ailesi arkasına Işıltılı Altın Tapınağını almış olan Resim Tarikatına dokunamazdı.

 

Li ailesinin öfkelenmiş olduğunu ancak hiçbir şey yapamadığını gören Tarikat başı Ouyang daha da şımardı ve gülerek "Efendi Li, hatalı olan olmana rağmen bu dövüşü ayarladın ve ben, Resim Tarikatı olarak kurallara uyacağım."

 

"Li ailesinin de düzgün bir dostu varsa çağır da gelsin! Kırk yaşından gençse onu da genç olarak sayabiliriz, dövüşe katılır."

 

"Ama iyi düşün. Burada Işıltılı Altın Tapınağının gençlerinden güçlü olan gençler var mı? Hahaha..."

 

Tarikat Başı Ouyang çılgınlar gibi gülüyordu. Öyle bir gülüştü ki bu Li ailesinin efendisinin yüzü bembeyaz olmuştu. Yumruklarını öyle bir sıkıyordu ki cübbesi kırışmıştı, tarikat başı bildiğin billur geçiyordu kendileriyle. Li ailesinin güçlü bir dostu olmadığını söylüyor ve onlara bildiğin pes edin diyordu.

 

"Li Hanım, yapacaklarım için özür dilerim şimdiden." Dao Yuan isimli keşiş de saldırıya geçmişti.

 

Şatafatlı beceriler kullanmadı, bir yılan gibi öne atladı. Sıra dışı bir havası vardı. Sınırsız gök gücünü kullanıyordu, hedefi Li Chan'dı. Çelik bir duvar gibiydi, yok edilemez ve durdurulamaz. Ezici kudretiyle Li Chan'a doğru ilerliyordu.

 

"Lanet olsun."

 

Li Chan'ın durup düşünecek vakti yoktu. Hemen geri çekildi ve güce güçle karşılık verdi. Rakibi çok güçlüydü. İkisi de Gök aleminin yedinci seviyesindeydi ancak rakibinin gücü bariz bir şekilde onunkini aşıyordu. Basit görünen becerisi aslında dehşet bir beceriydi. Bir de çok çalışılmış bir beceriydi, ustalaşmıştı.

 

"Gerçekten de utanmaz. Kadına saldıran bir keşiş, bir de ne kadar acımasızca. Bu kel eşekler bir de biz iyilikçiyiz diye geçinirler." Chu Feng dudaklarını büktü, alay ediyordu resmen.

 

"Lanet herif seni! Ne diyorsun sen? Dao Yuan Efendiyle ne biçim konuşuyorsun öyle? Eceline mi susadın lan sen?!" Chu Feng'in söyledikleri Resim Tarikatından olanların öfkeli bakışlarını üstüne çekmişti. Hepsi kollarını kıvırdı, amaçları Chu Feng'e bir ders vermekti.

 

Chu Feng bu sefer onları görmezden gelmeyecekti ama. Bir anda giydiği konik şapkayı çıkardı. Buz gibi bir bakış vardı yüzünde, keskin bir hançer gibi. "Eğer ölmek istiyorsanız gelin." dedi.

 

"Seni..."

 

Chu Feng'in bakışını gören neredeyse herkes birkaç adım geriledi. Alınlarından soğuk terler boşalmaya başladı.

 

Sadece bakışlarını görünce bile sanki cehenneme gidip gelmiş gibi olmuşlardı. Çok dehşet verici bir şeydi. Bakışlarındaki öldürme isteği daha önce gördükleri gibi değildi.

 

Yetişimini de göremiyorlardı, korkmamak elde değildi.

 

Çünkü bu sadece iki ihtimal olduğu anlamına geliyordu. Birinci ihtimal yetişimin gizleyen bir hazinesi olduğuydu. İkincisi ise yetişimi çok güçlüydü, o kadar güçlü ki anlayamıyorlardı bile.

 

İnanamıyorlardı gördüklerine ancak o korkunç bakışları düşününce ikinci seçenek daha mantıklı geliyordu. Bu yüzden hiçbiri bir şey demedi ve sessizce başlarını çevirdi. Dövüş arenasına döndüler ve çaktırmadan Chu Feng'den ve o dehşet bakışlarından uzaklaştılar.

 

"Bu..." Chu Feng'e olanları açıklayan büyük adam da bu değişimi fark etmişti. Adamın gözünde birden hayranlık ve şaşkınlık belirdi. Bu genç adamın sıradan biri olmadığını hemen anlamıştı.

 

*buum*

 

"Ahh!"

 

O sırada arenadan bir patlama sesi geldi. Dao Yuan isimli keşiş çok güçlü bir beceri kullanmıştı. Li Chan bu saldırıdan kaçabilmişti ancak yine de şok dalgalarından etkilenmişti. Li Chan darbe aldıktan sonra havaya uçtu ve arenanın köşesine düştü. Yüzü bembeyazdı, bir hayalet gibi. Sol kolundan da kanlar şelale gibi akıyordu. Sonuç belliydi.

 

"Adam kazandı. Işıltılı Altın Tapınağın keşişi gerçekten de güçlüymüş. Bölgenin en güçlüsünden de bu beklenirdi zaten!" Olanları izleyen yabancılar tezahüratlara başlamıştı. Kim kazanmış kim kaybetmiş umurlarında değildi zaten. Sadece kavganın heyecanlı geçmesiydi umursadıkları.

 

*swish*

 

Ancak sonuç belirlenmiş olmasına rağmen Dao Yuan durmuyordu. Bir leopar gibi sıçradı ve savunmasız durumda olan Li Chan'a saldırmaya başladı. Niyeti Li Chan'ın canını almak gibi duruyordu.

 

"Dur!" Bunu gören Li ailesi paniklemişti. Özellikle de Li ailesinin efendisi. Hemen atladı, müdahele etmek istiyordu.

 

Ancak tam da o anda arkasından bir el omzundan tuttu ve durdurdu onu. Bu Tarikat Başı Ouyang'dı.

 

Yüzünde kendini beğenmişlik ve rezil bir gülümseme vardı. Umursamaz bir tavırla "Li Efendi, bu dövüş genç nesil arasında olacak diye anlaşmıştık! Kaç yaşına gelmişsin, nasıl müdahale etmeyi düşünürsün? Kurallara uy!" dedi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44240 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr