Bölüm 751: İmperiyal Soy

avatar
5918 8

Martial God Asura - Bölüm 751: İmperiyal Soy


 

Bölüm 751: İmperiyal Soy

 

"Neden içeri geldiniz? Size dışarıda bekleyin demedim mi?" Jiang Wushang ve diğerlerinin kendisine doğru geldiğini gören Chu Feng'in biraz keyfi kaçmıştı.

 

İçerisinin tehlikeli olup olmadığını bilmiyordu, zaten bu yüzden kendisi ilk girmişti, etrafı keşfetmek için. Tehlikeler olabileceğinden korkuyordu ve bu tehlikelerin Jiang Wushang ve diğerlerine zarar vermesinden.

 

"Chu Feng, kızma! İçerisi tehlikelidir diye korktuğumuzdan girdik. Tehlikeli şeyleri hep senin yapmanı istemiyoruz." Su Mei tatlı tatlı gülümsedi. Chu Feng'in yanına gidip ona sarıldı.

 

"Aynen öyle! Chu Feng ağabey, sen de dedin! Kardeşiz biz, iyiliği de kötülüğü de paylaşırız. Her tehlike olduğunda arkana sığınıp sonra da hazineleri toplama zamanı geldiğinde ortaya çıkamayız öyle," dedi Jiang Wushang da hızlı hızlı, sanki Chu Feng'in sinirlenmesinden korkuyor gibiydi.

 

Bu durum karşısında Chu Feng istese de sinirlenemezdi. Ne düşündüklerini biliyordu, kendisinin ölümcül bir şeyle karşılaşmasından korkuyorlardı. Hayatlarını Chu Feng'le paylaşıyordu onlar, hayatlarını da ölümlerini de.

 

Chu Feng böyle dostlar ve sevgililer bulabildiği için ne şanslıydı. Nasıl kızabilirdi?

 

"Wushang kardeş, bu adamın Kaynak enerjisi yok. İskelet bomboş, nereden geldiğini ya da hayattayken nasıl bir yetişime sahipti anlayamıyorum."

 

"Ama tepesindeki oluşumun içinde ne var bilemiyorum. Gördüğün kadarıyla bu adamda İmperiyal Soy var mı? Yoksa İmperiyal Soyun baskısı tepesindeki oluşumda mı?" Diye sordu Chu Feng Jiang Wushang'a.

 

Jiang Wushang'da Kraliyet Soyu vardı. İmperiyal Soya doğuştan gelen bir tepkisi vardı. İmperiyal Soy ona sürekli baskı yapıp duruyordu, köylülere baskı yapan bir kral gibi.

 

"Bu o. Kesinlikle İmperiyal Soyu olan adam bu. Oluşumun içinde İmperiyal Soy olduğundan şüphe yok. Eminim."

 

Jiang Wushang'in yüzü karmakarışıktı. Bir yandan çok büyük bir heyecan duyuyordu. Diğer bir yandan da dehşet ve korku vardı. Bunların hepsi İmperiyal Soy yüzündendi.

 

İmperiyal Soy onun uzun süredir hayalini kurduğu bir şeydi.

 

Onun için en üst mertebedeki şeydi İmperiyal Soy, kutsallığı bozulamayacak bir şey.

 

İmperiyal Soyda başarılı olamazsa ölürdü. Ya bir adımda göklere çıkacaktı ya da bu söyledikleri son sözleri olacaktı. Ama bedeli ölüm olsa bile denemek istiyordu bunu.

 

"Düşündüğüm gibi, amacın bu İmperiyal Soymuş." Konuşulanları duyan Lan Xi sonun da grubun amacını anlamıştı. Kısa bir süre sonra da uyarısını yaptı, "Chu Feng, sizi uyarmam gerekir bu İmperiyal Soy Doğu Deniz Bölgesinden çıkan bir şey değildir. Duyduğum kadarıyla sadece Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarında görülürmüş."

 

"Tıpkı Dövüş Sanatı Kutsal Toprakları gibi İmperiyal Soy da çok güçlü bir şey. Yani bizim dokunabileceğimiz bir şey değil. En azından şu anki gücümüzle dokunmamız imkânsız."

 

"Ne de olsa burada yatan bu güçlü varlık Azman Canavar ırkını ortadan kaldıran insan. Binlerce yıldır ölü olsa da, deve aç da olsa attan büyüktür derler, bu adamın İmperiyal Soyu var."

 

"Lan Xi, düşünceliliğin için teşekkürler. Ama dokunup dokunmamak sanırım artık bizim kararımızda olan bir şey değil," dedi Chu Feng gülümseyerek.

 

Önce Chu Feng'in dedikleri Lan Xi'nin kafasını karıştırdı. Ama Kraliyet-cüppeli Dünya Spiritistinin döşediği oluşum birden aşağı yukarı hareket edip kör edici bir ışık yaymaya başladıktan sonra Lan Xi'nin yüz ifadesi değişti.

 

"Hemen, herkes dışarı!" Dedi Chu Feng.

 

Ama artık çok geçti. Ağzından bu kelimeler çıkar çıkmaz oluşum etkinleşmişti. Oluşumdan parlak bir gaz kütlesi çıktı.

 

Bu gaz kütlesi çok garipti. Ucu bucağı olmayan bir dağa benziyordu.

 

Aynı zamanda gökten inen bir meteora da benziyordu, sanki her şeyi yerle bir edecekmiş gibi.

 

Ama aynı zamanda göklere kadar çıkan, yeri göğü kaplayan, her şeyi yutan bir dalgaya da benziyordu.

 

Bir de uğultular... Çıkardığı uğultular sanki daha önce hiç duyulmamıştı, Antik Dönemden çıkmış gelmiş ve herkesi paramparça edecekti.

 

Yaydığı baskı güçlü olan her şeyi temsil ediyordu. Gerçekten de çok güçlüydü.

 

Böylesine bir kudret karşısında Jiang Wushang ve diğerleri nereye kaçacaktı? Hepsi baskı tarafından esir alınmıştı. Oldukları yerde durdular, titriyorlardı, hareket edemiyorlardı.

 

Özellikle de Jiang Wushang. Alnı kan ter içerisindeydi, beti benzi atmıştı. Alnında Kraliyet sembolü belirmişti, ama her zamanki hâline kıyasla Kraliyet Soyunun sembolü olan kelime çok daha sönüktü.

 

Eski hâlinden eser yoktu. Sanki büyük bir kral bir anda bir köylü olmuş gibiydi.

 

Hemen sonra Jiang Wushang yere çökerek kendisine doğru gelen gaz kütlesinin önünde diz çöktü.

 

Diz çökerken, "Kraliyet Soyu sahibi Jiang Wushang küstahlık yaptı!  Kudretli İmperiyal Soyu sinirlendirecek kadar edepsizlik yaptım! Bin ölümü hak ediyorum, bin ölümü hak ediyorum!"

 

*whoosh*

 

Bunun ardından Lan Xi de yere çöktü ve Jiang Wushang'la aynı şeyleri söyledi, "Kraliyet Soyu Sahibi, Lan Xi, küstahlık yaptı! Kudretli İmperiyal Soyu sinirlendirecek kadar edepsizlik yaptım! Bin ölümü hak ediyorum, bin ölümü hak ediyorum!"

 

Chu Feng kaşlarını çattı ve düşünmeye başladı, "Demek Lan Xi'nin de Kraliyet Soyu varmış. İmperiyal Soyla ilgili konuları bu kadar iyi bilmesine şaşmamak gerek."

 

Chu Feng İmperiyal Soyun Kraliyet Soyu olanlara karşı büyük bir etkisi olduğunu da fark etmişti, sanki ruhlarını kontrol ediyordu.

 

Ama aynı zamanda kendi vücudundaki gücün de bir soydan mı geldiğini öğrenmek istiyordu.

 

O anda gaz kütlesi yüzünden herkes mahvolmuştu. Herkes duygularının kontrolünü kaybetmişken Chu Feng en başından beri olduğu gibi sakindi. Vücudundaki altı şimşekte hareket yoktu, kanındaki üç şimşek de hiç etkilenmemişti.

 

Bu da İmperiyal Soydan etkilenmediği anlamına geliyordu. Yani vücudundaki şimşekler İmperiyal Soydan etkilenmemişti.

 

Bunu fark eden Chu Feng hemen birkaç adım atarak Jiang Wushang ve diğerlerinin yanına gitti. Baskısını yayarak diğerlerinin üstüne örttü.

 

Evet baskısını yaymıştı, bir Ruh Oluşumu değil. Bunu yapmasının sebebi de eşsiz gücünün onlara daha yardımcı olabileceğini düşünmesiydi.

 

"Bu... Ne oluyor bana?" Beklendiği gibi, Chu Feng'in baskısı kalabalığın üstünü örtünce Jiang Wushang ve Lan Xi'nin vücudu titremeye başlamıştı. Hemen bilinçleri yerine gelmişti, kendilerini yerde bulunca kafaları karışmıştı.

 

"Chu Feng!" Su Rou ve Su Mei aynı anda bir feryat kopardı.

 

Öyle bir feryattı ki bu Jiang Wushang ve Lan Xi'nin de dikkatini çekmişti. Hemen bakışlarını Su Mei ve Su Rou'ya çevirdiler. Ancak o anda dehşet gaz kütlesinin onlara doğru gittiğini fark ettiler.

 

Jiang Wushang'ın vücudundaki Kraliyet Soyu ona bu dehşet altın gaz kütlesinin senelerdir hayalini kurduğu İmperiyal Soy olduğunu söylüyordu.

 

Ama o sırada İmperiyal Soyun üzerindeki etkisi görmezden gelinebilecek bir şeydi. Bunun sebebi de önlerinde birinin durmasıydı. Soyun etkisini engelliyordu biri ve tabii ki bu kişi Chu Feng'den başkası değildi.

 

"Chu Feng ağabey!" Birden deliler gibi bağırmaya başlayan Jiang Wushang'ın yüz ifadesi değişmişti.

 

Vücudundaki Kraliyet Soyu ona İmperiyal Soyunun öfkelendiğini söylüyordu. Chu Feng'in yaptıkları onu öfkelendirmişti ve bu yüzden de Chu Feng'i cezalandıracaktı. İmperiyal Soy gücüyle Chu Feng'e saldıracaktı. Chu Feng'in başı büyük beladaydı, ölümle yaşam arasındaki o çizgide duruyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr