Bölüm 776: Noksan Kara Ay

avatar
6037 11

Martial God Asura - Bölüm 776: Noksan Kara Ay


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

Hızla gelenler gittikçe yaklaşıyordu.

 

*hmm*

 

Chu Feng bakışlarını uzaklara çevirdi ve kendi kendine söylendi, "Altıncı seviye Dövüş Lordu, iki tane. Beşinci seviye Dövüş Lordu, altı tane. Dördüncü seviye Dövüş Lordu, on iki tane. Dördüncü seviyenin altında Dövüş Lordu, yirmi tane."

 

"Lanet olsun, gerçekten de Ölümsüz İnfaz Takımadasından bunlar. Nasıl buldular beni?" Küfürler savurdu Chu Feng. Sonra da havaya yükseldi ve Gizli Becerisi, Atılgan Azure Ejderha Tekniğini kullanarak kaçtı.

 

*buum gümbür gümbür*

 

Beklendiği üzere Chu Feng kaçar kaçmaz ufukta altından bir savaş gemisi belirdi.

 

Çok büyük bir gemi değildi bu ama otoriter bir şekli vardı. Oldukça hızlıydı da. İçinde kırk Dövüş Lordu vardı. Tüm güçlerini gemiye yönlendirmişti hepsi, bu yüzden gemi çok hızlıydı.

 

Gemi Chu Feng'in dinlendiği yere gelmiş ve geçmişti. Gemi Chu Feng'in peşinden gidiyordu. Hedefi belliydi; Chu Feng.

 

"Lanet olsun! Auramı gizledim, neden bunları atamıyorum peşimden?"

 

Chu Feng biraz paniklemişti. Altıncı seviye Dövüş Lordları olabilirdi aralarında ama Chu Feng Atılgan Azure Ejderha Tekniğini kullandığında mantıken kendisine yetişememeleri lazımdı.

 

Ama çabaları boşaydı. Bu geminin hızı garipti. Azure Ejderha Atılgan Tekniğinden yavaş bile değildi, hatta daha hızlı olduğu da söylenebilirdi. Bu böyle devam ederse Chu Feng'e er ya da geç yetişeceklerdi.

 

"Aptal. Vücudunda bir iz bırakmış olmalılar. Yoksa bunun gibi çöpler senin yerini bulamazdı." O sırada birden Eggy'nin sesi geldi.

 

"İz mi?" Chu Feng'in kafası karışmıştı, vücudunda bir Ruh Oluşumu İzi olduğunu düşünmüyordu.

 

Ama yine de Ruh Gücüyle vücudunu bir inceledi. Ancak o zaman bacağının altında gerçekten de bulunması zor bir şey olduğunu fark etti. Altın renkli Ruh Oluşumundan yapılmaydı, Chu Feng'in bir parçası değildi bu.

 

*yiyi*

 

Oldukça garip bir şeydi, sanki canlı gibi. Chu Feng tarafından tespit edildiğini anladığı anda küçük bir balık gibi kemirmeye başladı, Chu Feng'in vücuduna girmeye çalışıyordu. Sanki Chu Feng'in kendisini atacağından korkmuştu.

 

"Gerçekten de varmış bir iz! Bayağı da yüksek seviyeli bir iz. Fark etmemişim bile. Ne zaman koymuşlar bunu üstüme ve kim koymuş?" Chu Feng düşüncelere daldı.

 

"Kesin Murong Xun koymuştur. Herhalde bacağını mahvederken koymuştur. O herif basit biri değil. Sadece sana işkence etmek istedi sanmıştım ama çaktırmadan vücuduna bir iz yerleştireceğini hiç düşünmezdim." Diye bir tahminde bulundu Eggy.

 

"Evet, Murong Xun. O olsa gerek. Ruh Oluşumu tekniklerinin bu kadar iyi olmasını beklemezdim. Görünen o ki onu gerçekten hafife almışım." Chu Feng de kafasını salladı, o da izi koyanın Murong Xun olduğunu düşünüyordu.

 

Murong Xun saldırıya geçtiğinde Chu Feng Yumurtacığın öldüğünü ve umutlarının suya düştüğünü düşünüyordu. Murong Xun'un bacağını ezdiğinde bir Ruh Oluşumu döşeyip döşemediğini fark etmemişti.

 

Ama eğer vücudundaki bu izi gerçekten de Murong Xun yerleştirmişse Chu Feng onun hünerli olduğunu kabul etmeliydi.

 

Altın-cüppeli bir Dünya Spiritistinden de böylesi beklenirdi. Chu Feng Ruh Oluşumlarını iyi kavramıştı evet ama Murong Xun'un bıraktığı bu izden kurtulmak için iyi bir zaman harcaması lazımdı. En azından şu anda bunu yapacak zamanı yoktu.

 

"Lanet, bir grup daha yolladılar. Ölümsüz İnfaz Takımadası buraya kaç tane uzman yollamış?" Chu Feng tekrar küfürler savurmaya başlamıştı.

 

Arkasına bir grup daha takılmıştı. Bunların da bir gemisi vardı ve hızları da Chu Feng'inkine yakındı.

 

Chu Feng kaçacak yer yok gibi hissediyordu. Üstündeki bu iz varken onlardan saklanamazdı da. Nereye giderse gitsin kaçamazdı.

 

Bir de arkasındaki uzmanlar Murong Xun'la aynı seviyede ve hatta daha güçlüydü, Chu Feng'in onlar karşısında bir şansı bile yoktu.

 

Murong Xun Ölümsüz İnfaz Takımadasının yolladığı tek uzman değildi. Dokuz Ölümsüzden üç kişi de vardı. Bunlar Doğu Deniz Bölgesinde çok iyi tanınan insanlardı. İster statü olsun ister güç, söylenen kadar vardı hepsi.

 

"Yoksa bu Ahlaksız Vadi'de Ölümsüz İnfaz Takımadası tarafından öldürüleceğim anlamına mı geliyor?"

 

Chu Feng uzun uzun bir iç çekti. Gerçekten de kalbi şu an acı doluydu. Murong Xun yüzünden büyük bir bedel ödemişti. Murong Xun'la başa çıkması düşündüğünden de zor çıkmıştı, adam düşündüğünden çok daha kurnazdı.

 

"Hayır, ölemem. Ölsem bile burada ölemem." Ama Chu Feng pes etmedi. Birden aklına bir şey gelmişti.

 

*hmm*

 

Chu Feng sert gözlerle etrafını incelemeye başladı.

 

Chu Feng Cennetin Gözleriyle bir fırsat yakalamaya çalışıyordu. Umudu çok küçüktü belki ama Chu Feng'in tek şansı buydu şu anda, ölmek istemiyordu.

 

Bunu yaparken Chu Feng'in arkasındaki insanların da sayısı artıyordu, yüze yakın Dövüş Lordu varlardı. Bu kadar kısa bir sürede her bir yandan ne kadar da çok insan etrafını sarmıştı. Bu da Chu Feng'e Ölümsüz İnfaz Takımadasının ne kadar fazla adam yolladığını anlama fırsatı vermişti.

 

"Bu ne?" Ama belki de  gerçekten de Tanrı çabalayanları ödüllendiriyordu, Chu Feng tam umutsuzluğa kapılacakken bulutları delen dağların içerisinde bir Ruh Oluşumu fark etti.

 

Bu, iyi gizlenmiş bir oluşumdu, bir Gizlenme Ruh Oluşumu. Chu Feng bunun Altın-cüppeli bir Dünya Spiritisti tarafından döşendiğini anlamıştı.

 

Normalde bırakın Chu Feng'i, Altın-Cüppeli Dünya Spiritistleri bile bulamazdı bu oluşumu, döşeyen çok iyi döşemişti. Ama Cennetin Gözleriyle Chu Feng bu oluşumu görebilmişti.

 

"Buldum." Chu Feng bunu kimin döşediğini bilmiyordu ama muhtemelen Ölümsüz İnfaz Takımadasından biri değildi. Ne de olsa vücudundaki iz bir İstenen İzdi. Belli bir mesafedeyken Ölümsüz İnfaz Takımadalılar onu görebiliyor ve bu yüzden Chu Feng'i kovalayabiliyorlardı. Eğer bu dağda Ölümsüz İnfaz Takımadalılar olsa çoktan ortaya çıkarlardı, orada durup da beklemezlerdi.

 

Gerçekler de Chu Feng'in tahminlerini doğru çıkardı. Chu Feng yaklaştıkça Cennetin Gözleriyle içeriyi daha iyi görebilmeye başladı.

 

İçeride bir grup insan vardı. Sayıları çok değildi ama yine de yüzden fazlaydı. Hepsi de yüzlerini saklayan kara cüppeler giyiyordu.

 

Hepsi de çok güçlüydü. Hepsi Dövüş Lorduydu, aralarında Dövüş Lordu aleminin zirvesinde olanlar bile vardı; on tanesi böyleydi.

 

Cennetin Gözleriyle Chu Feng kara cüppelerin altını da görebiliyordu, hepsinin arkasında bir sembol vardı. Noksan bir kara aydı bu sembol, garip ve ezici bir sembol.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44295 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr