Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

Yüzeydekiler yerin altında olanlardan habersizdi.

Doğu Deniz Bölgesinden her tür insan buraya gelmiş Üç Koruyucunun müritlerinin gelmesini bekliyordu. Hepsi de heyecanlıydı.

"Ben Xuan Xiaochao, Dört Koruyucudan biri olan Xue Xiyue'nin müridi. Beklettiğim için kusura bakmayın."

Birden yüksek bir ses duyuldu. Ses havada duran bir delikanlıdan geliyordu. Kumaş kıyafetler vardı üstünde, keskin hatlı ve yakışıklı bir suratı vardı. Sekizinci seviye bir Dövüş Lorduydu.

"Sonunda geldi, sonunda! Bu Xu Xiyue'nin müridi Xuan Xiaochao mu?"

"Xue Xiyue Dört Koruyucu arasındaki tek kadın. Duyduğuma göre bu ismi kullanmasının sebebi ay ışığı altında öldürmeyi sevmesiymiş. Bu yüzden Xue Xiyue diyormuş insanlar ona. Sayısız klanı ve insanı ay ışığı altında katletmiş, ayı kanla yıkamış."

[ÇN: Xue = kan, xi = yıkamak, yue = ay. Yani o kadar fazla öldürüyor ki kanıyla ayı yıkayabilir— ay ışığı altında kan dökmek.]

"Evet! Xue Xiyue insanları karınca gibi ezen bir şeytandan farksız biriymiş. Müridinin bu kadar kibar olmasını beklemezdim, akıl almaz bir şey."

"Şş, sessiz! Ne derler bilirsiniz, kitabı kapağına göre yargılama. Ne kadar kibar olursa olsun, sonuçta Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının bir müridi. Gerçekte ne kadar kibar olabilir? Ustasına şeytan demeye nasıl cüret edersin? Dikkatli ol, tüm aileni öldürür valla."

Xuan Xiaochao'nun belirişi kalabalığı birbirine katmıştı ama ustasıyla ilgili daha fazla konuşuluyordu. Xuan Xiaochao'nun güçlü olduğu belliydi ama kalabalığı ustası daha çok ilgilendiriyordu.

Herkes Dört Koruyucuyu gayet iyi biliyordu. Uzun seneler önce yok olmalarına rağmen hâlâ birçok kişi onlardan korkardı.

Xue Xiaochao kalabalığın böyle şeyler söyleyeceğini sanki önceden tahmin etmişti. İnsanların dedikleri onu sinirlendirmemişti. Gülümsedi, etrafına baktı ve bir süre sonra da hâlâ gülümseyerek, "You Tonghan, gelmişsin madem niye göstermiyorsun kendini?"

"Haha, Xuan Xiaochao, bu kadar seneden sonra beni tanıyacağını düşünmemiştim." Xuan Xiaochao sözlerini bitirir bitirmez kalabalıktan biri fırladı.

Bu adam da Xuan Xiaochao'na benziyordu; keskin hatlar ve yakışıklı bir yüz. Ama gözleri ürkütücü yeşil bir ışık saçıyordu; gecede yanan iki lamba gibi; bu gözler oldukça dehşet vericiydi.

"Ne kadar değişirsen değiş o gözlerinden tanırım seni," dedi Xuan Xiaochao hafifçe gülümseyerek. [ÇN: You = ürkünç, Tong = göz bebeği]

"Evet! You Mingdeng'in onu bu doğuştan gelen garip gözleri yüzünden seçtiğini duymuştum. You Tonghan'ın ismini vermesinin sebebi buymuş."

You Tonghan'ın görünmesi de kalabalığı bayağı bir canlandırmıştı. Buraya toplananlar sanki Dört Koruyucuya tapıyordu; hepsi Dört Koruyucuyla ilgili ve hatta müritleriyle ilgili bile birçok şeyi biliyordu.

"Uzun süredir görüşmüyoruz. Nasılsınız?" Tam da o anda uzaklardan gök gürültüsü gibi bir ses geldi.

Yüzü yaralarla dolu, ağzının etrafında yuvarlak bir sakal olan büyük bir adam geliyordu. Birçok şey yaşamış gibi bir havası vardı, havada yürüye yürüye geliyordu.

Bu adam Xuan Xiaochao ve You Tonghan'dan da olgun gözüküyordu. Neredeyse kırklarına gelmiş orta yaşlı bir adama benziyordu.

Ama yaşını bilenler daha otuzunu yeni bitirdiğini ve Xuan Xiaochao ve You Tonghan'dan daha küçük olduğunu biliyordu. Bu Fu Liansheng'in müridi Fu Fengming'di. Xuan Xiaochao ve You Tonghan gibi o da sekizinci seviye bir Dövüş Sanatı Tanrısıydı.

"Fu Fengming!"

"Fu Liansheng'in müridi Fu Fengming."

"Ne oldu? O, üç dâhinin en genci değil miydi? Neden böyle olmuş?"

"Ahh, derler ki bir de You Mingdeng ve Xue Xiyue koruyucuların en sertleridir, müritlerine aman vermezler. Ama görünen o ki en sertleri Fu Liansheng. Fu Fengming'in hâlinden anlaşılıyor baksana." Fu Fengming'in görünüşü birden kalabalığın konuştuğu tek şey olmuştu.

"Yani bu Fu Liansheng'in müridi mi?" Yer altında olan Chu Feng de yüzeyde olanları dikkatle izliyordu.

Fu Fengming'i gören Chu Feng bu adama nasıl yaklaşabileceğini düşünmeye başlamıştı bile, Fu Liansheng'in nerede olduğunu bulması lazımdı.

Chu Feng Fu Fengming'in kurnaz biri olduğunu anlayabilmişti. Dış görünüşü bir korumaydı, diğerleri onun içini göremesin diye. En azından dıştan bakınca Chu Feng Fu Fengming'in üç mürit arasında en üçkağıtçıları olduğu anlaşılıyordu.

Ruh Oluşumunun mühürlediği alan bir yuvarlak olduğundan herkes Fu Fengming ve diğerlerini görebiliyordu. Ama haberler hızla yayıldı ve Xuan Xiaochao belirdiğinde onun geldiğinin haberleri de çoktan yayılmıştı.

Herkes oraya doğru gidiyordu. Gittikçe daha fazla insan yığılıyordu buraya, savaşın başlamasını bekleyen.

"Dört Koruyucu bir araya geldiğinde babalarının katillerini görmüş gibi oluyorlarmış diye duymuştum. Bu müritler niye bu kadar dost canlısı?"

"Ah, anlamıyorsun o zaman belli ki. Şu an Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı parçalanmış durumda. Eski hâlinden eser yok ve böylesi bir durumda belki de Dört Koruyucu eski meseleleri rafa kaldırmıştır."

"Rafa kaldırmak mı? Yani bu savaş boşuna mı o zaman?"

Dost canlısı tavırları ve konuşmaları görenler bir savaş olmayacak mı diye endişelenmeye bile başlamıştı, bunu uzun süredir bekliyorlardı.

"Chao kardeş, Han kardeş; buraya ustalarımızın emriyle hangimiz en iyi bunu öğrenmeye geldik. Herkes uzun süredir bekliyor burada, hemen başlayalım mı ne dersiniz?" dedi Fu Fengming birden gülümseyerek.

O konuşunca herkes heyecanlanmıştı, kanları kaynıyordu. Fu Fengming'in söyledikleri endişelerinin boşa olduğunu, üç dâhinin gerçekten de buraya en güçlüleri hangisiymiş onu öğrenmeye geldiğini işaret ediyordu.

"Ming kardeş, acelenin lüzumu yok. Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatındanız biz, o zaman bize Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı topraklarında savaşmak düşer."

"Önce şu Ruh Oluşumunun mührünü açalım da kazananı Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının Ahlaksız Vadisinde belirleyelim, ne dersin?" dedi Xuan Xiaochao gülümseyerek.

"Ben de öyle düşünmüştüm." Fu Fengming ve You Tonghan kafalarını salladı. Sonra da kalabalığın bakışları altında bir oluşum döşemeye başladılar.

"Aman Allahım! Hepsi de Altın-cüppeli Dünya Spiritisti! Böyle bir yaşta ve bu geliştirmeyle çoktan Altın-cüppeli Dünya Spiritisti olmuşlar! Üç Koruyucunun müritlerinden de böylesi beklenirdi zaten."

Döşemeye başladıklarında her yeri altın bir ışık kaplamıştı. Altın Ruh Oluşumundan Altın-Cüppeli Dünya Spiritistleri oldukları anlaşılıyordu.

"Gerçekten de bu oluşumu açacaklar mı? Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının planı bu Ruh Oluşumunda gerçekleşecek gibi duruyor." Chu Feng olanları yakından izliyordu. Üçü oluşumu döşerken yüzünde bir gülümseme belirdi. Asıl gösterinin başlamak üzere olduğunu hissediyordu.