Bölüm 791: Düşmanların Buluşması

avatar
5422 6

Martial God Asura - Bölüm 791: Düşmanların Buluşması


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Kharsmi

 

Aslında aptala dönen sadece Ya Fei ve Murong Wan değildi; Murong Xun da aynı durumdaydı.

 

Muazzam Dokuzuncu Ölümsüz, Dövüş Lordlarıyla bile başa çıkabildiği iddia edilen Dokuzuncu Ölümsüz on yaşlı adam tarafından dehşet bir dayak yiyordu. Bu hiç mantıklı bir şey değildi!

 

Evet Dokuzuncu Ölümsüz de yaşlıydı ama Doğu Deniz Bölgesinde ismini bilmeyen yoktu. Ona yan bakıp da ağzı yüzü dağılmayan yoktu.

 

Sonrasında Murong Xun bakışlarını başka bir yere, sarayın en derin yerine çevirdi. Şaşkın bakışları anında sevinçe dönüştü. Kendi kendine güldü, "Her yere bakıp da bulamadım seni ama denemeyi bırakır bırakmaz dibimde bittin. Gerçekten de seni burada bulacağımı düşünmezdim hiç. Geçen Xuan Xiaochao kurtarmıştı seni; bakalım bugün kim kurtaracak seni!"

 

"Wuqing de mi buradaymış?!" Murong Xun'un dediklerini duyan Ya Fei ve Murong Wan'da bakışlarını çevirdi ve Chu Feng'i gördü. Onlar da şok oldu ve yüz ifadeleri değişti.

 

Chu Feng Şeytan Armağanı Katliam Oluşumu önünde bağdaş kurmuş oturuyordu. Yaşlı Liu'nun ona verdiği taşla sınırsız altın Ruh Oluşumu gücünü yaymış oluşumu döşüyor, aktifleştirmeye çalışıyordu.

 

Yaşlı Liu ve diğerleri dövüşürken o da oluşumu etkinleştiriyordu. Böylelikle Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı üyelerinin ölümlerine engel olabilir ve savaşın gidişatını tekrar değiştirebilirdi.

 

Ama Murong Xun ve diğerlerinin seslerini duyan Chu Feng de hemen bakışlarını o tarafa çevirdi. Üçünün de sarayın dışında durduğunu gördü.

 

Chu Feng hemen ayağa kalktı. Sadece öfkelenmemişti, kana susamışlık yayıyordu vücudu.

 

Üçünü de öldürmek Chu Feng'in hayaliydi; baş düşmanlarıydı bu üçü!

 

"Genç efendi, ça-çabuk kurtar beni!" dedi Dokuzuncu Ölümsüz zayıf bir sesle, sanki kurtarıcısını görmüş gibiydi.

 

"Bir veletten seni kurtarmasını mı istiyorsun? Dokuzuncu Ölümsüz, senden daha fazlasını beklerdim." Murong Xun ve diğerlerinin ortaya çıkması Yaşlı Liu ve diğer kardeşlerin de dikkatini çekmişti.

 

Ama bu üçünü ciddiye bile almamıştı yaşlı adamlar. Dokuzuncu Ölümsüzü tekmelemeye devam ediyorlardı. Onu beter bir hâle sokmak, Ölümsüz İnfaz Takımadasını aşağılamak istiyorlardı.

 

Dokuzuncu Ölümsüzün yardım feryatlarını duyunca onunla dalga geçmeye başladılar.

 

"Haha, muhteşem bir şey bu. Görünen o ki Ölümsüz İnfaz Takımadasına karşı gelen herkes burada. Hepinizi aynı anda aradan çıkarabilirim." Murong Xun gülümsüyordu ancak gözlerinde güçlü bir öldürme niyeti vardı.

 

"Ne laflar bunlar böyle! Murong Xun, bu Dokuzuncu Ölümsüz bile yenemiyor bizi, bir de sen bizi öldürmeyi mi düşünüyorsun? Sen, bir velet?" Altın-pelerinli Kardeşlerden İkinci Kardeşin yüzünde soğuk bir gülümseme vardı.

 

"Hmph. Siz on ihtiyarı öldürmek benim için karınca ezmek gibi bir şey." Murong Xun bileğini çevirdi. Gümüş renkli mızrak tekrar avucunda belirdi.

 

Kraliyet Silahıyla birlikte gücü katlanmıştı. Murong Xun'un kıyafetleri rüzgâr olmamasına rağmen dalgalanıyordu, sadece dövüş gücü artmakla kalmadı; etrafındaki aura da katbekat güçlendi. Dünyanın hakimi gibi duruyordu o anda.

 

"Bu kudret, yoksa..."

 

"Bu bir Kraliyet Silahı! Bu veledin Kraliyet Silahı var!"

 

Murong Xun'da bu kadar derin bir değişim olduğunu gören Altın-pelerinli On Kardeş afallayıp kalmıştı. Deneyimli insanlardı bunlar, hemen Murong Xun'un elindeki şeyin bir Kraliyet Silahı olduğunu anlamışlardı.

 

"Bu bir Kraliyet Silahı mı? Murong Xun Kraliyet Silahının onayını mı almış?" Gümüş renkli mızrağın bir Kraliyet Silahı olduğunu öğrenen Chu Feng'in de yüz ifadesi değişmişti, silahı dikkatle inceliyordu.

 

"Heh, ne olmuş yani bir Kraliyet Silahıysa? Kraliyet Silahı ancak bir Dövüş Kralının ellerinde işe yarar."

 

"Ayrıca daha bu Kraliyet Silahı bana ustasını tam kabul etmemiş gibi geliyor." Yaşlı Liu şaşırmıştı belki ama korkmamıştı.

 

"Saçmalık! Bu Kraliyet Silahı beni çoktan ustası olarak kabul etti, yoksa nasıl kullanabilirdim onu?" Bunu duyan Murong Xun öfkelenmişti. Başkası tarafından küçümsenmek hoşuna gitmezdi.

 

"Heh küçük çocuk sen beni deneyimsiz biri mi sandın? Asıl deneyimsiz olan, bir şey bilmeyen sensin. Gerçek bir Ustası olan Kraliyet Silahının ne kadar dehşet olduğunu görmemişsin belli ki."

 

"Gerçekten elindeki bir Kraliyet Silahı, ona diyeceğim yok. Ama tam kudretinde falan değil." Yaşlı Liu'nun suratında küçümseyici bir gülümseme belirdi. Yüzünden tek bir şey okunuyordu; memnuniyet.

 

"Deneyim mi? Senin gibi yaşlı bir şerefsiz bana deneyimden bahsediyor ha? Gösteririm sana ben 'deneyim' neymiş!" Murong Xun öfkeden kuduruyordu, daha fazla kelimelerle vaktini harcamadı. Elindeki gümüş renkli mızrak titredi, Kraliyet Silahının kudreti birden patladı.

 

"Oluşum!" Ama yine de Altın-pelerinli On Kardeşlerin gözünde korkudan iz yoktu. Yaşlı Liu'nun emriyle Murong Xun'la dövüşmeye başladılar.

 

Chu Feng ve diğerlerini etkilemelerinden korkuyormuş gibi Altın-pelerinli On Kardeş Chu Feng ve diğerlerinin önüne atlayarak Murong Xun ve arkadaşlarının saraya girmesini engelledi.

 

*buum buum buum*

 

Murong Xun'un dövüş kabiliyeti gerçekten de çok kuvvetliydi. Elindeki Kraliyet Silahıyla gerçekten de Dokuzuncu Ölümsüzden daha güçlüydü. Ama Altın-pelerinli On Kardeş de zayıf değildi. Kavganın sonucu daha belli değildi.

 

"Lanet olsun! Bu on ihtiyar da nereden gelmiş böyle? Ne sinir bozucular!"

 

Aurası güçle patlayan Murong Xun kaşlarını çatmıştı; elinde Kraliyet Silahı olmasına rağmen bu on ihtiyar başına bela olmuştu. Dövüşü çok uzatamazdı.

 

"Wuqing, Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının kaderi senin ellerinde!" Diye bağırdı Yaşlı Liu Chu Feng'e.

 

"Merak etme Yaşlı Liu. Bende bu iş." Bunu duyan Chu Feng kafasını salladı. Sonra da bağdaş kurarak Şeytan Armağanı Katliam Oluşumunu etkinleştirmeye koyuldu.

 

Onlarca Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı üyesi de önünde bir sıra oluşturup Chu Feng'i koruma altına aldı. Chu Feng oluşumu etkinleştirirken onlar da sarayın girişini koruyordu.

 

"Lanet olsun!" Chu Feng'in oluşumunu etkinleştirdiğini ve hiçbir şey yapamadıklarını gören Ya Fei ve Murong Wan endişeyle ayaklarını yere vurdu.

 

Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatı adamlarının hepsi Dövüş Lorduydu. Aralarında yetişimleri kendi yetişimlerinden yüksek olanlar bile vardı. Onları yenme ihtimalleri bile yoktu, bu yüzden de yanlarına bile yaklaşmadılar.

 

*hmm*

 

Sonunda Şeytan Armağanı Katliam Oluşumundan bir parlaklık yayıldı. Güneş kadar parlaktı bu ışık ve kör edici altın parlaklık kaybolduktan sonra Şeytan Armağanı Katliam Oluşumu etkinleşmişti artık.

 

"Bu da ne?" Ama Şeytan Armağanı Katliam Oluşumunun önünde duran Chu Feng oluşumun içinde süzülen Kraliyet Silahının kaybolduğunu fark etti. Hatta tüm oluşum kaybolmuştu.

 

Gözleri önünde yer altına inen çok uzun bir tünel belirmişti. O kadar uzundu ki sonunu göremiyordu.

 

"Wuqing, çabuk gir içeri! Gerçek Şeytan Armağanı Katliam Oluşumu içeride!" diye bağırdı bunu gören Yaşlı Liu.

 

*whoosh*

 

Chu Feng oyalanmadı. Hemen içeri atladı.

 

"Gümüş Ejderha Saldırısı!"

 

*buum*

 

O anda Murong Xun da fırsattan istifade mızrağını salladı. Mızraktan çok kuvvetli, Kral-seviyesinde Dövüş Gücü gücü içeren gümüş renkli bir ışık fırladı.

 

"Hmph. Saf." Ama Altın-pelerinli On Kardeşlere böyle kolay bir darbe söker miydi? Birlikte saldırıyı defettiler. Rüzgâr karşısında eğilen çimenler gibi şiddetli saldırıdan kaçındılar.

 

Ama gümüş renkli ışık birden canlıymış gibi yönünü değiştirdi. Girişini engelledikleri saraya yönelmişti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr