Bölüm 798: Çiftli Kayıp

avatar
5737 7

Martial God Asura - Bölüm 798: Çiftli Kayıp


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

"Bu... bu da ne?"

 

Murong Xun'u bırakın Xuan Xiaochao ve diğerleri de şok olmuştu. Chu Feng'in Kraliyet Silahı nasıl durduğu ayrı bir soruydu başlı başına nasıl olmuştu da bu Ustalı silah Chu Feng'in eline düşmüştü?

 

"Dön!" Murong Xun elini uzattı ve Kraliyet Silahını çağırdı.

 

Kraliyet Silahı Chu Feng'in elinde hafiften titremeye başladı sanki Chu Feng'in kontrolünden kaçmak istermişçesine ancak Chu Feng öyle bir tutuyordu ki kaçma ihtimali yoktu.

 

*hmm*

 

Tam da o anda birden Şeytan Mühürleyen Kılıçtan siyah renkli bir ışık huzmesi fırladı. Bu huzme gümüş renkli mızrağa girer girmez mızrak titremeyi bıraktı ve sakinleşti.

 

Bunu gören Murong Xun'un yüzünden düşen bin parçaydı. Kraliyet Silahıyla olan bağlantısının kesildiğini hayretler içerisinde fark etti.

 

"Lanet olsun!" Murong Xun kudurmuştu. Hiçbir şey demeden Chu Feng'e doğru atladı. Yakınlaştığında havaya sıçradı ve bir yumruk salladı.

 

*bam*

 

“Ahh—” Ama kim tahmin ederdi ki Chu Feng'ten üç metre uzaklıktayken bir güç dalgası tarafından geriye fırlatılacağını?

 

Yere çakıldığında ağzından kanlar akıyordu. Dalga o kadar güçlüydü ki iç organlarına hasar vermişti.

 

"Sekizinci Ölümsüz Amca, Kraliyet Silahıyla aramdaki bağlantı kesildi!"

 

Elinden bir şey gelmeyen Murong Xun çaresizce Sekizinci Ölümsüzden yardım istedi. Darbeyi yediğinde Chu Feng'i koruyan görünmez bir güç olduğunu anlamıştı. Murong Xun artık tek başına Kraliyet Silahı alamazdı.

 

"Ahh!" Bunu duyan Sekizinci Ölümsüz kükredi ve Chu Feng'e doğru koşmaya başladı.

 

Toprak Kralı onu durdurmadı. Olduğu yerde durdu, gözlerinin içinde alevler vardı. Sessizce izledi, yüzünde endişeden iz yoktu.

 

*buum*

 

"Ah!"

 

Sekizinci Ölümsüz Chu Feng'e Dövüş Kralı kudretiyle saldırmış olmasına rağmen sonuç aynıydı. Chu Feng'e zarar verememekle kalmamış bir de geri fırlamıştı.

 

Yere çakılan Sekizinci Ölümsüzün de ağzından kan geliyordu. Hatta sadece ağzından gelmiyordu. Yüzündeki her bir delikten kanlar akıyordu. Cildi de çatlamıştı. Vücudu mordan siyaha dönmüştü, sanki patlayacaktı.

 

"Lanet olsun. Genç efendi, hemen gitmemiz lazım yoksa kalacağız burada!"

 

Sekizinci Ölümsüz artık Chu Feng'in elindeki Kraliyet Silahını umursamıyordu, Murong Wan'ın gelip gelmemeyi istemesi de umurunda değildi. Kolunu sallayarak Murong Xun ve Murong Wan'ı aldı, arkasına koydu ve ikisini de güçlü bir Ruh Oluşumu gücüyle mühürledi.

 

"Huu!"

 

İkisini Ruh Oluşumunun içine aldıktan sonra Sekizinci Ölümsüzün gözleri birden kan kırmızısı oldu. Sonra da vücudunda mor alevler yeniden belirdi. Bu sefer daha da şiddetliydi alevler.

 

Ezici bir öldürme niyetiyle bağırdı, "Çekilin lan önümden! Yoksa gebertirim hepinizi!"

 

"Hmph, bunu düşünme bile." Xuan Xiaochao ve diğerleri dudaklarını büktü. Kesinlikle buradan o kadar kolay kaçmalarına izin vermeyeceklerdi.

 

"Bırakın gitsin."

 

Ama tam da o anda Toprak Kralı Xuan Xiaochao ve diğerlerini kenara çekti. Gözleriyle bir bakış attıktan sonra Sekizinci Ölümsüze gülümsedi ve "Nasıl biri olursan ol Ölümsüz İnfaz Takımadasına sadıksın en azından. Bu yüzden bırakıyorum seni."

 

Toprak Kralın dedikleri Sekizinci Ölümsüzü şaşırtmış olsa da bir şeyler diyerek nefesini harcamadı. Dudaklarını ısırarak alevler içerisindeki vücuduyla harekete geçti.

 

"Toprak Kralı, öylece gitmelerine izin mi vereceksin yani?" Sekizinci Ölümsüz gittikten sonra Xuan Xiaochao ve diğerleri kafalarının karışıklığını dile getirdi.

 

"Sekizinci Ölümsüz kendi hayatını verdi dövüş gücü için. Çok fazla yaşamayacak. Bıraksak bile bugün ölecek, o kesin."

 

"Sekizinci Ölümsüz kendi hayatı pahasına efendisini koruyan biri, bırakın onu."

 

"Ölümüne savaşıp iki tarafa da zarar vermektense ne diye bırakmayalım? Çoktan Dokuzuncu Ölümsüzün işini halletmiştim, yani gitse bile geriye sadece Murong Xun ve Murong Wan kalıyor."

 

"Murong Xun biraz hünerli olsa da çok büyük şeyler başaramayacak. Ondan korkmaya gerek yok, Kraliyet Silahını da kaybetti zaten." Sözlerini bitiren Toprak Kralı bakışlarını Chu Feng'e çevirdi.

 

"Evet! Bu Murong Xun buraya Kraliyet Silahı için gelmişti ama gel gör ki hem uzmanlarını hem de elindeki Kraliyet Silahını da kaybetti! Gerçekten de büyük kayıplar verdiler," dedi Xuan Xiaochao gülümseyerek.

 

"Haha, Wuqing kardeş cidden etkileyici birisin. Murong Xun'un kardeşi ve nişanlısıyla oynamakla kalmadın bir de Kraliyet Silahını çaldın! Ben, You Tonghan, karşında saygıyla eğiliyorum!" You Tonghan Chu Feng'i selamladı.

 

"Wuqing kardeş, büyük ismini zaten önceden de duymuştum ve gerçekten de söylentilerde dendiği kadar varmışsın. Ben, Fu Fengming, sana hayran oldum." Fu Fengming de kibarca Chu Feng'i selamladı.

 

"Kardeşim, Yaşlı Liu'dan Şeytan Armağanı Katliam Oluşumunun senin sayende etkinleştirildiğini duydum. Seni kurtardığıma değmiş gerçekten de. Ama şimdi bunun için teşekküre falan gerek yok. Hatta ben sana teşekkür etmeliyim," dedi Xuan Xiaochao hayran dolu gözlerle. İçeri girdiğinde Yaşlı Liu ona Chu Feng'i korumasını tembihlemişti, Chu Feng olmasa şu anki güçleri olmazdı.

 

Chu Feng bu övgüler karşısında gülümsemekle yetindi sadece, nasıl tepki vereceğini bilememişti. Özellikle You Tonghan'ın bahsettiği şey onu utandırmıştı.

 

Bunu yapmadaki amacı Murong Xun'u utandırmaktı (ne kadar en başta bunu öfkeden dolayı yapmış olsa da) ama You Tonghan kendisini bir idol olarak görünce biraz utanmıştı. Ne olursa olsun yaptığı rezil, iğrenç bir şeydi.

 

*whoosh whoosh whoosh whoosh*

 

Birden tünelden ard arda dokuz kişi saraya girdi.

 

Bunlar Altın-pelerinli On Kardeşlerdi. Ama yedinci kardeş onlarla gelmemişti.

 

Auraları zayıf olsa da bayağı bir iyileşmişlerdi. En azından hareket edecek güçleri vardı. Tedavi gördükleri ve iyileştikleri belliydi.

 

İçeri girip de Chu Feng'in elinde Murong Xun'un Kraliyet Silahını gördüklerinde onların da yüz ifadeleri değişti. Büyük bir şok geçirdiler ve neredeyse hepsi aynı anda sordu, "Wuqing, o, o, o elindeki şey, o Murong Xun'un Kraliyet Silahı mı? Ne-n-ne-den sende o?!"

 

"Heh, efendiler geç kaldınız. Neler oldu neler, her şeyi kaçırdınız," dedi Xuan Xiaochao mutlu mutlu.

 

"Toprak Kralı Efendi, neler oluyor? Ne oldu?" Altın-pelerinli Dokuz Kardeşin kafaları karışmıştı. Hepsi bakışlarını Toprak Kralına çevirdi, olayları anlamaya çalışıyorlardı.

 

"Haha, Küçük Liu bunu anlatmaya öyle kısa bir açıklama yetmez. Ama özet geçmek gerekirse Ölümsüz İnfaz Takımadasının genç efendisi Murong Xun çiftli kayıp verdi diyebiliriz!" Toprak Kralı bir kahkaha patlattı, yaşlı yüzü neşe doluydu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr