Bölüm 819: Yardımsız ve Yalnız

avatar
5535 7

Martial God Asura - Bölüm 819: Yardımsız ve Yalnız


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

Chu Feng'in vücudundaki diğer Dünya Ruhu çok öfkeli bir şeydi. Hiddetli ve acımasızdı; yetişimi de mühürlü değildi. Eğer salınırsa dünyayı büyük bir felaket bekliyordu.

 

Ama Chu Feng bunu yaparsa sadece kendisi ölmekle kalmazdı, Çiçek Vadisi ve yakınındaki herkes de kesinlikle ölürdü. Doğu Deniz Bölgesindeki birçok insan da hayatını kaybederdi. Doğu Deniz Bölgesinde Chu Feng'in önemsediği insanlar vardı. Kesinlikle gerekli olmadığı sürece Chu Feng böyle bir şeyi yapmak istemiyordu.

 

"Çok düşünüyorsun. Ben buradayken onu yapmana gerek yok. O ailenin sana bıraktığı bir şey çaresiz kalırsan diye." Chu Feng'in neler düşündüğünü gören Eggy gülümsemekten kendini alamadı.

 

"Eggy, nedir planın?" Diye sordu Chu Feng.

 

"Heh." Eggy önce gülümsedi ve sonra da "Sana dememiş miydim ben gücümü sana aktarabilirim diye? Gücümü alınca kendi gücünle birlikte bu iki ihtiyarı yenebilirsin."

 

"Ama vücudunun şu anki yetişimi sebebiyle gücümün şiddetini ne kadar azaltırsam azaltayım ağır yaralanacaksın."

 

"Yani iyi hazırla kendini, sonra fena olacak. Eğer dayanamazsan ölme ihtimalin bile var~" Eggy'nin sesi alaycı olsa da içinde endişe kırıntıları da vardı.

 

"Artık bir seçeneğim yok. Hadi. Hep ne kadar güçlü olduğunu hissetmek istemişimdir zaten." Chu Feng sakince gülümsedi ve Dünya Ruhu Kapısını açtı.

 

"Heh, senin bu gücü aklın almaz ." Eggy gururla gülümsedi ve bir sıçrayışta Chu Feng'in vücuduna döndü.

 

*AOOO* Yumurtacık Chu Feng'in vücuduna girer girmez şeytanın kendisinden bile daha korkunç bir feryat yükseldi.

 

Hemen sonra da vücudunda kara alevler belirdi. Önce Chu Feng'i tamamıyla kapladılar sonra da hızla değişmeye başladılar. Kara alevler kara semboller hâlini aldı ve bu semboller bir zırh gibi Chu Feng'in vücudunu kapladı.

 

Chu Feng'in elindeki Kraliyet Silahı, Gümüş Ejderha Mızrağı, bile bu kara sembollerle kaplanmıştı.

 

Kara alevler tarafından kaplanan Gümüş Ejderha Mızrağının gücü ve kudreti katbekat artmıştı. Güç fışkıran tek şey Gümüş Ejderha Mızrağı değildi; Chu Feng'in gücü de katbekat artmıştı ve Yaşlı Feng ve Yaşlı Lei'nin gücünü birazcık da olsa geçmişti.

 

"Ne oluyor? Hangi tekniği kullandı? Dünya Ruhunun gücünü mü aldı gerçekten de?" İzleyenler de aptal değildi ve Chu Feng'in etrafındaki bu kara alevlerin Eggy'den geldiğini anlamışlardı.

 

"Bu velet ne garip. Yetişimine bakılırsa Dünya Ruhunun gücünü almış gibi duruyor?" Sadece izleyenler değil, Yaşlı Feng ve Yaşlı Lei de şaşırmıştı. İster yetişi açısından olsun ister fiziksel güç; Chu Feng'in Dünya Ruhunun gücünü alması mümkün olmamalıydı.

 

"Sizi iki bunak, görelim bakalım şu Şimşek ve Rüzgâr Katleden Tekniğiniz ne kadar etkileyiciymiş!" Chu Feng'in gözlerinde soğuk bir parıltı vardı; kendine güveni katlana katlana artmıştı.

 

Çünkü Eggy'nin gücünü iliklerinde hissediyordu. Hiçbir şeyden korkmayan, her şeyi yenebilecek bir güçtü. Gerçekten de Chu Feng'in hayallerinde bile göremeyeceği bir şeydi.

 

Bazı kısıtlamalardan dolayı Eggy tüm gücünü Chu Feng'e vermemiş olsa da gücü bayağı bir artmıştı.

 

*buum*

 

Birden Chu Feng harekete geçti. Hareketi Şimşek ve Rüzgâr Katleden Tekniğini bile sallamıştı ve herkes vücudundan yayılan kudreti hissedebiliyordu. Çiçek Vadisinin dışındaki dağlar bile sallanıyordu.

 

"Velet, kendini bir şey sanma! Madem ölmek için bu kadar sabırsızlanıyorsun, o zaman Şimşek ve Rüzgâr Katleden Tekniğinin gücünü tat!" Zaten ölmüş olan Yaşlı Feng ve Yaşlı Lei'nin Chu Feng'den korkmak için bir sebebi yoktu. İkisi de aynı anda saldırıya geçti ve şimşek ve rüzgâr karışımı bir saldırı Chu Feng'e doğru ilerlemeye başladı.

 

*güm güm güm*

 

Bir anda patlamalar ve gümbürtüler her yerde duyuldu. Şok dalgaları her yöne yayılıyordu. Şiddetli fırtınalar ve şimşekler yeri göğü kaplamıştı ve kara alevler de her şeyi yutabilirmiş gibi duruyordu. Üç güç Çiçek Vadisinin gökyüzünü kapladı ve arada bir şok dalgaları aşağı indiğinde kimse bu dalgalara karşı bir şey yapamıyordu. Vurduğu yerdeki her şeyi öldürüyordu bu dalgalar; iki taraf arasındaki bu savaş gerçekten de hararetli bir savaştı.

 

Ama iki taraf da çok güçlü olsa da bu savaşın bir kazananı olmak zorundaydı. Biraz çarpıştıktan sonra öne geçen taraf belli oldu. Bu taraf Kraliyet Silahı olan ve Asuranın gücünü almış olan Chu Feng'di. Yaşlı Feng ve Yaşlı Lei'yi bastırmıştı ve onları gerilemeye zorlayıp duruyordu.

 

"Lanet olsun!"  O anda yüzlerinden düşen bin parçaydı. Artık insan şeklinde olmasalar bile yine de yüzlerindeki öfke görülebiliyordu.

 

Senelerce ne çabalarla yetişim yapmışlardı bu Şimşek ve Rüzgâr Katleden Tekniğinde, hayatlarını vermişlerdi etkinleştirmek için. Ama gelin görün ki bir velet ikisini de yeniyordu? Ne kabul edilemez bir şeydi bu!

 

"Zi ailesi, dinleyin! Hepiniz gücünüzü oluşuma yönlendirin ve şu veledi yenmemize yardımcı olun. Eğer oluşum başarısız olursa hepiniz ölürsünüz," diye bağırdı iki yaşlı adam. Gerçekten de Zi ailesinden yardım istemişlerdi.

 

"Bu doğru olamaz, değil mi? Yaşlı Feng ve Yaşlı Lei devam edemiyor mu? Hayatlarını feda ederek aldıkları güçle bile Chu Feng'i yenemiyorlar mı?"

 

Kimin güçlü kimin zayıf olduğunu zaten görmüş olsalar da Yaşlı Fei ve Yaşlı Lei bu sözleri söylediğinde herkes yine de şok olmuştu çünkü bu sözler aslında Chu Feng'in ne kadar güçlendiğini gösteriyordu. İsmi tüm Doğu Deniz Bölgesine yayılan bu delikanlı gerçekten de "dâhi" unvanını hak ediyordu.

 

"Zi ailesi, dikkat! Tüm gücünüzü, tüm gücünüzü oluşuma yöneltin! Yapmayanları gebertirim!"

 

Zi ailesinin reisi de o anda konuştu. Durumun ne kadar ciddi olduğunun farkındaydı ve Chu Feng'in kim olduğunu öğrendikten sonra korkuyor olsa da başka seçeneği yoktu. Hepsi canlarını dişine takmıştı çünkü işin ucunda ölüm olabilirdi.

 

*hmm hmm hmm hmm*

 

Zi ailesinin reisi konuştuktan sonra Zi ailesi daha fazla durmadı. Hepsi tüm güçlerini oluşuma yönlendirmeye başlamıştı.

 

Katman katman güç oluşuma girince Yaşlı Feng ve Yaşlı Lei'nin vücudunu oluşturan rüzgâr ve şimşek de güçlendikçe güçlendi. Auraları da yükselmeye başlamıştı ve tekrar saldırdıklarında uzay bile çöktü. Gök renk değiştirdi ve Chu Feng'in kara alevleri bastırılmıştı.

 

"Haha, seni lanet velet! Şimdi yalnızsın ve sana yardım edecek kimse de yok. Ama bizim arkamızda tüm Zi ailesi var! Bakalım nasıl bizi yeneceksin!" Güçleri artan Yaşlı Feng ve Yaşlı Lei çılgınlar gibi kahkahalar atmaya başlamıştı. Ne kadar güçlü olursa olsun Chu Feng'in de bir sınırının olduğunu fark etmişlerdi. Bu yüzden şüphesiz er ya da geç yenilecekti.

 

"Heh." Ama Chu Feng dudaklarını büktü. Sonra da gözleri kan kırmızısı oldu ve soğuk bir ses tonuyla, "Tek başıma olduğumu nereden çıkardın?" dedi.

 

"Seni..." Chu Feng'in geçirdiği değişimi gören heyecanlı ihtiyarlar anında donup kaldı. Titremeye başladılar ve yüreklerinin en derinliklerinden gelen bir huzursuzluk hissi her yerlerini kapladı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr