Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

"Heh, şu anki tüm gücü Yasaklı İlaçtan geliyor. Normal bir dövüş olsaydı kraliçemin karşısında hiç şansı yoktu."

"Ama madem Yasaklı İlaçla böyle küstahlık yapıyor, onu şimdi öldürmenin bir anlamı yok."

"Riske girip de senin Dünya Ruh gücünü kullanmaktansa kendini öldürmesini beklemek daha iyi. Bak gör Yasaklı İlacın yan etkileri başladığında ne acınası bir hâle girecek."

"Ondan fazla Yasaklı İlaç aldı, her birinin yan etkisi dehşet olacak! Gerçekten merak ediyorum nasıl geberecek," dedi Chu Feng gülümseyerek. Chu Feng Kraliyet Silahıyla birlikte Eggy’in da gücünü almış olsa tarikatın başı ne kadar Yasaklı İlaç almış olursa olsun bir işe yaramazdı.

Ancak Chu Feng Eggy’in gücünü aldığında nasıl bir risk üstlendiğinin farkındaydı. Sadece kendini değil, Eggy’i de riske sokuyordu.

Normalde bir Dünya Ruhu efendisine gücünü verdiğinde efendinin sadece bedensel gücü artardı. Dövüş gücünde bir artış olmazdı ve olsa bile bu artış görmezden gelinebilecek bir seviyede olurdu.

En azından Chu Feng şu anki geliştirmesiyle Dünya Ruhunun gücünü ödünç aldığında dövüş gücünde bir artış olmaması lazımdı. Vücudu dayanamazdı buna, başka bir sebebi yoktu.

Ama yine de Çiçek Vadisinde Yaşlı Feng ve Yaşlı Fei'yle savaşırken Eggy’in gücünü ödünç aldığında dövüş gücünde devasa artışlar olmuştu.

Ruh Oluşumu tekniklerini çok iyi kavramış olan Chu Feng bunun anormal bir şey olduğunun farkındaydı. Sonrasında Chu Feng Eggy’e bunun neden böyle olduğunu sormuştu.

En başta Eggy gizlemek istese de Chu Feng ısrar edince Eggy istemeye istemeye sebebini açıkladı.

Eggy Chu Feng'e gücünü ödünç verdiğinde sadece Chu Feng büyük bir risk altına girmemişti; Chu Feng'in aldığı zararı azaltmak için Eggy da büyük bir risk altına girmiş ve büyük bir bedel ödemişti.

Daha gerçekten bir Dövüş Lordu olmadan Eggy’in gücünü ölmeden kullanabilmişti. Ve Eggy’in gücünü aldığında sadece bedensel gücü artmamıştı, dövüş gücünde de büyük bir artış olmuştu. Hepsi Eggy sayesindeydi.

Eggy yapılmaması gereken bir şey yaparak kendi hayatını ipin ucuna koymuştu ve böylece Chu Feng'in dövüş gücünde bir artış olmuştu.

Bu da Chu Feng için şu anlama geliyordu; Eggy’in gücünü ödünç alarak dövüş gücünü arttırmak istediğinde sadece kendisinin değil, kraliçesinin, Eggy’in de büyük bir bedel, hatta Chu Feng'den de büyük bir bedel ödemesi gerekiyordu.

Bunu öğrendikten sonra Chu Feng kesinlikle gerekmediği sürece bu yönteme başvurmama kararı almıştı. Acıya dayanmak onun için sıkıntı değildi ancak Eggy’in kendisi için böyle fedakarlıklarda bulunmasını istemiyordu.

"Chu Feng, Kraliyet Silahını ver cesedine dokunmayayım!" Arkadan büyük bir baskı geldi o sırada. Taş Kılıç Tarikatının başı onları yakalamıştı.

"Heh, ihtiyar seni. Biraz daha gurur duy sen kendinle. Birazdan göreceğiz nasıl acı içerisinde gebereceksin."

Chu Feng bunu zaten bekliyordu. Atılgan Azure Ejderha Tekniği çok hızlı olmasına rağmen Taş Kılıç Tarikatının başı bu gücünü elde etmek için hayatını feda etmişti. Çok fazla Yasaklı İlaç almıştı ve gücü dehşet bir hâl almıştı. Chu Feng'i yakalayacak bir hıza sahip olması gayet doğaldı.

Ama Chu Feng hazırlıklarını yapmıştı. Önce Dokuz-parmaklı İhtiyar ve diğerlerine vakit kazandırmak için bir çember hâlinde koşmuştu, ancak onların güvenle kaçtığını gördükten sonra Chu Feng bir hedefe doğru uçmaya başlamıştı.

Bir süre sonra Chu Feng'in önünde buzlu bir dağ belirdi. Bu devasa bir dağdı.

Garip bir dağdı da; ne ağaç vardı ne de kar. Sadece ürpertici bir soğuk yayan buzlar vardı.

Bir de dağın zirvesi çok dikti; sanki yere saplanmış bir kılıca benziyordu.

Burası Yanan Cennet Kilisesinin girişi, Kutup Öldürme Oluşumu denen yerdi.

*swish*

Chu Feng hemen Cennetin Gözlerini kullandı. Her türden tuzaklar vardı burada. Diğerlerinin göremeyeceği bir yol bulmuştu ve buraya doğru yöneldi.

Hızını arttırarak Kutup Öldürme Oluşumuna girdi. Burası tarikat başını mezara yollayacağı yer olacaktı.

"Hmph. Birlikte mi ölmek istiyorsun? Ölsem bile önce seni öldüreceğim! Cesedini paramparça edip güzel Dünya Ruhunla eğleneceğim."

Taş Kılıç Tarikatının başı Kış Ovalarında büyümüştü. Yanan Cennet Kilisesinin şanlı günlerine tanık olmuştu, nasıl Kutup Öldürme Oluşumunu bilmezdi? Burası Kış Ovalarında kimsenin girmeye cüret edemediği yasaklı topraklardı.

Ama artık farklıydı durum. On Yasaklı İlacı aldığında çoktan ölümü göze almıştı. Ama bir hiç uğruna ölemezdi. Ölmeden önce Chu Feng'i öldürmek, onu olabildiğince acımasızca öldürmek istiyordu. Yoksa pişmanlığından huzur bulamazdı.

Bu ihaneti uzun süredir planlıyordu. Özene bezene bir tuzak kurmuştu. Bu hamlesiyle aniden yükselebileceğini düşünmüştü.

Ancak Chu Feng her şeyi mahvetmişti. Bu dayanabileceği bir şey değildi. Chu Feng'i öldürmesi gerekiyordu.

*whoosh*

Bu yüzden Taş Kılıç Tarikatının başı hiç düşünmeden Chu Feng'in ardından Kutup Öldürme Oluşumuna girdi.

*whoosh whoosh whoosh*

Kutup Öldürme Oluşumunun içi sisliydi. Bu garip beyaz sis Dövüş Lordlarının görüşünü bile kısmen engelliyordu.

Bir de Kutup Öldürme Oluşumunun içerisinde garip bir baskı vardı. Bu çok kuvvetli bir oluşumdu. Kesinlikse eşi benzeri olmayan uzmanlar tarafından büyük çabalarla döşenmişti.

Kutup Öldürme Oluşumu karmaşık bir yapıya sahipti. Sayısız tuzak vardı içeride; tek bir yanlış adım kişinin ölümüne sebep olabilirdi.

Ancak bu yasaklı topraklardaki bu tehlikeli yerde Chu Feng sudaki balık gibiydi. Ona zarar verebilecek tuzak yoktu.

Ama Taş Kılıç Tarikatının başı, kurnaz ihtiyar da zekiydi. Chu Feng'in Ruh Oluşumu tekniklerinin muhteşem olduğunu biliyordu. Bu yüzden Chu Feng'in adımlarını yakından takip ediyordu ve sadece Chu Feng'in gittiği yerlerden gidiyordu.

"Heh, görünen o ki bu ihtiyarı yine hafife almışım. Ne kadar süredir takip ediyor beni öyle! Bakalım daha ne kadar devam edebilecek."

Ama Chu Feng yine de korkmamıştı. Garip bir gülümseme belirdi yüzünde, artık çemberler çizmeyi bırakmıştı. Direkt Yanan Cennet Kilisesinin girişine doğru uçtu.

Kutup Öldürme Oluşumu devasa bir yerdi ancak Dövüş Lordları çok hızlı oldukları için buradan kolayca geçebilirdi .

Bu yüzden de Yanan Cennet Kilisesine yabancıların girişini zorlaştırmak için Kutup Öldürme Oluşumunda büyük bir labirent kurulmuştu.

Yanan Cennet Kilisesine girmek isteyenlerin Kutup Öldürme Oluşumundan geçmekten başka bir şansı yok da denebilirdi. Bir de sadece bir yol vardı. Tek bir yanlış adımdan geri dönüş mümkün değildi.