Bölüm 852: Cennet

avatar
5073 8

Martial God Asura - Bölüm 852: Cennet


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

 

"Lanet olsun! Eggy kaç --"

 

Bu sesin sahibinin güçlü aurasını hisseden Chu Feng'in yüz ifadesi değişmişti. Hemen Dünya Ruh Kapısını açtı ve Eggy’i geri çağırdı.

 

"Hmph. Şanlısın." Bu aurayı hisseden Eggy de dudaklarını büktü. Taş Kılıç Tarikatının başına bir bakış attı, sanki daha onunla işinin bitmediğini söylemek istiyordu, sonra da Dünya Ruh Kapısından içeri girdi.

 

"Haa --"

 

Chu Feng bağırdı ve sıkı sıkı Kraliyet Silahını tutarak gücünü arttırdı, Dövüş Kralının kudretinin hapsinden kurtulmaya çalışıyordu.

 

"O Kraliyet Silahı sana ait değil. Hemen geri ver onu, belki hayatını bağışlarım." Ses tekrar duyuldu, gittikçe yaklaşıyordu. Bu kişinin hızla yaklaştığı aşikardı.

 

"Kimsin sen?" Diye sordu Chu Feng.

 

"Ben Ölümsüz İnfaz Takımadasının Üçüncü Ölümsüzü." Ses tekrar duyuldu. Kendinden emin bir sesti bu, sanki Chu Feng çoktan ölmüştü.

 

"Tıpkı düşündüğüm gibi, Ölümsüz İnfaz Takımadasından biriymiş. Kraliyet Silahını geri almak mı istiyorsun? Bakalım alabilecek misin?"

 

Ancak karşısındakinin kim olduğunu öğrenen Chu Feng dudaklarını büktü. Sonra da hafiften dizlerini büktü ve tüm gücünü bacaklarına verdi.

 

*bam*

 

Sonrasında da Chu Feng Atılgan Azure Ejderha Tekniğini kullanarak bir ışık gibi fırladı ve Yanan Cennet Kilisesinin girişine doğru uçmaya başladı.

 

Dövüş Sanatı Kralının baskısından kaçabilmeyi başarmıştı.

 

Chu Feng ileri uçtu, bu beceri için neredeyse tüm gücünü kullanmıştı. Ölümsüz İnfaz Takımadasının Üçüncü Ölümsüzü de takip etti onu. Bu hiç de iyi değildi.

 

Chu Feng Ölümsüz İnfaz Takımadasını az biraz biliyordu, Üçüncü Ölümsüz kadar meşhur birini ise çok iyi biliyordu. Chu Feng Üçüncü Ölümsüzün sadece ikinci seviye bir Dövüş Sanatı Kralı değil aynı zamanda Ruh Oluşumu tekniklerine de çok hâkim biri olduğunu biliyordu.

 

Diğer Altın-pelerinli Dünya Spiritistleri arasında bile Ruh Oluşum teknikleri çok iyi sayılırdı. Bu yüzden de Doğu Deniz Bölgesinde ismi yayılmıştı.

 

Ve gelin görün ki Chu Feng'in arkasına böylesine bir uzman takılmıştı. Chu Feng büyük bir baskı hissediyordu ancak başka fırsatı da yoktu. İşin ucuna hayatını koyarak Yanan Cennet Kilisesine doğru uçtu; başka gidecek yeri yoktu.

 

Burada gizlenebilecek bir yer bulmayı umuyordu, Üçüncü Ölümsüzün ellerine düşmek istemiyordu.

 

 Chu Feng'in, Qiushui Fuyan'dan çok bir umudu yoktu. Öncelikle onun hâlâ içeride olup olmadığını bilmiyordu.

 

İkinci olarak da Chu Feng'in bildiği kadarıyla Qiushui Fuyan da bir Dövüş Kralı olsa da daha birinci seviye bir Dövüş Kralı'ydı. Yani içeride olsa bile özel bir tekniği falan yoksa o da Üçüncü Ölümsüzü yenemezdi.

 

Dövüş Lordları ve Dövüş Kralları çok farklıydı. Dövüş Lordu aleminde seviyeler arasındaki farklar çok netti. Kendinden üst seviyedekileri yenmek için kişinin gerçek bir dâhi olması gerekirdi.

 

Dövüş Kralı aleminde seviyeler arasındaki fark ise daha da netti. Kendinden üst seviyelerdekileri yenebilen kişi sayısı çok azdı. En azından Doğu Deniz Bölgesinde böyle biri daha çıkmamıştı.

K.N: Bizimki daha Dövüş Kralı olmadı tabii :D

 

Dövüş Sanatı Kralı aleminde seviyeler arasındaki uçurum çok büyüktü. Bildiği teknikleri ne kadar iyi kavramış olursa olsun, birinin kendinden daha üst seviyede birini yenmesi imkânsızca yakın bir şeydi.

 

Şu anda Chu Feng'in tek şansı canını dişine takarak oradan kaçmaktı. Hemen Üçüncü Ölümsüzden kurtulması gerekiyordu.

 

*whoosh*

 

Chu Feng uçtuktan sonra birden gökten biri Taş Kılıç Tarikatının başının yanına indi.

 

Bu yaşlı adamın altın saçları vardı ve elinde muhteşem bir Dünya Ruh Pusulası tutuyordu. Dünya Ruh Cübbesi bile altındı ama vücuduna bol geliyordu. Cübbesi bol olduğundan altındaki kıyafetlerin Ölümsüz İnfaz Takımadasının üniformaları olduğu belli oluyordu.

 

Bu Ölümsüz İnfaz Takımadasının Üçüncü Ölümsüzünden başkası değildi. Ruh Oluşumu teknikleri Ölümsüz İnfaz Takımadasında en iyiler arasındaydı.

 

"Tıpkı düşündüğüm gibi, göründüğü kadar basit biri değil. Uzaktaydım ve baskım güçsüzdü belki ama sıradan bir Dövüş Lordu kaçamazdı öyle bir şeyden."

 

Üçüncü Ölümsüz Chu Feng'in demin durduğu yere gelmişti, Chu Feng'in kaçtığı yöne bakarken hafiften gülümsedi. Ama Chu Feng'in arkasından kovalamaya devam etmedi. Bunun yerine avucunu açtı ve farklı renkleri ve auraları olan tohumlar belirdi elinde, bu tohumları tarikat başının ağzından içeri attı.

 

Hemen sonrasında da bağdaş kurdu ve altın Ruh Oluşumu gücünü yaydı. Ölümsüzün kontrolü altındaki güçlü bir oluşum Taş Kılıç Tarikatının etrafını sardı.

 

Bir iyileştirme oluşumuydu bu; engin ve karmaşık bir oluşum. Sıradan bir Altın-pelerinli Dünya Spiritistinin döşeyebileceği bir oluşum değildi bu; Üçüncü Ölümsüz beklenmedik bir şekilde Taş Kılıç Tarikatının başını kurtarmaya çalışıyordu.

 

"Mm, mm--"

 

Tarikat başı kesinlikle öldüğünü düşünüyordu ancak oluşum etrafını sardıktan sonra katlanması imkânsız acı hafiflemişti.

 

Hayatının kurtulduğunu anlamıştı. Üçüncü Ölümsüze minnet dolu gözlerle bakıyordu. Ancak konuşamıyordu; sadece inleyebiliyordu.

 

"Ne diye arkamdan gelmiyor?"

 

Ancak Chu Feng Üçüncü Ölümsüzün yaptıklarından bihaberdi. Tek bildiği daha kendisine yetişmediğiydi.

 

Ama yine de Chu Feng rahatlamaya cüret edememişti. Çılgınlar gibi ilerlemeye devam ediyordu ve böylece sona ulaştı.

 

İçerisinde gölet olan bir mağaraya girdi. Kış Ovalarında olmasına rağmen donmayan göleti gören Chu Feng Yanan Cennet Kilisesine geldiğini anlamıştı.

 

Burası gidebileceği tek yol olduğundan Chu Feng durmadan sıçradı ve gölete daldı.

 

Chu Feng akıntılarla birlikte ilerlemeye devam etti. Uzun bir süre yüzdükten sonra sonuna ulaştı.

 

Chu Feng sudan çıktığında karşısında tamamıyla farklı bir dünya olduğunu keşfetti.

 

Gökyüzü bulutlarla kaplı değildi. Beyaz bulutlar ve mavi bir gök vardı. Gökte parlak bir güneş yeryüzündeki her şeyi aydınlatıyordu.

 

Dışarıda kar yağıyorken içeride adeta bir ilkbahar sahnesi vardı.

 

Uzaktaki dağlar olsun altındaki çimenler olsun; her şey yemyeşildi. Her türden egzotik çiçekler, bitkiler vardı burada.

 

Derin bir nefes alan Chu Feng'in burnu nefis kokularla doldu. Kış Ovalarında böyle bir yere denk gelmek... Burası gerçek bir cennetti.

 

*whoosh*

 

Gözleri önündeki sahne karşısında afallamış olsa da Chu Feng durup buna hayran kalacak vakti yoktu. İleri sıçradı ve kaçmaya devam etti. Üçüncü Ölümsüzün kendisine ne zaman yetişeceğini bilmiyordu bu yüzden araya olabildiğince mesafe koyması gerekiyordu.

 

Chu Feng tam yeni bir dünyaya girmişken dışarıdaki iki kişi de Kutup Öldürme Oluşumunun içindeki mağaraya gelmişti.

 

Bunlar Üçüncü Ölümsüz ve Taş Kılıç Tarikatının başıydı.

 

Tarikat başının yüzü bembeyazdı. Öncesine kıyasla çok daha zayıftı. Aurası zayıflamıştı; rengi uçmuştu ve bitkindi. Sanki her an ölebilirdi.

 

Ancak alt çenesi iyileşmişti ve vücudundaki yaralar kaybolmuştu. Tüm yaraları iyileşmişti. Bunların hepsi Üçüncü Ölümsüzün tedavileri sayesinde olmuştu.

 

"Bu Chu Feng gerçekten de basit biri değil. Bu Kutup Öldürme Oluşumuna birçok kez girdim önceden ama ben bu girişi hiç bulamamıştım."

 

"Chu Feng'i takip ederek burayı bulacağımı hiç düşünmezdim! Bu çocuğun gerçekten de sıra dışı teknikleri var. Onu hayatta yakalamam lazım yoksa ziyan olur hünerleri," karşısındaki girişe bakan Üçüncü Ölümsüzün dudaklarında garip bir gülümseme belirmişti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44246 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr