Bölüm 888: Öfke

avatar
4916 8

Martial God Asura - Bölüm 888: Öfke


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

 

"Siktir! Murong Xun bilerek geri çekilmiş, gizliden gizliye Ölümlü Tabu kullanabilmek için!"

 

Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatından herkesin yüz ifadesi değişmişti. Korkudan ter içerisinde kalmışlardı çünkü Ölümlü Tabu becerileri gerçekten de korkunç güçlü şeylerdi. Chu Feng'in neredeyse kaçma şansı yoktu.

 

"Güzel!" Ancak onlara kıyasla Ölümsüz İnfaz Takımadasının adamlarının ve Cehennem Kutsal Kuş klanının iki Koruyucusunun yüzü aydınlanmıştı.

 

"Beyaz Kaplan Katleden Tekniği!"

 

Ama tam da herkes Chu Feng'in işinin bittiğini düşünürken o birden bağırdı ve avucunu ileri doğru uzattı. Sonrasında da bir kaplan kükremesi duyuldu.

 

Chu Feng'in elinden beyaz bir pençe çıktı ve dehşet kudretiyle Murong Xun'un Aldatıcı Kılıç Tekniğiyle çarpıştı.

 

*buum güm güm güm*

 

İki korkunç saldırı çarpıştığında dehşet bir enerji dalgası yayıldı. Dalga her şeyi bir kaosa sürükleyerek anında Chu Feng ve Murong Xun'u yuttu.

 

İster Ölümsüz İnfaz Takımadasının adamları olsun ister Sakatlayan Gece Şeytanı Tarikatının adamları, hepsinin yüzü asılmıştı. Endişeleri tavan yapmıştı.

 

Enerji dalgası gerçekten de çok korkunçtu. Chu Feng ve Murong Xun ise bu dalganın merkezindeydi, kim bilir şu anda nasıl bir güce karşı geliyorlardı.

 

İkisinin de saldırısı enerji dalgası olmuştu ve bu yüzden de Aldatıcı Kılıç Tekniğinin de Beyaz Kaplan Katleden Tekniğinin de gücü azalmıştı.

 

Tam da o anda dalgadan biri sıçradı ve Ölümsüz İnfaz Takımadasının gemisine bindi. Bu Murong Xun'du.

 

Kıyafetleri birbirine karışmıştı, her yeri kan içerisindeydi ve ağır yaralanmıştı. Özellikle de Noksan Kraliyet Silahını tutan eli feci yaralanmıştı; kemiği gözüküyordu, et ve kandan geriye bir şey kalmamıştı. Gerçekten de iğrenç bir manzaraydı.

 

*hmm*

 

Murong Xun dalgadan kaçtıktan sonra dalga kaybolmaya başlamıştı. Artık herkes Chu Feng'i görebiliyordu. Yeşim renginde bir bariyerin içerisinde duruyordu. Ne kıyafetleri zarar görmüştü ne de kendisi.

 

"Aman Allahım! İkisi de dalganın etkisi altında kaldı ve Murong Xun'undan kanlar akmasına rağmen Chu Feng'e hiçbir şey olmamış! Ne oldu böyle?"

 

Murong Xun'un acınası durumunu ve Chu Feng'in hâlini gören herkes hayretler içerisindeydi. Bu işe akıl mantık erdiremiyorlardı.

 

"Murong Xun bir de kendine becerikli dersin, Ölümlü Tabu becerisini yapmaya çalıştığını zaten görmüştüm. Sen daha hamleni yapmadan ben karşılığını bulmuştum."

 

"Beyaz Kaplan Katleden Tekniğim belki bir Gizli Beceri olabilir ama daha ustası değilim. Hâlâ Aldatıcı Kılıç Tekniğinle arasında bir uçurum var. Onu Aldatıcı Kılıç Tekniğini güçle delip geçmek için değil de tekniğini yok etmek için kullandım, böylece Tabu becerin ve benim Gizli Becerim enerji dalgası olacaktı."

 

"Dalga oluşur oluşmaz hemen Kara Kaplumbağa Zırh Tekniğimi kullandım. Yani dalga ne kadar güçlü olursa olsun bana zarar veremeyecekti."

 

"Ama tabii senin durumun farklıydı. Sen böyle bir şey hiç beklemiyordun, Aldatıcı Kılıç Tekniğinin enerji dalgasına dönmesini beklemiyordun."

 

"Bu yüzden de ne dalgaya bir tepki verebildin ne de kendini koruyabildin. Beyaz Kaplan Katleden Tekniği ve Aldatıcı Kılıç Tekniği tarafından oluşturulan dalgayı göğüslemek zorunda kaldın."

 

"Benle oynamak mı istiyorsun? Sana oyun nasıl olurmuş göstereyim."

 

"Nasılmış Murong Xun? Kendi becerin tarafından yaralanmak nasıl bir şey?" Chu Feng'in de yüzünde pis bir gülümseme vardı. Neler olduğunu Murong Xun ve diğerlerine ince detaylarıyla açıklamıştı.

 

Chu Feng'in yaptığının Murong Xun'un yüzüne herkesin içerisinde bir tokat indirmekten farkı yoktu. Murong Xun'u ava giderken avlamıştı.

 

"Huu!"

 

Ölümsüz İnfaz Takımadasından başka herkes derin bir nefes çekmişti. Chu Feng'in taktiği onları etkilemişti.

 

Murong Xun ve Chu Feng arasında belki üç seviye vardı ancak diğer her açıdan Chu Feng ondan daha üstündü. Chu Feng'e karşı asla üstün gelemiyordu, sanki Chu Feng onun zihnini okuyordu. Tekrar ve tekrar kaybedip duruyordu.

 

Durum böyleyken devam etmeye gerek yoktu çünkü ister hüner olsun ister güç ister strateji olsun Chu Feng Murong Xun'dan üstündü.

 

Doğu Deniz Bölgesinin bir numaralı dâhisi unvanı artık Chu Feng'indi.

 

Chu Feng hayatta olduğu sürece Murong Xun bu unvana layık olamayacaktı.

 

En azından insanların gözünde durum böyleydi.

 

"Altıncı Ölümsüz, sen dememiş miydin Ölümsüz İnfaz Takımadası sözünün eridir diye?"

 

"Adamları bırakacak mısın? Yoksa genç efendiyi sakatlayana kadar dövdükten sonra mı bırakırsın?" Chu Feng bakışlarını Altıncı Ölümsüze çevirmişti.

 

"Bu..." Chu Feng'in sorusunu duyan Altıncı Ölümsüzün yüz ifadesi değişmişti. Nasıl cevap vereceğini bilemiyordu.

 

Murong Xun'un kaybedeceği aklının ucundan bile geçmezdi. Chu Feng'in Murong Xun'u böyle ezmesini ise hiç beklemiyordu.

 

Murong Xun gerçekten de Chu Feng'in rakibi olamazdı, öyle duruyordu. Savaşmaya devam etseler daha fazla aşağılanmadan başka bir şey olmayacaktı. Israr etmenin bir anlamı yoktu.

 

Ama Ölümsüz İnfaz Takımadası bugün için ne çabalar vermiş ne hazırlıklar yapmıştı! Chu Feng ve diğerlerini nasıl bırakabilirlerdi?

 

Ancak izleyen çok kişi vardı. Eğer bırakmazlarsa sözlerinden dönmüş olurlardı. İnsanlar arasında bu lafların dolanması hiç de iyi olmazdı.

 

Ölümsüz İnfaz Takımadasından olmayan herkesi sırf bir sır gizlemek için öldüremezlerdi.

 

Buraya getirdikleri insanları Ölümsüz İnfaz Takımadası bir süre sonra serbest bırakmıştı. Gösteriyi izlemek istemeyenler de gitmişti.

 

Yani bugün olanları gizlemek imkânsızdı. Er ya da geç Doğu Deniz Bölgesine haberleri yayılırdı. Onları bırakamazdı ama bırakamamazlık da yapamazdı. Gerçekten de bir çıkmaz içerisindeydi.

 

"Daha yenilmedim!" Diye bağırdı Murong Xun birden. Her yeri kanla kaplıydı ve yüzü bembeyazdı ancak gözlerinde öfke ve kana susamışlık vardı.

 

Murong Xun gerçekten de korkunç gözüküyordu, bunu kabul etmek lazımdı. Herkes öfkesini ve kana susamışlığını hissedebiliyordu, Ölümsüz İnfaz Takımadasının genç efendisi gerçekten de zıvanadan çıkmıştı.

 

Ama Chu Feng Murong Xun'dan korkmuyordu, ne kadar öfkelenmiş olursa olsun. Murong Xun'un içinde bulunduğu gemiye doğru uçtu ve havada durup gülümsedi, "Murong Xun, ah Murong Xun. Herhalde tamamen yenilene kadar pes etmeyeceksin. Madem öyle ben de kendimi tutmam. Bu sefer af dileyene kadar döveceğim seni."

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44330 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr