Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

Dövüş Lordu aleminin zirvesinde olan on milyonlarca yaratık havada duruyordu. Bu Ölümsüz İnfaz Takımadası ve Üç Muhteşem Canavar Klanı ordularının sayısı kadardı ancak yaratık ordusunun gücü daha yekpare ve güçlüydü.

Bir de sanki gerçekten de hepsi canlıydı. Oluşuma benzer bir hâlleri yoktu. Gerçekten de kendi aklı olan canlılara benziyorlardı.

"Böyle bir oluşum olur mu ya? Böyle canlı gibi varlıklar oluşturabilmek..." Ruh Oluşumu tekniklerinde oldukça becerikli olan Chu Feng bile suratını asmıştı. Jiang Qisha'nın böylesine usta işi oluşumlar oluşturabilmesini beklemiyordu.

Jiang Qisha on milyonların gücünü kullanmıştı belki ama yine de Dövüş Lordu aleminin zirvesinde olan böylesine korkunç yaratıkları ortaya koyabilmiş olması dehşetti.

"Hah, sonunda Dövüş Kutsal Topraklarından bir teknik gördük. Ama altı üstü bunlarla oluşumumu geçebileceğini düşünüyorsan beni hafife alıyorsun demektir."

Piaomiao Hanım'ın dudaklarının kenarı hafifçe büküldü ve gözleri parladı, Ölümsüz Kılıç Oluşumunun altın kılıçları sanki komutanlarından emir almış gibi dönmeyi bıraktılar ve hepsi uçlarını her yöne doğru çevirdi. Sanki işgal etmeye çalışan herkesi ve her şeyi katledeceklermiş gibi duruyorlardı.

Ancak Jiang Qisha'nın yüzünde küçümseyici bir gülümseme vardı. Elini Sisli Tepeye çevirdi ve bağırdı, "Öldürün--"

*aoo--" Bu sözlerinden sonra on milyonlarca canavar göğüslerini yumruklamaya ve ayaklarını yere vurmaya başladılar. Tersine giden göktaşları gibi Sisli Tepeye doğru uçmaya başladılar.

Sisli Tepedekiler dehşet içerisindeydi. Piaomiao Hanım, Chu Feng ve diğerleri dışındakiler korku içerisinde geriledi. Canavarların oluşumu kırıp geçeceğini, kendilerini öldüreceklerini düşünüyorlardı.

*whoosh whoosh whoosh whoosh*

Ama tabii ki Ölümsüz Kılıç Oluşumu öyle işe yaramaz bir şey değildi. Yaratıkların ordusu menziline girdiğinde devasa altın kılıçlar ışık hızında fırlamaya başladı.

*buum buum buum buum*

Patlamalar oldu, şok dalgaları her yere yayıldı. Yaratıkların ne kadar güçlü olduğunun bir önemi yoktu; dev altın kılıçlara dayanamıyorlardı. Birer birer düşmeye başlamışlardı. Hiçbir şansları yoktu.

Ama yaratıklar da basit şeyler değildi. Altın kılıç tarafından vurulmayanlara şok dalgaları etki etmiyordu. Hiçbir şey olmadan durdurulması imkânsız oklar gibi altın kılıçların arasından savunma oluşuma doğru gidiyorlardı.

*buum buum buum buum*

Altın kılıçlar güçlüydü güçlü olmasına ancak sayıları sınırlıydı. Bir de yaratıklar çok hızlıydı ve zekaları da vardı.

Bu yüzden altın kılıçların hepsini yok etmesinin imkânı yoktu. Ölümsüz Kılıç Oluşumunun yanına gelen yaratıklar öyle körce saldırmıyordu. Bir çeşit kendini yok etme yöntemiyle savunma oluşumunun gücünü azaltıyorlardı.

Dövüş Lordu aleminin zirvesinde olmalarına rağmen kendini imha güçleri çok dehşetti, her biri patladığında tüm oluşum hafiften sallanıyordu. Güçleri Dövüş Kralının en güçlü saldırısıyla kıyaslanabilirdi.

Daha çok yaratık geldikçe sallantıların aralıkları da sıklaşıyordu. Savunma oluşumu tehlikeli bir durumdaydı.

"Biraz hünerli evet, Ölümsüz Kılıç Oluşumunu yok edemeyeceğini bildiğinden direkt savunma oluşumuna saldırıyor. Görünen o ki onu hafife almışım." Piaomiao Hanım kaşlarını çattı. Karşısındakinin basit biri olmadığını biliyordu.

"Piaomiao Hanım, yaratıklarda özel muskalar var. Kendini imha yöntemlerinin bu kadar güçlü olmasının sebebi o muskalar."

"Dövüş Kralından gelen en güçlü saldırı bile bu oluşuma bir şey yapamazken bu kadar ardı arkası kesilmeyen saldırılar altında savunma oluşumunun artık bir önemi kalmıyor! Saldırılara dayanamayacak," dedi Qiushui Fuyan endişe içerisinde.

"Haklısın Fuyan. Oluşum güçlü ve beklediğimden de fazla dayandı. Bu böyle devam ederse onları daha fazla tutamayacağım. Şimdi en kötüsüne hazırlanmamız ve ona göre plan yapmamız lazım."

"Chu Feng'i Şeytan Çıkarma Adak Taşına götür. Dövüş İşareti Ölümsüz Alemindeki o gizemli varlıkla iletişim kurmaya çalışın. Bakalım Chu Feng için bize yardım edecek mi, öğrenin."

"Eğer kabul ederse Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarından gelenler bile ölür. Eğer etmezse geriye sadece kaçmak kalıyor," dedi Piaomiao Hanım.

"Ama buranın muhafızı sizsiniz, siz gitseniz daha iyi değil mi?" Diye sordu Qiushui Fuyan.

"Gidebilsem gitmiştim zaten. Yabancılar için Sisli Tepenin muhafızı ben olabilirim, benim burada muhteşem şeyler yaptığımı düşünüyor olabilirler."

"Ama ben Sisli Tepenin muhafızı falan değilim, sadece o gizemli varlığın çöplerini temizleyen bir bekçiyim."

"Bir bekçi olduğu sürece kimin olduğu onun umrunda değil. Ama Chu Feng farklı. Chu Feng onayını almış gibiydi, belki de iletişim kurabilir onunla."

"Chu Feng'i oraya götür. Gizemli varlık bize yardım ederse kurtuluruz. Ama çok durmayın. Cevap verirse ne güzel. Vermezse zorlamayın ve hemen dönün." Piaomiao Hanım'ın sesinde çaresizlik vardı.

"Anlıyorum." Qiushui Fuyan daha fazla bir şey demedi. Arkasını döndü, Chu Feng'i tuttu ve Sisli Tepenin içine doğru gitti.

*whoosh whoosh whoosh whoosh*

Qiushui Fuyan Chu Feng'i oradan uzaklaştırırken Ölümsüz İnfaz Takımadası ve Üç Muhteşem Canavar Klanı tekrar güçlerini kapıya aktarmaya başladı.

Jiang Qisha tekrar kapıyı etkinleştirdi ve kapı tekrar parlamaya başladı. Milyonlarca yaratık daha belirmişti. Öncekilerle aynıydı bu yaratıklar, onlar da Sisli Tepeye doğru ilerlemeye başladı.

Sisli Tepedekiler dehşet içerisindeydi. Eğer bu böyle devam ederse savunma oluşumu yerle bir olacaktı, üstelik düşmanları daha tek asker bile kaybetmemişti. Gerçekten de çok felaket bir durum içerisindelerdi.

Böyle düşünen sadece Xia Yu, Dong Xue ve diğerleri değildi. Sisli Tepenin muhafızı Piaomiao Hanım bile suratını asmıştı. Ama elinden de bir şey gelmiyordu. Sadece elinden geldiğince savunma oluşumunu ayakta tutmaya çalışıyordu.

Bunu yaparken de Chu Feng'in o gizemli varlıkla iletişim kurabilmesini umuyordu. Bunu yapabilirlerse ve gizemli varlık onlara yardım ederse Sisli Tepenin dışındakileri kolaylıkla yok ederlerdi.