Bölüm 924: Herkesin Kendi Planı Var

avatar
4252 8

Martial God Asura - Bölüm 924: Herkesin Kendi Planı Var


 

Çeviri: Wolfcobain Düzenleme: Sajapyu

 

"Atam, yani Jiang Qisha ve diğerlerini öldürecek misiniz?" Diye şaşkınlıkla sordu Murong Niekong.

 

"Ölmeleri lazım. Sisli Tepedeki her şey benim. İleride ben olmasam bile Sisli Tepenin başına sen geçmelisin. Başka birisinin buranın başına geçmesine izin veremem."

 

"Jiang Qisha ve diğerleri Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarından. Orada bir sürü garip tip var. Gerçek uzmanların toprakları oralar. Jiang Qisha Ölümsüzlük Yolunda başarısız olmuş olabilir ama bu Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarındaki diğer insanların da başarısız olacağı anlamına gelmiyor."

 

"Jiang Qisha ve arkadaşları Doğu Deniz Bölgesinde Antik Dönemden kalma bir şey olduğu haberini yayarsa Sisli Tepe artık bizim olmaz," dedi Murong Mingtian.

 

"Ama Atam Jiang Qisha öyle kolayca başa çıkabileceğimiz biri değil ki. Bunu biraz düşünüp planlasak mı?" Murong Niekong endişeliydi. Ne de olsa Jiang Qisha'nın tekniklerini hepsi görmüştü.

 

"Ne kadar güçlü olduğunun bir önemi yok, daha sadece dördüncü seviye bir Dövüş Kralı. Ben ise yedinci seviye bir Dövüş Sanatı Kralıyım. Ondan korkacağımı mı sandın? Zaten ona direkt olarak saldırmayacağım. Önce gücünü sınayacağım," dedi Murong Mingtian.

 

"Onu nasıl yapacaksınız Atam?" Diye sordu Murong Niekong.

 

"Zi Ling ve diğerlerini adamı yakalandı diye bize vermiyor, değil mi? Bu bahaneyle Jiang Qisha'nın karşısına çıkıp ne kadar güçlü olduğunu göreceğim." Dedi Murong Mingtian çıkışa doğru giderken.

 

Dışarıda bekleyen bir sürü kişi vardı. İkinci Ölümsüz ve diğer en iyi uzmanların hepsi bekliyordu.

 

Onları gören Murong Mingtian hiçbir şey demedi. Tepeden aşağı inmeye devam etti, Ölümsüz İnfaz Takımadasının uzmanları da onun peşine takıldı.

 

Jiang Qisha çoktan sarayına dönmüştü. Piaomiao Hanım'ın sarayıydı bu ama artık burada Jiang Qisha ve arkadaşları kalıyordu.

 

Sarayın içinde iki tane güçlü ama şeffaf Ruh Oluşumu kafesi vardı. Biri büyüktü ve içinde bir sürü kişi vardı. Hepsi de Sisli Tepenin adamlarıydı. Zhang Tianyi, Jiang Wushang, Yan Ruyu, Chun Wu, Xia Yu, Qiu Zhu, Dong Xue ve birkaç yaşlı daha.

 

Diğer kafes daha küçük ama daha rahattı. İçerisinde sandalyeler, masalar, yataklar vardı ve içinde sadece üç kişi vardı, çiçek gibi güzel üç genç kız. Zi Ling, Su Rou ve Su Mei.

 

Üstlerinde bir sıyrık bile yoktu. Hatta masalarda bir sürü lezzetli yiyecekler vardı. Esir olmalarına rağmen kötü muamele görmüyorlardı.

 

"Jiang Efendi, sence bu Ölümsüzlük Yolu denen şey bir dalavere mi? Belki de içinde hazine yoktur, Murong Mingtian bizi kandırıyordur?" diye sordu adamlardan biri. Bu Wu Kunlun'du, Lanetli Toprak Tarikatının dâhi müritlerinden biri. Üçüncü seviye bir Dövüş Kralıydı.

 

"Evet! Bu Murong Mingtian yaşlı bir tilki. Ona iyi bir ders vermezsek gerçeği söylemeyecek bize," dedi diğer ikinci seviye Dövüş Kralı. Bu Zhao Yuetian'dı, Kuang Bainian'la birlikte Rüzgârlı Ovalarda beliren diğer delikanlı.

 

"Hayır, beni kandırmadı. Gerçekten de Ölümsüzlük Yolunda hazineler var. Tüm bu Sisli Tepe büyük bir hazine. Ama alması kolay değil," dedi Jiang Qisha.

 

"Gerçekten de var mı hazineler? Nasıl hazineler peki?" Bunu duyan Wu Kunlun ve Zhao Yuetian neşelenmişti.

 

"Tam olarak bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla bu Sisli Tepe hiç de basit bir yer değil. Gerçekten de Antik Dönemden kalma."

 

"Antik Dönemden kalma hiçbir şey basit değildir. Sisli Tepe de el değmemiş bir hâlde olduğundan daha da iyi. İçeri de İmperiyal Silah gibi şeyler olması bile mümkün," dedi Jiang Qisha çayını içerken. Boş ellerle dönmüş olmasına rağmen keyfi yerindeydi.

 

"Ne? İmperiyal Silah mı?"

 

"Böylesine rezil bir yerde İmperiyal Silah mı varmış?!"

 

"Haha biz de yüzünü görünce kandırıldığını sanmıştık. Demek İmperiyal Silah gibi hazineler varmış ha burada! İnanılmaz bir şey." Wu Kunlun ve Zhao Yuetian "İmperiyal Silah” lafını duyunca çıldırmıştı. İmperiyal Silahların nasıl şeyler olduğunu çok iyi biliyorlardı.

 

"Ne olduğundan emin değilim, misal olarak söyledim sadece. Ama yine de ne olursa olsun hazinenin paha biçilemez bir şey olduğu kesin. Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarında bile savaşa sebep olacak cinsten. Ayrıca burada sadece bir tane hazine olduğunu düşünmüyorum. Muhtemelen korkunç bir sır gizli burada, Antik Dönemden kalma bir sır."

 

"Eğer Lanetli Toprak Tarikatı Sisli Tepeyi tamamıyla açığa çıkarıp tüm sırlarını ortaya çıkarır ve bu sırları kullanırsa Dövüş Sanatı Kutsal Topraklarının başına geçmemiz bile mümkün!" Dedi Jiang Qisha.

 

"Turnayı gözünden vurduk desene!" Wu Kunlun öyle bir sırıtıyordu ki çenesi düşecekti neredeyse.

 

"Haha, burada böyle hazineler bulacağımızı hiç düşünmezdim! İlk başta şanssız olduğumuzu düşünüyordum ama şimdi o cadıya gerçekten teşekkür etmemiz gerek," dedi Zhao Yuetian da heyecan dolu yüzüyle.

 

"Teşekkür mü? Ruh Çalan Muska Flütümüzü çaldı ve kardeşimizi esir aldı! Lanet girsin o cadıya. Bir elime geçsin ırzına geçeceğim onun, eşek sudan gelene kadar döveceğim, derisini yüzeceğim!" Dedi Wu Kunlun dişlerini sıkarak.

 

"Aynen öyle! Jiang, kardeşimiz hâlâ o cadının ellerinde. Bir şey yapar mı sence ona?" Diye sordu Zhao Yuetian.

 

"Bir şey yapmaz. Bir şey yapmak istese çoktan yapardı. Bizi böyle tehdit etmesi için bir sebep yok ortada. Zaten onun peşinde olduğumuzu da biliyor. Bizden kurtulamıyor, ne diye başına bela alsın?"

 

"Detayları bilmiyorum ama kesin o Chu Feng denen çocuğa yardım ediyordur o cadı."

 

"Ama bu bizim için iyi bir şey. Belki de bu insanları kullanarak cadıyı elimize geçirebiliriz," dedi Jiang Qisha şeytani bir ifadeyle.

 

"Doğru. Onu elimize geçirdiğimizde geri dönebiliriz. Reisin Ruh Çalan Muska Flütünü kaybettik belki ama onu da alıp flütle birlikte geri dönersek cezalandırılmayız belki."

 

"Bir de Doğu Deniz Bölgesinde Antik Dönemden kalma bir hazine bulduk. Bu çok iyi bir şey. Hatta Reis belki bizi ödüllendirir!" Zhao Yuetian heyecan içindeydi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44250 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr